1964 Ağustos'u Vietnam Savaşı sıralarında USS Maddox isimli geminin istihbarat operasyonu yaparken saldırıya uğradığı haberi yayıldı. Söylentilere göre; 3 Vietnamlı hücum botu, Maddox'a saldırmış, Maddox ile karşılıklı olarak uyarı atışı yapmış.
Hücum botları makineli tüfek ve torpidolarla ateş etmeye devam ettiği için Maddox'tan botlara karşı saldırı yapıldığı fakat geri püskürtülen botların 2 gün sonra tekrar saldırıya geçtiği söylenmişti.
2005'te aslı ortaya çıkan bu olayda; aslında
botların hiç ateş açmadığı hatta Maddox tarafından fazla yaklaştıkları nedeniyle ateş açıldığı açığa çıktı. 2 gün sonra tekrar geldikleri iddiasının da tamamıyla yalan olduğu kesinleşti. Bu olayın sebebi Vietnam Savaşı sırasında Amerika'ya olan desteğin artmasının istenmesiydi.
2) Günışığı Projesiyle Bebekleri Çaldılar
Projenin adı kulağa hoş gelse de aslı kan donduruyor. ABD ve Birleşik Krallık Nükleer Enerji Komitelerinin işbirliği ile gerçekleştirilen Günışığı Projesi ile Avrupa ve Avustralya'da 1500'den fazla ölü bebeği ve çocuğu mezardan ya da
annelerinin kucağından çaldıkları bir proje. 50'lerde yürütülen bu projenin başındakiler kendilerini insanlık adına çalıştıklarına inandırdılar. Çalınan bebek bedenleriyle de nükleer enerjinin
Viktorya Döneminde Kadınlara Yönelik İlginç Yasaklar
Katalogdan eşya seçer gibi kadın seçildiği bu dönemde kadının toplumdaki yeri, uyması gereken kuralları ve kabullenmesi gereken durumları içeren bir çok kurala göre hareket etmek zorundaydı. İşte o kurallar..
+++
Victorya Dönemi, ismini Kraliçe Viktorya’dan alır ve İngiltere tarihinde önemli bir yeri vardır.
Biz bu dönemi tarihi dizi ve filmlerdeki kabarık etekli elbiselerden, beli incecik göstermek için nefes aldırmayan korselerden tanıyoruz.
Bu dönem bir çok gelişme ve köklü değişimin yaşandığı bir dönemdir. Ancak aynı gelişim kadınlar için geçerli olmamıştır. Victorya döneminde, erkeklerin kendileri için ‘mükemmel eşi’ bulması oldukça önemli görünürdü.
İnsanların Açlıktan Birbirini Yediği Korkunç Nazino Adası Olayı
Stalin dönemi Sovyetler Birliği'nin (SSCB) unutulmayan olaylarından biri Nazino Adası'nda yaşandı. İnsanların açlıktan birbirini yediği olayın detayları...
+++
SSCB'nin liderlerinden biri olan Josef Stalin dönemi, bu kanlı olaylarla hatırlanan bir dönemdir. Stalin SSCB'sinde 1933’te yaşanmış olan Nazino Adası vahşeti de bunlardan arasındadır.
Sibirya'da komünlerin kurulması için 2 milyon kadar insanın bölgeye gönderilmesi düşünülmüştür. Öncelikle gönderilen insanlar ise; işsizler, suçlular ve muhalifler arasından seçilmiştir.
İşkence ve ölümün artık sırandan karşılandığı, kısa sürede kuruluş amacından tamamen uzaklaşan Bedlam Akıl Hastenesi'ni gelin mercek altına alalım!
+++
Bedlam Akıl Hastanesi 13. yüzyılın ortalarında, Bethlemli Aziz Mary'nin öğretilerini takip eden bir tarikat tarafından kurulmuştur.
1247 yılında kurulan hastane, kendisine bakamayacak herkes için bir sığınak görevi görmesi amacıyla hizmete açılmıştır.
Ancak ortaçağ koşulları akıl hastaları için oldukça zorlayıcıydı. Aileleri tarafından terk edilen, toplum tarafından dışlanan bu insanlar çağ dışı tedavi yöntemlerine ve korkunç koşullara maruz bırakılıyordu.
Atlasjet’in 4203 Sefer Sayılı Uçağı’nın Şüpheli Düşüşü
2007 yılında Isparta'da bir uçak kazası gerçekleşmişti. İçinde Türkiye için çok önemli olan 6 bilim adamı vardı. Soru işaretleriyle dolu olan bu uçak kazasının hala cevabı bulunmuş değil.
+++
Uçağın kaza sonucunda mı yoksa sabotaj ile mi düştüğü konusunda tartışmalar ise hala gündemde. Uçakta bulunan altı bilim insanımız, bir sonraki gün Isparta’da düzenlenecek olan “Türk Hızlandırıcı Merkezinin Teknik Tasarımı ve Test Laboratuvarının Kurulması”
başlıklı Devlet Planlama Teşkilatı projesinin IV. Çalışma toplantısına katılacaklardı.
Prof. Dr. Engin Arık ise, European Organization for Nuclear Research (CERN)'deki 'Atlas Deneyi'nde yer almıştı.
Albert Einstein'ın Ulu Önder Atatürk'e Yazdığı Mektup
17 Eylül 1933 tarihinde Albert Einstein, Mustafa Kemal Atatürk'e bir mektup yazdı. İşte o mektup ve hikayesi.
+++
2. Dünya Savaşı henüz başlamadan önce (1930'lu yıllar), nazi zulmünden kaçmaya çalışan onlarca sanatçı, bilim insanı, akademisyenin yanı sıra alanlarında uzman binlerce tanınmış ismin,
ülkemize göç etmek istediği ve kabul edildiği dönemde bizzat Albert Einstein'ın, ulu önder Atatürk'e yazdığı mektupta şunlar yazmaktadır;