Vedat Samur Profile picture
Dec 17 21 tweets 4 min read
#1725Aralık operasyonları, KGB'nin Reza'nın İran'a bavullarla para taşıyan kuryelerinden bazılarını Moskova havalimanında yakalamasıyla başladı. KGB Mit'e, Mit Emniyet Genel Müdürlüğüne, Emniyet Ankara Emniyet Müdürlüğüne, Ankara da suç mahalli diye İstanbul emniyetine gönderdi.
Bu silsile ile dosya kara para operasyonu olarak İstanbul KOM'da Yakup Uysal müdürün birimine geldi. Kuryeler Reza'nın Kapalıçarşıdaki kuyumcusunda çalıştığı için o şirkettekiler için mahkemeden dinleme izni alıyor ve teknik takibe başlıyorlar.
Teknik takipte bir bakıyorlar ki Reza ve çalışanlarının telefonlarının diğer ucunda Egemen, İçişleri bakanı Muammer, oğlu, Zafer Çağlayan, oğlu, Erdoğan Bayraktar ve oğlu var. Hatta daha yukarısı bile var.
Bu durumdan dolayı soruşturmaya siyasi müdahale olmasın diye
+
+
Istanbul Emniyet müdürü Çapkın'a bile bilgi vermiyorlar.
Fakat Muammer'in oğlu takip edildiğini fark ediyor. Babasına diyor. Babası, emniyet genel müdürünü çağırıp böyle bi operasyon var mı diye soruyor. O da Ankara ve Istanbul emniyetlerine soruyor. Yok cevabı alıyor.
Buna rağmen bakana gidip diyor ki ikisi de yok dediler ama İstanbul yok dese de yapıyor olabilir, siz dikkatli olun.
Yani bir emniyet müdürü, yolsuzluk yapması muhtemel içişleri bakanına dikkatli olup yakalanmayın diyor!
Neyse, Muammer bu durumu çözmek için oğluna sahte rüşvet
+
+
alma işi yaptırıyor ki takipte birileri varsa tespit etsinler.
KOM polisleri bu durumu da öğrenip tuzağa düşmüyorlar.
Ancak Muammer yine de mutmain olmayıp İstanbul KOM personelini görevden almaya karar veriyor. Bunun için o dönem üçlü kararname lazım, bakan, başbakan ve
+
+
Cumhurbaşkanı imzalamalı atamayı.
Muammer ve Erdoğan imzalıyor, yazı @cbabdullahgul önüne Çankaya'ya gidiyor.
Bu bi kaç gün içinde takvim 15 Aralık'ı gösteriyor, 16 Aralık sabahı KOM polisleri devam eden dosyayı konuşuyorlar.
Ertesi gün imza atılacak ve görevden alınacaklar.
Bu kronolojiyi biraz geriye saracak olursak, Mit, Erdoğan'a İran ambargosunu yasadışı olarak delme karşılığı aldıkları rüşvet ve yolsuzluklar için polisin soruşturma yaptığını haber veriyor.
Erdoğan, Mit başkanını, damadı Berat'ı ve bulabildiği tüm aracıları Gülen'e yolluyor.
Derdi, Gülen polislere operasyon yapmayın desin. Ama Hizmet Hareketi nasıl bir doktora hastasını ameliyat edip etmemesi gerektiğini söyleyemeyeceği gibi, kendisine ne derecede yakın olursa olsun bir kamu görevlisine işiyle ilgili şöyle yap demeyiz diyor. Bir pazarlığa girmiyor.
Not: Kamuda herkes gibi Hizmet insanları da yer alabilir. Ama kamu görevini herkes vicdan ölçüsüyle yapar, görevinin gereği ve sorumluluğuyla yapar. Hizmet, sadece işinizi düzgün yapın der en fazla. Bunun ötesine geçen varsa onlar Hizmet prensiplerine karşı hareket etmişlerdir.
Gülen'den aradığı korumayı bulamayan Erdoğan, siyasi bir kurnazlık ve zeka ile olayı Cemaat'e döndürüyor, döneminde yapılan KCK operasyonlarından holdinglere, medyaya vergi sıkıştırmasına, Atatürkçüleri o zaman rahatsız eden Ergenekon'a kadar herşeyi ustaca Cemaat'e yüklüyor.
Bir de bu atmosferde dersaneleri anayasal bir hak olan teşebbüs hürriyetini çiğneyerek kapatma kararıyla gelmeden daha gelecek operasyonları Cemaat'in intikam için yapacağına dair psikolojik alt yapıyı oluşturuyor.
Bu esnada ise Cemaat başına gelecekleri bilemez haldeydi.
Cemaat'in çoğunluğu Akp'ye destek veriyor, gönül veriyordu ve Erdoğan'ın rüşvete buluşacağına inanmıyordu.
Yönlendirici bir kısmı ise bu geçici bir durum, barışılır diye bu dönemi yumuşak tepkilerle geçiştirmeye çalışıyordu. Bir kesim de hukuk çerçevesinde bişey olmaz diyordu.
Az bir kesim de siyasal dincilerin kirli emellerini, vicdansız hallerini bilerek mücadele istiyordu. Yine de çoğunluk, bir savaş açsa bile Erdoğan ve Cemaat'e karşı ittifak eden dinci kesimlerin bu kadar alçakça saldıracaklarına ihtimal vermiyordu.
28 Şubat bile atlatılmıştı.
Öyle olmadı.
Erdoğan, dinimiz kinimizdir diyen bir psikopat, yol arkadaşları Ergenekoncular Balyoz/Suga/Oraj gibi kanlı planlar yapacak kadar gözü kanlı, İslamcılar ise Cemaat'in mallarına çökecek kadar açgözlü ve kıskanç idiler.
Bir de oh olsuncular, yesin birbirini diyenler...
Biraz objektif ama eleştirel bakanlar bile şunu diyordu, Cemaat'i ancak Erdoğan gibi bir figür bitirebilir. Onu ise ilk seçimde alaşağı edebiliriz. Doğru yanlış ne yaparsa yapsın, görmezden gelelim. Cemaat gittikten sonra Akp ile kolayca başa çıkarız diye planlıyorlardı.
Yani, Cemaat hariç herkes gelecek durumu öngörüp gardını almıştı. Maalesef Cemaat'in önde görünenleri sağlıklı bir okuma yapamadıkları gibi Gülen'in uzun yıllardır Türkiye'ye artık yatırım yapmayın, herkes yurtdışına çıksın, orada temel müesseseler kalsın tavsiyesine uymadılar.
Bu arka plandan sonra yeniden 16 Aralık 2013 sabahına dönersek o polisler kararname ile görevden alınacaklarını ve bu dosyaların da kapatılacağını bilerek 17 Aralık'ta harekete geçmeye karar verdiler.
Sonuç itibariyle hapse girebileceklerini de göze alarak.
Arkasında çok büyük bir halk desteği olan ve o dönem itibariyle çok başarılı görülen bir iktidara rüşvet ve yolsuzluk operasyonu yapmak kolay değildi. Bu kararı alan polislerin hiçbirinin Hizmet hareketi ile koordineli olarak bu operasyonları yaptıklarını kimse ispat edemedi.
Ki ufacık bir haberleşme bile olsaydı muhakkak ortaya çıkarırlardı. Operasyonun tek eksiği, Erdoğan'ın Bilal/Sümeyye/Berat'a sıfırlattıkları paraları evinde yakalayamamaları oldu. Onu da polis polisle çatışmasın diye yapamadılar muhtemelen.
Sonuç itibariyle, bu polisler çok büyük bir vazife şuuru ve cesaretle hareket ettiler. Onlar parmaklıklar arkasına tıkılan arslanlar. Bir gün hak ettikleri takdiri görecekler. Ama bu halk onları hak etmiyor. Çok yazık oldu. Hırsızları, haramileri Kabe yolcusu sandı bu halk!

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with Vedat Samur

Vedat Samur Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @VedatSamur

Dec 17
Ekteki bilgiselinde 17-25 Aralık Rüşvet ve Yolsuzluk operasyonlarının arka planını anlatmaya çalıştım:
Tesadüfen Moskova'da ele geçirilen para dolu bavullardan 17 Aralık'a giden yol!

#1725Aralık
#1725aralıkyolsuzlukhaftası
#1725aralıkhırsızlıkhaftası

MemleketUğruna Yıllardır
17-25 Aralık derken unutulmaması gereken bir figür de Tuğrul İnançer'dir.
17 Aralık 2013'te Şeb-i Arus törenleri vardı ve Erdoğan Konya'daydı. Sabahtan beri fısır fısır Bilal'le konuşurken yardıma kızını da yollamış ve akşam da Mevlevi ayinine katılmıştı.
Tören açılışı yapıldı.
Tuğrul İnançer, son derece heyecansız ve endişeli bir sesle başladığı sönük sunumunu bitiriyordu ki sözü o günkü operasyonlara getirdi ve hem Mevlevi geleneği dışına çıkarak hem de haddini aşarak Erdoğan'a moral verdi, mahzun olma dedi, alkış koptu!
Read 6 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Don't want to be a Premium member but still want to support us?

Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal

Or Donate anonymously using crypto!

Ethereum

0xfe58350B80634f60Fa6Dc149a72b4DFbc17D341E copy

Bitcoin

3ATGMxNzCUFzxpMCHL5sWSt4DVtS8UqXpi copy

Thank you for your support!

Follow Us on Twitter!

:(