1- Dün, 19.08.2022'da, müvekkilim/babam #EnverAltaylı savcılık ifadesi için adliyeye götürüldü.
79 yaşında ve yüksek tansiyon hastası babam 15 1/2 saat adliyede tutuldu.
Babama yaşıtılanlar nedeniyle günün sonunda insanlık ve hukukumuzun geldiği durum adına hicap ettim.
2- Sorgunun ardından savcı, zaten tutuklu olan babamı tutukluluk talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk etti. Saat 19.00
Yaş ve sağlık durumu sebebiyle bekletilmesinin riskli olacağı hakime defaatle izah edildi.
Buna rağmen, sorgu için hakim karşısına çıktığında ise saat 22.30
3- Ancak mağduriyeti bununla kalmıyor...
Babam 3. sulh ceza hakimliğinde savunmasına başladı.
1 dakika sonra hakim, 79 yaşındaki babama bağırarak savunma yapmasına engel oldu.
Bunun üzerine zaten rahatsızlığı bulunan babam yüksek tansiyon sebebiyle bayılarak yere düştü.
4- Sorgudan sonra paramedikler gelerek müdahale etti.
Dahası da var...
5- Müdafii olarak söz aldığımızda, bu yaşananları ve aşırı yorulmuş olması sebebiyle sorgunun sağlıklı bir şekilde yapılmadığının tutanağa geçilmesini istedik.
Ancak beyanlarımız sorgu ile ilgili olmadığı gerekçesiyle hakim tarafından engellendi!
6- Esasa ilişkin savunma yapacaksak izin vereceği, savunmanın nasıl olacağına kendisinin karar vereceği,
"ben hakimim karışırım, o zaman gelin burada GS-FB maçını anlatın" cümleleri bağırarak sarf ettiği cümlelerden sadece birkaçı...
7- "Tutuklanmasına" ilişkin kararı ise, en baştan verilmiş olan bir kararın tarafımıza sergilenmesinden başka bir şey değildi.
8- Buna benzer vakaların her gün tekerrür ettiğini biliyorum.
79 yaşında bir insana, hele de, babana yapıldığını görmek çok can yakıyor.
Hukuku hiçe sayan ve insanlık adına her türlü değeri kaybedenleri Allaha havale ediyorum.
Hakimlik sehven 3. Sulh Ceza Hakimliği olarak yazılmıştır..
19.08.2022 gece saatinde sorguyu gerçekleştiren Ankara 1. Sulh Ceza Hakimliğidir
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
1) Sayın @aytuncerkin1907; 09.11.2021 tarihli yazınızda tekrar babam ve müvekkilim Enver Altaylı’nın dosyasını yazdınız.
Ancak
-Müvekkilimin dijital materyallerine imaj ve özüt değeri alınmaksızın el konulduğunu
-Dijitallere emniyetin elindeyken veri girişinin olduğunu
2)
- Dijitallerinin 41 gün müdahaleye açık şekilde emniyette “muhafaza edildiğini”
- bu süre boyunca manipülasyon olasılığını vurgulayan 4 uzman görüş raporun dosyada mevcut olduğunu
-Uzman K. Peksayar’ın bazı verilerle ilgili manipülasyon şüphesine dair tespitlerinin olduğunu
3) - Müvekkilime gözaltındayken polis tarafından “Almanya’nın Türkiye’de Gezi eylemlerindeki gibi kaos yaratacağına ilişkin" yalan ifade vermesi karşılığında özgürlüğünün vaadedildiğini;