İçinde bulunduğumuz ekonomi sistemi,
II. Dünya Savaşı sonrası kurgulanmış ortodoks ekonomi sistemidir.
Finans sistemi,
aynı kurgunun bir parçası olan Borca Dayalı Para Sistemi'dir. #BDPS
Bugün yaşadığımız problemler
bu sistemlerin ürünüdürler.
2
Cari sistemler borca,
borç da faize dayalı olduğu için
BU SİSTEMDE KALARAK
faize karşı poziyon almak mümkün değildir.
Suda yaşayıp,
suya karşı olmak gibi bir şey olur.
İslâm
alışverişi Helâl faizi Haram kılmıştır.
Faizle iştigal etmek
Allah ve Resulü ile harp etmek demektir.
3
Dolayısıyla
Müslümanların yaptırtması
veya
Müslüman idarecilerin yapması gereken
EN ÖNEMLİ İŞ
sistemi sorgulayıp faizden arındırarak yeniden yapılandır(t)maktır.
4
Çünkü
Sistemi sorgulamadan ve anlamadan
sadece faizleri "sıfır"a indirmekle
faizi ortadan kaldırmış olmazsınız.
Sadece
KENDİNİZİ ve size inananları aldatmış olursunuz.
Ekonomi politik yorum yapanları da yanıltmış olursunuz.
5
Netice itibarıyla,
sistemi yeniden yapılandırmadan
mevcut sistemin enstrümanlarından biri ÇOK GARİP bir şekilde kullanılıyorsa,
bir “CAMBAZA BAK” hikayesi yaşanıyor olabilir. dikkatler farklı bir yere çekiliyor olabilir.
6_Son
Ekonomi politik yorum yapanlar
(bilmeden anlamadan)
İslâm’a yükleneceklerine,
(helâl haramlar üzerinden yorum yapacaklarına)
“ACABA
NEREYE SERMAYE TRANSFERİ YAPILIYOR?”
sorusunun cevabına odaklanmalıdırlar. O zaman gerçek sorunu ve sorumluyu bulmuş olurlar.
Vesselâm
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Mevcut sistemde, CB seçimlerine yönelik iyi çalışılmış teoremlerden biri
Medyan Seçmen Teoremidir (MST).
Bu çerçevede,
EĞER Altılı Masadan biri aday gösterilecek ise o kişi Temel Karamollaoğlu (TKM)'dur.
2
Cumhurbaşkanı olarak bir kişi seçileceği için
MST bize seçimleri hangi arenada yapabileceğimizi gösterir.
Önce, seçim mücadelesinin yapılacağı arena tespit edilir.
Sonra tespit edilen arenada seçimi kazanabilecek aday belirlenir.
Daha sonra seçim vaatleri konusu gelir…
3
Şimdi (varsayımlar üzerinden) kurgusal bir bakış yapalım.
Cİ tabanı birbiri ile iltisaklı, bir ve bütün bir alan olup tüm seçmen alanının yarısını ifade eder.
En büyük iki parçasını (79/19 varsayımı ile) Ak Parti ve MHP olarak ifade edebiliriz.
1
Hakikaten,
Türk savunma sanayi
geri dönülemez ve engellenemez bir seviyeye ulaştı.
Katkısı olanların tamamına müteşekkiriz.
Bundan sonra çok daha hızlı bir şekilde yükselişini sürdürecektir.
Çünkü
kritik nüfus büyüklüğünü geçmiştir.
2
Bu gelişmeler,
Türk Silahlı Kuvvetleri’ni #TSK
daha da güçlendirecek ve başta bölgemiz olmak üzere küresel düzeyde hatırı sayılır bir hale getirecektir.
3
Bütün bu gelişmeleri
“Türk Ordusu”
başlığı altında toplarsak,
istikamet tayin edici birkaç soruyu da sormamız gerekiyor.
Bu sorulara verilecek cevaplar
gelişimin teminatının anlaşılmasına vesile olacaktır.
Yükselen dağın ardını görmemize yardımcı olacaktır.
1
Ülkemizde Diyanet İşleri Başkanlığı’na (DİB) bağlı olarak çalışan ancak bağımsız olarak hareket eden Din İşleri Yüksek Kurulu (DİYK) var. DİB Teşkilat Kanununa göre DİYK, Başkanlığın dinî konularda en yüksek karar ve danışma organıdır. @DIBAliErbas@diyanethbr@diyanetbasin
2
DİYK, devlet kurumları, mahkemeler, yurtiçinde ve yurtdışında, kırsalda ve şehirde yaşayanlar, gençler, yaşlılar gibi toplumun farklı kesitlerine sahih dinî bilgi sunmaktadır. @DIBAliErbas@diyanethbr@diyanetbasin
3
DİYK üyeleri beş yıllığına seçimle belirlenirler. Bir kişi en fazla iki kez üye seçilebilir. Kurul, üye tam sayısının salt çoğunluğu ile toplanır ve mevcudun salt çoğunluğu ile karar alır. @DIBAliErbas@diyanethbr@diyanetbasin
1
Bir Öneri:
Tanzimat ile birlikte kaldırılan
MÜSADERE KANUNU
günümüz şartlarına uyarlanarak yeniden getirilmelidir.
Peki, neydi Müsadere Kanunu?
Devletin,
memurların yetkilerini kötüye kullanarak kazandıkları mal varlığına el koymasıydı.
2
Bu kanunun anlaşılmasına yönelik bazı hadisleri hatırlatalım.
Hz. Muhammed SAV diyor ki:
“Kendisine görev verdiğimiz bir kimsenin vergi olarak aldığı küçük bir iğneyi dahi bizden gizlemesi hıyanet ve hırsızlıktır”.
3
Peygamberimiz,
tayin ettiği memurlardan devlet malına hassasiyet göstermelerini istemiş ve ayrıca onları denetlemiştir.
Bir valiye hediye gönderildiğini haber aldığında ya bu hediyeyi iade ettirdiği ya da cihatta kullanılmak üzere beytülmale koydurduğu bilinen bir uygulamadır.