Herkese bu güzel Pazar gününden merhaba, bugün 2023 piyasalarından beklentimi (yurtiçi-yurtdışı) sizlerle paylaşmak istiyorum umarım fikir istişaresi sağlayabiliriz. Tüm saygı sınırları içerisinde yer alan fikirlere açığım.
Bu arada bazen borsa ile ilgili olumsuz konuşmaya çekiniyorum çünkü sadece olumlu konuşulanları duymak istiyoruz. Ancak olumsuz görüşlerden de istifade etmek bence en sağlıklısı.
2023 yılını ben de herkes gibi ikiye ayıracağım ancak bu tarihin doğrudan bir seçim tarihi olduğunu düşünmek bence mümkün değil. Çünkü insanlar bugünden önce stratejilerine göre pozisyonlarını almaya başlayacaklar.
Eğer bir yükseliş ya da düşüş olacaksa bu seçim gününden daha önce gelmiş olacak. Biz buna borsanın fiyatlaması diyeceğiz.
Öncelikle yatırım için tek bir strateji belirlemenin ya da alternatif planların olmamasının geçmişte yaşadığım kötü tecrübelerle farkına varmış biri olarak yazıda birçok eğer-ise (if-else) olacak.
Bu nedenle hani düşecekti çıkacaktı gibi düşünmeden ilgi ve bağlantı durumunu takip edeceğim.

Öncelikle bu dönem hem biz, hem Avrupa hem de Amerika tarafından gördüğümüz enflasyon sorunsalını ve döngünüsü izledik.
Covid dönemindeki teşvikler ve parasal genişlemelerin tetiklediği bir yurt dışı piyasalar rallisinin, akabinde yaşanan enflasyonun ve enflasyona karşı FED’in attığı faiz artımları adımı ile gelen düşüşleri gözlemledik (gözlemliyoruz).
Buna karşın Temmuz 2022 itibariyle piyasalarımızda yaşadığımız güçlü bir dolar rallisi bulunuyor. Dolar bazlı temmuz ayı sonrasında %120 yükselmiş bir endekse sahibiz.
Bir grup bunun enflasyon nedeniyle şirketlerin değerlenme rallisi olduğunu söyleyebilir. Ben bunun hangi tarafının doğru olduğuna emin olmadan şu yorumları yapabiliyorum.
Yurtdışı piyasalarda başlayan faiz artışının tüm ülke borsaları üzerinde oluşturduğu bir baskı yaşandı. Hem BİST içerisindeki yabancı bu faiz artışını hem de seçim belirsizliğini değerlendirerek riskli yatırımlardan geri çekildiğini düşünüyorum.
Ancak bu süre zarfında politika faizindeki düşüşler, döviz yatırımcısının beklediği hareketleri görememesi, çözülen KKM, banka promosyonları ile oluşan parasal genişleme, yine değerli madenlerdeki durgunluk ile borsa geleneksel yatırımcı için bir cazibe merkezi haline geldi.
Üstelik 2021 yılında başlayan Halka Arz Furyası ile yatırımcı borsayı tanımaya ve alternatif bir yatırım aracı olarak görmeye başlamıştı. Bknz görseldeki bakiyeli yatımcı sayısı (Ref: MKK VAP)
Ancak ben borsadaki yükselişin ne yazık ki değerlemeye, şirket içsel değere uygun ilerlediği inancımı 2022 son 4 ayında kaybetmiş biri olarak. Bir çok bireysel yatırımcının spekülatif yaklaşımlarından kaynaklandığına inandım.
Bu yükselişe doğru katkıyı veren bir grup bireysel yatırımcı da bulundu. Bu ekip #mac #nnf #hkh gibi fonları alarak içsel değere uygun yatırım yapan fon yöneticilerinin tercihlerini parlattılar (olumsuz anlamda söylemiyorum)
Yine spekülatif grubun daha ağır basması nedeniyle yıllar sonra bist100 dışı (yan tahta dediğimiz) hisseleri alan fonlar #GOH #IDH #ZJL ciddi yükselişler yaşadı ve fon gruplarından zaman zaman ciddi pozitif ayrışmalara sahne oldular.
Bu konu ile ilgili bir görüşümü iletmiştim.
Bu fonlardan bir örnek olarak ZJL yükselişi ve düzeltmesi.Bist100 dışı fonlar ile ilgili beklediğim sarmal aslında gerçekleşti ve son kısmı da beklentilerime uygun hareket ediyor.
Ben bu hareketlilik sonrasında pozitif ayrışmasını beklediğim bir grup olduğunu belirtmiştim.
görselde de bist30 endeksine ait ziraat portföyün fonunun son 1 ay performansında görülüyor.
Son bir ay performansı -2.3% olmuşken, bist100 dışı tarafın performansı -14% olmuş durumda.
Bu durum aslında en güzel uygulamalı örnek olmuş oluyor bist100 dışı tarafta para kazanıp bunun doyuma ulaşacağına inanarak doğru geçiş ile sermayenizi ne denli koruyabileceğiniz ortada.
Buraya kadar 2022 ile ilgi yaşadığımız ve 2023 ocağa kadar uzanan süreci konuşmuş olduk. Biraz da bizi ileri dönemde bence ne bekliyor bunu konuşalım. Eğer buraya kadar ulaştıysanız siz bir bu postu beğene durun ben devamını ekliyorum.
2023 ile ilgili bence seçim kadar derinden takip etmemiz gereken 4 şey bulunuyor.
1.Dövizin nasıl bir yol izleyeceği
2.Mevduat faizleri
3.Euro/Dolar paritesi
4.FED faizleri
Neden bunları düşündüm şimdi burayı biraz konuşalım.
2023 yılında şimdilik sektör sahiplerini kara kara düşündüren bir durum asgari ücret artışı. Asgari ücret alan iş gücünün görece refah düzeye ulaşması çalışanı mutlu etse de iş verenleri rahatsız etmiş gibi görünüyor. Takribi bir personelin maliyeti 600 doları bulmuş durumda.
Değerli bir kimya sektöründe işveren tanıdığımın görüşü bu değerin 450-500 dolar üzerine çıkmasının bazı işletmeleri zorlayabileceği yönünde oldu.
Geçmişten günümüze kadar gelişen asgari ücret ve dolar karşılığı incelendiğinde 2015 yılından daha refah gözüken bir ücret politikası mevcut. Yıl içerisinde tekrar düzenleme ile artışın olabileceği ve korumanı sağlanabileceği üzerine görüşler de mevcuttu.
Bu durumun devam etmesi iş gücüne dayalı sektörleri etkileyebilir. Hangi sektörler bunlar tekstil, perakende. Ancak sağlanan asgari ücret ve refah artışı ülke içerisinde paranın dolaşımını arttıracak ve ödemeler dengesini koruyacağına inanıyorum.
Bu da aksi bir karar çıkması durumunda ülkedeki bazı şirketlerin ödemeler dengesini bozabileceğini ve sıkıntılar oluşturabileceğini düşünüyordum. Hangi yolun sağlıklı olduğunu bize zaman gösterecektir.
Ancak asgari ücret artışının, değerli Türk Lirası ile parasal genişleme yaratabileceği yönünde kişisel görüşlerim doğuyor. Bu denge içerisinde dövizin performansı birçok şirket için belirleyici olmaya devam edecektir.
Yaşanabilecek döviz yükselişlerinde, kur ataklarında göz ardı edilen bu sektörler ivmelenebilir ve değer kazanabilir. Dövizin seyrinin aynı seviyelerde sürmesi ihracatçı şirketlerin karlılıklarının düşmesine neden olabilir.
Tam ters bir durumda ise ihracatçı şirketlerin borsada ivmelendiği bir dönem yaşayabiliriz.
Twitter’da boğa piyasasından beslenen hesaplarda bu aralar o para borsaya geliyor, bu para borsaya dönüyor, halka arz yüzünden düşüyüor,para geri dönüyor gibi görüşler ve fikirler paylaşılsa da bununla ilgi referans belirtmemeleri ve görüşlerinin duygusal olması beni şaşırtıyor.
Rasyonel bir açıdan değerlendirecek olursak borsa son 10 yılda %kaç TL cinsinden değerlenmiş gelin bir bakalım. BIST100 2014’den bu yana ortalama %31 yıllık artış göstermiş. Ancak bu olurken standart sapması %56 olmuş. Durun ben size standart sapma ne demek anlatırım.
Ortalama değere standart sapmayı ekleyip ya da çıkartırsanız bu verinin %66’sının hangi sınırlar arasında kaldığını görebilirsiniz. Bize şöyle diyor bu veri %88 de getirebilir, -%25 de yapabilir. O zaman ortalamada ne getirmiş diyorsunuz o da %31 diyor.
Peki şimdi size bir soru sorabilir miyim? Ortalamada %31 getiri sağlayan bir piyasaya alternatif olarak risksiz bir yerde vadeli mevduatta %27 (şuan Akbank) faiz verirlerse insanların bir kısmının tercihi nereye olabilir?
Ancak ve ancak piyasa koşulsuz bir biçimde net ışık gösterir, belirsizlikleri elimine eder ve yatırımcıyı inandırırsa bu koşullar altında para borsaya dönebilir.
Bu nedenle ben 2023 yılında bu faiz oranları devlet tarafından engellenemezse sığ bir piyasa oluşumu bekliyorum (düşecek değil bakın sığ diyorum).
Sığ piyasanın sorunu da güçlü hareketler yapmasıdır (yukarı ve aşağı yönlü) bu hareketler ve baskılanmalara 2023 yılında çok rahat cevap verebilecek şirketler hali hazırda spekülatif tercih edilmeyecek olanlardır.
Nedir bu şirketlerin ortak özellikleri? Uzun bir aradan sonra tekrar söyleyeceğim ancak temettüdür. Temettü bir şirketin gerçek değerinden işlem görmesine yardımcı olan bir sigortadır.
Başka nedir? Satışları artan ve 2023 yılında oluşabilecek fiyat oluşumundan fayda sağlanacağına yatırımcılarını inandıran şirketlerdir. Güçlü sektör şirketleri de yine bu gruba dahil olacaktır.
Tekrar söylüyorum buranın dışındakiler düşecektir demiyorum sadece haksız fiyat oluşumlarına sahne olabilecektir. Bu nedenle 2023 piyasasının başladığı gibi sert günlere sahne olabileceğine inanıyorum.
Seçim belirsizliğinin bitmesi sonrasında piyasa yönünü tayin edecektir. Ancak bu noktada yine politika faizi piyasa için önemli ve takip edilmesi gereken unsurların başında gelecek.
Euro dolar paritesi ise yurtdışından ara ürün alan ve son ürünü Avrupa bölgesine satan şirketlerimiz için (örn: froto, arclk, vesbe vb..) takip edilmesi gereken bir veridir.
Ben Euro/dolar paritesinin aşağı seviyelerde kalma ihtimalini düşünüyorum. Bu da bazı şirketlerimizin karlılıklarının baskılanabileceği görüşümü oluşturuyor.
Bu şirketler özelinde alım fırsatı mı yoksa satış baskısı mı göreceğimizi izleyip takip edeceğiz. Bununla alakalı benim kişisel görüşüm iyi yönetilen ve karlılıkları sürdürülebilir duran ancak pariteden etkilenen şirketlerin güzel fiyat oluşumlarını değerlendirebilirim.
Son olarak kendi stratejimi oluşturan ve borsadan kasım 2022 itibariyle %20, aralık itibariyle %30, ocak itibariyle %20 çıkışımı sürdürüp alım pozsiyonuna geçtiği ve pozisyon takip ettiğim alan yurtdışı piyasalar.
Bu konuda fed açıklamalarını bekleyecek biçimde kısmı nakit (vadeli mevduat, döviz pozisyonu) ve yavaş yavaş alım ile sürdürüyorum.
Ancak daha ileride olabilir diye düşündüğüm fakat ocak ayında yaşanan bazı kar realizasyonları sonrasında Bist tarafında karlılıklarını (dolar bazlı) koruyan ve
hali hazırda düşük fiyatlamaya sahip olan BİST30 şirketlerine ve bir de yoğun ihracat yapan şirkete alım gerçekleştirdim. Böylece %30 Bist %70 diğer (Midas, y.dışı fonları ve nakit pozisyon) durumu ortaya çıktı.
Bu son durumda FED’in kararının ne olacağını beklemek ve 2023’ün bir dönüş senesi mi yoksa tam resesyon hakimiyeti mi olacağını takip edeceğim.
Piyasa paydaşları 3ç itibariyle S&P tarafından geri dönüş olabileceği yönünde fikir birliği yapıyor ancak yine burada bağlayıcı durum FED’in izleyeceği faiz düşüş politikasının ne zaman başlayacağıdır.
Sektör olarak da bir değerlendirelim. Tam burada yazının son kısmına geçiyor olacağım ve okuyan arkadaşlar bir beğeni bırakabilir hatta destek olmak istersen ilk tweeti RT ederek görünürlüğüne katkı verebilir.
2023 yılında öncü olabilecek sektörler ulaşım, turizm ve otomotiv (yan sanayi dahil) olabileceğini düşünüyorum. Bu yorumu yapma sebebim 2022’deki resesyon sürecinin yine 2023 2. Yarısında masadan kalkacağı yönündeki düşüncelerim.
Ancak olası Rusya – Ukrayna savaşının büyümesi bu sektörlerin büyük sorunlar yaşamasına sebebiyet verebilir. Bunu da risk olarak görüyorum.
Tekstil sektörünün dolara bağlı takip edilmesini değerlendiriyorum bu nedenle seçim öncesi için durgun bir seyir bekliyorum (ancak yine sığ bir piyasa beklentim nedeniyle volatilitesi yüksek fiyat oluşumları izleyebiliriz).
Gıda sektörünün baz etkisiyle düşen enflasyon görüntüsünde güç kaybetse de pozitif seyrinin sürebileceğini değerlendiriyorum. Ancak ilerleyen senelerde yaşanan iklim koşullarının sektör seyrine olan etkisi benim risk başlıklarımdan biri.
Beyaz eşya sektörü ile ilgili olarak bu sektör paydaşlarının yatırımlarının tamamlanması ve satış rakamlarının takibi altında görüş bulmak daha doğru olacaktır ve erteliyorum.
Holdingler benim bakış açımla fiyatlama böyle devam ederse 2022 son çeyreklerden sonra ucuz olarak değerlendirilebilir gözüküyor ve takibimde olacak.
Elektrik ve doğalgazdaki olası düşüşler 2023 ilk iki çeyrek karlılıklarına sanayi şirketlerinde destek verebilir gözüküyor. İhracata dayalı sanayi şirketleri bu karlılıklar altında dövizin yukarı yönlü hareketlerinde yine takibimde oluyor olacak.
Olağan fiyatının üstünde fiyatladığını düşündüğüm (fk’ları itibariyle de piyasanın değerlendirdiği) enerji şirketleri (ürün verenler) 2023’de yine takip altında olacaklar üretkenlikleri, ihaleleri ve yurtdışı iş bağlayanların bir adım önde olabileceğini düşünüyorum.
Tüpraş tarafının petrol ve marjlardaki seyri, dönüşüm planı ve temettü politikası ile kendi beğendiğim şirketler arasında olmaya devam edecek duruyor.
Ancak marjların normal seyrine dönmesi (daha önce eregl’de yaşadığımız durum gibi) ters fiyatlama hareketlerini yaşatabilir. Aylık bazda şirket sunumlarını önemli görüyorum.
Yukarıda yazıda bahsettiklerim kişisel görüşlerim olup al-sat ve tut anlamı içermez ve hiçbir yatırım tavsiyesi taşımaz. Bu yazıya göre yapacağınız işlemlerden kaynaklı doğabilecek zararlardan yazar sorumlu tutulamaz.
Okuduğunuz için teşekkür ederim.

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with BeyazYakaGiyer

BeyazYakaGiyer Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @beyazyakagiyer

Jan 15
Eğer her yıl bir BES açarsanız bunun avantajının ne olacağını videoda açıklayamamışım. Olayda iki avantaj var. Her yık bes açıp 11. Yıla girdiğinizde ilk BES 10 yılı dolduruyor. Böylece yatırdığınız paranın %18 kadar devlet katısı alabiliyorsunuz. (Yaşı beklerseniz %30)
Avantaj 1- eğer parayı çekerseniz %18 katkıyla. Bu katkıyı ana paraya dahil edebilirsiniz. Böylece devletin katısını devlet katkı fonları yerine, hisse senedi, altın vb fonlarda daha verimli kullanabilirsiniz.
Avantaj 2- almış olduğunuz %18 katkıyı ana paraya ekleyip yeni bes açtığınızda, BES bunu yeni ana paranız olarak görecek ve devlet katkısını buna göre verecek. Yani katkının katkısını alacaksınız.
Read 6 tweets
Jan 13
Kaynayan kurbağa halk hikayesi şöyledir: Kaynayan suya bir kurbağa atarsanız, elbette ki hızlıca kaptan çıkmaya çalışacaktır. Fakat eğer onu ılık suya koyar ve suyu ısıtırsanız, uysalca orada oturacaktır.
Su yavaşça ısındıkça, kurbağa rahat bir uyuşukluk haline geçecektir, tıpkı sıcak bir banyo yapan bizden biri gibi ve çok zaman geçmeden, yüzünde bir gülümsemeyle, karşı koymadan kaynayarak ölmesine izin verecektir.
Bilimsel olarak bir dayanağı olmayan güzel bir halk hikayesidir. Bu hikayeden bazı anlamlar elde etmek mümkün.
Read 9 tweets
Jan 13
Bu sabah kendimden bir alıntıyla başlamak istiyorum. "Yatırım yaparken ne yapmam gerektiğinden emin değilsem, ne yapmamam gerektiğini düşünürüm."
Borsaya birçok yatırımcının geldiğini biliyoruz. Sizce bütün yatırımcıların hedeflerine ulaşabilmeleri mümkün mü? Ben bu konuda bir bahis yapacak olsaydım mutlaka “hayır” derdim.
Peki yatırımcıları hedeflerine ulaşmaktan alıkoyan ya da birbirlerinden ayıran sizce nedir? Benim cevabım; yaptıkları hataların sıklığı ve yatırımlarına oluşturmuş olduğu olumsuz etkinin büyüklüğü yönünde olurdu.
Read 16 tweets
Jan 12
Şüphesiz ki okumaktan ve alıntılamaktan büyük keyif duyduğum isimlerin başında Benjamin Graham geliyor. Öyle basit cümlelerle büyük anlamlar sunabiliyor ki işte bunlardan biri: 💬Yatırımcılık kendi oyunlarında başkalarını yenmek değil, kendi oyununda kendini kontrol edebilmektir.
Bu söz belki her birimiz için farklı bir anlam taşıyordur. Benim için son derece basit bir ifadeye sahiptir. Gelin bu sabah bunun kişiye yansımaları üzerine konuşalım. Bu arada herkese günaydın.
Borsada kazanan insanların mutlu olduğunu düşünenler onları kısa süreli gözlemliyor olabilirler. Çünkü çoğu zaman borsada insanlar kazandıktan bir süre sonra rekabet duygusuna kapılıyorlar.
Read 21 tweets
Jan 11
Mahfi Bey’i eleştirenler çıkacak, borsa yatırımcısı olmamakla itham edenler olacak. Bu ekibi, elinde sasa’sı olmayan konuşmasın diyenlerle eş tutarım. Çünkü hocanın kurduğu analoji doğru. Bistte alım yapacak yatırımcı kalmadı. Satışı karşılayamıyor ve akşamları devre kesiyor.
Kendi kurallarımı tüm samimiyetimle açıkladım. Bana bugün böyle ortamda bi anda %30 hissedeyim diyorsunuz dedi biri. Başından beri her ay pozisyonlarımı söyledim. Kasımda artık azaltıyorum dedim. Kasım sonunda endeks çıktı kardan zarar ettim dedim.
Aralıkta bir ben azalttım bist yine çıktı yine kardan zarar ettim dedim. Kendi kuralmı söyledim sermayemi korumak istediğimi. Kardan olmaya hazırım demiştim. Amacım alternatif ürettiğim taktirde risk minimize ederek bileşik getiriler sağlamaktı.
Read 7 tweets
Jan 11
Bugünün alıntısı “Hisseleri alıp satarken en tehlikeli iki duygu korku ve aç gözlülüktür.” diyen Walter Schloss’dan geliyor. 💬
Günaydın bu sabahın konusu borsada aşırılık olacak. Hepimizin bildiği gibi borsanın varoluş amacı yalnızca para kazanmak değildir. Bir şirkete bir varlığa hukuki zemin önünde ortak olmak ve ortaklıktan ayrılabilmektir.
Bugün bir markette aç gittiğinimizde yaptığımız alışverişi ele alalım. Çok basit bir şekilde renkli ve cazibeli gözüken bir çok gereksiz şeyi almış bulunuruz.
Read 13 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Don't want to be a Premium member but still want to support us?

Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal

Or Donate anonymously using crypto!

Ethereum

0xfe58350B80634f60Fa6Dc149a72b4DFbc17D341E copy

Bitcoin

3ATGMxNzCUFzxpMCHL5sWSt4DVtS8UqXpi copy

Thank you for your support!

Follow Us on Twitter!

:(