Cezalandırma, infaz etme ya da bilgi alma yöntemi olarak kullanılan işkence, insanlık tarihinde yüzlerce yıllık bir geçmişe sahiptir. Şeytanın bile aklına gelmez diyeceğiniz en acımasız 17 işkence yöntemini sizler için derledik.
1. İki Uçlu Çatal
İki tarafı da çatal biçiminde ve keskin olan, mahkumun boynuna bağlanabilmesi içinse ortasında bir kayış bulunduran bu işkence aleti, başını daima arkada tutmadığı takdirde mahkumun çenesinin ya da köprücük kemiğinin delinmesine sebep olmaktadır.
2. Demir Maske
Geçmişte seks işçisi kadınları ve cadıları cezalandırmak için kullanılan bu alet, ağız kısmında keskin bir çivi bulunduruyordu ve suçlunun konuşmasını engellemek için kullanılıyordu.
3. Parmak Vidası
Mengene benzeri bir alet olan parmak vidası, tarihte suçluların el ve ayak parmaklarına zarar vermek, hatta kimi zaman koparmak için kullanılıyordu.
4. Timsah Makası
Büyük bir penseyi andıran timsah biçimli bu alet, önce ısıtılıyor, sonra ise mahkumun vücudundan parçalar koparmak için kullanılıyordu.
5. Göğüs Delici
Kadınlar için özel olarak tasarlanmış ender işkence aletlerinden biri olan göğüs delici, görselden anlaşılacağı üzere uçları oldukça sivri, maşa biçimli bir alettir.
Kadınların meme bezlerine zarar vermesi için tasarlanmıştır ve suçluları kan kaybı ya da enfeksiyon sebebiyle öldürmektedir.
6. Izdırap Armudu
Armut biçimli bu alet önce suçluların ağzına sokuluyor, daha sonra ise uç kısmında bulunan bir vida sıkılarak alet genişletiliyordu. Sonuç olarak ise beklendiği gibi mahkumların ağzı parçalanıyor, geri dönüşü olmayan bir zarara yol açılıyordu.
7. Diz Delici
Mengene gibi çalışan bir başka alet olan diz delici, iç kısmında bulunan dikenlerle suçluların bacaklarında yaralar açmak için kullanılıyor, hatta kimi zaman bacaklarının tamamen kopmasına yol açıyordu.
8. Metal Tabut
Bir kafes biçiminde tasarlanan ve suçluyu neredeyse tamamen hareketsiz bırakan bu alet, diğerleri gibi öldürmese de, uzun süreli kullanıldığı zaman zihinsel ve fiziksel sıkıntılara sebep oluyordu.
9. Giyotin
Listemizin belki de en insancıl ve en meşhur infaz yöntemi olan giyotin, hepimizin bildiği gibi yukarıdan bırakılan bir bıçağın suçlunun kafasını milisaniyeler içinde bedeninden ayırması prensibiyle çalışıyordu.
10. İspanyol Eşeği
Bu alet, İspanyol Engizisyonu döneminde asilerden bilgi almak amacıyla kullanılıyordu. Suçlu, bir üçgenin sivri ucuna oturtuluyor ve acıyı arttırması için ayaklarına ağırlıklar bağlanıyordu.
11. Judas'ın Beşiği
Judas'ın beşiği, İtalyanların geliştirdiği bir işkence aracıdır. Suçlular sivri kısmı anüs ya da vajinaya denk gelecek şekilde piramit biçimli bir metal yapının üzerine oturtulur.
Delik yara olup genişledikçe suçlu enfeksiyon kapar ve yaşamını acı içinde yitirir.
12. Poena Cullei
Romalıların geliştirdiği bir işkence tekniği olan Poena Cullei, anne ya da babasını öldürmüş kişilerin cezalandırılması için kullanıldı.
Bu işkence yönteminde suçlu köpek, kedi, yılan ve maymun gibi hayvanlarla birlikte deri bir çuvalın içine hapsedilir ve ardından denize atılır.
13. Ling Chi
Ling Chi, Çinlilerin geliştirdiği bir işkence tekniğidir ve burada kurban, kan kaybından ölene kadar vücudundan küçük parçalar kesilir.
Bir yandan da oyun olarak görülen bu pratikte idamı gerçekleştiren kişi, elindeki bıçakla mahkumun vücudundan parçalar keserken işkence süresini olabildiğince uzatmaya, kısacası ölüme sebep olmadan mümkün olduğu kadar acı vermeye çalışır.
14. Demir Sandalye
Üzerinde yüzlerce diken bulunduran demir sandalye, iç organlara zarar vermediği ve açtığı yaraların içinde kaldığı için mahkumu üzerinden kalktığında öldürmektedir.
15. Demir Bakire
Dünyanın en meşhur metal gruplarından birine adını veren demir bakire, Orta Çağ'da kullanılmış içi dikenli bir tabuttur. Suçlu ya hareketsiz kalarak tabutun içinde yaşayacak, ya da hareket edip ölecektir.
16. Kazığa oturtma
Tarihte III. Vlad'la özdeşleşmiş bir pratik olan ve yüzyıllar boyunca dünyanın pek çok yerinde uygulanan kazık cezası, hepimizin bildiği ve üzerine fazla açıklama gerektirmeyen bir acımasızlıktır.
17. Su işkencesi
Çinlilere ait bir başka pratik olan su işkencesi, vücuttan çok zihni hedef alan bir işkence yöntemidir. Burada suçlu sımsıkı bağlanmakta ve başına yavaşça su damlatılmaktadır.
Tarihin gizli kalmış karanlık yüzünü öğrenmek için bizi takip edin: @karanliktarih💀
Kaynak: Onedio Üyesi - Cakyz
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Bu adamlar gerçekten katliam konusunda ustalık yapmış acımasız kişiler. Öldürmek, yok etmek bu insanların kanında var. İşte tarihin gördüğü içlerinde insanlık namına his bulunmayan binlerce insanın kanı eline bulaşmış 10 diktatör.
1) Mao Zedong
Çin Komünist Devrim’i lideri, iktidara geldiği ilk beş yılında 5 milyondan fazla insanı idam ederek veya işçi kamplarına göndererek öldürdü. "İleri Büyük Atılım" ve "Kültür Devrimi" adını verdiği iki adet sosyal programı vardı.
Masum Bir İnsanı Öldürür Müydünüz? KORKUNÇ MILGRAM DENEYİ!
Size bir soru. Farz edelim bir askersiniz ve komutanınız masum olduğunu düşündüğünüz hatta bildiğiniz bir insanı öldürmenizi istiyor. Öldürür müydünüz? Böyle sorunca çoğumuz "tabii ki öldürmem" diyebilir ama şu örneği unutmayın. Nazi Almanyası'nda herkesin nefretini toplayan
Adolf Hitler'di. Bu da çok ama çok normal. Tarihin gördüğü en korkunç insanlardan biriydi ancak milyonlarca insanı öldüren Hitler değildi. Gaz odalarında, kamplarda insanlara işkence yapan, insanlık dışı şekilde muamele eden doğrudan kendisi değildi.
Acayip şeylerden bahsedeceğim size. Biraz karanlık, biraz korkunç. Biraz da değil gerçi. Bayağı korkunç. Bilimin bazen ne kadar kötü emellere araç olabileceğinden bahsedeceğim. Bilimin de suçu yok gerçi. Bilimi kullanarak kendi şeytani amaçlarını gerçekleştirmek isteyen
kötü insanların hikayesi bu. Hiç uzatmadan konuya gireceğim… Öjeniden bahsedeceğim size. Bununla bağlantılı olarak evrim teorisine, sosyal darwinizme, toplama kamplarına, Hitlere, tüm dünyada bir dönem çok normal bir şeymiş gibi kabul görmüş "üstün ırk" anlayışına kadar giden
Roma İmparatorluğu Yıkılmasına Sebep Olan Büyük Mülteci Akını
Roma İmparatorluğu'nun yıkılmasının başlangıcı 378'de Gotlarla yapılan savaşa dayanıyor. Bu savaşın sebebi ise mülteci kriziydi. 3 Ağustos 378'de günümüzde Edirne'de bulunan Adrianopolis şehrinde büyük bir savaş yaşandı.
Aziz Ambrose bu savaştan "Tüm insanlığın sonu, dünyanın sonu!" Şeklinde bahsetmiştir. Kısaca Valens olarak bilinen Doğu Roma imparatoru Flavius Julius Valens Augustus kendi birliklerini, Fritigern tarafından yönetilen ve Romalıların "barbar" olarak adlandırdıkları
Filistin 20. yy'ın başından sonuna hem Ortadoğu coğrafyası hem de dünya açısından hep çözülmesi gereken bir sorun olarak görülmüştür. Filistin toprakları uzun yıllar Osmanlı hakimiyetinde kalmıştı ve Napolyon dahi çözüm öneriler sunmuştu.
İngilizlerin Filistin'e hamleleri ve Amerika'nın bunu desteklemesiyle sorun büyük bir kaosa dönüştü, bunun sonucunda Filistin toprakları işgal edildi ve sürgün durumuna düşmüş