Azgın softa Nesimi'nin Türkçe konuşmasından rahatsız olur. Nesimi'den ya Arapça ya da Farsça konuşmasını ister.++
2-Nesimi ise azgın softaya şu cevabı verir:
"Har içinde biten gonca güle minnet eylemem!
Arabi, Farisi bilmem; dile minnet eylemem.
Sırat-ı Müstakim üzre gözetirim Rahim’i,
İblisin talim ettiği yola minnet eylemem.
Bir acayip derde düştüm, herkes gider kârına,
Bugün buldum, ++
3-bugün yerim; Hak kerimdir yarına.
Zerrece tamahım yoktur, şu dünyanın varına
Rızkımı veren Hüdâ’dır, kula minnet eylemem.
Oy Nesimi, can Nesimi; ol Gâni Mihman iken,
Yarın şefaatlarım Ahmed-i Muhtar iken,
Cümlenin rızkını veren ol Gâni Seddar iken;
Yeryüzünün halifesi ++
4-hünkâra minnet eylemem.”
Hâlbuki Nesimi ana dili Türkçe dışında Arapça ve Farsça da bilmektedir. Fakat, küstah tarikat yobazına karşı Türkçe'nin kendisi için ne kadar önemli olduğunu göstermek için ‘Arabî Farisi bilmem’ demiştir.+
5-Anadolu başta olmak üzere pek çok türk yurdunda ozanlarımızın Türkçe’de ısrarı, Türklüğün günümüze kadar yaşatılmasına en büyük katkıyı sunmuştur.Nesimi, DİL ASİMİLASYONUNA DİRENEN İLK TÜRK OZANIDIR ...
Büyük ozanı saygıyla anıyorum.
6-Türk; Baki'ye göre, kabaydı.
Türk; Hafız Çelebi'ye göre, baban bile olsa öldürülmesi gerekendi.
Türk; Kuyucu Murat Paşaya göre, başı vurulması gerekendi.
Türk; Aksaraylı Kerimettin'e göre, hunhar köpekti. Me'lundu."
1-)Ne Bedevi Arap kültürü ne Kapitalist Avrupa Kültürü.
Orta Asya'dan Altaylar'dan Anadolu'ya bu kültür bizim.
2-İstemem dünyanın saltanatını
Süslü giyimini Arap atını
Bilirsem Türklüğün var kıymetini
Vatanım milletim bana kafidir.
Ulu Ozan Aşık Veysel
ARAPLAŞMAYACAĞIZ!!!
3-Mor cepken, Yörük kadınının haklarını koruyan, esirgeyen bir töredir. Binlerce yıl öteden sürüp gelmiştir. Artık koca ne gerekirse yapacak, ne isterse verecek; göynünü alacak; kadının sırtındaki Mor Cepkeni çıkarmaya razı edecektir. Başaramazsa, kimse ona kız vermez, evlenmez+
“Türkleri silinmekten kurtaracak olan “milliyet”(Ulus) fikridir. Türk, Türkleştikçe kuvvetlenir.”
Ziya Gökalp
Türkçülüğün fikir babası Ziya Gökalp'ı 98. vefat yıl dönümünde saygı ve sevgiyle anıyorum.
25 Ekim 1924 İstanbul
"Mamafih, Türkçülüğe dair bütün bu hareketler akim kalacaktı, eğer Türkleri Türkçülük mefküresi etrafında birleştirerek büyük bir inkıraz tehlikesinden kurtarmaya muvaffak olan büyük bir dâhi zuhur etmeseydi!
Bu büyük dâhinin ismini söylemeye hacet yok, bütün cihan bugün Gazi Mustafa Kemal Paşa ismini mukaddes bir kelime addederek her an hürmetle anmaktadır.
Evvelce Türkiye’de, Türk milletinin hiçbir mevkii yoktu. Bugün, her hak Türk’ündür. Bu topraktaki hakimiyet Türk hakimiyetidir,
ABD yetiştirdiği sözde dinci teröristleriyle insanların kafasını kesip, korku ve dehşet saçıp insanları Türkiye'ye kaçırtıp, desteklediği PYD taşeronluğunda Deyrizor petrollerine çöktü, sanki ihtiyacı varmış gibi! Olan bize oldu, hayat pahalılığı ve icralar patladı Ankara Uykuda!
Hiç kimse Suriye'ye niye girdiğimizi açıklayamıyor; Türk dostu bu gazeteci hariç.
1-Yalan haber..! Atatürk ve sonrası İnönü döneminde yüz binlerce Kur'an ve din kitabı dağıtılmıştır. Sabah'ın haberi Kurt Ziemke'nin 1930da yazdığı YENİ TÜRKİYE kitabında:"Kemalizm dinsizliktir fikri yayılmalı, halkı Atatürk ve Cumhuriyete düşman etmeliyiz" planının parçasıdır.+
2-Kur'an dağıtan devletin Kur'an'ı yasaklaması yalanının kaynağı; o dönemde de faaliyette bulunan yerli işbirlikçilerin din dersi adı altında köylerde halka cumhuriyet aleyhine propaganda yapması ve yine vatan sever halkın ihbarı ile sözde din dersi verilen evlerin basılmasıdır.
3-Ve yine değiştirildiği devlet tarafından fark edilen Kur-anlar toplatılmış ve düzeltilmiştir. Devlet tahrip edilmiş Kur'anı farkederek halkın yanlış dini öğrenmesini engellemiştir.
1-Ankara Tren İstasyonuna sırtında bir heybe, beyaz seyrek sakallı, 70 yaşında Uşaklı bir köylü indi. Rastladığı ilk üniformalıya;
-Gazi Paşayı görmek istiyorum! dedi.
Adam demiryolcuydu, binasını gösterdi;
-Şu binaya gelir, herkesle konuşurdu ama şimdi Cumhurbaşkanı oldu, dedi.+
2-...Gelir mi, konuşur mu, konuştururlar mı bilmem? Dedi.
Zorlukla Özel Kalem Müdürü Hayati Bey'in yanına girdi.
Neden geldiğini kısaca anlattı.
Gazi bugün gelecekti. Hayati Bey bu yaman köylüyü Gazi ile konuşturmaya karar verdi. Bir de kahve ikram etti. Gazi öğleden sonra geldi.
3-Bekleyen çoktu.
Hayati Bey hepsini atlatıp yaşlı köylüyü içeri soktu. Gazi köylüyü ayakta karşıladı. Oturttu.
- Buyur Nuri Efendi!
- Teşekkür ederim Gazi Paşam.
Ben Uşak'ın Kalfa Köyü'ndenim.
Babamdan helva ile haşhaş yağı imalathanesi kaldı.
1-Türkiye Tarımdan Nasıl Koparıldı?
Prof.Dr.Cihan Dura
Türkiye tarımsal kapasitesi çok büyük bir ülke.1990’lara kadar tarımda kendine yeterli 7 ülkeden biriydi. Bugünse tam tersi bir konumda. Hemen bütün ürünleri ithalat yoluyla sağlıyoruz. Yabancı ürünler olmasa, aç kalacağız.+
2-Peki, neden bu hale geldik? Bu değişikliğin sebebi nedir?
Atatürk, yanıtı çoktan vermiş: Bu değişikliğin sebebi “durumu düzeltmek için… Avrupa’dan öğüt almak, bütün işleri Avrupa’nın emellerine göre yürütmek, bütün dersleri Avrupa’dan almak…”
3-Bu değişikliğin sebebi “..yabancıların öğütleri,… yabancıların planları…”
Emperyalist Batı teknolojik ve ekonomik gücüne dayanarak, içinde bulundukları koşullar gereğince,diğer ülkelere hep kendi çıkarlarına uygun politikalar dayatmıştır.