İzleyenlerinin entelektüel birikimlerine katkı sunacak filmleri flood halinde yazdım umarım beğenirsiniz.
Zeki Demirkubuz’un “Ben bu yaşlarda bu filmi ben çekseydim intihar ederdim” dediği, “Whisky” filmini izlemenizi tavsiye ederim. Demirkubuz’un bu yaşlar dediği 20’li yaşlar..
Barış Atay’ın Aden filmini bir yerden bulup izlemenizi öneririm. Gerilimli bir mistik bir anlatıya sahip filmin sinematografisi olağanüstü. Ayrıca kamera arkası görsellerine de göz atma fırsatı buldum; büyük bir emek harcanmış 🌿👏
Aşık olduğu kadına ulaşmak için Batı Amerika’ya doğru uzun bir yolculuğa çıkan 16 yaşında İskoç bir gencin macerasını konu alan, 2015 yapımı Sundance Film Festivali Büyük Jüri Ödüllü “Slow West” filmini izlemenizi öneririm.
Burgonya’nın üzüm bağları arasında geçen ‘Back to Burgundy’ isimli bağımsız fransız filmini izlemenizi öneririm. Bolca üzüm bağı manzarası izleyeceğiniz içten, samimi, orijinal bir senaryoya sahip. Filmin kardeşler arasındaki ilişkiyi tasvir etme de şekli oldukça ilginç🍿.
“I am not Madame Bovary” filmini izlemenizi öneririm. Muhteşem renkleri, tabloya ince bir işçilikle boyanmış gibi duruyor. Çinli bir kadının hikayesini anlatan film, yuvarlak ve diktörtgen olarak perdelenmiş kadrajlara sahip. Müthiş görsel detayları olan bir çin hikayesi… 🎞
Başyapıt olarak kabul edilen, En İyi Film kategorisi dahil toplam altı dalda Oscar adayı Nomadland filmini izlemenizi öneririm. Film, muhteşem anlatıma ve sinematografik görsellere sahip. Ekonomik çöküşten etkilenerek, karavanla modern göçebe olarak yola koyulan bireyin hikayesi.
Ermeni kadın yönetmen Maria Saakyan’nın 2006 yapımı “Mayak” filmini izlemenizi öneririm. Moskova'dan köyüne dönmek isteyen genç bir kadının yaşadığı coğrafyanın zorlukları ile mücadeledesini ele almış
Tarkovski'den izler taşıyan harika bir başyapıt.
Louis Malle’nin 1987 yapımı “Au Revoir, Les Enfants” filmini izlemenizi öneririm. Çocukların gözünden savaşı, ayrımcılığı, kovuşturmayı, sefâleti, sefahati, savaş psikolojisini irdeleyen güzel başyapıt. Ayrıca Film, Venedik Film Festivali'nde altın aslan ödülü kazandı.
Pirosmani olarak bilinen Gürcü sanatçı Niko Pirosmanishvili’nin biyografik sovyet filmi “Pirosmani” izlemenizi öneririm. Pirosmani açlıktan öldü, hayattayken eserlerinin hiçbirini satamadı. Şimdi ise dünyaca ünlü bir ressam. Hatta eserleri reklam filmine konu oldu.
1967 yapımı yönetmen František Vláčil’nin “Marketa Lazarová” filmi Orta Çağ Bohemya'sında hipnotik ritimle çekilmiş, kurgulanmış harika sade bir başyapıt. Bakımsız orta çağ dramasında hristiyanlık ve Paganizm arasındaki çatışmayı anlatıyor.
Filmi mutlaka izlemenizi öneririm.
Boşanmanın eşiğine gelen evli bir çiftin bozulan evliliklerini ve ilişkilerini gözden geçirmelerini ele alan 2010 yapımı “Blue Valentine” filmini izlemenizi öneririm. Filmde, Ryan Gosling müthiş oyunculuk performansı sergilemiş.
You Always Hurt the One You Love by Ryan Gosling
Mistik anlatıma sahip yönetmen Andrey Zvyagintsev “Vozvrashchenie” filmini izlemenizi öneririm. İki çocuğun, babalarının 12 yıl sonra eve aniden dönüşünün ve çocuklarıyla yolculuğunun hikâyesidir. Bu yolculukta iki kardeş babalarını kabullenmek ve reddetmek arasında bocalarlar.
1967 yapımı Lütfi Ömer Akad’ın Hudutların Kanunu filmini izlemenizi öneririm. Yönetmen Akad, filmin senaryosunu Yılmaz Güney ile birlikte yazmıştır. Çekimlerin Siverek'te gerçekleştirildiği film, Suriye sınırındaki bir kaçakçılık hikayesini anlatıyor.
Yasujirō Ozu’nun en iyi filmlerinden biri “Tokyo Twilight”. Yönetmenin siyah-beyaz bu filmi, parçalanmış bir aile hayatının ince nüanslarını ve bir çağın kasvetli düşüşünü anlatıyor. İkinci Dünya Savaşı sonrası Japonya, melodram estetiği mükemmel işlenmiş. İzlemenizi öneririm. 🍿
Bildiğiniz tüm seri katil filmlerini unutun! Fatih Akın’nın “Fritz Honka” filmini izlemenizi öneririm. İzleyenlerini bugünden alıp; mekânlar, kostümler, müzikler ve karakterle bizi 1970'lerin Almanyası'nın ortasına bırakıyor. Filmi izleyip yorumlarınızı paylaşırsanız sevinirim.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
‘Into The Wild’ adlı filme konu olan otobüs, 60 yıldır durduğu bölgeden kaldırılmıştı. Sebebi; otobüsü görmeye gidenlerin yollarda kaybolması, bazılarının ise nehre düşüp ölmesiydi..
İşte o otobüs Londra’ya götürüldü. Thames nehri kenarında inşa edilecek bir müzede sergilenecek.
“Into the Wild” otobüsünün kaldırılma videosunun tamamı:
Filmin Fransız görüntü yönetmeni Éric Gautier bu görselleri görüp kıskanmış. Otobüsün helikopterle kaldırılması bile sinematografik bir şiir gibi. 📽
Nuri Bilge Ceylan’ın “Kuru Otlar Üstüne” 76. Cannes Film Festivali’nde yarıştığı rakiplerinin hepsi birbirinden değerli. Bu filmlere bir yerde denk gelirseniz izlemenizi öneririm.
1) Jeanne du Barry 2) Asteroid City 3) Banel & Adama 4) Vers Un Avenir Radieux
Nuri Bilge Ceylan’ın “Kuru Otlar Üstüne” 76. Cannes Film Festivali’nde yarıştığı rakiplerinin hepsi birbirinden değerli. Bu filmlere bir yerde denk gelirseniz izlemenizi öneririm.
5) Black Flies 6) Club Zero 7) Firebrand 8) Kaibutsu
Nuri Bilge Ceylan’ın “Kuru Otlar Üstüne” 76. Cannes Film Festivali’nde yarıştığı rakiplerinin hepsi birbirinden değerli. Bu filmlere bir yerde denk gelirseniz izlemenizi öneririm.
9) Kuolleet Lehdet 10) L'Été dernier 11) La Chimera 12) La Passion De Dodin Bouffant
İngiltere’de bugün bir firmaya sokak röportajı çektik. Çekimlerde İngiltere’de insanlar; Kraliyet ailesi, enflasyon, sokakta yaşayanlar, hırsızlık, ırkçılık, kira fiyatları, vergi gibi problemler yaşadıklarını söylediler. Videonun tamamı linkte:
Milyon poundlarınız yoksa ve göçmen statüsünde İngiltere’de yaşamak istiyorsanız hüsrana uğrayabilirsiniz. İngiltere’de yaşamak isteyenler için hayat; Türkiye’den çok daha zor olabilir. Videonun tamamına linkten ulaşabilir ve fikir sahibi olabilirsiniz.
Bu youtube videosunu izledikten sonra İngiliz yönetmen Ken Loach’un filmlerinin ne kadar toplumsal gerçekçi olduğunu daha iyi anlayacaksınız. Videoyu izledikten sonra Ken Loach’ın şu filmlerinizi izlemenizi tavsiye ederim.