Her takipçimin okuması gerektiğini düşündüğüm 23 kitap:
THREAD
1) Prometheus Rising:
Timothy Leary’nin Sekiz Devreli Bilinç Modeli üstüne yazılmış en sağlam kitap.
Eğer insan zihninin hiçbir zaman vakıf olamadığınız sırlı dünyasını aralamak ve beyninizi kelimenin tam anlamıyla yeniden programlamak istiyorsanız okumanız gereken kitap bu.
2) Deep Nutrition:
Doğru beslenmeyi öğrenmek adına ihtiyacınız olan tek kitap.
3) Beyond Good and Evil:
Bu kitap Nietzsche’nin köle ahlakından bahsettiği ve bireyden kendi güç istencini dünyaya empoze etmesini istediği kitaptır.
Türkiye gibi köle ahlakının tavan yaptığı bir coğrafyada yaşayan herkesin mutlaka okuması gereken bir kitap.
4) Reality Transurfing:
Bu kitap seçme özgürlüğümüzü kullanarak kendi gerçekliğimizi kontrol etmek hakkındadır.
Bu kitap sayesinde zihin ve ruh bağlantısını kurmayı, niyetinizi sistemleştirmeyi ve “yıkıcı sarkaç”lardan kaçınmayı öğreneceksiniz.
5) The Falsification of History:
Zihin kontrolü, transhumanism, mikroçipler vb. konularda nasıl kandırıldığınızı, dikkatinizin spor müsabakaları, oyunlar, diziler ve magazin tarafından nasıl da boş yere harcandığını fark edin.
Artık önünüze konulan her şeyi sorgulayacaksınız.
6) Bronze Age Mindset:
Her erkeğin okuması gereken ve birçoğunun hiçbir şey anlamayacağı, birçok göndermeyi ve şakayı kaçıracağı bir kitap.
Fakat bu kitabı anlayanın değer yargıları ve hayatı yaşayış şekli baştan aşağı değişebilir.
7) Outwitting The Devil:
Bu kitapta hayattaki hedeflerinize ulaşmanıza en çok engel olan faktörleri öğreneceksiniz.
Eğer hayatta neden sürekli aynı patternların tekrar ettiğini merak ediyor, neden sürekli aynı başarısızlıkları yaşadığınızı anlamıyorsanız bu kitap size göre.
8) Reminiscences of a Stock Operator:
Bu kitap piyasa ve insan davranışları hakkında size yılların tecrübesi kadar fazla şey öğretebilecek bir yatırım kitabıdır. Hisse piyasalarının regüle edilmediği zamanlarda yatırımcı olmanın günümüz kripto piyasalarına benzerliğini fark edin
9) The Red Book:
Carl Jung’un bizzat en değerli gördüğü kitabıdır. Daha fazla açıklamaya gerek duymuyorum.
10) The Fire From Within:
Bu kitap gerçekliği o kadar alışılagelmedik bir çerçeveden ele alıyor ki anlatılmaz yaşanır diyebilirim.
“Büyücü’nün Dünyası”na adım atın ve hayal gücünüzün, mantığınızın daha önce hiç çalışmadığı bir yönde çalışmaya başladığını hissedin.
11) The Way of Men:
Eğer maskülenitenin özünde ne olduğu hakkında kafanızda soru işaretleri varsa kafanızda birçok şeyin oturmasını sağlayacak bir kitap. Benim için ufuk açıcı bir kitap olduğunu söyleyemem(zaten bildiğim şeyler) ama birçoğunuz yararlı bulacaktır.
12) The Genealogy of Morals:
Nietzsche’nin ideolojilerinin ve dünyaya bakışının en iyi özetlendiği kitaptır. Bu dünyaya ayak basmış en büyük düşünürü daha iyi anlamak kendinize yapabileceğiniz en büyük iyiliklerden biri.
13) Launch:
Jeff Walker’ın bu kitabını internet üzerinden satış yapmayı ve para kazanmayı öğrenmek isteyen herkes okumalı. Bazı tavsiyeleri biraz outdated olsa da hâlâ çok değerli pratik bilgiler içeriyor.
14) Dune:
Bu listeye sadece iki roman koydum, biri Dune. Harika bir bilimkurgu kitabıdır, bunun da ötesinde gerçekte kullanabileceğiniz pek çok hayat dersi içerir.
İlk okuyuşta kafa karıştıran bir dünya olduğu için Türkçe okumanızı öneririm.
15) Thinking in Systems:
Bu kitap karşılaştığınız problemlere proaktif, efektif, sistemli çözümler üretebilme yeteneğinizi arttırmanızı sağlayacak bir kitaptır.
Özellikle sıkça kritik kararlar alması gereken pozisyonlarda bulunan kişiler mutlaka okumalı.
16) Incerto:
Nassim Taleb’in dört kitabı olan Antifragile, The Black Swan, Fooled By Randomness ve The Bed of Procrustes’in bir birleşimi.
Kendisine bazı konularda hiç katılmasam da kitaplarının okuyana finansal dünyada farklı bir bakış açısı katacağı yadsınamaz.
17) Hagakure | The Book of The Samurai:
Yedi yıl boyunca yazımına devam edilmiş, kısa anekdotlardan oluşan rastgele bir kitaptır. Bir savaşçının nasıl olması gerektiği hakkında yazılmış bir el kitabı olarak özetlenebilir.
18) Taoist Secrets of Love:
Cinsel enerjiyi yaşam enerjisine dönüştürüp kendinizi daha yüksek bilinç seviyesine ait bir varlığa çevirmenin ezoterik sırlarını içeren çok değerli bir kitap.
19) Market Wizards:
Bir işi öğrenirken yapabileceğiniz en iyi şey o işi iyi bilenlerle konuşmaktır. Bu kitap birçok dünya çapında yatırımcı ile yapılan röportajlardan oluşuyor.
Birçok trade tekniğine, piyasaya ve başarılı yatırımcıların kişilik özelliklerine ışık tutuyor.
20) Man and His Symbols:
Jung’un bu kitabı bilinçdışının, sembollerin, rüyaların anlamlandırılması üzerine yoğunlaşır.
Jung bilinçaltını bilinç düzeyine aktaran bu sembollerin anlamlandırılmasının daha dolu ve üretken yaşamlar sürmemize katkı sağlayacağına inanırdı.
21) The Fall of the Human Intellect:
“Zekâ ile para kazanırsın, akıl ile ise bir hayat.” Aklın eğitim sistemimizi ve öğretilerimizi nasıl terk ettiği, bunun hayatımızda sebep olduğu olumsuz etkiler ve bu aklı nasıl geri kazanacağımız ile alakalı bir kitap.
22) The Brothers Karamazov:
Listeye koyduğum ikinci roman da Karamazov Kardeşler. Ömrümde okuduğum en iyi roman olduğunu söyleyebilirim. Biraz uzun bir kitaptır, bitirmeniz en az bir ayı bulur ama sonuna kadar değecek.
23) What Really Makes You Ill?:
“Doktorlar, hakkında az şey bildikleri insanlara, hakkında az şey bildikleri hastalıkların tedavisi için hakkında az şey bildikleri ilaçlar yazan kişilerdir.”
Bu kitap neden hastalıklar hakkında bildiğimiz birçok şeyin yanlış olduğunu açıklıyor
Not:
Bu kitapların bazıları halihazırda okuduğum, bazıları ise çok güvendiğim kişiler tarafından tavsiye edilmiş yüzlerce kitap arasından ince eleyip sık dokuyarak, hakkında birçok fikir edinerek okuma listeme aldığım kitaplardır.
Şimdiden iyi okumalar dilerim.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Herkese merhaba. Veda etmeye geldim zira bu hesaba bir daha dönme düşüncem yok.
Bu kararı alma sebebim Twitter'ın hayatımda ne kadar büyük bir zaman kaybı olduğunu nihayet fark etmiş olmam.
Hayatımın kalanında siyaset alimlerine, nihai amacını alfa olmak olarak belirlemiş dingillere, alt-right peygamberlerine, sikko gündem yorumlarına, her gün negatif basanlara tek bir dakika dahi ayırmamayı tercih ederim.
Bunun için Tr taymlaynını komple salmak şart.
Kaç yıldır beynimi 280 karaktere sığdırılmış, kimden çıktığı belirsiz yüzlerce nüanssız fikre maruz bırakıyorum, bu işe günde en az 30 dk, bazen çok daha fazla harcıyorum.
Bu gerçekten korkunç bir durum. Korkunçluğunu içinden çıkmadan fark etmemiştim.
%100 traditionally maskülen olmayı hedef haline getiren insanlara gerçekten üzülüyorum.
Olm böyle bir şey içinizde varsa zaten bilirsiniz, sizce train Allah train Allah yaşayan, ayıya binen Khabib burada errrrkeklik anlatan adamları takip ederek mi böyle oldu?
Herkesin içinde kendisi için doğru olan bir maskülen-feminen dengesi bulunur.
%100 errrrkek olayım diye sanata olan yönelimimden, yaratıcılığımdan, bazı duygularımın derinliğinden, sevdiğim bazı yazar ve müziklerden vazgeçmeyeceğim errrrkek kardeşim, üzgünüm.
%80 maskülen-%20 feminen bir adamsanız polaritenizi %20 maskülen - %80 feminen bir kadınla yaşarsınız. Yine yaşarsınız yani, merak etmeyin.
En erkek benim diye kasacağınıza şu dünyada kendi mirasını oluşturmaya kasan biri olun azıcık.
Şurada kaç yıldır ABD’den bize geçmiş her türlü akımın tek tek eskidiğine şahit olduk.
Makyavelist ol, Roma heykeli ol, San Pellegrino iç, Akdenizli ol, spor yap ve trad ol, Tate ol, copywriting tipi tweet at, kanaat önderi ol…
Eskidiler çünkü zaten başından beri sikkoydular.
Tarih bir zamanlar böyle popüler olup sonra unutulup gitmiş insan ve akımlarla dolu.
Zaman bu açıdan elimizde var olan en iyi kalite turnusoludur.
Ordan burdan sigma kişiliği çekerek, daha kendi sorunlarını aşamamış olan adamların hezeyanlarını gerçek belleyerek kendinize çok büyük kötülük ediyorsunuz.
Ve bu adamlar da size nasıl bir kötülük yaptıklarının farkında değiller, en ufak fikirleri yok.
Futbol maçına gidip insanların küfretmesinden şikayet, kulübe gidip insanların sarhoşluğundan şikayet, ODTÜ’ye gidip insanların solculuğundan ve ılık götlülüğünden şikayet…
Bu problemlerin çok basit bir çözümü var, adına “Gitmeseydin” deniyor
“Hayat tecrübeniz varsa sonradan üni okumamaya gayret edin”
Bu kadar hayat tecrübesi olan adam ODTÜ’ye, hatta belki de direkt üniversite okumanın kendisine kişilik olarak uygun olmadığını öngörebilir diye düşünüyorum.
Bunları hesap ederek giren de bir zahmet şikayet etmesin.
Hayat tecrübeniz varsa da üniversite okunur gayet.
Fakat silah, spor, dövüş, sağcılık vb. takılan fazlasıyla low agreeableness insana / entelektüel uğraşlara hiç ilgisi olmayan ve sırf cebe diploma koymak için girmiş insana /boş bölüm ya da üni okuyan insana gereksiz gelebilir.
Ben o yoldayken bile enerjisi aydınlık, zeki, sezgisel, gerektiğinde bana reality check atabilecek kızları çektim hayatıma.
Ama şu problemi yaşadık, özümde olduğum ve yaptıklarım birbirini tutmuyordu.
Beni bir süre tanıyıp sonra haklı olarak reality check atmaları beni aynı bu herif gibi sinir ettiğinden dolayı o reality checkler ilişkinin de sonu oluyordu.
Bazen, uykumda, Âdem'in kaburgasından Havva'nın doğduğu gibi, bacağımın ters bir duruşundan bir kadın doğardı.
Tatmak üzere olduğum hazzı, bana, hazdan vücut bulmuş olan bu kadının sunduğunu zannederdim.
Sıcaklığımı onun bedeninde hisseden bedenim onunla birleşmek isterdi, uyanırdım.
Yanından henüz bir iki saniye önce ayrıldığım bu kadınla karşılaştırınca, diğer insanlar bana pek uzak gelirdi; yanağımda öpücüğünün sıcaklığını hissederdim, vücudum onun ağırlığı altında ezilirdi.
Bu kadın hayatta da tanımış olduğum bir kadının hatlarına sahipse eğer, bütün benliğimle tek bir amaca, ona kavuşmaya hasrederdim kendimi.
Tıpkı rüyalarının şehrini gözleriyle görmek için seyahate çıkan, hayalin büyüsünü gerçeklikte tadabileceklerini zanneden insanlar gibi.