Kıdemli Yüzbaşı Mustafa Kemal Bey'in Fransa Picardie Manevraları hatırası:
12–18 Eylül 1910’da Fransa’nın Picardie bölgesinde yapılan bir tatbikattır. Birinci Dünya Savaşı’nda İngiliz ve Fransız ordularına başkomutanlık yapan Mareşal Ferdinand Foch komutasında yapılmıştır.+
1-Fransa,I.Dünya Savaşı öncesinde Avrupada siyasi bloklaşmanın kesin çizgilerle belirlenmeye başladığı bu süreçte Almanyanın Berlinde düzenlediği manevralara bir cevap niteliğinde;Picardie Manevralarına titizlikle hazırlanmış ve tarafsız ülkelerden gözlemcileri de davet etmiştir.
2-Osmanlı Devleti, bu manevralara Binbaşı Selahaddin Bey’i, Kolağası Mustafa Kemal‘i ve Paris’te Ataşemiliter olarak görevli bulunan Binbaşı Fethi Bey’i gözlemci olarak göndermiştir. Mustafa Kemal manevralar sonunda söz alarak bazı eleştirilerde bulunmuştur.
3-Mustafa Kemal’in sözleri ve yorumları Mareşal Foch’un dikkatini çekmiş, akşam verilen ziyafete Albay rütbesinden daha küçük olanlar çağrılmadığı hâlde; protokole aykırı olarak, Mustafa Kemal’i davet etmiştir.
4-Picardie Manevraları hakkında Mustafa Kemal’in yorumunu Ali Fethi Bey şöyle aktarmaktadır:
“Manevralar,tam bir düzen içinde üç gün sürdü.Son gün,Fransız ordusunun bütün dalları,2 saate yakın süren geçit resmi yaptı. Yanımda olan Mustafa Kemal, manevra sahasından ayrılırken+
5-++şunları söyledi:
Bu kadar hazırlık sulh için yapılmaz. Aklımızı başımıza almalıyız. Çıkacak harp, bütün dünyayı ateşe atabilir ve biz bunun dışında kalmalıyız. Paris’e dönünce Harbiye Nezaretine gönderilecek raporu beraberce hazırladık ve bu kanaatimizi açıkça bildirdik.
6-Ülkemiz için bulutları beliren bir dünya savaşından önce düşünülmesi gereken başka buhranlar, anlaşmazlıklar, için için kaynayan bunalımlar vardı.” Mustafa Kemal, Picardie Manevraları’nı izlerken yaklaşan
I. Dünya Savaşı’nın yaratacağı yıkımı sezmekte++
7-sezmekte ve Osmanlı Devleti’nin takip etmesi gereken siyaseti de tespit etmektedir. Cumhuriyet Gazetesi yazarı Abidin Daver, o sırada Paris’te Mustafa Kemal’le yaptığı görüşmeyi şöyle anlatır:
“Mustafa Kemal’le, 1910 yılının Eylül ayında Paris’te, Luna Park’ta karşılaştım.
8-Yanında Fethi Bey vardı. Bir süre önce, Fransız ordusunun Picardie’de yaptığı manevraları izlediklerini bildiğimden, çocukluğumdan beri içimdeki askerlik merakı ile kendisinden manevralar konusundaki izlenimlerini sordum.
9-Görüşünü şöyle özetledi: "Uçaklar savaşta önemli rol oynayacaktır. Fransız sahra topçusu mükemmel, fakat Fransız piyadesi kırmızı pantolonlarıyla çok iyi bir hedef teşkil eder. Fransız ordusu, gereğinden fazla ateşli ve saldırgan bir ruhla yetiştirilmektedir."
10-Havacılık o zaman henüz yeni tutunmuştu.Sadece,o da çok elverişli havalarda gözlem hizmetlerinde kullanılmakta idi.İtiraf edeyim ki Mustafa Kemal’in havacılık konusundaki görüşlerinde isabet olduğuna pek inanmamıştım. 4 yıl sonra 1.Dünya Savaşında, hava gücünün etkisi görüldü.
11-Havacılığın daha yeni filizlenmeye başladığı bir çağda, gök egemenliğinin önemini ve geleceğini görerek benimseyen Atatürk, görüş ve düşüncelerinde yanılmamıştı.”
12-Mustafa Kemal, savaşta hava kuvvetlerinin önemini görmüş ve yeni Türk Devleti’nin oluşumunda gerçekleştirdiği devrimlere bir yenisini daha eklemiş ve 16 Şubat 1925’te Türk Tayyare Cemiyetini kurarak; Türk havacılığının gelişmesini, güçlendirilmesini sağlamıştır.
13- Daha sonra 1920'lerde Kurtuluş Savaşı yapıp, 1926'larda Uçak fabrikası kurup, 1935'lerde uçak ihraç eden bir ülke kurdu O büyük Bilge Önder Mustafa Kemal Atatürk.
Atatürk'e lanet okuyan Ali Erbaş 2013'de fetöcülerle Vatikan'da dinlerarası diyalog panelinde.
Yanındaki arkadaşı ( ortadaki ) fetönün ev arkadaşlığını yapmış üst düzey fetöcü Suat Yıldırım.
Diyanetin Müdürü, Hristiyanlık konusunda da uzman. Kaleyi içerden çökertecek sanırım...
1-Ali Erbaş şeceresi:
Açık açık Atatürk ve arkadaşlarına lânet okuyan ve Ahmet Hakan’a da yaptığı açıklamada geri adım atmayan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş kimdir? Şimdi FETÖ’nün sivil imamı Adil Öksüz’ün sevgili hocası Ali Erbaş’ı tanıyalım.
2-Ali Erbaş, yukarıda da yazdığımız gibi, Adil Öksüz’ün hocası… Ve araları da çok iyi. Öksüz’ün tez savunmasında onayı veren de Erbaş’ın ta kendisi…
Bir zamanlar FETÖ yuvası olarak adlandırılan Sakarya Üniversitesinde aynı bölümde görev yapıyorlardı.
Türkiye'yi kuran neslin iki özelliği çok öne çıkmaktadır. Birincisi Türkçüydüler, ikincisi Arap düşmanıydılar. O nesil I. Dünya Savaşı'nda gördükleri Arap ihanetini asla unutmamış ve Arapları asla sevmemişlerdi.
Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu
Araplara neden güvenilmez? Türk tarihinde bir çok örneği vardır. Ekteki tivitte daha önce yazmıştık .
Hülagü Han'ın Bağdat'da yıktığı Arap kütüphanesini dillerine dolayanlar Talkan ve Curcan katliamında kadın ve çocuk 100 bin Türk'ün katledilmesini tarih kitaplarına koymaz ve çocuklarımıza okutmaz.
İSTİKLAL SAVAŞINA KEŞKE YUNAN GALİP GELSEYDİ DİYENLERE....!
Ağva'ya bağlı Çanaklı Köyü'nün kadınlarını bir araya toplayıp anadan doğma kalana kadar soydular.. Çırılçıplak halde kocalarının katledilişini izlemeye zorlanan kadınlar, sonrasında toplu tecavüze uğradılar..
1-Küpelerini almak için kulakları, bileziklerini almak için bilekleri, yüzüklerini almak için parmakları kesildi; acıyla kıvranarak can verdiler..
2-Ateşe verilen Hacı İsmail Köyü ve erkekleri iple bağlanıp yatırılarak kurbanlık koyun gibi kesilen Karadere Köyü'nün kadınlarına tecavüz ettiler..
Ruslar tarih boyunca Türk kanı akıtarak geldiler. Sayısız Türk katliamları yaptılar sayısız...En son Suriye'de 34 askerimizi tüm uyarılara rağmen acımadan bilerek şehit etti. Korkudan Rus güzellemesi yapanlar var biliyoruz ama Rus Ayısı Ukrayna kızlarınca vuruldu, geçmiş olsun!
93 harbinde Rusların Kars'a diktikleri zafer anıtı ve anıtın yanına yapılan kilisenin açılışını izleyin.
Atalarımız niye "Ayı'dan post Rus'tan dost olmaz" demiştir?..
Ruslara göre "zafer anıtı" bize göre de 'utanç anıtı"ndan bir tanesini de İstanbul'un kalbine çakmış, gördüğünüz Ayestefanos Anıtını yine aynı dönem Ruslar dikmişti.
Putin,hem çardır hem de Sovyetler şefidir.Çarlık dönemi Rusyası ne yapmak istiyorduysa Putin bugün onu yapıyor.Sovyetler Rusyası ne yaptıysa Putin onu tekrarlamak istiyor.Ruslar için rejim ister Çarlık, ister Komünistlik, isterse demokrasi olsun farketmez.+
1-Rusların hedefini ve politikasını 1725'de Deli Petro belirlemiştir. Petro denen herif, deli meli değil, çok akıllı bir Rus ırkçısı, şovenisti, yayılmacı emperyalisti ve faşistidir.
2-Ondan bu yana Rusyanın bizimle ilgili emperyalist projesinin temelinde Türkistandaki Türkleri yok etmek,onların yurtlarını ele geçirmek,İstanbul’u alıp Akdenize inmektir.Bu ayı abanmasına karşı bizim yapmamız gereken en acil eylem planı,Turan Türk Birliği altında birleşmektir.
Türk’ü küçük görüp,Türkçeyi unutturmak isteyen,Türk tarih ve geleneği yerine Arap tarih ve geleneklerini öğretmeye çalışıp topluma dayatmak isteyen,Tüm bunları kurnazlıkla İslam ve Osmanlı maskesi altında yapan düşman bir güruhla karşı karşıyayız.
1-ARAPLARA GÖRE TÜRKLER MEVALİDİR (AZAD EDİLMİŞ KÖLE ) VE İSLAM'I TEMSİL ETMEZLER:
İslamiyet’ten önce Araplar ''Azad edilmiş kölelere'' Mevali diyordu. İslamiyet’ten sonra, Mevali kavramı, Arap olmayan Müslüman Milletler için kullanıldı ve kullanılıyor.
2-Arap geleneğine göre; Mevali'nin malı, parası, karısı, kızı Araba helal sayılıyor. Mevaliden doğan çocuk veliaht olamıyor.
Arap tarihinde, Mevali denildiği zaman akla Türkler geliyor. Tükler, İslamiyet dünyaya indiği 612 yılından, üç asır sonra,934 yılında Müslüman olmuşlardı.