1) #Hablemitoğlu iddianamesinde ilginç bir durum var. Şüpheli sıfatı olan herkesin ifadeleri ve ek beyanları iddianamede yer alıyor.
Ancak Savcı Z. Ergün cezaevinden gönderdiğim ek beyanı iddianameye koymadığı gibi, resmi ifademin bazı bölümlerini de iddianameye dahil etmemiş!
2) Üstelik Savcı Zafer Ergün, ifademdeki iki büyük bölümü "gereksiz yer kaplamaması adına(!)" iddianamede görülmemesini sağlamış!
Sanki iddianame metni gerçekten de özenle hazırlanmış gibi.
3) Öyle ki, Zihni Çakır'ın ifadeleri iddianame boyunca en az beş defa tekrar edilmiş hem de sayfalarca.
Yine NA'nın ifadeleri tekrar ve tekrar yazılmış.
MİT'in delil değeri taşımayan rapor da savcı tarafından bir kaç defa iddianameye yazılmış.
4) Hatta Savcı, bana kardeşlerimle ilgili sorduğu ancak davayla hiçbir alakası olmayan ve ailem üzerinden gözdağı verilmesi dışında bir amacı da olmayan sorusuna dahi iddianamede yer vermiş! (S.221)
5) Bütün bunlar yazılırken Savcının "gereksiz yer kaplama" endişesi olmamış. Onun için bu ve benzeri hususları defalarca tekrarlayarak 364 sayfalık bir iddianame hazırlamış.
6) Peki savcıya "soruşturma ile alakasız" ne söylemişim?
"Savcı Zafer Ergün'ün soruşturmalarda usulsüz işlemler yaptığı ve bu sebeple kendisi tarafından yürütülen bir soruşturmanın hakikati aydınlatmaya yönelik olamayacağı..."
7) Savcının gerçekleştirdiği işlemlerin hukuksuz olduğu ve soruşturmayı zedelediğini söylemek "soruşturma ile alakasız" mıdır?
Peki kardeşimin 20 yıl önceki telefon görüşmesi soruşturma ile alakalı olduğu için mi iddianameye dahil edildi?
8) Bu hususların her biri, soruşturmanın sıhhatine ve akıbetine etki edecek hususlardır
Daha önce savcının, bir şüphelinin söylediklerini, sırf cevap veremediği için, iddianameye koymadığına şahit olmadım. Daha önce başkaları adına utandığım zamanlar olmuştu. Bu da onlardan biri
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
1- Türk toplumun kutup yıldızı @abdulkdir_selvi aleyhimdeki linç kampanyasında arz-ı endam etti.
Görüyorum ki A. Selvi, Hablemitoğlu davası ile ortaya çıkan durumun tam farkında değil.
Zira başlatılan süreç kapsamında zarara uğrayacak kişilerin başında bizzat kendisi geliyor
2- Hablemitoğlu davasının terör mahkemesinde görülmesine karar verilmesi ile “FETÖ”de milat değişti.
17/25 Aralık olarak uygulanan keyfi milat keyfi olarak 2002’ye düşürüldü.
2002 yılından sonraki eylem ve sözlerin terör suçu olarak yargının önüne getirilmesinin yolu açıldı.
3 - 2017 başlarında bu meseleyi (iddianame+kararlardaki standart “FETÖ” anlatımı ve yargılamalardaki “milat” kavramının tehlikeli olduğu; 1970'lerden bu yana herkesin istenirse soruşturma + kovuşturmaya maruz bırakılabileceğini) Lütfi Elvan’a anlatmıştım.
1- Artık "post-truth'' döneminde yaşıyoruz. Bu dönemde geçer akçe, hakikatin söylenmesi değil, sanki hakikati dillendiriyormuş gibi yapıp ardı ardına hilaf-ı vaki beyanları ya da modern tabirle “kurgu gerçekleri” dile getirmektir.
2- Ondan sonra da bekle ki birileri gelsin ve bu "kurgu gerçekler” yerine hakikatleri açıklasın!
Hakkımda hazırlanmış olan ve beni odak noktasına koyan iddianamenin yaptığı da tam olarak budur.
3- Bu iddianamede yer alan “kurgu gerçekleri” tek tek ortaya koyacağım.
Ancak hukuk devletinin bekasını ilgilendiren bir hakikat var ki, onu açıklamamın öncelik arz ettiği kanaatindeyim.
#EnverAltaylı/2- Kendilerinin ifadem kapsamında lehime olan hususları neden görmezden geldiklerini bilmediğimi ve bu konuda açıklama yapmaları gerektiğini belirtmiştim. Bildiğim kadarıyla şu ana kadar herhangi bir açıklama yapmış değiller.
Bu nedenle tekrar belirteyim:
#EnverAltaylı/3- Saygı Öztürk ve Aytunç Erkin 28 Şubat Davasının dijitallerdeki usulsüzlükler sebebiyle bozulması gerektiğine dair defalarca yazı kaleme aldılar. Benim dijitallerim ise, tüm usul hukuku ihlal edilerek toplandı.
1/#EnverAltaylı: "Türkiye'nin ciddi bir göçmen sorunuyla karşı karşıya olduğu konusunda herkes müttefik. Tartışma bunun nasıl çözüleceği konusunda.
Sorunun kaynağı doğru tespit edilmeden, bir meselenin halli mümkün değildir."
2/#EnverAltaylı: "Bir dönem devletin başbakanına ve güvenlik kurumuna ilettiğim Rus İstihbarat teşkilatı 2. başkanı General Sirotkin tarafından hazırlanmış, Rusya'nın Türkiye'ye yönelik bir eylem planı var. Bu planda Rus devletince gerçekleştirilen bazı tavsiyeler var."
3/#EnverAltaylı: "Raporda, Suriye'de yerleşim yerlerinin bombalanarak çok sayıda Suriyeli'nin Türkiye'ye gitmesinin sağlanması tavsiye ediliyor.
Ülkemize sığınacak milyonlarca Suriyeli'nin ekonomi, sosyal ve güvenlik sorunlarına sebep olacağı belirtiliyor."
1/#EnverAltaylı: "Yargıda altın devri yaşadıklarını" söyleyen Perinçek'in partisinden yargıya talimat...
Parti genel sekreteri @NusretSenem, işi gücü bırakmış ve benim binlerce sayfalık dosyamı inceleyip bir demeç verme ihtiyacı duymuş!
2/#EnverAltaylı: Yargıtay C. Başsavcılığı, hakkımda casusluktan verilen cezanın, gerekçe yetersizliği sebebiyle bozulmasını istemişti.
3/#EnverAltaylı: Nusret Senem isimli şahıssa, dosyadaki sözde "Gülen mektubu"nun casusluktan ceza verilmesi için yeterli olduğuna kanaat getirmiş.
Tabii, MİT ve Genelkurmay Başkanlığı’nın bu mektup içeriklerinin gerçek olmadığına dair resmi yazılarına değinmemiş.