Fener Rum Kilisesi Ne Yapmaya Çalışıyor?
Anadolu takımlarının bir meseledir fakat hiç bir zaman spora ideolojileri ortak etmemek gerekir. Mazisi ihanetle dolu Fener Rum Patrikhanesi Pontus hayallerine, Bizans seviciliğine her olayı alet etmeye başlamıştır dikkat edelim!⬇️
Ülkemizde her inanç ve binaları yalnızca ibadet etmek inançları yaşamak, yaşatmak içindir, devletin varlığına bütünlüğüne karşı faaliyetlerde bulunma yeri değildir. Rum Patrikhanesi ihanetle doğru tarihini elbette ki bizlerden iyi bilmektedir fakat hatırlatmakta fayda vardır.⬇️
1821 yılı Mora'da binlerce Türk katlediliyordu, katledenler yıllarca imtiyazla ayrı tutulmuş Rum din adamlarının örgütlediği, canavarca hislere bürünmüş asi Rum çetelerdi. 400 senelik komşularını katletmeye başlayan asiler yakaladıkları her Türk'ü acımasızca yok ediyordu.⬇️
İrticanın her türlüsü ile mücadele etmeye ömrünü adamış Sultan 2. Mahmut Han olayın soruşturulmasını ve din adamlarının neden böyle bir isyana alet olduklarını öğrenmek istiyordu. Yapılan araştırmalar sonucunda ele geçirilen belgeler ve ortaya çıkan bulgular hayal kırıklığıydı.⬇️
Fatih Sultan Mehmet Han'ın verdiği imtiyazla asırlarca refahını artıran gücüne güç katan her zaman önemli devlet görevleri verilen tercüme yapmaları için güvenilen Fener Rum Patrikhanesi ihanetin yönetim ve yayılma noktasıydı, devlet adamları dahi inanmakta güçlük çekiyordu.⬇️
Patrik V. Gregorios durum hakkında savunma yapması için Babıaliye davet edilmek üzere giden askerler Patriğin kaçma hazırlığında olduğunu görünce derhal tutuklayarak Sultanın huzuruna getirildi üzerinde ele geçirilen mektuplar Patrikhane ihanetinin nişanı olmuştu.⬇️
Rum yobazı olan hainin derdi nedir diye anlaşılmaya çalışılırken, asırlardık içlerinde biriktirdikleri kini zaten idam edileceğini bildiği için kusan soysuz İstanbul, Trabzon ve hatta İzmir'de bizim olacak diyordu. Sultan 2. Mahmut kendisine sadece tarihi bir sitem etti.⬇️
Akabinde Türk vatanına göz diken soysuz V. Gregorios, ihanet merkezine dönüşen Fener Rum Patrikhanesine götürülerek orta kapı diye tabir edilen yerde asıldı ve yobazların korkulu rüyası Sultan 2. Mahmut'un emirleri Patrikhanedeki kişilere iletilerek ihanetin sonu budur denildi.⬇️
Hainlik ve fitne bir yere girmişse kökü kurutulmadan çıkmaz, hain içerdeyse kapı kilit tutmaz anlayışı gereği ihanet karargahı Fener Rum Patrikhanesi, Türklerden aynı öneme sahip bir kişiyi dini güne denk gelecek şekilde asmazsak bu kapıyı bir daha açmayacağız dediler.⬇️
Sultan 2. Mahmut Han Paskalya gecesi soysuzu astırarak vatan ve devletini seven İsevi vatandaşlara çifte bayram yaşatmıştır. Çünkü kiliseler özünde ihanet yuvası değil her inanç yeri gibi ibadet yuvasıdır, ibadethaneler asi çetelerin yuvalanacağı alanlar değildir.⬇️
Yıllar yılları kovalamış ama ihanet kökü kurutulmadığı için Türk yurdu Balkanlar kiliselerin terör faaliyetlerinin yuvalandığı alanlara dönüşmüştü, asırlarca bir arada yaşayan toplumlar yobaz din adamlarının oyuncağı olmuş bir birine düşman edilmişti gidişat umutsuzdu.⬇️
Balkanlarda Türklüğe karşı ittifak eden kiliseler Osmanlı Devletine karşı yoğun bölücü faaliyetlere girişmiş toplumu politize etmiş en nihayetinde de çıkan savaşta din insanlarına yakışmayan taciz, tecavüz, cinayet vb. hadiselerin baş sorumluları olmuşlardır.⬇️
Türk mimarisi yapılar ateşe verilmiş, mezarlıklar yıkılmış, ibadethaneler ahlaksızca eylemlerin yapıldığı olaylara şahit olmuş ve bir kaç yüz yılda inşa edilen insanlığın ortak mirası yapılar bir kaç günde harabeye çevrilmişti. Daha acıklı olanı ise memleketin haliydi.⬇️
Düşman alçakça saldırıyor ama Türklük sadece onlar kendi ayıbıyla yaşasınlar diyerek tarihe ve talihe karşı sitemde bulunuyordu, yalınayak terk edilen Türk yurtlarına son kez dönüp bakanlar sadece Elveda Rumeli diyordu. Çünkü Türk milleti bunu hak etmiyordu...⬇️
Rum'un kiliseleri korunurken 500 sene Türk'ün camisinin 50 gün dahi ayakta kalmasına müsade edilmiyordu. Öküz kalan sadece Balkan Türkleri değil, orada bıraktığımız çeşmelerimiz, hamamlarımız, okullarımız, köprülerimizdi herkes kırgın ve küskündü.⬇️
Nasıl olmazdı ki? Yıllarca Türklük askerliği kendine almış topraklarda can güvenliğini sağlamış zanaatı, sabanı, ticareti, sanatı Rum'a, Bulgar'a, Ermeni'ye bırakmıştı sonuç hüsrandı ibretlikti ve ders alınmalıydı ama alınamadı. İhanet yuvaları sevinmeye devam etti.⬇️
3 kıtadan dönüp Anadolu'ya tutulmaya çalışan Türklüğün çekeceği bitmemişti çünkü mesele Türklüğü yok etmekti. Cihan Harbi başlayınca geride bölücülük yapmaya devam edenler çetecilik faaliyetlerinde bulundular, Pontusçular yine sahadaydı ve artık kendilerine cesaret gelmişti.⬇️
İşgalciler vatan toprağına ayak basınca İzmir'de ki soyu gibi soysuz Rum Metropoliti Hrisostomos Kalafatis yere eğilerek ihanet saçan salyalı ağızı ile düşman çizmelerini cilalıyor öpüyordu. İzmir'i yakacak Anadolu'da tecavüzlere sebep olacak yağmacıları vaftiz ediyordu.⬇️
İşgal yıllarında İstanbul da olanları benim anlatmama ruh halim el vermiyor kısaca ifade etmek gerekirse kendilerine her imtiyazı veren Fatih Sultan Mehmet Han'ın hatırasına dahi saygısızlık yapacak kadar zavallı hale gelmiş his yoksunu sırtlanlar sürüsüne dönüştüler.⬇️
Trabzon'da neler yaptıkları Pontus çetelerin faaliyetleri zaten gün gibi ortada Marmara'da Batı Anadolu'da ve Karadeniz'de ihanetin her türlüsüne bulaşan Fener Rum Patrikhanesi dini yapı olmaktan çıkmış Türklüğü yok etmek üzere ahit veren terör yapısına dönüşmüştü.⬇️
Yaptıkları her eylem kendi inançlarına zarar verdiği için bu soysuzların İseviliği temsil etme hakkı olamazdı çünkü bu anlayış terör anlayışı ihanet anlayışıydı, hiç bir inanç merkezi terörün ve canavarlığın idare noktası olamazdı. Ortodoksluğun şerefi hainlere bırakılamazdı.⬇️
Türklüğün yüz akı Papa Eftim, ihanetin her türlüsüne asilce başkaldırarak Ortodoksluğun merkezi Rumluk değil Türklüktür diyerek Türk Ortodoks Patrikhanesini kurarak vatan sever İsevi vatandaşların resmi olarak Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün yanında yer aldığını duyuruyordu⬇️
İşgalciler gitti ama iş birlikçileri hala içimizde diyen Sakallı Nurettin Paşa kahraman Türk ordusu İzmir'e girdiğinde H. Kalafatis'i yakalatıp hak ettiği cezayı almasını sağlıyordu. İstanbul'da korkudan cübbeleri tutuşan soysuzlar özürler diyor ama inandırıcı gelmiyordu.⬇️
İhanet biter mi bitmez, kökü kurutulmadan bölücü odaklar dağıtılmaz, ihanet kana girerse temizlenmesi zor olur. Kurucu iktidar ve silah arkadaşları devrinde muhatap kabul edilmeyen Fener Rum Kilisesi içten içe güçlenmeye devam ediyor Yunan'ın geleceği hayaliyle yaşıyordu.⬇️
Enosis fikrinin ABD tarafından desteklenmesi için ABD başkanına mektuplar yazan Fener Rum Kilisesi utanmadan sahibine Türkiyeyi şikayet ediyor çeşitli ithamlarda bulunuyordu. Oda yetmezmiş gibi Rum terörü EOKA faliyetlerine para topluyor yardım yapıyordu.⬇️
Yıllar akıp giderken, Rumlar Türk toplumun müftü seçmesine dahi izin vermezken bu yapı yüz buluyor muhatap alınıyor her yere metropolit ataması yapmasına müsade ediliyordu. Hedefinde Türklükle ilgili her değeri yok etmeyi koyan ihanet yuvası boş durmuyordu.⬇️
Rauf Denktaş'a dil uzatıyor, Türk toplumunun inanç ve değerlerinin tümüne karşı ayrıştırıcı yorumlarda bulunuyor haddine olmayan meselelerle ilgili yabancı ülkelere demeç veriyordu. Her hangi bir memurdan statü olarak aşağı bu kişiler kanaat önderine dönüşüyordu.⬇️
Talimat aldığı noktalara yaranma gayesiyle dinler arası diyalog saçmalığına yelteniyor tıpkı Bizans'ı korusun diye Katolik külahını kabul eden soysuz dedeleri gibi binlerce Ortodoks'un katilleriyle mesele Türk düşmanlığı olunca kucaklaşıyordu.⬇️
Çevrecilik eylemleriyle Karadeniz'de kendilerine eleman arayan bu tehlikeli yapı Savvas Kalenderidis denilen Yunan casusla iş tutuyor Pontusçu teröristler yetişmesini sağlıyordu. Yabancı ülkelere Pontus meselesini açıyor taraftar topluyordu.⬇️
İhanet saymakla biter mi bu ülkede bölge milliyetçiliğinin temellerini atan kültür anlayışını yıkarak etnik kimlik milliyetçiliği yapan her zehirli kalemi fonluyor ihanet karargahında ağırlıyor, Alevilik meselesine dahi el atarak Türksüz ve Alisiz Aleviliği körüklüyordu.⬇️
Fener Rum Kilisesine karşı yıkılmaz kale olarak direnen Türk Ortodoks Patrikhanesine ahlaksızca iftiralar atıyor, hedef gösteriyor ve ihanetinin önünde engel olan Türk Ortodoksların mabedini hedefe alarak iftira atıyor bu ülkenin kozmik odasına girilmesinin ateşleyici oluyordu.⬇️
Bitti mi bitmedi, hainlerin kökü kazınana kadar bitmeyecek utanmadan Trabzon'da ayin yapıp ölen Rum çeteler tarafından şehit edilen Türkler için bir dua etmezken kendi beslemesi olan çeteler için ağlayan ihanet yapısı Pontus özlemini dile getiriyordu.⬇️
Kendine taraftar toplamaya çalışan ve bunu yaparken sonuçlarının neler olacağını pek önemsemeyen yapı Lozan'ı hiçe sayarak Ukrayna Kilisesini kendine bağlıyor savaş durumunda ülkemize gelebilecek İsevi insanları da Bizans fikirleriyle zehirlemek istiyor.⬇️
Daha yazacak çok mesele var ama vakti değil buradan ihanet karargahı haline gelen Fener Rum Patrikhanesini tarihi geçmişlerine bakarak gidişatlarını kötü olarak görüyorum ve uyarıyorum. Bu ülke sahipsiz değil Batı Trakya'da Türklere yapılan zulme rağmen özgürce yaşıyorsunuz.⬇️
Türklüğe karşı olan eylemlerinize bir an önce son verin ve tövbe edin. Bu ülkenin sizlerle uğraşacak vakti yok ibadethaneleriniz, ihanethanelere dönüşüyor, tarihe bakıp ibret alın 'Zulüm 1453'te başladı' diyen her Yunan soyunu dağıtmaya devletin gücü, kuvveti ve kudreti yeter.⬇️
Vatan sever tüm Ortodoks İsevilerin idare merkezi Türk Ortodoks Patrikhanesidir. Papa Eftim'in verdiği mücadeleyi anlayın ve anlatın. Bu toprakların sahibi dün, bugün ve yarın Türklerdir, #NeMutluTürkümDiyene sözcüğüne inanan herkes dini, fikri ne olursa olsun Türk'tür, kardeştir
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Almanya'nın Yalan Ordusu: Deutsche Welle (DW)
Alman basınında Nazi döneminden kalma bir hastalık var Mitomani 4 ülke tarafından işgal edilip, Doğu-Batı diyerek 2 farklı ülkeye ayrılıp bir birlerine karşı rekabet eden bir toplumun elbette hastalıklı basına sahip olması gerekir.⬇️
Bu basın kuruluşlarından en ilginci 3 Mayıs 1953 tarihinde yayın hayatına başlayan DW diğer ismiyle Almanya'nın Sesi, yayın ilkesi ABD karşıtı olan her meseleye karşı saldırmak, ABD düşünce kuruluşlarının yayınladığı raporları dikkatle inceleyip etnik bölücülük yapmak.⬇️
İnsan hakları, barış, özgürlük vb. masum kelimelerle, medya tetikçiliği yapmakta olan bu kuruluş doğrudan doğruya yayın yaptığı tüm dillerde milli güvenlik tehditleri oluşturan meseleleri gündeme getirerek doğru olmayan haber paylaşımları yapıyorlar.⬇️
Arap İhanetinin Anatomisi
19yy da Osmanlıda Türkler hariç herkes milliyetçiliğe sarılmış, hasta adam daha canlıyken sırtlanlar parçalarından birer birer koparıyorlardı. Hilafetin gücüne inanan aydınlar hala ümmetçilik fikrini savunuyor İttihadı İslam diyorlardı.⬇️
İngiliz ve Fransız işgali altında olan sömürge haline gelmiş Müslümanların bir kısmı, her ne kadar Hilafete bağlı olduğunu ifade etse de bazı aşiretler haricinde genel olarak Müslüman toplum kaderine razı olup parya olarak yaşamaya devam ediyordu.⬇️
Balkan felaketinin yaşanmasından sonra devletin dağılışının kesin olarak görülmeye başlanmasından sonra, 1909 yılında fikir olarak şekillenmiş El-Ahd ve El-Fetat örgütleri faaliyetlerine başladı. Genç Araplar Cemiyeti olarak bilinen El-Fetat Cemiyeti ırkçı Arap örgütüydü.⬇️
Arkadaşlar bir girdabın içerisindeyiz, ülkemizin daha kötü bir istilaya maruz kalmaması için öfkenizi kontrol ederek devletimizin kurum ve kuruluşlarını sığınmacı ve göç meselesiyle alakadar olması için çağrıda bulunun, yasa dışı hiç bir eylemde bulunmayın milli birliği koruyun!
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin birlik ve bütünlüğünü temsil eden Valiler ve Kaymakamlar sizler o makamlarda mülki idari amirler olarak vatanı ve milleti korumak için oturuyorsunuz sınırlarımızı koruyun!
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yürütme erkini uhdesinde bulunduran arkadaşlar, bürokratlar, kıymetli devlet büyüklerimiz bu mesele artık toplumun devletine küsmesine ve gençlerin umutsuzluğa kapılmasına sebep oluyor. Türk milleti namusunu sokakta bulmadı, vatandaşları koruyun!
Türkiye Irakta Terörü Tasfiye Edecektir!
Ülkemizin yıllardır etkin kararlılıkla mücadele ettiği bölücü terörün Irak'ta sıkıştığı üç alan kalmıştır. Kandil, Sincar ve Mahmur terör üçgeninde uyuşturucu, silah, insan kaçakçılığı gibi diğer insanlığa karşı suç türlerinin yuvasıdır.⬇️
Suriye'de terörün hakimiyeti altında kalan bölgelerle dirsek teması halinde hareket eden uluslararası suç örgütleri bölgede ki taşeronlar yardımıyla insanlığa karşı suçlar işlemeye devam etmektedir. Türkiye hukuki ve insani haklılığı terör oluşumlarını çıkmaza sokmuştur.⬇️
Kendilerine savaşçı devşiremeyen terör yapıları ellerinde tuttukları bölgelerde ki 18 yaşından küçük çocukları zorla silah altına alarak çocuk istismarına sebep olmaktadır. BM gözlem raporunda ortaya çıkan insanlık dışı bu durum bölgede yaşanan trajedinin yansımasıdır.⬇️
Zaza kardeşlerimiz her platformda Kürt/çü olmadıklarını anlattıkça bölücüler tarafından sesleri kesiliyor, TRT6 isim değiştirilerek dinci Kürtçülerin propaganda kanalına dönüştü.4 milyon Zazaca konuşan Zaza meydanları bölücülere bırakmamalıdır. Zazaca ve #ZazalarKürtleşmeyecek!
Zaza Dili (Zazalar ve Goraniler) aynı halktır Kürt ve Kürtçeyle ve Kürtçülükle ilgileri yoktur. #ZazalarKürtleşmeyecek!
AB(D) petrol bekçisi olan Kürtçülerlerin ruhları satılık feodal ağalarıyla, ırkçı terör örgütlerini savunan beslemeleriyle, Haçlı şövalyeleriyle hakikatleri ortaya çıkararak mücadele edeceğiz.Avestaya kadar götürülen Kürtçüleştirilme hareketine karşı uygarlık savaşı veriyoruz!
Selahattin Türki (Eyyübi) Türkleşmiştir!
Bir süredir tartışılan ve bilimsel tarihçiliğin dışarısına çıkarak etnik temelli siyasete çekilen, Kudüs Fatihi Selahattin Türki’nin nasıl anıldığını farklı dönemlerde yazılmış tarafsız, tarihi kaynaklardan yakından inceleyelim.⬇️
Kaynaklar ele alınırken etnik kimlik olarak iddialarda bulunan, ne Türk, ne Arap, ne de Kürt etnik kimliğe sahip kişilerin eserleri değildir, tamamen milliyetçilik akımından uzak tarihlerde yazılmış eserleri paylaşarak tahribatı bitirelim⬇️
'comment le roy Bauduins de Jherusalem dit le Meseau desconfit Salhadin le vaillant Turc'
<Cüzzamlı namlı Kudüs Kralı Baudouin'in yiğit Türk Selahaddin'i yenmesine dair>
IV. Baudouin 1177'de Selahaddin'in ordusunu bozguna uğratmıştır.
(David Aubert,1410-1479)⬇️