Türk Tarihinde Yaşanan Zorlu Dönemleri Konu Edinen Bu 25 Çizim Sizleri Derinden Etkileyecek!
O dönemlerde resmedilen bu çizimler, yaşanan zorlu günlerin mücadelesini derinden hissettiriyor.
1- Kurtuluş Savaşı propaganda kartı. Fatih Sultan Mehmet, kabrinde Sevr Anlaşması'nı imzalayanları endişe ile izliyor.
2- Kurtuluş Savaşı sonrası Türk askeri; işgalci Yunan askerini kulağından tutmuş, Ege'nin karşı yakasına gönderiyor.
3- Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş serüveni.
Görseldeki bina cami değil, medresedir.
4- İrtica - 1935 yılından bir karikatür
Akbaba Dergisi
5- Lozan Antlaşması'nın erken Cumhuriyet Dönemi'nde temsili. Antlaşmayı imzalayan, İsmet İnönü'nün demir eli.
6- Atatürk'ün Türkiye'sinde "Trakya'yı istiyoruz" diyen Bulgaristan'a cevap.
7- Atatürk'ün, Kurtuluş Savaşı'nı başlatması.
(Çizim: 19 Mayıs 1944)
8- Fransız gazetesi Le Petit Journal'in 1 Aralık 1912 tarihli manşeti: 1. Balkan Savaşı sırasında koleranın Osmanlı ordusuna verdiği zarar.
9- Başkomutanlık Meydan Muharebesi'nde esir alınan Yunan orduları başkomutanı Nikolaos Trikupis, kılıcını Mustafa Kemal Paşa'ya teslim ediyor.
10- Atatürk ve silah arkadaşlarını karşılayanlar: Alparslan, Fatih, Sevr'i ezen Atatürk'ü kucaklayan Mimar Sinan.
11- Hatay bir devlet iken Atatürk'ün vefatından sonra 1939 yılında Anavatan'a katılma kararı aldığında o günler böyle anlatılmış.
12- Nüfus mübadelesi sırasında yaşanan adaletsizliği anlatan bir karikatür, 1923
- Onlar nasıl gidiyor!
- Bizimkiler nasıl gidiyor!
(Çuvalın üzerinde 'Türk parası' yazıyor.)
13- Mizah dergisi Punch'tan: İngiliz Dışişleri Bakanı, İkinci Balkan Savaşı'nda Edirne'yi geri alan Türk'e "Şehirden çık!" diyor.
14- Yunan erkan-ı harbiyesinde bir münakaşa:
'Ne tuhaf şey! Bu Güneş mütemadiyen beynimizin üzerinde. Galiba bu topraklar geceyi görmüyorlar.'
Güleryüz, 8 Haziran 1922, sayı: 58, sayfa: 5
15- 2. Abdülhamid'in tahttan indirilmesi üzerine yapılmış karikatür. Abdülhamid'i uğurlayan kişi Enver Paşa.
15- 2. Abdülhamid'in tahttan indirilmesi üzerine yapılmış karikatür. Abdülhamid'i uğurlayan kişi Enver Paşa.
16- 1929 Ekonomik Buhranı sonrası Türkiye'de Avrupa'nın "hasta adam" olarak temsil edildiği bir karikatür.
17- 1915 Avrupa haritasını gösteren bir karikatür.
Bağdaş kurup oturmuş bir Türk, Çanakkale'den geçmeye çalışan İtilaf Devletleri muharebe gemilerini ve kruvazörlerini yiyor.
18- 29 Ekim 1938 tarihinde kullanıma giren ve Cumhuriyetimizin 15. yılı münasebetiyle hazırlanan kartpostal.
19- "Mustafa Kemal Paşa önderliğindeki Türk Ordusunun zaferinin ardından Yunan ordusu, Anadolu'dan çekiliyor."
Le Petit Journal gazetesi, Paris 1924
20- Eski-yeni eğitim karşılaştırması için İhap Hulusi Görey'in hazırladığı bir afiş - 1933
21- Türk İstiklal Harbi'nin ilk propaganda afişlerinden birisi, ismi "Halaskâran-ı İslâm" (İslâm'ın Kurtarıcıları).
22- I. Dünya Savaşı'nın başlamasından hemen sonra Tasvir-i Efkâr gazetesinde "Hilalin Düşmanlarına Karşı" başlıklı bir resim ile Osmanlıların üç "cabbar" ve "gaddar" devlete (İngiltere, Fransa, Rusya) karşı dirilişi böyle sembolize ediliyordu.
6 Kasım 1914, Tasvir-i Efkâr
23- 100 yıl önce Kut'ta esir alınan İngiliz askerlerinin Türk askerlerinin önünden geçişi.
24- 1. Dünya Savaşı sırasında Çanakkale Boğazı önünde Osmanlı savunmasının aşılmazlığını anlatan o döneme ait propaganda kartı.
25- 1930'larda çizildiği tahmin edilen karikatürde, Atatürk'ün mücadelesi resmedilmiş.
26- Fatih Sultan Mehmed’in öfkesi
Daha sonra Sevr’in imzalanması üzerine kılıcı yarı çekilmiş hâlde Vahîdeddin’in yanına gidiyor ve bu anlaşmaya tepkisini gösteriyor.
27- Buradaki görselde ise Bursa’nın düşman işgalinden kurtulmasından sonra Osman Gazi’nin emaneti olan şehri kurtaran Mehmetçik’in Osman Gazi’nin elini öptüğü ve saygısı ve vefasını gösterdiği anlatılmış.
28- Ergenekon’dan çıkan Osman Gazi Mustafa Kemal’i selamlıyor!
Tarihî şahsiyetler ve karakterler kendi dönemleri içerisinde değerlendirilmelidir. Dönemin şartlarını göz önünde bulundurduktan sonra tarihî gelişimi ve olayların sonuçları açısından tezler ortaya konulmalıdır.
29- Kurtuluş savaşı döneminda avrupa'dan bir karikatür.
30- Kurtuluş savaşı dönemimizden bazı karikatür içerikleri…
“merak etme yorgo, ben senin arkandayım…”;
31- İngilizlerin yunan’a gaz vermesi;
32- Ali kemal denilen şerefsiz hain ancak bu kadar güzel tasfir edilebilirdi;
33- Bir sıçrarsın, iki sıçrarsın üçüncüde ele geçersin.
34- Balıkçı: Tatlı suda köpekbalığı bulunmaz diyen kim?
35- Konstantin’in yediği son tekme. Destursuz bağa girenin varvaranın sürsürenin hali budur çorbacı!
Güleryüz, N: 18, 1 Eylül 1337 / 1921
36- Ramazan'da sulh olmazsa... Bayramı böyle yapacağız!
Âyine, N: 38, 10 Mayıs 1338 / 1922, s. 1
37- Beykoz konferansına doğru...
Paşa: Ne o, Kosti Çorbacı! Pılıyı Pırtıyı toplamışsın nereye gidiyorsun?
Kosti Çorbacı: Yeni konferansa, kukla oynatmaya.
Güleryüz, N: 67, 22 Temmuz 1338 / 1922, s. 1
(Çizen: Sedad Simavi)
38- Bursa İzmir Edirne Kral
Körebe onuyorlar bakınız hele
Uçuruma gidiyor biçare aval
Bu üç kızı geçirmek isterken ele.
Güleryüz, N:34, 22 Kânun-ı Evvel 1337 / 22 Ekim 1921, s. 8
40- Ali Kemal ve Refik Halid (Yek ağızdan)
- Eyvah bu bazicede! Bizler yine yandık!
(Çizen: Sedad Simavi)
Güleryüz, N: 22, 29 Eylül 1337 / 12 1921, s. 1
41- Kabus
(Damat Ferit'in kabusu...)
Güleryüz, 16.11.1922, Sayı: 82 (Kapak)
42- Anadolu’nun kartalı Mustafa Kemal;
43- Nush ile yola gelmeyeni etmeli tekdir. Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir.
(Çizen: Mazhar Nazım)
Âyine, N: 49, 26 Temmuz 1338 / 1922, s. 4
44- "Mezarından kalkan bir millet"
Kurtuluş Savaşı'nın ardından Almanya'da yayımlanan bir karikatür.
45- Şansölye Dr Josef Wirth: çok ilginç! Ne zaman itilaf devletleri ile telefonla konuşmak istesem, kulaklıktan sadece rahatsız edici ve anlaşılmayan bir cızırtı geliyor.
Mustafa Kemal Paşa: müsade edin bir ben bakayım. (telefon alıcısına): ben Kemal Paşa...
46- Yunan Ordusunun Anadolu'dan avdeti...
Yunanistan: Hayrola nereden böyle?
Askerler: Anadolu'dan artık geldik.
Yunanistan: Bu getirdiğiniz nedir ya?
Askerler: Megalo İdea'dan arta kalan!
(Çizen: Sedad Simavi)
47- Sevr'i imzalandıktan sonra Fransa ordusu askerine moral olsun diye, haydi Türk kızlarını sevelim! diye kartpostal bastırmış! Sevr'e nasıl geldik öğrenmezsen, Sevr'i tanımıyorum deyip isyan başlatan, kurtuluş savaşı verip Sevr'i yırtıp atan Atatürk'ü anlayamazsan...
48- Elveda Megalo İdea!
-Kâfi derecede yorgunluk aldınız, gezdiniz, eğlendiniz, keyfinize baktınız. Şimdi kumandamı dinleyiniz istimaket Atina! İleri! Marş! Marş!...
Güleryüz, N: 48, 20 Mart 1338 / 1922, s. 4
49- Mart İçeri Pire Dışarı!
Kavuştuğu günden beri İzmir'e Türk askeri / Gün görmeyen ufuklarda artık güneş doğuyor / Dağılıyor sayesinde kalbimizin kederi / Kahramanlar Yunanlı'yı Türkiye'den kovuyor!
Güleryüz, N:79, 19 Teşrin-i Evvel 1338 / 19 Ekim 1922, s. 1
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
TÜRKİYE'NİN 60 YILLIK HAYALİ: BAŞKANLIK SİSTEMİ / MEĞERSE İSTEMEYEN YOKMUŞ!
İşte gazete kupürleriyle Türkiye'nin 60 yıllık başkanlık sistemi hayali...
Eğleniyor muyuz ağalar?
1- Menderes'den bu yana Türk siyasi hayatının en büyük hayallerinden biri olan Başkanlık sistemi yeniden Türkiye gündeminde. 7 Haziran seçimlerinde hem Türkiye'yi yönetecek vekilleri hem de Başkanlık sistemine zemin hazırlayacak meclis aritmetiği için sandık başına gideceğiz.
2- Ahmet Özal: "Parlamentoya seçtiğiniz insanları kendi bölgenizden, ırkınızdan seçmeye çalışırsınız" diyen Ahmet Özal, Başkanlıkta ise tek bir kişiye oy veriyorsunuz. O ayrım yapamaz" dedi.
MHP Ankara eski il yönetim kurulu üyesi Mehmet Sakarya’nın kaleminden..!!!
BİZ UYUDUK…!?
ABD 2002 yılında ülkemizi işgal ettirdi. Kime mi..!?
T.C. kimliği taşıyan, fakat aslında fanatik Türk düşmanı olan mollalara..!?
Hafızanızla zaman tüneline girin, Yaşadıklarımızı bir film gibi seyredin! Hafızın şiir okuması ve göstermelik kodese aldırılması…
1- Mağdura bu millet bayılır… ABD yani CIA bizi bizden iyi tanır…
Ben o sırada MHP Ankara İl yönetimindeydim. Bahçeli ani kararla istifa ettirildi, Hükümet yıktırıldı. İstifa haberi geldiğinde, İl yönetimi toplantıdayız, Dedim ki;
“Herkes intihar edebilir, Genel başkanımız da siyaseten intihar etmiştir, yalnız partiyi de peşinden sürüklemiş, onu da öldürmüştür”
2- Başkan Yaşar Yıldırım kireç gibi oldu.
“Abi ipimizi çekiyorsun” dedi…
“Başkan” dedim “benim ipim yok, 1966 yılından beri bu hareketin içindeyim.Her düşündüğümü söylerim… Rahmetli Başbuğumun döneminde de böyleydim”
Dediğim çıktı, Bahçeli’nin İsifasıyla hükümet yıkıldı, seçime gidildi… MHP barajın altında kaldı… Arapçı, daha doğrusu ABD’nin adamları kazandı… ABD, FETÖ, CIA, Yerli işbirlikçileri elele verdi, önce askeriyeyi çökerttiler…
TÜRKİYE’DE İLK OTOBÜSÜ YAPAN GÖRELE’DEN, SANAYİ SİTESİNİ YAPAMAYAN GÖRELE’YE NASIL GELİNDİ?
1949 yılında Görele’de ilk otobüsü imal eden ve hayatta kalan tek usta olan Hüseyin Avni Tavacı hatıralarını anlatırken gözyaşlarını tutamadı
“Kahrımdan ağlıyorum!”
Görele, 1948-1949’lu yıllarda Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdi ve adını tarihe altın harflerle yazdırmayı başardı.
Bir elin parmakları kadar çılgın marangoz ustasının bir araya gelerek hayat verdiği mucize o yılların Türkiye’sinde kısa zamanda duyuldu.
Balıkçı tekneleri yapan eller keser ile otobüs iskeletini oluşturacak kestane ve kayın ağaçlarını yontmaya başladı.
Ulusoy, Görele’de yaptırdığı ilk otobüsü ile İstanbul’a yolcu taşıdı. Görele, İstanbul’dan Hopa’ya, Sivas’tan Iğdır’a kadar otobüs imal edip sattı. Otobüs imalatı, elektriği bile olmayan Görele’de yeni iş imkânlarına kapı açtı. Bugünkü 5 yıldızlı otellere şapka çıkartan otel sayısı Görele’de 6’yı buldu. Görele’de lokanta, bakkal ve kahvehane gibi küçük iş yerlerinin geçmişi otobüs imalatı yıllarına dayanıyor...
1948–1949 yıllarında Görele’de birkaç marangoz ustasının çılgın fikri bir anda Görele’nin üzerine güneş gibi doğdu. 1945 yılında sadece 1940 kişilik nüfusa sahip olan Görele henüz elektrik ile tanışmamış. Evlerde ve iş yerlerinde gaz lambaları var.
Görele Çavuşlu arasında kurulan küçük tersanede balıkçı tekneleri imal eden Halil ve Remzi Firiğin usta (Halil Firidin’in yoğun bakımda olduğunu öğrendik) Halil, Hüseyin ve Galip usta Görele’ye tekne tamir etmeye gelir.
1- Alman harbinin sona erdiği yıllardır.
Görele’de otobüs imal ediliyor!
Savaş sonrası Görele’ye kamyonlar gelmeye başlar. Osman Aklaya, Samsun’dan “UĞUR” adında otobüs getirir. Osman Yanık, bu otobüs ile Trabzon’a Görele’den yolcu taşımaya başlar. O yıllarda Trabzon’a yolculuk deniz yolu ile yapılmaktadır. Osman Yanık bir sefer sonrasında Görele’ye Trabzon’dan doç kamyon alarak döner. Marangoz Niyazi ve yeğeni İsmail Tavacı ile birlikte, ağaçtan otobüsün ağaç iskeletini oluşturmaya başlarlar.
Bu Görele’de oluşturulan ilk otobüs iskeletidir.
Ağaçtan oluşturulan iskelet tamamlandıktan sonra otobüsün dış aksanı saç ile kaplanır.
Görele’de küçük çapta başlatılan otobüs imalatı kısa zamanda Türkiye’de özellikle İstanbul’da duyulur ve merak uyandırır.
Gurbetçiliğin emekleme dönemi olan o yıllarda İstanbul’da yaşayan Göreleliler memleketlerine dönmeye başlarlar.
2- Bunlardan biri de Hüseyin Avni Tavacıdır.
1951 yılında İstanbul’dan Görele’ye dönen Hüseyin Avni Tavacı, Görele’de tarih yazan ustalardan hayatta kalan tek ustadır.
Hüseyin Avni usta, Osman Yanık ustanın atölyesinde çalışmaya başlar.
O yıllarda elektriği bile olmayan Görele’de gerçekleştirilen mucize, Görele’nin adını Türkiye ve dünyaya altın harflerle yazılmasına vesile olur.
Hüseyin Avni usta, “Otobüslerin iç konforu bana aitti. İç konforlarını ben yapardım” derken sanki o yılları yeniden yaşıyordu. Hüseyin Avni usta, “hasarlı kaza yapmış kamyonları alıp Görele’ye getiriyorduk.
Biz burada kamyonu sadece torpido aksamı kalacak şekilde soyuyor ve şasesi üzerine otobüsün iskeletini oluşturuyorduk” diyor.
Görele’de otobüs imal edildiği haberinin kısa zamanda Hopa’ya kadar ulaştığını anlatan Hüseyin Avni usta, Ulusoy’un ilk otobüsünü kendisinin yaptığını söyledi.
Muhafazakârlar ve Osmanlıcıların Mutlaka öğrenmesi Gereken Faideli Bilgiler:
Osmanlı'da köle ticareti ve Itri dedikleri zat-ı muhterem Osmanlı'da "Esirciler Kethüdası", yani köle ticareti yapanların başıdır..
1- “Muhallebi çocuğu ne demek?
Sultanla sevişmeden önceki 3 gün boyunca sadece muhallebi yiyerek, bağırsaklarını temizleyen oğlanlara takılan lakap.
2- Kulağı kesik deyişi nerden gelmektedir?
Osmanlının ilk yıllarında yarı çıplak koyun postu sarıp gezen Kalenderi dervişleri kulaklarına demir küpe takar başlarını kazıtır, bazıları da erkeklik organlarına halka takar gezerdi. Bunlar kadınlarla olan ilişkiyi yasaklarlar...
Türkiye'nin 4. sondaj gemisine, donanmayı haliç'e zincirleyip çürüten ve bu yüzden pek çok savaş ve toprak kaybetmemize sebep olan Abdülhamid Han ismi verilmiş ve şaşırmıştık.
Bizler şaşırdık ama Abdülhamid pek şaşırmamış ve; "Benim saltanatım sizin vatanınızdan, bayrağınızdan, donanmanızdan daha değerlidir." demişti zamanında.
Değil vatanı ve milleti için kendini feda etmeyi, siz ölün yeter ki bana bir şey olmasın demişti.
Ziraat bankası şubelerinde hiç dikkat ettiniz mi bilmiyorum Mithad Paşa'nın resmi vardır. Peki neden var?
1- Ziraat Bankası, kurucusunu boğazlatan Abdülhamid'in oyununa sponsor oldu
Mithat Paşa'nın kurduğu Ziraat Bankası, 2. Abdülhamid'i öven oyuna sponsor oldu. Abdülhamid oyunu 81 ili dolaşacak.
Osmanlı Devleti’nden günümüze ulaşan ilk banka olarak bilinen Ziraat Bankası, 1863 yılında Mithat Paşa tarafından kuruldu. Ziraat Bankası'nın internet sitesinde bankanın kuruluşuyla ilgili şu bilgiler yer almakta:
Ezilen çiftçilerin dertlerine çare bulunabilmesi için devletin zirai kredi işine el atması düşüncesi, dönemin gazetelerinde ve resmi ağızlarda yer bulmaya başlamıştı.
2- O dönemde Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı Yugoslavya'nın Niş kenti valisi olan Mithat Paşa, çeşitli alanlarda başarılı çalışmalarda bulunmasının yanı sıra; çiftçilerin içinde bulundukları zor koşullara da yakından tanık olmuştur. Yaptığı araştırmalarla, bu alanda teşkilatlanmanın zorunlu olduğu ve çiftçilerin, tefecilerin elinden kurtarılması için devlet yardımının gerektiği ancak bu yardımın halk hareketiyle desteklenmesinin önem taşıdığı sonucuna varmıştır. Böylece 1863 yılında çiftçilerin oluşturduğu kaynakla, Mithat Paşa öncülüğünde devlet eliyle ve devlet himayesinde kurulan ve adına "Memleket Sandıkları" denilen organizasyon; milli bankacılığın ilk örneği olarak tarihe geçmiş ve bu girişim bugünkü Ziraat Bankası’nın temelini oluşturmuştur."
AMERİKA NASIL YANLIŞLIKLA KENDİSİNE İKİ ATOM BOMBASI ATTI?
Kazanın kelime anlamı; "Can ve mal kaybına neden olan kötü olay" diye geçmektedir.
Ancak Dünya tarihinde bir kaza var ki, meydana gelse değil can veya mal kaybı, bir ülkeyi yerle bir edebilirdi...
Dünya tarihini değiştirebilecek olay 1961 yılında Amerika'da yaşandı.
Amerika Birleşik Devletleri kaza ile kendi ülkesine iki atom bombası attı.
İşte Amerika'nın şans eseri felaketin eşiğinden döndüğü olay: GOLDSBORO KAZASI
1- Robert Oppenheimer'ın yarattığı bu canavar 1945 yılında, Hiroshima ve Nagasaki'de test edildi. Deneme binlerce insanın canına mal olsa da, yok ediciliği karşısında tam not aldı ve tüm güçlü ülkeler bu silaha sahip olmak için nükleer yarış içine girdi.