Cansu Yapıcı: "65 gündür ailelerimiz, arkadaşlarımız bizden uzakta… Onlar “içeride”, bizler ise “dışarıda”yız. Bu süreçte daha önce yeterince bilmediğimiz, ilgilenmediğimiz bazı konuların farkına varmak benim için en hafif terimle utanç verici oldu."
Cansu Yapıcı: "Twitter dilinde diyorlar ya “Anca sizin mahalleye uğrayınca..” Bu iki ay bizim mahallede nasıl geçti onu anlatmak istedim."
Yapıcı:"Bizi dışarıda,ailelerimizi içeride bıraktılar.Sonra biz “dışarısı", “içerisi” kelimelerini çok kullanmaya başladık.Görüşlerde bize sorulan “dışarıda neler oluyor?Dışarısı nasıl? “ya da canımız avukat arkadaşlarımıza görüşlerden sonra sorduğumuz,“Bizimkiler ne halde?”"
Cansu Yapıcı: "Cezaevi deneyimi olan arkadaşlarım, “içeriye” “dışarısı”nı anlatmanın, “dışarıdaki”leri anlatmanın önemini söylüyorlar bana hep. Mücella’ya da Burgazada’nın denizini yazabildim bir tek."
Cansu Yapıcı: "Bilgisayarda bir sekmede sürekli cezaevi internet sitesini açık tutuyoruz. Giysi alımı ile ilgili duyurular, görüş saatlerindeki değişiklik, daha önceden yayımlanmış yönetmelikleri takip etmek gerekiyor."
Cansu Yapıcı: "Yeni giysi sokabilmemiz için kotada yer açılması gerekiyor. O nedenle daha önce hiç karşı karşıya olmadığımız bir giysi matematiğini işletiyoruz bir taraftan.Tam şu anda deftere aldığım not şu şekilde örneğin iki tayttan bir tanesini alırsak bir şort sokabiliriz…"
Cansu Yapıcı: "Açık görüşlerde dilekçe verildiği takdirde fotoğrafımız da çekilebiliyor. Günün en güzel anı masanın üstüne tırmanarak birbirinize sarılmanız."
Yapıcı: "Kendimiz için, onlar için, güzel bir gelecek sözü verdiğimiz Gezi’de kaybettiğimiz canlarımız için, dayanışmayı umudu büyütmeye çalışıyoruz. Birbirimizin elinden tutuyoruz. Gökyüzüne, denize, İstanbul’a onlar için de bakıyoruz."
Cansu Yapıcı: "Olduğumuz noktaya baktığımızda ne de olsa bizim ailelerimiz, dostlarımız şu anda sadece ve sadece anayasal haklarını kullandıklarını kullandıkları için içeride. Biz birbirimize haklarımızı, daha da önemlisi umutlarımızı, yaşamak istediğimiz ülkeyi hatırlatalım."
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Can Atalay: "Üçümüzün beraber kalması, kolektif bir hayat sürme çabamız pek çok şeyi kolaylaştırıyor. Bir de bu kadar haksız bir biçimde buna muhatap olmak insanı öfkelendiriyor. Ama o sözü aklımdan çıkarmıyorum, ‘Üzgün olmaktansa öfkeli olmayı yeğlerim’”
Can Atalay: "Kapalıyız ve bu koşullarda da hayatlarımız ile ilgili karar veriyor, yaşıyoruz.” Bolca öykü ve roman sığdırdıklarını da anlatıyor Atalay, ayrıca ceza ve anayasa hukuku çalışmalarının yanında yıllardır aklında olan üç işe girişmiş: “Matematik, satranç, Almanca.”
Salon oldukça kalabalık, heyet yerini almış vaziyette. #OsmanKavala Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katılıyor. #GeziyiSavunuyoruz
Yargılananlardan Hakan Altınay esas hakkındaki savunmasını yapmak için kürsüde: İddia makamının esas hakkında mütalaasını okudum, dehşet içinde kaldım. İddia makamının görüşü, verilen birçok yargı kararını ve en temel gerçekleri tekrar tekrar görmezden geliyor. #GeziyiSavunuyoruz
Hakan Altınay: İddia makamı bana ve eylemlerine dair suçlamalarımı mütalaanın 55-56 sayfasında 600 kelimede ifade etmiş. İddia makamı benim Açık Toplum'da danışma kurulu ve yönetim kurulu başkanlığı, Anadolu Kültür'de yönetim kurulunda olduğumu söylüyor. Her ikisinde de değilim.
Mahkeme başkanı: "Önceki duruşmada çizim yapmanın yasak olduğunu söyledik ama kimseyi dışarı çıkarmadık. Dışarı çıkartıldık demişler ama doğru değil."
Tanık Ercan Orhan Aydın'ın dinlenmesiyle başlıyoruz: "Gezi parkı olayları olduğunda güvenlik şubede ekipler amiriydim. Çeşitli noktalarda görevlendirildik. Toplumsal olaylar bağlamında genellikle Taksim'e çıkan sokaklarda, Talimhane'de, Alman Hastanesi'nin orada, ++
++ SDP binasındaydım. Eylemciler mancınık sistemiyle bize ateşli şeyler atıyorlardı."
Mahkeme Başkanı (artık MB olarak anılacak): "Dosya sanıklara yönelik bilgi ve görgünüz nedir?"
EOA: "Bana fotoğraflarını gösterdiler, ordan tanıdıklarımı söyledim. Söz sahibi değildim, ++
Yiğit Aksakoğlu: I have been waiting for this moment as a prisoner for seven months. I am a member of civil society, having worked and prepared publications in the fields of civil society and social politics.
YA: The accusations against me in the indictment are utterly baseless and at odds with my own activities.
YA: I was born in Aydın in 1976. I graduated from Construction Engineering at YTÜ in 2000. I graduated with a masters degree in civil society organization management at London School of Economics. I had a place at the Europe Youth Forum.