Normal şartlarda iktidar basını adamı pirana gibi parçalar.
Sedat Peker'e dokunmamasının iki sebebi var;
1- Kendi kitleleri adamı izliyor ve ona daha fazla güveniyor.
2- Gazetecilere uyguladığı pres. Korkuyorlar. Kimse yeni bir cem küçük olmak istemiyor.
Son olay da bize gösteriyor ki başta soylu olmak üzere Peker savaşı içeride bitmemiş. Sadece bahsettiğim sebeplerden haber yapılmadığı için bize yansımıyor. Diğer yandan da Peker'in eli kolu bağlanıyor. Oysa ne kıyametler kopuyor. Seçime kadar 'bi şey yok bi şey yok' diyecekler
Diğer taraftan Peker soru işaretleri oluşturmaya devam ettikçe homurdanmalar da artacaktır. En kısa sürede kendi tabanlarına yeni bir propaganda, yeni bir söylem vermeleri gerekiyor, fakat geçen seneden beri olmuyor. Olmadıkça da kendi kitlelerinin güveni kayboluyor. Kısır döngü
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Türkiye'de siyasal paradigmanın yeniden dizayn edilmesi sandığınız gibi 2023 seçimleri değil, ondan bir sonraki seçime dayandırılacak. Bu bağlamda DEVA ve HDP hazırlanıyor. Babacan'ı anlattık, lakin önümüzdeki dönem çokça Demirtaş güzellemesi duyacaksınız.
Yeni-Yeni Türkiye'nin inşasında aslında aynı "aydınları" göreceksiniz, hatta görüyorsunuz. Son dönemde aldıkları alman fonlarıyla dikkat çeken bu gruplar, daha önce de Taraf gibi FETÖ medyasına yazarlık yapan ve sürecin mimarı cemaatçi AKP'lilerdi.
Bugünlerde hiç utanma belirtisi göstermeden yaptıkları şeyler için çeşitli 'özürler' bulup kaldıkları yerden yüzsüzce devam ediyorlar. AKP'nin 2014'ten sonra Otokrasiye kayışını fevkalade anlatıyorlar. Detay detay, anbean! Şaşar kalırsınız!
Şu "Şeyhin artık suyunu içip mucizeler yaşama" olayına ekleme yapayım. Çoğunuz bu mevzuyu FETÖ'den duydunuz belki ama bu tarikatlar arasında gayet yaygın bir mevzu. Şeyhin yemek artıkları kapış kapış yenir, hatta özel hediye edilir, ulaşmaya çalışırken insanlar birbirlerini ezer.
Benim röportaj yaptıklarımın anlattıklarından biliyorum. Bazıları Teberru diyor. Bir kız çocuğu anlatıyor; annesi ve ablası Şeyhin yanına götürüyorlar. Şeyhin yemek saatleri belli olduğu için 40-50 kişilik bir kadın grubuyla avluda artıkların dağıtılması için heyecanla bekleniyor
Hatta Şeyh yüce gönüllü olduğu için bazen fazladan artık bırakıyormuş. Bu işi kıza anlatan Tarikat ablası "elhamdülillah" diye de ekliyor
Avluda bekleyen grup, kapıdan bir ablanın elinde yemek artıklarının bulunduğu bir Tupperware ile çıktığını görünce cezbe geliyor ve bağırıyor
Bazı Sherlock Holmes kılıklı arkadaşlar "HDP neden şimdi yürüyor? Demek ki arkasında böyük oyun var." diyor. Hatta "Demirtaş aslında Apo'ya karşı" masalını yutmuşlar, yayıyorlar :D
HDP neredeyse her ay Öcalan için açıklama, toplanma ve çağrı yapıyor. Kimi kandırıyorsunuz?
Sırf siz görmemezlikten geldiniz diye olmadı değil. Herifler yapıyor ve bizim anlatmaktan dilimizde tüy bitti.
Bu görüntü gündem olmasaydı belki toplum yine görmemizlikten gelecekti. Sizce sorun sadece o spesifik iki saniye mi, yoksa HDP'nin yaptığı mı?
Tüy bittiren videolar:
Demirtaş kimdir, nasıl yükseldi? PKK geçmişi nedir, İmralı notları ve Öcalan emirleri nedir?
Yaşanan olaya şaşırmış rolü yapanlar sizlere şimdi komplo teorisi satmaya çalışsa da, gerçekler aylardır uyardığımız gibi. HDP aylardır artırdığı propaganda sonrası, günlerdir yurdun dört bir yanında Öcalan'a özgürlük yürüyüşü organize ediyordu. Bugün gördüğünüz budur.
HDP bas bas bağıra bağıra gelmişken burada bazı karpuzların savunmak için girdiği şekli, uydurduğu komplo teorilerini dehşet içerisinde izliyorum.
HDP yaptığı açıklamada bas bas Ülkemizi tehdit ederek "Öcalan'a özgürlük için sokaklara çıkacağız!" derken (ve çıktılar da), bu hariç her şeyi konuşmamız şaka mı?
Hani biz kırmızı çizgiler derken süper zeka, deha, siyasi üstadlarımız "şimdi pekeke niye kurulmuş ama. Geniş perspektif 🤨" diye bize faşist diye sövüyordu ya. Işte örgütçü arkadaşlarınızın size mesajı var :)
Gerçek şu ki; HDP de örgüt de sizinle dalga geçiyor. Gülmekten yerlere yatıyorlar. Size 42 sene önceki Diyarbakır Cezaevi muhabbetini satarken, "Norveç'te ne Diaspora kurduk, Türkiye'yi her yerden izole edeceğiz" diye övünüyorlar. Fakat kardeşliğiniz şimdi ağır bir sınav verecek:
Size "Çok yaşa Apo Başkan! Apo Başkana Özgürlük!" diye meydan okuyorlar İstanbul'un ortasında.
Etiketlenince haberi gördüm, birkaç şey diyeceğim.
Ahmet, Ekrem İmamoğlu'nu ve CHP'nin kadrosunu sevmiyor. Kişisel bir antipatisi var. Son haftalardaki 'çekişmede' özeli, babası ve eşi de işin içine dahil edilince bu antipati nefrete dönüştü. Bunu da gizlemiyor açıktan söylüyor.
Benim yaşadıklarıma şahit oldunuz. Karşımızda bir namussuzlar ordusu var. Hatta o gece CHP binasını yıksam içim soğumazdı. Bunlar benim çıplak hislerim. Ama işte bi de sorumluluk var. Kafayı dinledim, biraz soğuyup öyle hareket ettim. Nefretimi bir partiye ve kişiye yansıtmadım.
Bu çok zor bir şey. Kendi egonu çiğneyip bazı yerlerde susmak, her böcek sana iftira atarken onlarla boğuşup hedeften kopmamak çok ama çok zor. Üst taraf, alt taraf, bürokrat, vekil derken bi de siz varsınız. Tüm her şeye dışarıdan bakanlar. Bir de sizin gözünüzle bakmak zor.