Can Atalay: "Üçümüzün beraber kalması, kolektif bir hayat sürme çabamız pek çok şeyi kolaylaştırıyor. Bir de bu kadar haksız bir biçimde buna muhatap olmak insanı öfkelendiriyor. Ama o sözü aklımdan çıkarmıyorum, ‘Üzgün olmaktansa öfkeli olmayı yeğlerim’”
Can Atalay: "Kapalıyız ve bu koşullarda da hayatlarımız ile ilgili karar veriyor, yaşıyoruz.” Bolca öykü ve roman sığdırdıklarını da anlatıyor Atalay, ayrıca ceza ve anayasa hukuku çalışmalarının yanında yıllardır aklında olan üç işe girişmiş: “Matematik, satranç, Almanca.”
Can Atalay: "Almanca’dan biraz umutsuz: “Almanca başarısızlıkla sonuçlanabilir, 24 saat beraber olduğun insanlara Almanca telaffuz çalışmanın işkence olacağına kanaat getiriyorum yavaş yavaş.” Bir de şiir, şiire vakit ayırıyorlar Cezaevinde."
Gezi davasının ‘gerekçeli’ kararı geride bıraktığımız günlere açıklandı. Karar için “Gerekçeden yoksun gerekçesiz karar” diyor Atalay ve ekliyor: “Ben bunca toplumsal tepki sonrasında daha iyi bir işçilik ‘umuyordum’. ‘Umuyordum’ diyorum çünkü bu pervasızlık can sıkıcıdır."
Can Atalay :"Gezi’nin karalanmasına Gezi direnişi karşısında bir mücadele sürdüremeyenlerin mahkeme kararı kisvesi altında hem yalan bir tarih tezini topluma yedirme, hem de gelecekte de yurttaşların elinden demokratik itiraz hakkını almak için tezvirat üretme çabasıdır."
Can Atalay: "Ve bir kere daha bu çaba başarısızlıkla sonuçlanmıştır."
Can Atalay: "Son bir söz neden tutuklu olduğumuza ilişkin tek bir hukuki dayanak yazılmamış olması ise ayıptır.”
Can Atalay: “Akın Gürlek geçtiğimiz dönem yargısının simge ismi, hukukun alelade bir alet, örneğin bir ‘konserve açacağı’ gibi kullanılmasının cisimleşmiş örneği. Gezi davasında Akın Bey de sahne almasaydı önemli bir eksiklik olurdu diye düşünüyorum derler ya ‘Kambersiz düğün...”
Can Atalay: “Dün Sulukule, Başıbüyük, Tarlabaşı, Ayazma ne ise bugün Fetihtepe ve Tokatköy odur. Fetihtepe ve Tokatköy halkını selamlıyoruz, şuncacık yerde onlarla ilgili haberleri izlerken ve okurken tüm benliğimizle onların yanında, onlarla omuz omuzayız.”
Can Atalay: "Başta bu kadar net olarak iyiyiz dememi sağlayanın tutuklanmamız karşısında yükselen itiraz, gösterilen dayanışma ve sahiplenme olduğunu özellikle vurgulamak isterim. Tüm demokrasi güçlerine teşekkür ederiz."
Can Atalay: "Gezi, memleketin canlı bir organizma olduğunun kanıtı; eşitlik, özgürlük ve adaletin somut bir imkan olduğunun işaretidir.
Hep bir dize var aklımda, ‘Umudu değil, umutsuzluğu yatıştır’. Herkese selam, iyi ki varsınız. İyi ki beraberiz.” #GeziyiSavunuyoruz
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Cansu Yapıcı: "65 gündür ailelerimiz, arkadaşlarımız bizden uzakta… Onlar “içeride”, bizler ise “dışarıda”yız. Bu süreçte daha önce yeterince bilmediğimiz, ilgilenmediğimiz bazı konuların farkına varmak benim için en hafif terimle utanç verici oldu."
Cansu Yapıcı: "Twitter dilinde diyorlar ya “Anca sizin mahalleye uğrayınca..” Bu iki ay bizim mahallede nasıl geçti onu anlatmak istedim."
Salon oldukça kalabalık, heyet yerini almış vaziyette. #OsmanKavala Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katılıyor. #GeziyiSavunuyoruz
Yargılananlardan Hakan Altınay esas hakkındaki savunmasını yapmak için kürsüde: İddia makamının esas hakkında mütalaasını okudum, dehşet içinde kaldım. İddia makamının görüşü, verilen birçok yargı kararını ve en temel gerçekleri tekrar tekrar görmezden geliyor. #GeziyiSavunuyoruz
Hakan Altınay: İddia makamı bana ve eylemlerine dair suçlamalarımı mütalaanın 55-56 sayfasında 600 kelimede ifade etmiş. İddia makamı benim Açık Toplum'da danışma kurulu ve yönetim kurulu başkanlığı, Anadolu Kültür'de yönetim kurulunda olduğumu söylüyor. Her ikisinde de değilim.
Mahkeme başkanı: "Önceki duruşmada çizim yapmanın yasak olduğunu söyledik ama kimseyi dışarı çıkarmadık. Dışarı çıkartıldık demişler ama doğru değil."
Tanık Ercan Orhan Aydın'ın dinlenmesiyle başlıyoruz: "Gezi parkı olayları olduğunda güvenlik şubede ekipler amiriydim. Çeşitli noktalarda görevlendirildik. Toplumsal olaylar bağlamında genellikle Taksim'e çıkan sokaklarda, Talimhane'de, Alman Hastanesi'nin orada, ++
++ SDP binasındaydım. Eylemciler mancınık sistemiyle bize ateşli şeyler atıyorlardı."
Mahkeme Başkanı (artık MB olarak anılacak): "Dosya sanıklara yönelik bilgi ve görgünüz nedir?"
EOA: "Bana fotoğraflarını gösterdiler, ordan tanıdıklarımı söyledim. Söz sahibi değildim, ++
Yiğit Aksakoğlu: I have been waiting for this moment as a prisoner for seven months. I am a member of civil society, having worked and prepared publications in the fields of civil society and social politics.
YA: The accusations against me in the indictment are utterly baseless and at odds with my own activities.
YA: I was born in Aydın in 1976. I graduated from Construction Engineering at YTÜ in 2000. I graduated with a masters degree in civil society organization management at London School of Economics. I had a place at the Europe Youth Forum.