Acı ve yakıcı gündemle boğuşanlardan özür dileyerek:
Vatandaşın acı ve yakıcı gündemi dururken bugüne kadar bataklık medyasının iftira ve yalanlarına bir kez bile yanıt vermedim. Vatandaşın gündemini perdelememe adına bundan sonra da vermeyeceğim.
En güzel yanıt sandıkta verilinceye kadar kendileri söylemeye, kendileri oynamaya devam etsinler. Keyifli ve daha inandırıcı senaryolar diliyorum kendilerine. Tv’lerde söylenen doğruysa eğer (yetkililere ulaşamıyorum) Gaziantep Şizofreni Hastaları Derneğinin açıklaması nedeniyle:
Söylediğim iddia edilen, hatta iftirası atılan “şizofreni” ifadesinin tıbbi bir tanı olup hakaret olarak kullanılamayacağını en iyi biz hekimler biliriz. İfadeyi hakaret amaçlı kullanmak, bu tanıyı almış hastalarımıza en büyük hakaret olur çünkü. Dolayısıyla yalan.
Yazmaya başlamışken iddia edilen diğer ifadeler ise ırkçı ve ayrımcı ifadeler olup, yaşamı boyunca nefret söyleminin karşısında durmuş biri olarak nefret ve ayrıştırıcı söylem kullanmadım, bundan sonra da kullanmam.
Evet bu arada, devleti yönetenlerin hırsızlık yapmasının 85 milyona yapılabilecek en büyük hakaret olduğunu hissederek “hırsız” dediğim için kamu görevlisine hakaretten ceza almışlığım vardır.
Ve yine attıkları iftira ve yalanlara karşı hakaret değil, gerçekleri yüzlerine haykırdıklarımın oluşturduğu “Canan Kaftancıoğlu bize de hakaret etmişti” korosunu da gülümseyerek izliyorum. Eğlenceli:)
Son olarak şunu ifade edeyim:
Yaşamı boyunca sorumluluklarını daima ön planda tutmuş biri olarak, aynı sorumlulukla Ekrem Başkanımız dahil bütün yol arkadaşlarımızla 16 milyon için hep birlikte çalışacak ve Genel Başkanımızın önderliğinde 85 milyona nefes aldıracağız.
Sevgili dostlar; bugün yine beni yalnız bırakmadınız. Zulmedenlerin, adaleti yok edenlerin gözlerine, kulaklarına, bizim bir arada olduğumuzu ve asla ayrılmayacağımızı en açık haliyle yeniden haykırıyorsunuz. İyi ki varsınız.
Her birinizin çok değerli olduğunu düşündüğüm zamanını böylesi bir davayla meşgul ediyor olmaktan dolayı gerçekten üzülüyorum. Ne sizler ne de ben bunu hak etmiyoruz.
Bir düşünün: Bu ülkede uzun zamandır herhangi bir mahkeme kararıyla ilgili konuşurken kanunlardan, yargı mensuplarından hatta yasa koyuculardan bile bahsedebiliyor muyuz? Hayır.
Soruşturma aşamasından, iddianamenin oluşturulmasına kadar baştan sona hukuksuz bir süreçle karşı karşıyayız. Öncelikle kamuoyunun böylesine bir meseleyle meşgul edilmesinden vicdanen rahatsızlık duyduğumu ifade etmek istiyorum. #OKaybettiBizKazandık
Hakkımda hazırlanan iddianamedeki suçlamaları asla kabul etmiyorum. Bugün yargılanması gereken yargıya emir ve talimat verenlerdir. #OKaybettiBizKazandık
Ben yazdıklarımın ve söylediklerimin bir suç olmadığını tam tersi suç işleyenleri kamuoyu önünde açık, net göstermek ve teşhir etmek olduğunu düşünüyorum. Bunun da asli siyasi ve toplumsal sorumluluğum olduğunu savunuyorum. #OKaybettiBizKazandık