"110 yıl sonra annem Annamaria'nın hayalini gerçekleştirdim: Monza'yı Serie A'ya çıkardım... Ve hüngür hüngür ağladım.
Beş yaşındayken annem beni ilk kez stadyuma götürdü. Çocukken büyüdüğümde Monza'nın başkanı olmak istediğimi söylerdim ve öyle de oldu." - Galliani
"Hayattaki en büyük şansım Silvio Berlusconi'nin iki numarası olmak."
"1 Kasım 1979 dün gibi... Berlusconi beni Arcore'de yemeğe davet etti. Bana yabancı TV kanallarının sinyalini İtalya'ya getiren küçük bir şirket olan Elettronica ile 3 ulusal ağ kurup kuramayacağımı sordu. Evet, dedim. Fiyat istedi. Şirketimin %50'si için bir milyar liret ödedi."
"Benim Milan'ım gerçek şampiyonlardan, harika insanlardan ve eşsiz yeteneklerden oluşan bir gruptu; Ancelotti döneminde her şeyi kazanmaları ve Avrupa'nın zirvesine oturmaları tesadüf değildi. O adamları düşündüğümde gözlerim parlıyor."
"Manchester 2003. Final, penaltılar, Şeva'nın penaltısı.
Gol ve yine Avrupa şampiyonuyuz..."
"Birkaç gün sonra bir akşam Castello Sforzesco'da şampiyonluğu kutluyorduk ve orada ünlü bir psikiyatristi gördüm, şimdi adını hatırlayamıyorum. Ona 'Profesör, birkaç gündür rüyamda Şeva'nın penaltıyı kaçırdığını görüyorum. Ciddi bir şey mi?" diye sordum.
'Tedavisi yok.' dedi."
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Como'yle Serie C ve Serie B şampiyonluğu
Roma ve Sampdoria'yla Serie A şampiyonluğu
Sampdoria'yla Kupa Galipleri Kupası
Juve'yle Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğu
82 Dünya Kupası (Hiç oynayamasa da)
Kariyeri o kadar uzun ve üst düzeyde devam ediyor ki Boninsegna'yı da Şeva'yı da marke ediyor.
Ve şunları da: Maradona, Platini, Van Basten, Ronaldo, Pulici, Rossi, Altobelli, Pruzzo, Careca, Rummenigge, Batistuta, Weah, Zidane, Vieri, İnzaghi, Baggio, Del Piero, Raul...
Crespo: "Fabio en başta sen, sonra Ferrara, Maldini, Nesta, Couto, Montero, Stam, Samuel... Gerçekten çok sakindiniz. Topu almadan önce her zaman izin isterdiniz... (Gülüşmeler)
Bir de Materazzi vardı tabii. Kötü biri değildi ama cahildi."
Cannavaro: "Hernan, sen bizim jenerasyonu yakaladığın için şanslıydın. Gigi Riva bana dedi ki onun zamanındaki defanslar sen daha sahaya adım atmadan seni parçalamaya başlarlarmış."
Crespo: "Fernando Couto tam bir kramponlu katildi. Maç başlar başlamaz marke edeceği adam için insan avı başlatır, yakalayınca da maçı bir kenara bırakıp kurbanını hırpalamaya başlardı."
"Temmuz 1995'ti. Telefon çaldı. 'Marco, ben Berlusconi, nasılsın? Sana Baggio'yu getirdim.' dedi. Mayısta Antwerp'te görüştükten sonra emekli olmaya hazırdım ama başkanın o telefonundan sonra futbola olan aşkım yeniden alevlendi. Baggio ile ben. Hiç fena olmazdı." - Van Basten
"İtalya'ya döndüm ve iki yılın ardından yaz kampı için takıma katıldım. Karar vermiştim, sadece bir yıllığına bile olsa kendimi zorlayacaktım. Çünkü Roberto'ya her zaman hayrandım ve onunla oynayabilmek ikimiz için de harika bir fırsattı."
"Birkaç gün sonra kampta görüştük ve bana sıkıntılarımı sordu. Dedi ki: 'En azından bir yıl birlikte oynasak iyi olurdu. İkimiz de yarım bacakla oynuyoruz ama belki bir araya gelince tam bir futbolcu olabiliriz.'
Gülüşmeye başladık ve onun olağanüstü bir adam olduğunu anladım."
2013: Brescia'yı çalıştıran Giampaolo, Crotone mağlubiyetinden sonra 3 günlüğüne ortadan kayboldu. Brescia, antrenmanlara çıkmayan ve telefonlarını açmayan hocasını rahatlatmak için kovulmayacağını duyurdu. Üçüncü günün şafağında sessizliğini bozan Giampaolo istifasını açıkladı.
2012: Fiorentina teknik direktörü Delio Rossi, performansını beğenmediği Ljajiç'i 32'nci dakikada oyundan aldı. Kararı beğenmeyen Ljajic, hocasını müstehzi şekilde alkışlayıp üstüne de hakaret edince hocasından dayağı yedi.
Roberto Baggio kariyeri boyunca 20'den fazla hocayla çalışmış ve bunların çoğuyla bozuşmuştur fakat Lippi'yle yaşadıklarını betimlemede "bozuşma" kelimesi hafif kalır.
Futbol tarihinde karşılıklı nefretin bu kadar kesif olduğu ikinci bir hoca-futbolcu ilişkisi dahi olmayabilir.
1986-1991 arası İtalya'yı çalıştıran Azeglio Vicini'yle başlayalım.
İtalya 90 boyunca tecrübesiz bulduğu Baggio'yu çok fazla tercih etmemiş, yarı finaldeki Arjantin maçına da ilk XI çıkarmamıştır.
Baggio'ya göreyse bu karar yanlıştır:
“Bana yorgun gözüktüğümü ve bu yüzden ilk XI’de çıkmadığımı söyledi ama o zaman sadece 23 yaşındaydım ve oynamak için çimleri bile yerdim.”