10. En fenası da ne biliyor musun? Hadi transfobik demeye dilim varmıyor ama, kendinden, ne olduğundan, trans kimliğinden senin kadar nefret edeni az bulunur.
Sen onlara da tehditler savurabiliyorsun:
11. Çok büyük kabahatmiş gibi sana trans kadın diyenlere tehditler savuracak kadar gözün kara, ama 2018’de cinsiyet uyum operasyonu için para toplarken “trans kadın”mışsın bakıyorum.
O zaman sana trans kadın denmesinde bir sıkıntın yokmuş.
12. Sen kimi ne hakla hakir görüyorsun?
Hiçbir zaman “kaşar” gördüklerin gibi E-5 üstünde, hayatını riske atarak ekmek paranı kovalamak zorunda kalmayacağın için mi bu ipini koparmış cüret Dr. Larin Kayataş ?
13. Sen o "gerçek feminizm" masalını, bunun gibi, kadınları susturmaya;
17. burada fuhşiyat, pezevenk reklamı yapmaya utanıp arlanmayanlara anlat:
18. Ha, o kadar da otoritedir ki bunlar, “cinsel şiddet”e uğrayan kadına, kendisini iyi hissetmesi (!) için “ılık bir duş tavsiyesi”nde bulunurlar. “Desteğe” gel:
19. Size fuhuş-pezevenk reklamı yapan, fuhuşu size öyle istediğiniz zaman girip, istediğiniz zaman çıkabildiğiniz bir “ekonomik sektör” olarak pazarlamaya kalkanları biraz araştırın azıcık, üşenmeyin.
20. Çünkü, az bakarsanız göreceksiniz. İstisnasız hepsinin ortak özelliği @askolandin ‘in da pek iyi bilip söylediği gibi, ekmeklerini asla o E-5 'e çıkıp kazanmak zorunda kalanlardan olmayacak olmalarıdır:
21. Çok iyi bilirler ki, hiçbir zaman onları bir fuhuş çetesi haraca kesmeyecek, ellerindeki avuçlarındaki parayı gasp etmeyecek, bu zorbalıktan, şiddetten kurtulmak istediklerinde de...
22.mesela işte geçen hafta intihar eden #ZirveSoylu gibi, çeteler onları kaçırmayacak, dişlerini kırmayacak, bir araca kapayıp üstüne pitpull salmayacak, bir ömür yüzlerinde dikiş izleriyle ve daha beterleriyle yaşamak zorunda bırakmayacaklar:
23. “Memeden korkma” meselesine gelince, af buyurun. Öznesi olduğum hareketin, senede TEK BİR GÜNÜ var.
“Emekçi kadınlar günü” olarak doğan gün, evet. Onuru gururu, görünürlülüğü yetmeyip, çöktüğünüz tek günümüz.
24. Kimsenin, kimsenin memesinden meme ucundan korktuğu yok, teyzeler dahil. Alıntıladığınız tweetin altında üstünde derdim gayet açık, ama daha da açık olmaya çalışayım madem:
8 Mart'ın amacı toplumun her kesiminden kadını bir araya getirmek. +
25.Korkusuzca, hiç bir şeyden ve hiç kimseden çekinmeden bir alanda, uğradıkları her türlü şiddete, bedenlerinin ve emeklerinin sömürüsüne karşı seslerini yükseltmeleri. Yılın tek gününde aralarındaki sınıf, siyasi görüş, tecrübe, yaş, her ne fark varsa hepsini artlarına alıp +
26. +kenetlenerek, birbirlerine destek olarak ataerkiye meydan okumaları. Bu bir festival değil.
Gösteriler de bir kitap, bir panel konuşması, bir makale gibidir. Hitap ettiği bir hedef kitlesi ve gayesi vardır .
27. Ve beğenin beğenmeyin, isterseniz “tarhana kokulu”, “Konya ovası feminizmi” vs. diye hakir görün, bu kadınların meydanları doldurmasına hepimizin ihtiyacı var:
28. 8 Mart Yürüyüşü, benim beğenip alkışladığım bir FEM-EN gösterisi değil. FEM-EN amacı patriyarkanın kalelerini şokla sarsmak, bu yolla acilen kamuoyuna ulaştırılması gereken mesajı, çektikleri ilgi sayesinde hızla kamuoyuna ulaştırmaktır. Mesela: dw.com/tr/femen-%C3%B…
29. 8 Mart yürüyüşünde bu türlü gösteri peşinde olanlarınsa kadın sorunlarının dertleri falan olmadığını sanıyorum üstte yeterince gösterdim sanıyorum.
30. Kimmiş neymiş araştırın bakın, biri yukarıda “öz feminizm” öğretiyor bize zaten. Bunlar işte besbelli şahsi maddi çıkara çevrilebilir bir public persona yaratmışlar sosyal medyada.
31. Twitter’da, Youtube’da, Instagram’da bu public persona ürününü ilgilisine satmaya çalışıyorlar.
8 Mart’a da onu pazarlamaya gelmişler, işe de yarıyor. Gerçekten şu videodaki Aşkolandin Larin’in kadın sorunları derdi diye mi 8 Mart yürüyüşüne geldiğini sanıyorsunuz?
32. Korkulan tabii ki meme değil, ama bu kadar da gerçeklikten kopuksunuz madem, korkulan ne onu da söyleyeyim:
33. Hıncahınç kadınlarla dolu bir kalabalıkta, esasen sadece kendi cebini doldurmaya yönelik bu türlü showların kimi, neyi meydana çekeceğini, hakir gördüğünüz o kadınların hepsi bilir! :
34. Ve zaten saçmasalak beyanla kadın oluverme (self ID) öncelikleriniz yüzünden, yürüyüşe gelen kadınların taciz edilme, dahası fiziksel saldırılara uğrama riski son yıllarda daha da arttı:
37. Size yazdım. Kendinize sorun: Öncelikleriniz ne? Yılın tek gününü showlarına, dolayısıyla ceplerini doldurmaya alet ettirmek mi?
Size "Susun!", "Haddinizi bilin!" diye Allah'ın günü ayar verenleri, aşağılayanları, ketmezse tehdit edenleri tatmin etmek mi?
38. Yoksa her gün tacizle, tecavüzle, mobbingle, ev içi şiddetle, emek sömürüsüyle, ölüm tehdidiyle sınanan, toplumun her kesiminden kadınlarla kucaklaşmak mı?
Aynılar aynı yere…
39.“Gerçek Feminizm”i üstteki gibi net homofobi ve kadın düşmanlığında bulabilen şuursuzlukla
ne benim, ne meydanları doldursun istediğim, fikrini, zikrini, görünüşünü, kokusunu hakir gördüğünüz kadınların bir işi olur. Doğrudur, gerçekliklerimiz apayrı.
1. Aziz kârîlerim, toplaşın, sizlere gerizekalı görünme riskine girerek, geçen haftasonu bir #siparispetshop.com adlı sahte bir kedi köpek maması alışveriş sitesi tarafından nasıl dolandırıldığımı anlatayım.
2. Bu riski, başka insanlar daha mağdur olmasın diye alıyorum. Konu sadece kendi hayvanlarına ya da sokaktaki kedi köpek dostlarımıza mama alanları da ilgilendirmiyor.
Buradaki dolandırma yöntemi bir format.
3. Ben en zayıf noktamdan, 3 köpek ve 6 kedimi besleme telaşımdan yakalandım.
Ama siz de aynı yöntemle, mesela ne zamandır almak istediğiniz küçük ev aletini ya da bilmemne kozmetik ürünlerini almak isterken dolandırılabilirsiniz.
Aşağıdaki, Kemal Tahir'in Bir Mülkiyet Kalesi adlı eserinde alıntılanmış, Kemal Tahir'in zannımca Mustafa Kemal'in konuşmaları ve ifadeleri arasında en beğendiği bölümdür. KT başka çok sayıda eserinde hem Atatürk, hem tek parti dönemi ile ilgili son derece eleştirel de olsa, +
saltanat ve hilafetin kaldırılmasıyla ilgili kararlılık ve keskinliğini takdir eder. Bu noktada bir devrimcilik ruhu okur.
Bu konuşma benim de favorim olduğu için paylaşmayı uygun gördüm. Cumhuriyetin ilanı değil, ama onun ilk adımı, 1 Kasım 1922'de saltanatın kaldırılmasına dair
aynı gün meclis kürsüsünden yapılmış konuşma. Bu konuşmanın yapılış vesilesini, önünü arkasını bilince bu sertlik daha da anlam kazanıyor. Çok bilinen 1 anekdottur bu. Köyde elimin altında olmadığı için açıp kontrol edemiyorum, ama Nutuk'ta da geçiyor olabilir. KT'nin kaleminden:
Gün kötü örneklerin, bu yıkımın müsebbiplerinin yakasına yapışma günü olduğu kadar, takdiri hak eden insanlara da hak ettikleri değeri teslim etme günüdür. Sağolasın @ElmasogluOkkes başkanım!
"Bana Türkiye'nin tek doğrusu sen misin?, dediler"
#Hatay#Erzin Belediye Başkanı Ökkeş Elmasoğlu'nun kaçak yapılaşmaya göz açtırmayan politikası sayesinde, 46.000 nüfusluk Erzin'de deprem kaynaklı tek bir bina yıkılmamış, tek bir can kaybı yaşanmamış.
Sayın Başkan @ElmasogluOkkes bu taviz vermez tavrı ve insan hayatını önceleyen kentleşme politikasıyla 99 Depremi'nde yine benzer şekilde ilçe sakinlerine tek bir can kaybı yaşatmayan Tavşancıl'ın rahmetli belediye başkanı Salih Gün'ü anımsatıyor:
#Antep#Gaziantep Tek tek elle taş taşımaya insan lazım. Yok mu gönüllü? Ah böyle ilanları gördükçe kahroluyorum, havaalanlarında "yollayın artık bizi!" diye isyan ayakta bekletilen, yılıp yürüye yürüye yollara düşen inşaat işçilerini hatırlıyorum. Delirmemek işten değil!
(1) Az evvel üç gündür Adıyaman'da enkaz altından ablasını ve küçük yeğeninin enkaz altından kurtarılması için canhıraş çalışan bir arkadaşımla konuşuyordum.
Abla ve yeğen çok şükür 59. saatlerinde 5 katlı binanın zemin katından sağ çıkartıldılar bir komşularıyla birlikte.
(2) Ablanın omurgası başta olmak üzere vücudunda çok sayıda kırık var ve elbette ki halen şokta.
Bilinci yerine geldiğinde ilk söylediği şey: "Hadi evimize gidelim" olmuş.
"Evin yok artık, yıkıldı", demişler.
Ablacığımın o şokta aklına gelen ilk soru şu olmuş:
(3) "Ama salçalarıma ne oldu?"
Bilen bilir, koca koca tavalarda günlerce uğraşıyla salça yapmak, kavanozlamak, saklamak çok zor ve yorucu bir iştir.
Kurban olduğum ablacığım artık ne kadar emek verip yorulduysa bu yaz salça yaparken, şokta bilinçaltından ilk bu soru çıkmış.
#Çadır#SeyyarTuvalet ve #SahraMutfağı gün boyu gelen haberlerden en büyük ihtiyaç olduğu anlaşılıyor. Özellikle yurtdışından yardım organize etmeye çalışanların bilgisine ve dikkatine
Bunlar hep Kızılay'ın ilk elden hemen ve derhal afet bölgelerine gönderdiği malzemedendi @siring . Şimdi işitiyorum ki deprem bölgelerinde halk arasında "kızılay çadırı gibi" bir tabirle insanlar yana yakıla çadır arıyorlarmış.
Bu ülke insanının afet zamanında kullanacağı çadırın, seyyar tuvaletin, bir sıcak çorba dağıtacak seyyar mutfağının parası bile eski bir başbakanın semirik oğlunun kumar masalarında yendi bitti. Bunları asla unutmayacağım ve affetmeyeceğim.