Thread by @yazparov

YALIDAN DEVLETE:"PELİKAN SARMALI"
1-Evet sevgili dostlar malumunuz dün pek çok haber sitesi ve gazete PELİKAN yapılanmasının tepesindeki 2 isim olan karı koca Süheyb Öğüt ve Hilal Kaplan'ın "33 kişiden oluşan" "LİSTESİNİ" haber yaptı...

2-PELİKAN YAPILANMASININ tepe ismi olan bu Süheyb Öğüt ve karısı Hilal Kaplan bir zamanlar FETÖ terör örgütü ve bu örgütün lideri Fethullah Gülen'e yaptıkları övgüleri ise çoktan unutmuş gözüküyorlardı...

3-Süheyb Öğüt gibi bir hukuk dehasına (!) da vekalet verip "Para dışarı gitmesin" diye tanıdık işi suç duyurusunda bulunan bu yandaş karı koca,+++

4-+++ içerisinde benim de ismimin bulunduğu 33 kişilik bu listeyi savcılığa vererek bu isimler hakkında "FETÖ TERÖR ÖRGÜTÜ ÜYESİ OLMA" isnadı ile suç duyurusunda bulunmuştu.

5-Ancak işin açıkçası ben bu haberin daha dün yapılmasına şaşırdım zira bundan 1 ay önce ben bu arkadaşların suç duyurusu ile ifade vermeden önce bu durumu bu hesapta duyurmuştum ve kendilerine "Sizden korkan sizin gibi olsun.Hodri meydan" demiştim...

6-1 ay önce attığım Tweette de belirttiğim gibi ne kadar muhalif gazeteci varsa bu gaztecileri içerisinde tescilli ve firari FETÖ üyesi olan isimler ile aynı "Torbaya" atarak itibar suikasti ve klasik "FETÖ ALGI OPERASYONU" taktiği kullanıyorlardı...

7-Peki mesela benim "FETÖ TERÖR ÖRGÜTÜ ÜYESİ OLMAK" ve "TERÖR ÖRGÜTÜ ÜYESİ OLMADAN PROPAGANDASINI YAPMAK" ile suçlandığım gerekçe neydi? İşte bu suçlamaya neden olan şey benim tüm detayları ile PELİKAN YAPILANMASI'nı 2018 ve 2020'de yazmamdı...

8-O zaman bir kez daha buradan "YALINI9N SAKİNLERİNE" selam gönderelim ve biz yazdıkça korktukları o PELİKAN YAPILANMASI'nı teker teker gözlerine sokarak bir daha anlatalım,okumayanlar okusun,unutanlar hafıza tazelesin....

9-Sizler hazırsanız biz de hazırız,işte başlıyoruz...Çayı kahveyi kapan gelsin...

10- Son günlerde yeniden konuşulmaya başlayan bu PELİKAN GRUBU kimdir? Kim tarafından finanse edilmektedir?İcraatları ve ilişkiler ağı nedir? Boğaziçi Küresel İlişkiler Derneği ve PELİKAN GRUBU arasında nasıl bir bağ vardır?

11-Aslında herşey Ahmet Davutoğlu’nun 27 Ağustos 2014 tarihinde Erdoğan’ın “işaret etmesi” ile AKP 1.Olağanüstü Kongresi’ne tek aday olarak katılarak AKP’nin Erdoğan sonrasındaki 2.Genel Başkanı ve Türkiye’nin yeni Başbakanı olması ile başladı...

12-Özetle geçecek olursak bir süre sonra Erdoğan’dan bağımsız politikalar uygulamaya,kendi medyasını ve sermayesini oluşturmaya kalkan ve parti içerisinde de “HOCACILAR” adı verilen grubu ile giderek güçlenen Ahmet Davutoğlu “tehlikesi”, +++

13-+++başlıklı isimsiz bir bildirinin 1 Mayıs 2016 günü yayınlanmasının ardından tasfiye edildi…

14-Bildiriyi yayınlayanın kim olduğu bilinmiyordu ancak PELİKAN DOSYASI bildirisi Erdoğan-Davutoğlu ikilisi arasında derinden derine yaşanan iktidar mücadelesini açık ve sert bir Davutoğlu eleştirisi yaparak anlatmış, +++

15-+++Erdoğan bildiriye sessiz kalarak dolaylı destek vermiş, Davutoğlu da 5 Mayıs 2016 tarihinde istifa etmek durumunda kalmıştı. İşte hayatımıza o tarihte giren PELİKAN DOSYASI kim tarafından yazılmıştı?

16-Sıradan bir bildiri miydi yoksa çok daha “derin” operasyonlar için son derece komplike biçimde organize edilmiş bir yapılanma mıydı?

17-Bu soruya cevap bulabilmek için yine çok çarpıcı ve girift bir ilişkiler ağının izini sürmemiz gerekecek…

18-Davutoğlu gücünün zirvesinde olduğu hissi ve çok yakında tek iktidar sahibinin kendisi olacağına dair inancı ile kibir içerisindeyken sessiz sedasız bir STK kuruluyordu: BOĞAZİÇİ KÜRESEL ARAŞTIRMALAR MERKEZİ...

19-Aslında “kuruluyordu” kelimesi yanlış olur... Zira bu STK(!) daha önce başka floodlarımızda detayları ile incelediğimiz ABD’nin Dünyayı Sivil Toplum Kuruluşları eli ile dizayn etme projesi olan “PROJECT DEMOCRACY” stratejisine uygun olarak “kurduruluyor” ve +++

20-+++zamanı gelince aktive edilmek üzere “uykuya” yatırılıyordu.

21-Sessiz sedasız kurulan bu STK’nın resmi adı ise “KÜRESEL İLİŞKİLER DERNEĞİ”ydi... Derneği kuran isim ise akademisyen İdris Kardaş’tı... Kimdir bu İdris Kardaş isterseniz şöyle kısaca ama yakından bir bakalım…

22-İdris Kardaş ismini ilk kez nerede görüyoruz? George Soros’un Türkiye’deki en önemli eğitim yatırımı olan ve Leureate Vakfı’nın ortak olduğu Bilgi Üniversitesi’nde.

23-2011-2016 yıllarında SOROS destekli Bilgi Üniversitesi’nin “Koordinatörlüğünü” yapan İdris Kardaş 2016 yılında görevden alındı.

24-Ama kendisini bu kez de kısa süre içerisinde 70 yataklı 2 hastaneden, binlerce yatak kapasitesine sahip bir “Hastaneler zincirine” dönüşen Medical Park hastanelerinin vakfı olan 21.Yüzyıl Anadolu Vakfı’nın Vakıf Üniversitesi olan İstinye Üniversitesi’nde gördük..

25-Bu 21.Yüzyıl Anadolu Vakfı'nın Mütevelli Heyeti Başkanı Muharrem Usta,2006 yılında TESEV Danışma Kurulu Üyesi ve Erdoğan “aşığı” iş adamı Ethem Sancak ile ortaklık kuruyor.

26-İşte İdris Kardaş bu girift ilişkiler içerisinde "Yolunda yürürken", Muharrem Usta’nın vakıf üniversitesi olarak kurmuş olduğu İstinye Üniversitesi’nde göreve başlıyor.

27-Daha sonra kendisini Sabah Gazetesi’nde köşe yazarken ve havuz kanallarının pek çoğunda hararetli bir AKP savunucusu olarak yorumculuk yaparken görmekteyiz...

28-Bu arada bir bilgiyi sorumlu gazetecilik anlayışımız gereği vermek durumundayız... Bu yazının 7 Mart 2020 tarihinde ilk kez yayınlanmasının hemen ardından bana ulaşmış olan Muharrem Usta gruplarının büyümelerinin son derece şeffaf olduğunu,+++

29-+++++keza Carlyle Foundation'dan aldıkları fon ile büyümelerinde de bir sıkıntı olmadığını söyledi. İdris Kardaş ile İstinye Üniversitesi'nde bir tanışıklıkları olduğunu ancak bu tanışıklığın bundan ileri gitmediğini ifade etti.

30-Ben de aktardığım bilgilerin bizzat kendi röportajından alıntılandığını tarzımda "İma" yahut "İtham" olmayacağını ne diyeceksem alenen yazacağımı ifade ettim.

31-Devam ediyoruz efendim...

32-Evet İdris Kardaş ismine böylece biraz daha yakından baktıktan sonra devam edelim yazmaya...

33-Küresel İlişkiler Derneği “uykusundan uyandırıldığında” az sonra detaylarına da değineceğimiz üzere “Koordinatör” sıfatı ile artık tüm kontrol Süheyb Öğüt’e geçmişti..

34-Süheyb Öğüt bu işin “kilit noktasıydı” ve bu sessiz darbenin ilk sinyalini 27 Haziran 2015’te HAVUZ MEDYASI’nın dergisi AKTÜEL’deki köşesinde vermişti...

35-Öğüt, BRAVO HOCAM BRAVO! başlıklı yazısında Davutoğlu’nu ağır bir dille eleştirmiş ve Davutoğlu'na Süheyb Öğüt, AKP’nin en koyu “yandaş” yazarlarından Hilal Kaplan’ın kocası…

36-Aynı zamanda akedemik tezlerini nasıl aldığı (?) "tartışmalı",Atatürk'e ve Cumhuriyet'e ekranlarda atıp tutan AKP'nın yılmaz savunucusu Selman Öğüt'ün ağabeyi...

37-Selman Öğüt'ten devam edelim isterseniz...Selman Öğüt’e de bakalım biraz isterseniz…

38-Kendisi ilk olarak ekranlarda hemen her gün gözüktüğü dönemde Medipol Üniversitesi öğretim üyesiydi yani AKP’li Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın sahibi olduğu Medipol Hastaneler Grubu’na ait Medipol Üniversitesi'nde...

39-Selman Öğüt ayrıca Erdoğan Ailesi’nin TÜRGEV
ile birlikte en önem verdikleri ve alternatif Türkçe Olimpiyatlarını düzenleyen, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden milyonlarca lira yardım alan,+++

40-+++ danışma kurulunda Bilal Erdoğan ile birlikte çok sayıda üst düzey AKP’linin de olduğu TÜGVA’nın “Bölge Uzmanı”!

41- Selman Öğüt aynı zamanda bir dönem AKP'nin "Yandaş" Think-Thank kuruluşu SETA'da da "Uzman" olarak görev yapıyor...

42-İşte efendim Süheyb Öğüt ise bu ilişkiler ağı içerisinde hep “perde arkasında” kalmayı tercih eden ama aslında “Beyin” konumunda olan kişi…

43-Peki Süheyb Öğüt’ün “Davutoğlu'nun tasfiye sürecinin” fitilini ateşlediği bu yazı nerede yayınlanmıştı?AKTÜEL DERGİSİ’nde…Yani TURKUAZ MEDYA GRUBU’nda…Peki grubun o dönem başında kim vardı? Serhat Albayrak... Yani Berat Albayrak’ın kardeşi... Fazla söze hacet yok sanırız...

44-Ve Red Hack’in Berat Erdoğan’ın mail hesabını kırması sonrasında aynı Suheyb Öğüt’ün kurulacak Boğaziçi Küresel İlişkiler Merkezi için tüzük ve kuruluş belgesini hazırladığı ve 7 ismi Berat Albayrak’a önerdiği kamuoyuna yansıdı...

45-Bu isimler Sadık ÜNAY, Melih ALTINOK,Hilal KAPLAN,Suheyb ÖĞÜT,Salih Tuna,Can PAKER ve ismi verilemeyen bir “iş adamı” şeklinde sıralanmıştı...

46-Ancak bu isimlerden Salih Tuna açık
ve net biçimde bunu yalanladı,diğer isimlerden ise itiraz gelmedi.

47-Ve bu ekip çalışmaları için boğazda Kuzguncuk Çarşısı Caddesi Numara 27 adresindeki yalıyı kendisine "üs olarak" seçecekti...

48-Ve işin ilginci bu yalının adresi ile KÜRESEL İLİŞKİLER DERNEĞİ'nin adresi aynı gözükmekteydi... İsterseniz bu isimlere de şöyle bir yakından bakalım

49-Can Paker’i uzun uzadıya anlatmaya gerek yok. Zira herkes kendisinin SOROS’un Türkiye’deki 1 numaralı adamı olduğunu, +++

50-+++SOROS’un fonladığı TESEV,AÇIK TOPLUM VAKFI gibi “STK’ların kurucusu olarak “STK’LAR ELİ İLE SİYASET DİZAYNI” projesinin Türkiye’deki en önemli yürütücülerinden bir tanesi olduğunu bilmekte.

51-Ama bir noktayı bilmeyenler için yazmakta fayda var… Can Paker’in kız kardeşi, Mehmet Barlas’ın eşi Canan Barlas… Cemil Barlas ise Can Paker’in yeğeni olmakta. Bu bilgiyi şimdilik not edin. Zira bu bilgi yazının ilerleyen bölümlerinde daha anlamlı hale gelecek.

52-Yine bu listedeki Prof.Sadık Ünay,”AKP’nin ThingThank Kuruluşu” olarak tanımlanan SETA İstanbul Ekonomi Araştırmaları’nda koordinatör olarak görev yapmaktaydı...

53-Kendisini bolca Murat Ülker’in kurucusu ve finansörü olduğu Bilim ve Sanat Vakfı için verdiği seminerlerde ve pek tabii televizyon kanallarındaki hararetli AKP ve Erdoğan savunuculuğu ile tanıyoruz.

54-Melih Altınok ise kariyerini Kanal 24,Kanal A,Türkiye ve en son Sabah Gazetesi gibi yandaş medyanın en koyu Erdoğan savunucusu kanallarda geçirip, “algı yönetimi” için hazırlanan programlar ve yazdığı yazılarla bilinmekte.

55-Daha önce kurdurularak “uykuya” yatırılan BOĞAZİÇİ KÜRESEL ARAŞTIRMALAR MERKEZİ isimli STK faaliyete geçmesi için “uyandırılmıştı"...

56-Gerçekleştirilecek “Sanal darbe” operasyonu için
bütçe çıkartılmıştı öncelikle... Herşeyin başında bulunan isim ise Süheyb Öğüt’tü...

57-Öğüt,Hilal Kaplan’ın eşi olan ve yeni yeni köşe yazmaya başlamış bir isim olarak sıkı Erdoğan taraftarlığı ile dikkat çekmekteydi... Red Hack’ın Berat Albayrak’ın mailini hacklemesi ile birlikte Süheyb Öğüt’ün Berat Albayrak’ gönderdiği “bütçeleme” de ifşa oluyordu...

58-Buna göre Süheyb Öğüt aşağıdaki gibi liste veriyor ve gönderdiği mailde şu ifadeleri kullanıyordu:

59-
1- Sadece ilk dört ay çalışacak 5 yazılımcı için (kişi başı 4bin) toplamda 80bin TL
2- Teknoloji departmanının materyal kurulumu için 122bin TL
3- Emlak masrafları için: 80bin TL 4- Personel maaşları için: 82 bin TL +++

60-+++5- Sigorta ve pirim için: 8 bin TL
6-Mobilya için: 22 bin TL
7-Personelin yemek masrafı ve kırtasiye için: 10bin
bu altı madde bize ilk ay lazım olan para: toplamda 80+122+80+82+8+22+10=404bin TL+++

61-+++ bundan sonraki aylar için gereken düzenli masraf ise:
1- emlak masrafları için: 20 bin
2- personel maaşları için: 82 bin
3- sigorta ve pirim için: 8 bin
4- personelin yemek masrafı ve kırtasiye için: 10 bin toplamda: 20+82+8+10= 120 bin”

62-Ama bu kadarla kalmayarak Süheyb Öğüt kişiye göre herkesin alacağı maaşları da ayrı bir liste halinde Red Hack’in kırdığı Berat Albayrak’ın maillerinde Berat Albayrak’a gönderiyordu… İşte PELİKAN GRUBU’nda kim kaç para alıyor,sıralı liste:

63-
1-İdris Kardaş: Genel Koordinatör: 10.000 TL
2- Hamit Balcı: Genel Koordinatör Yardımcısı: 9.000 TL 3- Süheyb Öğüt: Genel Direktör: 8.000 TL
4- Hale Korkmaz: Genel Direktör Yardımcısı: 6.000 TL +++

64-5- E. Ş.: Uzman: 4.000 TL
6- C. Z.: Uzman: 4.000 TL
7- D. B.: Uzman: 4.000 TL
8- Z. M.: Uzman: 4.000 TL
9- B. B.: Uzman: 4.000 TL
10- B. Ö.: Uzman: 4.000 TL
11- A. A.: Uzman: 4.000 TL
12- +++

65-N. K.: Uzman: 4.000 TL
13- E. K.: Teknoloji Departmanı Yöneticisi: Yazılım Uzmanı: 8.000 TL
14- Grafiker: 3.500 TL
15- Montajcı: 3.500 TL
16- Aşçı/çaycı/temizlikçi (üç işi birden yapacak müstahdem): 2.000 TL
Toplamda: Aylık 82.000 tl + sigorta+prim

66-Dünya üzerinde "Trollük yapmak için" sigortası yatırılan ekip kurulan ilk ülke de biziz herhalde...E tabii 80'ler dizisinin ünlü repliğinde olduğu gibi "SSK önemli" ... Devam ediyoruz efendim.

67-Ve plan kuruldu,strateji belirlendi... Ekip önce sosyal medya üzerinden pek çok hesap açıyordu... Plana göre önce sosyal medyada ciddi bir etki sağlanacak, açılacak olan hesaplar AK TROLLER tarafından desteklenecekti...

68-Öyle de yapıldı... Pek çok yeni hesap kurularak, sosyal medya üzerinden müthiş bir propaganda ve dezenformasyon operasyonu başlatılmıştı...

69-Ancak bu ekibin sosyal medyanın önemli isimlerinden “ücreti mukabilinde” başka destekler de aldığına dair iddialar daha sonra medyaya yansıyacaktı...

70-59-Bu iddiaların en önemlisi ODA TV tarafından gündeme taşındı...03.05.2017 tarihli İNCİ'NİN PELİKAN'DA NE İŞİ VAR? haberi ile İnci sözlük kurucusu Serkan İnci'nin Kuzguncuk'ta kiralanan yalıda çekilmiş fotoğrafı ilişkileri gayet net anlatıyordu...

71-Can Paker ise aslında Süheyb Öğüt’ün de arkasında olan “GÖLGE LİDER” pozisyonundaydı. Pelikan Dosyası’nın yazıldığı Kuzguncuk’taki Beyaz Köşk’te bulunduğunu ileri süren Fırat Erez’in iddiasına göre 3 ayda bir faaliyet raporu hazırlanıyor ve bu rapor, +++

72-++Süheyb Öğüt ve Hilal Kaplan’ın söylediklerine göre yine 3 ayda bir onun müsait
ARAŞTIRMA zamanına göre belirlenen vakitlerde Erdoğan’a yüz yüze yapılan görüşmelerde kendisine sunuluyordu.

73-(Kaynak:24 Haziran 2017-Cumhuriyet Gazetesi- Eski ‘Pelikan’cıdan şok itiraflar: Hilal Kaplan ve kocası... başlıklı haber)

74-Bu arada belirtelim Fırat Enez de bizimle birlikte Süheyb Öğüt ve Hilal Kaplan'ın "FETÖ Terör Örgütü Üyesi" suçlaması ile hakkında suç duyurusunda bulunduğu 33 isimden biri oldu...

75-Az önce belirttiğimiz haberde Fırat Erez aynen şu ifadeleri kullanıyor: “Bekir Bozdağ, Sümeyye Erdoğan, Egemen Bağış, orada bulunduğum 4 aylık süre boyunca, yalıya ziyaretlerine şahit olduklarımdan bazıları...”

76-Ve gerekli hazırlıklar yapıldıktan sonra 1 Mayıs 2016 tarihinde PELİKAN BİLDİRİSİ isimli “kim
tarafından yazdığı” belli olmayan bir bildiri olarak yeni açılan bir blogtan yayınlanıyor ve +++

77-+++PELİKAN GRUBU da hemen harekete geçerek sosyal medya üzerinden bu bildiriyi bir anda en çok okunan paylaşım haline getiriyorlardı…

78-Burada ilginç bir gelişme olmuştu. Akademisyen Dağhan Irak PELİKAN DOSYASI olarak ünlenen bildirinin dağılım haritasını çıkartıyordu ve bu haritaya göre “Bildiri” Cemil Barlas’ın yakınından dağılıma başlamıştı…

79-İşte o dağılım haritası :

80-Hani Boğaziçi Küresel İlişkiler Derneği’nin, SOROS’çu TESEV,AÇIK TOPLUM VAKFI kurucusu ve “PELİKAN GRUBUNUN “ “Gölge Lideri” olan Can Paker’in yeğeni olan Cemil Barlas…

81-Ve ekip en önemli operasyonunu başarı ile gerçekleştirerek “Türkiye’nin seçilmiş Başbakanı" Ahmet Davutoğlu’nu maliyeti 1,5 milyon TL'den biraz fazla olan bir operasyon ile alaşağı ediyorlar Davutoğlu bildiri yayınlandıktan 4 gün sonra 5 Mayıs 2016 tarihinde istifa ediyordu

82-“PELİKAN GRUBU” ilk ve en büyük operasyonunu tamamlamıştı tamamlamasına ama grubun “dağılmaya” hiç niyeti yoktu…

83-Tam tersine bu grup bir süre sonra ismini “GLOBAL BOSPHORUS” olarak değiştiren Boğaziçi Küresel İlişkiler Merkezi eli ile iç siyaseti bırakıp çok daha “Küresel” ve ilginç ilişkiler geliştirmeye başlayacaktı...

84-İşte “PELİKAN GRUBU”nun bu “KÜRESELE” evrilme sürecinde inisiyatif ise artık açıkça SOROS’un en yakın ismi olarak TESEV’i,AÇIK TOPLUM VAKFI’nı kuran Can Paker’e geçiyordu.

85-Boğaziçi Küresel İlişkiler Derneği yahut artık kendilerini lanse ettikleri isimle “BOSPHORUS GLOBAL” ilginç şekilde sürekli İngiliz yetkilileri ile bir araya gelmekteydi…

86-Örneğin bunlardan bir tanesi Centerbury Başpiskoposu olan Justin Welby’di…

87-Welby BOSPHORUS GLOBAL’in davetlisi olarak Türkiye’ye geliyor ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştürülüyordu...

88-İşte o görüşmenin fotoğrafı:

89-Peki Centerbury Başpiskoposluğu sıradan bir makam mıydı? Tabii ki hayır…

90-Centerbury Başpiskoposu olan kişi İngiltere’deki tüm Anglikan mezhebine mensup kişileri temsil eden bir makam. Diğer bir sıfatı “İngiliz Anglikan Kilisesi Başpiskoposu”

91-Bir diğer önemli özelliği ise bu kilisenin başpisikoposunun İngiliz Kralı 8.Henry’nin Roma Katolik Kilisesi’nden ayrılışından bu yana bizzat İngiliz Kraliyet tahtında oturan Kral yahut Kraliçeler tarafından atanıyor olması.

92--Bugün de Kraliçe adına bu makama atanan kişiyi direkt olarak İngiliz Başbakanı belirlemekte.

93-Yani Centerbury Başpisikoposu ile görüştüğünüzde sadece bir din adamı ile değil bir yerde "İngiliz Devleti" ile görüşüyorsunuz.

94-Bakıyoruz yine BOSPHORUS GLOBAL’in daveti ile Birleşik Krallık Lortlar Kamarası Üyesi Lord Alex Carlile Türkiye’ye geliyor…

95--Türkiye’nin Katar’a verdiği desteğin takdire şayan olduğunu söyleyen –Katar ve İngiltere arasındaki ilişkiden öte bağları defalarca yazdık zira Katar İngiltere'nin nüfuz alanında olan bir ülkedir- Lord Carlile kim peki?

96-Kendisi Avrupa finans piyasalarının kalbi olan İngiltere’nin başkenti Londra’da, yine İngiltere’nin 4 büyük bankasından birisi olan Lloyds Banking Group Plc.’nin Londra İcra Kurulu
Başkan ziyarete geldiği dönemde...

97-Lord Carlile’nin Lloyds Banking Group’te tek bir “üstü” var: Lord Norman Blackwell.Bu isimin çok ilginç bir özelliği var…

98-Kendisi meşhur McKinsey vardı ya hani işte bu Mc Kinsey danışmanlık şirketinin eski ortaklarından. Ve ne tesadüf ki bu ilişkiler geliştirildikten kısa süre sonra memleketin ekonomisinin anahtarlarınınMc Kinsey'e verilmesi gündeme gelecekti.Ama tabii dedik ya tesadüf hep bunlar

99-Nasıl iyi mi? Güzel mi efendim? Biz anlatmaya devam edelim...

100-Yine Birleşik Krallık Lordlar Kamarası üyeleri Lord Stuart Polak, Lord David Trimble, Lord James Arbuthnot, Baroness Pauline Neville-Jones bu “KÜRESEL” merkezin davetiyle Türkiye’ye gelerek bir dizi görüşme gerçekleştirdiler.

101-Ve pek tabii son olarak bu Lordlar Kamarası üyeleri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştürüldüler.

102-Son olarak BHOSPORUS GLOBAL’in davetlisi olarak İngiltere İşçi Partisine mensup milletvekilleri Yasmin Qureshi, Marie Rimmer, Tanmanjeet Singh Dhesi, Afzal Khan ve Imran Hussain Boğaziçi Küresel İlişkiler Merkezini ziyaret etti.

103-Bu "ağır ve derin" misafirler Direktör Süheyb Öğüt ve Direktör Yardımcısı Ceyhan Aksoy tarafından ağırlandılar…

104-Yalı faaliyetine KÜRESELLEŞEREK devam ediyoru
ve artık adeta İngiltere’deki önemli güç odakları ile Erdoğan arasındaki “köprü” olma vazifesini görmekteydi.

105-Pelikan Grubu’nun en önemli finans kaynaklarının başında İstanbul Büyükşehir Belediyesi gelmekteydi ve Pelikan Grubu Ahmet Davutoğlu’nu devirip küresel ilişkiler kurduğu süreçte+++

106-+++özellikle medyada ciddi manada güç kazanmış,istedikleri devlet kadrolarına atama yaptırabilecek konuma gelmiş bulunmaktaydı...

107-İşte 31 Mart seçimlerinde AKP’nin İstanbul’u kaybetmesi ile birlikte PELİKAN ekibi eski ve yeni tüm üyeleri ile 1 Nisan sabahı sosyal medya üzerindeki hesaplarından bir “operasyon” yaparak bu kez “sivil seçim darbesi” yapma girişiminde bulundu.

108-Organize biçimde önce bu hesaplardan “Seçime FETÖ’nün müdahil olduğu” şeklinde paylaşımlar yapılırken, bir süre sonra ise yine organize biçimde “İstanbul’un pek çok yerinden çok korkunç haberlerin geldiği”+++

109-+++“Binali Yıldırım’ın oylarının çalındığı” şeklinde asılsız haberleri ardı ardına büyük bir kaos çıkartmayı göze alarak servis edildi. Hafızanızı biraz zorlayın sosyal medyadaki bu tip paylaşımları ve yandaş haber sitelerindeki bu tip haberleri hatırlayacaksınız.

110-Bu konuda “İstanbul’da pek çok yerde sandık başkanlarının gözaltına alındığı” şeklindeki haberler ile birlikte devam eden sayımlarda korku ve tedirginlik yaratmaya yönelik paylaşımlar yapıldı.

111-Bu aslında AKP içerisinde süregelen Berat Albayrak-Süleyman Soylu kliklerinin bir çatışması olarak da görüldü…

112-Ama PELİKAN EKİBİ tarafından yapılan ikinci büyük “sivil darbe” kalkışması gerek AKP yetkililerinin destek vermeyip yalanlamalarda bulunması, gerekse İstanbul Valiliği’nin yaptığı ve paylaşımların gerçeği yansıtmadığı şeklindeki resmi açıklama ile başarıya ulaşamadı…

113-Bu başarısız operasyon girişiminin ön saflarında tabii ki Hilal Kaplan,Ömer Turan,Süheyb Öğüt,Turgay Güler,Fatih Tezcan,Kurtuluş Tayiz,Cemil Barlas gibi isimler ile yüksek takipçili AK TROLL hesapları gördü Türkiye…

114- Kimse kusura bakmasın bu yazdığım isimlere "Gazeteci" diyerek kenedimi ve benim gibi mesleği onuru ile yapanları aynı statüye sokamayacağım...

114-PELİKAN ekibi başarısız olduklarını iyice anlayınca tweetler silindi ve PELİKAN GRUBU geri adım attı

115-Ve son olarak PELİKAN GRUBU’nun hali hazırda
nereye hakim olduğu noktasına da değinmede geçmemek gerekiyor.

116-Bugün geldiği nokta eski AKP Milletvekili Emin Şirin tarafından “Paralel Devlet” olarak adlandırılan PELİKAN GRUBU, öncelikle sosyal medya üzerinde ciddi güce sahip ve asli vurucu gücü de burada...

117-Medyadaki hakim oldukları organize güç ve operasyonel tecrübe ile algı operasyonları yürütebilmeleri en büyük etkinlik alanları ve güçleri...

118-Bu grubun en etkili olduğu alan hiç şüphe yok ki merkez medya ve sosyal medya… Sosyal medya ve “merkez”medya kısmında Kurtuluş Tayiz,Cem Küçük,Fuat Uğur,Ömer Turan,Turgay Güler,+++

119-+++Zihni Çakır Elif Şahin,Haşmet Babaoğlu,Melih Altınok,Hilal Kaplan,Fazıl Duygun,Ufuk Coşkun Zihni Çakır ,Ekin Gün ,Cemil Barlas gibi gazeteci ve televizyon programcıları bulunurken grubun yazar ayağında Merve Taşçı ve Murat Soydan isimleri var…

120-Bu grup gerek görevli oldukları medya organlarında yaptıkları haber ve televizyon programlarındaki yorumları ile, gerekse gazetelerindeki köşelerinde ve +++

121-+++yüksek takipçiye sahip sosyal medya hesaplarında yazdıkları manipülatif yazılar ile seçilen hedef üzerine “algı operasyonu” yürütüyor…

122-Bu isimlerin harekete geçmesi ile birlikte ile sosyal medyada AKTROLL olarak bilinen hesaplar da organize biçimde seçilen hedef için yukarıdaki isimlerin yazdıkları yazı ve yaptıkları manipülatif haberler üzerinden itibarsızlaştırma operasyonu yapıyor

123-Sistem genelde AKTROLLER'in başlattıkları itibar suikastlerinin "faturalı" yandaş haber siteleri ile haberleştirilmesi, o sitelerin haberlerinin ise yine havuz medyası tarafından manşetlere çekilmesi, ana haberlerde gösterilmesi ile işliyor."Sarmal" böyle dönüyor

124-Yahut isteniyorsa istenilen ve grubun çıkarlarına uyan kişinin tam tersi biçimde “parlatılması” yine bu algı yönetimi ürünü haber ve paylaşımlar ile gerçekleştiriliyor.

125-Bu grubun “Akademisyenler” ayağını ise Prof. Sadık Ünay, Doç.Selman Öğüt ve İsdris Kardaş oluşturmakta…Özellikle Selman Öğüt adlı yağdanlığın kanallarda PELİKAN denilince hop oturup hop kalkması da bundan.

126-Öte yandan bu Salman Öğüt ekranların en muhteşem hukukçusu (!) Mehmet Sarı'nın başkanı olduğu Türkiye Adalet Arştırmaları Merkezi'nin de yönetim kurulu üyesi.

127-Selman Öğüt,rektörünün akademik skandalları ile ünlü Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi'nin Uluslararası İlişkiler Bölü'mü'ne atanmış.Zaten bu üniversitemiz maşallah AKP yandaşı isimlerin buluşma noktası gibi. İşin enteresanı Selman Öğüt'ün ismini koymuşlar ama fotoğraf yok

128-Yani sosyal medya ve kitlesel klasik “merkez” medya “ayağının” yapacağı haber ve paylaşımların ciddiye alınmasının ve prestijli,bilimsel alt yapıya dayanan paylaşımlar olarak algılanmasının zeminini hazırlıyor bu medyada gördüğünüz isimlerden akademik unvanı olanlar

129-Bir süre sonra sosyal medya ve klasik medya organlarında konumlanmış bulunan PELİKAN GRUBU’na dahil isimler yaptıkları paylaşımlarda bu akademisyenlerin konuşmalarına da atıfta bulunarak inandırıcılıklarını ve güvenilirliklerini arttırıyor ve +++

130-+++kitleleri “Bilimsel temeli olan sözler söylüyoruz” algısı ile çok daha rahat manipüle ediyorlar.

131-Oluşumun merkezinde/çekirdeğinde ise bütün fonların ve uluslararası ilişkilerin koordinesini sağlayan, ulusal ve uluslararası sermaye grupları ve güç odakları ile bağlantıları kuran TESEV kurucusu SOROS’un 1 numaralı adamı Can PAKER bulunmakta…

132-Can PAKER özellikle İngiltere ve İngiltere’nin bazı önemli güç odakları ile gayrıresmi “köprü görevi” görmekte.

133-Can PAKER aynı zamanda SOROS’un Türkiye’de en "İlgi gösterdiği" ve "İlgi gördüğü" 2. Üniversite olan Sabancı Üniversitesi’nin sahibi olan Sabancı Ailesi’ne ait AKBANK’ın uzunca süre Yönetim Kurulu Üyesi olması da hiç de tesadüfi değil…

134-Zira Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer hiç sıradan bir isim değil…Bu isim Ünlü İngiliz “Küresel güç odağı" Chatham House’un Mütevelli heyeti üyeliği yapmış bir isim…

135-Ama bununla da sınırlı değil Suzan Sabancı Dinçer’in İngiltere’deki önemli bağlantıları ve İngiltere’deki prestiji…

136-Suzan Sabancı Dinçer’e, 2012 yılında, Kraliçe II. Elizabeth adına “Britanya İmparatorluğu Onursal Mükemmeliyet Önderliği (Commander of the Most Excellent Order of the British EmpireCBE) nişanı verilmiştir

137-Bu ilişkiler ağı üzerinden ve BOSPHORUS GLOBAL adını alan PELİKAN GRUBU’nun merkez üssü Boğaziçi Küresel İlişkiler Derneği tarafından güçlü bağlantılara sahip olması sağlanmıştır...

138-Ankara kulislerinde dolaşan bir önemli iddia ise PELİKAN GRUBU’nun Süleyman Soylu’nun İçişleri Bakanı olarak Emniyet üzerindeki gücünü kırmak adına Emniyet üzerinde etkin olmasının da “yolunun açıldığı” ve +++

139-+++PELİKAN GRUBU’nun böylece Emniyet’te belli noktalarda da nüfuzunu arttırdığı yönünde. Yani AKP içerisindeki Berat Albayrak-Süleyman Soylu kliklerinin güç mücadelesinde de PELİKAN izi görünüyor...

140-Finansmanları noktasında özellikle AKP yönetiminde iken İstanbul Belediyesi şirketlerinden çeşitli tabela vakıflarına akıtılan milyonlarca lira ile finanse edilen PELİKANCILAR’ın İstanbul Belediyesi’nin kaybı sonrasında bu kaynaklarının kesilmesi ile birlikte +++

141-+++yeni yönetimin belediye meclisi çoğunluğuna sahip olmamasını da kullanarak çalışmaları kilitlemeye yönelik algı operasyonları yürüterek mali tavizler alma politikası içerisinde olduğu görülüyor…

142-İşte sevgili dostlar girift ilişkiler ağı ile PELİKAN GRUBU…

143-Ama belki de bu yapılanma ile ilgili en önemli iddia bu yapılanmanın Erdoğan yanlısı gözükse de aslında kendi “gizli ajandası” olduğu ve yeterince güçlendiğinde Erdoğan’dan bağımsız olarak bu ajandayı uygulamaya
koymak için çalışacağı iddiası...

144-Ki bu iddia özellikle PELİKAN'ın hedef aldığı ve AKP içerisindeki "MİLLİ GÖRÜŞÇÜLER" kliğinin en önemli 2. ismi olan eski Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ün "Tasfiyesi" sonrasında son dönemde Ankara kulislerinde çok daha yüksek sesle dillendirilir oldu...

145-Bu iddialar gerçekleşir mi gerçekleşmez mi bilinmez ama bildiğimiz kesin bir şey var ki PELİKAN YAPILANMASI artık özellikle muhalif kesime karşı bir tasfiye aracı olarak kullanılmakta ve herkes bu yapıdan korkmakta...

146-Ama bu memlekette bu PELİKANLAR'dan korkmayan gazeteciler de var ve kendileri ile mücadeleye devam edeceğiz...

147- Benim PELİKAN'ın "İpliğini pazara" ilk kez 2018'de daha sonra ise 7 Nisan 2020'de ortaya çıkarmamdan sonra bu Süheyb Öğüt ve Hilal Kaplan hakkımda suç duyurusunda bulunmuşlardı. Gerekçe ise "İftira" ve "Hakaret" olmuştu. Ama o suç duyurusu "TAKİPSİZLİKLE" sonuçlanmıştı.

148- Şimdi aynı yazılarımdan dolayı beni "FETÖ TERÖR ÖRGÜTÜ ÜYESİ" olmakla suçlayarak suç duyurusunda bulunmuş bu Süheyb Öğüt ve Hilal Kaplan...

149- 33 kişilik listede benimle birlikte İsmail Saymaz,Murat Ağırel,Barış Pehlivan,Barış Terkoğlu,Ahmet Şık gibi isimler de var ve gerçekten trajikomik bir durum...

150-"Hocaefendi" sine edilen sözleri kendisine edilmiş kadar alınan Hilal Kaplan...

151- "Hocaefendi"sine "Hasret" mesajları atan Hilal Kaplan...

151-FETÖ için “Bu ülkenin başına gelmiş en güzel şey” diyen Hilal Kaplan…

152-Açılım sürecinde FETÖ’nün gazetesi kumpas merkezi TARAF’ta PKK için güzellemler yapan Hilal Kaplan…

153-FETÖ elebaşı Fethullah Gülen için şiir yazan, kayınpederi FETÖ’nün kanalı MEHTAP TV’de canlı yayında kalp krizinden ölen,kayınvalidesi FETÖ’den kapatılan ARMONİ DERNEĞİ’nin en önemli isimlerinden olan Hilal Kaplan

154- Sana,kocana avukat diye tuttuğunuz kayınbiraderin olacak Selman Öğüt’e ve tepesinde oturduğunuz PELİKAN YAPILANMASI’nın alayına bir kez daha “Hodri meydan” diyorum…

155- Ve suç duyurusunda bulunmanıza dayanak yaptığınız yazıyı bir kez daha yayınladım işte haydi bir suç duyurusunda daha bulunun.

156-Bu topraklar meydanı boş bulup koşturacağınız yerler değil tekrar ediyorum haydi bakalım bizler gibi dürüst,namuslu,onurlu,tam bağımsız ve halkın desteğini alan gazeteciler mi sizin gibi parayla yazı yazan yağdanlıklar mı güçlü?
Göreceğiz…

157- Bu saate kadar bizi okuyan yahut daha sonra okuyacak tüm dostlara bin selam olsun diyor ve klasikleştiği şekli ile bitiriyoruz floodumuzu:”Takdirleriniz beğenilere,beğenileriniz RT’lere yolculuk etsin”