Celal Eren Çelik Profile picture
Jan 19 165 tweets 17 min read
“SUR”KADAR SAĞLAM,”KARTAL İMAM HATİP” KADAR AYDINLIK: ŞULE YÜKSEL ŞENLER VAKFI
1-Evet sevgili okurlarımız malumunuz bundan 3 gün önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın kurucu ve Onursal Başkanı olduğu Şule Yüksel Şenler Vakfı bir haberle gündeme geldi.
2-Neydi o haber? 1875 yılında inşa edilen ve Eyüpsultan Belediyesi’nin eski hizmet binası olan tarihi yapı Turizm Bakanlığı tarafından “Müze yapılmak üzere ihtiyaç olduğu” gerekçesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’na verilmişti.
3-Tabii hepimiz “Oh ne güzel İstanbul güzel bir müze daha kazanacak böylesi tarihi bir binada” diye sevinirken hevesimiz kursağımızda kaldı. Zira bu tarihi bina müze yapılmak yerine Emine Erdoğan’ın “Onursal Başkanı” olduğu Şule Yüksel Şenler Vakfı’na “Tahsis edilmişti”
4-Önce bu haberi yapan BirGün Gazetesi'nden sevgili kardeşim İsmail Arı'yı bir kez daha tebrik edelim sonrasında ise soralım:
5-Peki bu güzide vakfımıza yapılan bu “Tahsisin” zamanlaması sıradan bir zamanlama mıydı? Bu vakfın böyle bir tahsise “İhtiyacı” mı vardı? Yoksa bu “Tahsis” ile bir mesaj mı verilmişti ve bu güzide vakfımızın enteresan ilişkiler ağında kimler kimlerle birlikteydi?
6-O zaman peşrevi daha fazla uzatmayalım ve yazımıza geçelim.Evet efendim sizler hazırsanız biz de hazırız. İşte başlıyoruz, çayı kahveyi kapan gelsin…
7-Efendim yazımızın bundan sonrasının daha sağlıklı şekilde anlaşılması için öncelikle adına vakıf kurulan Şule Yüksel Şenler kimdir ve önemi nereden kaynaklanmaktadır bunu anlatmamız gerekmekte…
8-Şimdi sizlerle biraz “Geçmişe” uzanacağız…
Tarih 1 Ağustos 1571…
9-Bu tarihte Kıbrıs’ın fethini gerçekleştiren Osmanlı İmparatorluğu bir de “Stratejik” karar alıyor ve Anadolu’dan İçel ve Konya bölgesinden Türkleri Kıbrıs’a yerleştirerek Ada’daki demografik yapıyı dengeliyordu.
10-İşte bu tarihte Ada’ya yerleştirilen Türklerin bir kısmı Karamanoğlulları’nın isyanı ile Osmanlı’ya isyan eden Türkmenler, bir kısmı da Medine’den Ada’ya gönderilen Türkler’di.
11-İşte efendim Şule Yüksel Şenler’in ataları Kıbrıs’a yerleştirilen bu Türk ailelerdendi.
Şimdi sizlerle 1901 yılına gidiyoruz….
Bu tarihte Kıbrıs’ta İngiliz yönetiminin büyük maddi desteği ile bir okul kurulur: VİCTORİA İSLAM İNAS SANAYİ MEKTEBİ
12-İngiliz “Etkisindeki” okulun mezunlarından birisi de genç Mihriban Ümran’dır. Mihriban Ümran VİCTORİA İSLAM İNAS SANAYİ MEKTEBİ’nden mezun olduktan sonra teyze oğlu olan Hasan Tahsin ile genç yaşında evlenecekti.
13-1930’lu yılların başında Kıbrıs’ta Rumların ENOSİS örgütlenmesi başlarken Ada’dan Türkiye’ye de Lozan Anlaşması sonrasındaki mübadelenin ardından 2. Bir göç dalgası başlayacaktır.
14-İşte bu 2. Göç dalgası esnasında Mihriban Ümran ve Hasan Tahsin çifti de Kıbrıs’tan Türkiye’ye gelerek Kayseri’ye yerleşecek, Hasan Tahsin Bey ise Kayseri Sümer Bez Fabrikası’nda çalışmaya başlayacaktır.
15-Tarih yaprakları 1938’i gösterdiğinde ise Mihriban Ümran ile Hasan Tahsin’in evliliğinin 3. Çocuğu olarak dünyaya bir kız çocuğu gelecek, aile bu çocuğa “Yüksel” ismini koyacaktır.
16-İşte o “Yüksel” ismi konulan çocuk daha sonraları isminin önüne yazdığı yazılarda kadın olduğu anlaşılsın diye “Şule” ismini koyacak olan Şule Yüksel Şenler’dir.
17-Bu arada 2. Dünya Savaşı sonrasında Şenler Ailesi Kayseri’den İstanbul’a taşınıp Hasan Tahsin Bey de ticarete başlamıştır başlanmasına ama baba Hasan Tahsin Bey iflas edince genç Şule Yüksel Şenler’in bir Ermeni kalfa yanındaki terzilik günleri başlamıştır.
18-Bu arada Şule Yüksel Şenler her geçen gün dine daha çok merak salmaya başlamış ve özellikle de okuduğu Said-i Nursi “Risalelerinin” etkisi altına girmiştir….
Şimdilik Şule Yüksel Şenler’in “Hikayesine” şöyle bir virgül koyalım dönmek üzere ve sizler ile 1963 yılına uzanalım…
19-2.Dünya Savaşı’nın sona ermesi ile birlikte önce Hitler’in istihbarat servisinin başındaki isim olan Reinhard Gehlen öncülüğünde CIA’yı organize eden ABD +++
20-+++daha sonra Batı Avrupa merkezini “Fiili işgali” altında bulunan Almanya’nın Münih kentinde kurduğu operasyon merkezi vasıtası ile SSCB ile arasında başlayan SOĞUK SAVAŞ’ta kendi cephesindeki ülkelerde SSCB’ye karşı KOMÜNİZMLE MÜCADELE DERNEKLERİ açtırmaya başlamış ve +++
21-+++SSCB karşısında özellikle Türkiye gibi dini hassasiyetleri yoğun ülkelerde dini akımların siyaseten de önünü açma politikasını benimsemiştir.
22-+++Bu çerçevede Türkiye’de ilk Komünizmle Mücadele Derneği 7 Aralık 1956’da kurulsa da bu dernek pasif kalmış ve +++
23-+++27 Mayıs 1960 darbesi ile kapanmıştır. Ancak 1963 yılında kurulan TÜRKİYE KOMÜNİZMLE MÜCADELE DERNEĞİ yıllarca Türkiye’de kontrgerilla faaliyetlerinin de en önemli aparatlarından birisi olarak faaliyet gösterecektir.
24-Hani 2. şubesi Erzurum'da FETÖ elebaşı Fethullah Gülen tarafından kurulan TÜRKİYE KOMÜNİZMLE MÜCADELE DERNEĞİ işte budur.
25-1963 tarihinde Türkiye Komünizmle Mücadele Derneği’nin kurulması ile paralel olarak kimsenin ismini cismini bilmediği bir Alman kadın kalkmış ve kilometrelerce uzaktan sessiz sedasız Türkiye’ye gelmiştir. Bu kadının ismi Rotraud Scheer’dir…
26-“Arkadaş sen bize Şule Yüksel Şenler Vakfı’nı,Şule Yüksel Şenler’i anlatacaktın tutmuşsun yok Almanya,yok Almanya’dan gelen Rotraud Scheer diyorsun. Ne alaka bunlar şimdi?” diyorsanız hiç demeyin zira çok alaka efendim.
27-İyisi mi biz anlatmaya siz okumaya devam edin…
28-Şimdi efendim bu Rotraud Scheer Türkiye’ye geldiğinde bildiğiniz koyu Katolik bir hanım kızımız.
29-Amma velakin nasıl oluyorsa oluyor, hangi ara Türkçe’yi hem de ağdalı eski Türkçe’yi öğreniyor, hangi ara İslami literatüre ve terminolojiye bu denli hakim oluyor bilemiyoruz +++
30-–Şule Yüksel Şenler’in meşhur kitabının ismi gibi Allah’ın HİDAYETİ olsa gerek- ama kısa süre sonra bir bakıyoruz Said-i Nursi’nin “Risalalerini” sular seller gibi ezbere biliyor büyük bir “Nur Cemaati “aşığı oluyor…
31-Ama yetmiyor efendim tabii böyle “Hidayete” erince bu Rotraud Scheer kızımız koyu bir Katolik iken Müslüman oluveriyor ismi de oluyor size Cemile…
32-Şimdi Cemile Rotraud Scheer hanım kızımıza 2 dakika bir virgül koyalım ve sizinle bir mektup okuyalım…
Malumunuz Kıbrıs’ta MI6 destekli “Nur” gibi bir şeyhimiz var pek meşhurdur kendisi: Şeyh Nazım Kıbrısi…
33-İşte efendim bu “Nur” gibi MI6 destekli şeyhimize tam da bu 1960’ların ortasında bir mektup gelir…
34-Mektubu yazan kişi kendisini “"Hoca Selım oğlu, Molla Mehmad oğlu olup sonradan Konyaya gelip yerleşen babam Bakırcı Hafız Mustafa Efendinin ve Osman Hodoğlu kızı ve annem Konyalı Fatma Hanımın oğluyum"
35-Kimdir peki bu mektubu kaleme alan zat-ı muhterem? O dönem Berlin’de bulunan Said-i Nursi’nin Dünya çapındaki en önemli ve etkin “Talebelerinden” birisi olan Abdulmuhsin Muhsin Alev el-Konevi…
36-Peki şimdi konumuzla bu Abdulmuhsin Muhsin Alev el-Konevi ve MI6 destekli Şeyh Nazım Kıbrisi’ye yazdığı mektubun ne ilgisi var?
37-Şöyle ki efendim; bu mektubunda Abdulmuhsin Muhsin Alev el-Konevi “Hidayete” erip Müslüman olan ve Cemile adını alan Alaman kızımız Rotraud Scheer’i “Karısı” olarak tanıtmaktadır!
38-Evet efendim koyu Katolik kızımız Rotraud Scheer imana gelip Müslüman olmakla,ismini Cemile olarak değiştirmekle kalmamış bir de Said-i Nursi’nin MI6 bağlantılı Şeyh Nazım Kıbrısi ile de bağları olan en önemli talebelerinden Abdulmuhsin Muhsin Alev el-Konevi ile evlenmiştir!
39-Şimdi biraz kafanız karışmış olabilir ama merak etmeyin tüm taşlar yerine oturacak yazının sonunda siz derin bir nefes alın arkanıza yaslanan zira daha durun hikayemiz yeni başlıyor…
40-Dedik ya efendim 1960’larda ABD bu Komünizmle Mücadele Dernekleri vasıtası ile SSCB’ye karşı sol dalganın yükselişini önleyecek faaliyetlere başlıyor ve dini akımların siyaset alanında da önünü açıyor.
41-Bu bizim “Siyasal İslamcı” tayfa “Kullanılmaya” dünden razı zaten Deniz Gezmişler 6. Filo askerlerini denize dökerken işte bu “Siyasal İslamcı” tayfa ABD 6. Filosunu Kabe yapıp namaz kılmış ve Deniz Gezmişlere saldırmıştı.
42-Bunu tertipleyen Milli Türk Talebe Birliği’nin başkanı AKP döneminin TBMM Başkanı olacak İsmail Kahraman’dır, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Abdullah Gül başta olmak üzere bu Milli Türk Talebe Birliği’nde üst düzey görev almayan üst düzey tek bir AKP’li isim yoktur.
43-ABD bu “Siyasal İslamcı” tayfaya alan açacaktır açmasına ama “Bir şey eksiktir”… Bu siyasal İslamcıların üzerinden siyaset yapacakları bir “Simgeye” hatta mümkünse “Mağduriyet simgesine” ihtiyaçları vardır.
44-İşte efendim nasıl olur, kim vesile olur hala bilinmez ve "Gizemini korur" lakin bu “Hidayete eren” ve Said-i Nursi’nin en önemli talebelerinden Abdulmuhsin Muhsin Alev el-Konevi ile evlene Alman kızımız “Cemile” Rotraud Scheer ile +++
45-+++Kıbrıs’tan önce Kayseri’ye sonra İstanbul’a göçen Şule Yüksel Şenler kızımızın yolları kesişiverir…
46-Tabii bu arada Şule Yüksel Şenler “Kıbrıs Türklüğü” günlerinde “Kıbrıslı Türk kızı” olarak sahnede okuduğu şiirler ile yüzlerce insanı gözyaşlarına boğarak hitabet yeteneğini geliştirmiş bu arada çeşitli gazetelere yazılar yazmaya başlamıştır.
47-Şule Yüksel Şenler bunları yaparken bir de yeni “Başörtüsü” modeli geliştirmiştir… İşte efendim “Üzerinden siyaset yapılacak simge” bulunmuştur.
48-Ve Şule Yüksel Şenler ile yeni “Yoldaşı” “Cemile” Rotraud Scheer Samsun’da adeta Cumhuriyet’in kuruluşuna gönderme yaparcasına “Kadınların bu yeni modelde” nasıl başlarını kapatmaları gerektiği, +++
49-+++başı açık olmanın bir Müslüman kadın için kabul edilebilir olmadığını anlatan konferanslar vermeye başlarlar.
50- Zaten Şule Yüksel Şenler'in Samsun'a da, 19 Mayıs'a da, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı'na da ve bu bayramın kutlamalarına çok ciddi bir "Takıntısı" vardır. Ve bu "Takıntı" kitaplarında "Dini soslu" agresif tavır ile kendisini gösterecektir...
51-Konferanslar esnasında Şule Yüksel Şenler ateşli konuşmalar yapmakta, konuşmasının sonunda ise mutlaka yanındaki “Cemile” Rotraud Scheer’i işaret ederek “Bu Alman kadın bile Müslüman olup kapandı siz nasıl Müslüman kadınsınız” diyerek konuşmalarını bitirmektedir.
52-İşin daha da enteresan tarafı Şule Yüksel Şenler ve “Cemile” Rotraud Scheer’in bu konferansları bizzat belediyeler, valilikler ya da müftülükler tarafından organize edilmekte, belediye hoparlöründen konferansa katılım için kadınlara çağrılar yapılmaktadır.
53- Yani bu konferanslar devlet eli ile organize edilmektedir... Tesadüf tabii bunlar hatta "Komple komplo" :)) Ama olsun biz anlatmaya devam edelim...
54-Efendim “Cemile” Rotraud Scheer kızımız ile Şule Yüksel Şenler birlikte Anadolu’yu karış karış gezip bu türban konferanslarını yaparlar.
55-Zaten çok geçmeden Milli Selamet Partisi de “Siyasal İslam!” ın partisi olarak siyaset sahnesine inecek ve Necmettin Erbakan da dilinden bu başörtüsü sorununu yeni adı ile “Türbanı” düşürmeyecektir.
56-Evet istenilen “Siyasi simge” bulunmuş, üzerinden “Mağduriyet” algısı ile gerekli siyasal zemin açılmış, Türk milletinin en zayıf yeri olan dini/manevi duyguları bir kez daha kullanılmıştır.
57-Bu arada Milli Selamet Partisi’nin Gençlik Kolları Başkanı tüm karizması ile hızla parlamaya başlayan bir isimdir : Recep Tayyip Erdoğan.
58-Ve bir gün Şule Yüksel Şenler’in de olduğu bir toplantıya Emine Hanım da katılacak daha sonra Erdoğan çiftinin tanışıp evlenmesine de yine Şule Yüksel Şenler vesile olacaktır.
59-Yani ABD Türkiye'de "Siyasal İslam'ın önünü" açmak ve solun önünü kesmek için KOMÜNİZMLE MÜCADELE DERNEKLERİ'ni kurduruyor,+++
60-+++Katolik bir Alman kızımız ta Almanya'lardan hiç tanımadığı bir ülkeye gelip Müslüman olup,Said-i Nursi'nin talebesi ile evleniyor,bu da yetmiyor Şule Yüksel Şenler ile adım adım memleketi gezip konferanslar veriyor,konferansları da devlet organize ediyor!
61-Sonra da birden bire hiç ortada olmayan bir "Siyasi simge" ortaya çıkıyor ve siyasal islamın bu "Siyasi simge" üzerinden kendisine alan ve taban yaratması sağlanmış oluyor...
62- Dedik ya "Tesadüf hep bunlar"... Biz anlatmaya devam edelim efendim...
63-Şimdi tabii Şule Yüksel Şenler Türkiye’ye “Türban” sorununu “Başörtüsünün siyasal bir simge olarak kullanımını” armağan eden (!) kişi olur da kendisi adına kurulan vakıf sıradan bir vakıf olur mu?
64-Teesüf ederiz,olmaz tabii…
Şimdi Şule Yüksel Şenler "Siyasal İslam" için bu kadar önemli bir "Figürken" adına kurulan vakfı duyduğunuz zaman da 2 kere düşüneceksiniz.
65-O nedenle bu güzide vakfımızın “MÜTEVELLİ HEYETİNE” yakından bir göz atmamız gerekecek…
66-Şimdi efendim sizler ile 1980’li yılların başına gideceğiz…
67-Memlekette darbe olmuş, darbe solcuların ve ülkücülerin üzerinden silindirle geçmiş ama bu bizim “Şanslı” “Siyasal İslamcılara” hiçbir şey olmadığı gibi, +++
68-+++Kenan Evren yönetimi ABD’nin “YEŞİL KUŞAK PROJESİNE” uygun şekilde elinde Kur’an mitingler yaparak devleti “Türk-İslam Sentezi” yönünde dizayn etmeye başlamışlardır.
69-İşte tam da bu süreçte yıllardır “Cumhuriyeti kuran kadrolar, Cumhuriyetin elitleri bizi dışladı bize en önemli şey olan kaliteli eğitimi de vermedi” tezini savunan Siyasal İslam’ın öncüleri +++
70-+++“Geleceğin kadrolarını” oluşturmak için bir eğitim kurumunu “Hedef” olarak belirleyip tabiri yerindeyse bu okulu “Muhafazakarların Robert Koleji” haline getirmeye karar verdiler.
71-Belirlenen okul Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi’ydi… Hani şu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan başta olmak üzere AKP’li ne kadar önemli isim varsa çocuklarının mezun olduğu, devlette jet hızı ile yükselmenin “Anahtarı” haline gelen Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi.
72-İşte efendim Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi ile ilgili bu “Yapılanma” başlatılır ve muhafazakar çevrenin “En elit aileleri” çocuklarını bu okula verirken Kartal Anadolu Lisesi’ni “Beyaz Muhafazakarların Kalesi” haline getiren çok önemli bir isim bulunmaktadır…
73-Bu isim 1980’li yılların başında “Vaizlikten” Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdürlüğü görevine getirilen Alaeddin Şahin’dir…
74-Alaeddin Şahin MSP kökenli Siyasal İslamcıların son derece saygın duydukları bir isimdir aynı zamanda ENSAR VAKFI’nın da kurucusudur.
75-İşte efendim 2002’de AKP iktidarı ve Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlığı ile birlikte Alaeddin Şahin’in önlenemez “Jet hızı” ile yükselişi de başlamış olur.
76-Alaeddin Şahin 1985 yılında Kartal İmam Hatip Lisesi’ndeki görevini bitirerek Nuriosmaniye Camii’ne imam olarak atanmış, 2006 yılına kadar da bu camide imamlık yapmıştır.
77-Ancak “Engin tecrübelerine” ihtiyaç duyulmuş olsa gerek ki 28.07.2006’da İBB’ye İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü Müşteriler Daire Başkanı olarak atanmış ama kendisini bu kesmemiş olacak ki sadece 4 gün sonra 01.08.2006 tarihinde İSPARK Yönetim Kurulu Üyesi,+++
78-+++bundan 11 ay sonra ise HAMİDİYE A.Ş Yönetim Kurulu Üyesi olarak atanmıştır.
79-Dönemin İBB Başkanı Kadir Topbaş’ın çok saygı duyduğu bir “Arkadaşı” olan Alaeddin Şahin konumuz olan güzide vakfımız açısından önemli…
80-“Arkadaş ne alalaksı var şimdi Alaeddin Şahin’in konumuzla?” demeyin zira çok alakası var…
Anlatalım…
81-Hatırlarsanız 28 Şubat döneminde üniversitelerde pek çok başörtüsü eylemi yapılmıştı. İşte o dönemde başörtülü olduğu için eğitim hakkının gasp edildiğini öne sürerek konuyu AHİM’e taşıyan bir genç kız gazetelerde küçük de olsa kendisine yer bulmuştu.
82-AHİM davayı “Türkiye’nin iç hukukuk meselesi” olarak değerlendirip reddetmişti. İşte o davayı açan isim Leyla Şahin isimli bir genç kızdı…
83-İşte efendim o Leyla Şahin isimli genç kızın bugünkü adı Leyla Şahin Usta…
Ve Leyla Şahin Usta Alaeddin Şahin’in kızı, AKP’nin Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili ve ŞULE YÜKSEL ŞENLER VAKFI Mütevelli Heyet Başkanı olur!
84-Şimdi sizleri bu kez bir cenaze törenine götüreceğiz… Eski "Damat" bakanımız Berat Bey'in tabiri ile "Burası çok önemli"

Tarih 14 Şubat 2020…

Devletin tüm erkanı bu cenazede…
85-Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere, AKP Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş, dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, dönemin Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan,+++
86-+++dönemin Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, AK Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya +++
87-+++Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak, o zaman sağ olan eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş... Hepsi büyük bir üzüntü ve saygı içerisinde cenaze töreninde yerlerini alıyorlar...
88-Bu cenaze neden bu kadar “Önemli” anlayacaksınız lakin öncelikle cenazede bu kadar tanınmış siyasetçinin yanı sıra dikkat çeken bir önemli iş adamına dikkat çekmemiz lazım…
89-ANAP yılları… 1991 seçimleri gerçekleşip sandıklar açılmaya başladığında heyecanla sonuçları bekleyen isimlerden birisi de ANAP’ın İstanbul Milletvekili adaylarından birisi olan Elaattin Elmas’tır.
90-Sonuçlar kesinleştiğinde ise Elaattin Elmas artık milletvekilidir...
Elaattin Elmas’ın oğulları ile birlikte Taksim’e cami yapmak gibi bir hayali vardır ve bunu projelendirerek Özal’a da iletir.
91-Fakat çeşitli sebepler ile o dönemde Taksim Camii projesi gerçekleşmez…
Ancak Elaattin Elmas’ın 3 oğlu İstanbul’da yap-sat işine girerek müteahhitlik yaparlar ama 3 oğul arasında bir süre sonra anlaşmazlık çıkar ve ortaklık 1996 yılında biter.
92-Elaattin Elmas’ın oğullarından Altan Elmas 1996 yılında Hacca gider 16 kişilik bir grup ile birlikte. İşte o Hac ziyareti yeni bir ortaklığın kurulmasının temellerini de atacaktır ve +++
93-+++bu Hac vazifesi esnasında tanışan Ziya Altan Elmas ile Bülent Özcan yanlarına Abdullah Armağan’ı da alarak Türkiye’nin AKP döneminde adını sıkça duyacağı,boy boy reklamlar ve ilanlar ile aynı zamanda yarattığı mağdurlar ile de adı sıkça anılacak SUR YAPI’yı kuracaklardır.
94-SUR YAPI’da Altan Elmas’ın ortağı olan Bülent Özcan aynı zamanda Hac turları düzenleyen EMAN TURİZM’in de ortaklarındandır ve +++
95-+++Nadire İçkale ismi ile de yakın bağları vardır. Meşhur İçkale Otelleri’nin sahibesi Nadire İçkale de AKP dönemi ile birlikte önce tesettüre girecek sonrasında ise “AKP Jet Sosyetesini Hac ve Umreye taşıyan” isim olacaktır.
96-Ha tabii “küçük bir detay” ama söylemeden de geçmeyelim…
Ziya Altan Elmas’ın ortağı olan EMAN TURİZM’in ortağı Bülent Özcan’ın bu şirketteki diğer “Ortakları” da enteresan…
97-Mesela Bülent Özcan’ın EMAN TURİZM’deki ortağı Bülent Katkak,Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kasımpaşa’dan çocukluk arkadaşı!
98-Zaten Eman Turizm’in bir diğer ortağı Yusuf Halef’in kızı Betül Halef’in nikah şahidi de Recep Tayyip Erdoğan.
99-Peki bu kadar mı? Tabii ki hayır… EMAN TUR’un “Ortağı” Bülent Katkak yıllarca çok büyük bir rantı elinde tutan TÜRKİYE TURİNG VE OTOMOBİL KURUMU Başkanlığı görevini de sürdüren ve bu “Rant alanını” AKP’ye “EN YAKIN ŞEKİLDE” kontrol eden isim.
100-Bu arada Altan Elmas’ın ortağı Bülent Özcan’ın 2010’lu yıllarda FETÖ’nün davetlerinin en gözde isimlerinden birisi olduğunu da belirtelim…
(KAYNAK:2 EYLÜL 2010-SERPİL YILMAZ-CEMAAT İLE İŞ DÜNYASININ YAKINLAŞMASI başlıklı makale-MİLLİYET GAZETESİ)
101-Bu SUR YAPI öyle bir “Jet hızı ile” büyüyecektir ki AKP iktidarı ile birlikte,JCR-Eurasia Rating'in Sur Yapı ve Sur Enerji için 2019'da hazırladığı raporda +++
102-+++2017 yılında Antalya Kepez-Santral bölgesinde yapımına başlanan Avrupa’nın en büyük kentsel dönüşüm projesine de vurgu yapılarak sadece tek projeden 8 milyar lira ciro beklendiği belirtilmişti.
103-Ayrıca Aksu HES projesi... Adıyaman'ın Sincik İlçesi’nde Aksu Deresi üzerinde
Tepehan Regülatörü ve HES projesi... Malatya'nın Pütürge İlçesi’nde Şiro Çayı üzerinde
Mengel Regülatörü ve HES projesi... Malatya 'nın Pütürge İlçesi’nde Şiro Çayı
104-Yakacık Regülatörü ve HES projesi... Hatay'ın Payas İlçesi’nde Yakacık Çayı üzerinde
Kurtini RES projesi... Mersin'in Gülnar İlçesi, Kayrak Köyü mevkiinde
Elmalı RES projesi... Mersin'in Gülnar İlçesi, Dedeler Köyü mevkiinde...
105- Lüks konut projelerini ve Türkiye'nin en büyük kentsel dönüşüm projelerini saymıyoruz bile...
106-Hepsi AKP sonrasında SUR YAPI’ya akacaktı ve Zziya Altan Elmas Taksim Camii’nin mimberini tasarlayarak babasının hayali gerçekleşirken katkı verecekti.
107-Şimdi tabii siz “Arkadaş konu nereden nereye geldi, bize ne SUR YAPI’dan, Altan Elmas’tan” diyebilirsiniz. Ama kazın ayağı öyle değil efendim.
108-Şimdi sıkı durun... Zira Altan Elmas hani o bahsettiğimiz devlet erkanının tam kadro hazır olduğu cenaze vardı ya, orada dikkati çeken ve en ön safta dua edip tabutu sırtlayan isimdi.
109-Çünkü cenaze namazı kılınan isim sizlere daha önce aktardığımız AKP Genel Başkan Yardımcısı,Konya Milletvekili ve Şule Yüksel Şenler Vakfı Başkanı Leyla Şahin Usta’nın babası olan Kartal İmam Hatip Lisesi Müdürü,ENSAR VAKFI kurucusu,+++
110-+++İBB’nin jet hızı ile yükselen ismi ve “Siyasal İslamcı” kadroların büyük saygı duyduğu Alaeddin Şahin’in cenazesidir ve Alaeddin Şahin Altan Ziya Elmas'ın kayınpederidir. Yani Altan elmas "damadı" olarak o cenazede taziyeleri kabul etmektedir!
111-Yani AKP Genel Başkan Yardımcısı Leyla Şahin Usta ile evli olmadığına göre AKP Genel Başkan Yardımcısı Leyla Şahin Usta’nın “Hakkında hiçbir bilgi bulunmayan” bir kız kardeşi daha vardır ve SUR YAPI’nın sahibi olan Ziya Altan Elmas ise Leyla Şahin Usta’nın eniştesidir!
112-Ama bununla da sınırlı değil tabii ki… Altan Elmas aynı zamanda Şule Yüksel Şenler Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi ve AKP’nin en önemli yandaş vakıflarından İLİM YAYMA VAKFI’NIN da Mütevelli Heyeti Üyesidir.
113-Şimdi sevgili okurlarımız hepiniz İBB’nin AKP döneminde yönetildiği yıllarda devlette adeta bir “HANEDAN” kurmuş olan ve +++
114-+++bizim de sizler tarafından 2,5 milyondan fazla okunan THE FAMİLY:”KAVAKÇI HANEDANI” floodumuzun merkezindeki Kavakçı Ailesi’nin meşhur üyelerinden Ravza Kavakçı hanımefendinin İBB tarafından karşılanan ballı kaymaklı fon ile +++
115-+++nasıl ABD’lere gittiğini,”Eğitim” –Artık ne eğitimi bilmiyoruz- aldığını hatırlayacaksınız.
116-Medyaya yansıdığında bu konu çok tartışılmış ve özellikle Kavakçı soyadı ile de birleşince kamuoyunun büyük tepkisini çekmişti.
117-Peki "AKP döneminde bu “Ballı kaymaklı” yurt dışı fonlarını alıp ABD’lere “Uzanan” sadece Ravza Kavakçı mıydı?" derseniz bakın onun cevabı tabii ki hayır…
118-Efendim AKP teşkilatlarında malumunuz çok sayıda cevval,atakan,mahir gençlerimiz erkeklerimiz-kadınlarımız bulunmakta…
İşte bu cevval-atakan isimlerden bir tanesi de Rabia Kalender İlhan…
119-Kendisinin nasıl “Muhteşem” özellikleri varsa artık kısa sürede AKP İstanbul İl Teşkilatı içerisinde “Sivrilen” Rabia Hanım, “Türkiye bana yetmez,Anadolu irfanı beni kesmez benim Amerika’da illa eğitim görmem gerek” diyor…
120-Tabii güzel bu ilim irfan konusunda böyle talepkar olmak lakin, iş “Hem ilim irfan olsun, hem New York’ta, Washington’da olsun. Biraz da havalı olsun,eh olmuşken yüksek lisansı da olsun” şeklinde olunca biraz pahalıya patlıyor.
121-Ama efendim olsun para dediğiniz nedir ki? AKP için yeter ki böyle ilim irfan öğrenmek isteyen cevval-atakan kadrolar olsun para bir yerden bulunur… Ve bulunuyor da…
122-Efendim İBB’nin AKP yönetiminden çıkmasının ardından İBB Teftiş Kurulu bir çalışma başlatıyor. Ve bir de bakıyor ki bu cevval atakan Rabia Kalender İlhan Hanımefendi’ye İBB kasasından +++
123-+++yani bu milletin parasından tamı tamına 128 bin avro, 123 bin TL ve 9 bin dolar ödenerek yurtdışına yüksek lisansa gönderildiğini tespit ediyor!
124-Nasıl güzel mi? Güzel olmaz olur mu hiç hem de en “Ballı kaymaklısından”…
125-Tabii paralar milleten çıktıkça Rabia Hanım’da özgüven daha da yükseliyor,2018’de AKP’den İstanbul Milletvekili aday adayı da oluyor lakin sıraya giremiyor…
126-Ancak dedik ya kendisi cevval-atakan bir hanım kardeşimiz, olsun AKP’de listeye giremese de “Başka gözlere giriyor” ve hoop biz kendisini nerede görüyoruz?
127-Bingo! Rabia Hanım güzide vakfımız Şule Yüksel Şenler Vakfı’nın mütevelli heyetinde “YILDIZLAR GEÇİDİ” kadrosunda kendisine yer buluyor…
128-E bize de “maşallah sübhanallah” demek düşüyor… Ha bir de cebimizden giden Eurolar'ın,Dolarların üzerine bir bardak soğuk su içmek tabii unutmadan...
129-Efendim bakın şimdi sizlerle 28 Şubat 2020 tarihine gidiyoruz…
130-İdlib’te Türk askerleri ölmüş,tüm milletimiz yas içerisinde,kamuoyunda büyük tepki var…
Ama AKP “Propaganda makinesi” çalışmaya başlamış bile…
131-AKP’li belediyelerin birisinden çıkıp diğerinde konferans veren, bol bol beyit okuyan zaten bu “İlahi motifli beyitleri” okumak dışında hangi çok mühim yeteneğe sahip olduğunu da bilmediğimiz,TRT’de kendisine programlar yaptırılan bir isim var: Hayati İnanç
132-İşte bu zat-ı muhterem beyefendi, çıkıyor TRT ekranlarına başlıyor yine hamaset yapmaya, yaşanan elim hadiseyi ve şehitleri “Uhrevi” boyuta çekmeye ve aynen şu ifadeleri kullanıyor:
133-“Bitmiş gibi, 'Kaybettik', 'Kaybımız var' falan deniliyor ya, bunlar güzel sözler değil. Ne kaybı yahu? Kayıp falan yok. Yer değiştirdiler. Dünyadan ahirete geçti, kabir hayatına geçtiler. Hepsi bu. Mühim olan biz gitmeden önce hazırlığımızı yapalım da, güzel gidelim ya. +++
134-+++Nasıl olsa gideceğiz, herkes gidecek. Derler ya, 'Herkes ölür ama herkes yaşamaz'. Herkese anlamlı bir ölüm nasip olmaz, bu büyük bir nimettir. Allahtan özellikle bunu istemek lazım. Şehit olmayı istemek lazım."
135-Neymiş efendim? Kaybımız da yokmuş, bir yere giden de yokmuş, herkesin de şehitlik istemesi lazımmış… Hayati İnanç “Üstad” (!) böyle buyuruyorlar…
136-Tabii mümkünse ve cesareti varsa kendisinin bu cümleyi bir de evladını kaybeden acılı bir anneye söylemesini isteriz bakalım ne diyorlar kendisine…
137-İşte bu “Kerameti kendinden ve YouTube videolarından menkul” ama AKP Belediyeleri’nin ve TRT’nin daimi konferansçısı-konuğu Hayati İnanç Bey de karşımıza Şule Yüksel Şenler Vakfı’nda Mütevelli Heyeti Üyesi olarak çıkıyor…
138-Türkiye’de ilk kurulduğu dönemde kadınların siyasette yer edinmesini sağlaması açısından çok önemli bir misyona sahip olan ve +++
139-+++kurucuları arasında son derece kıymetli isimleri barındıran KADIN ADAYLARI DESTEKLEME DERNEĞİ kısa adı ile KA-DER 2015 yılı itibariyle pek çok STK’da yaşandığı üzere AKP’nin “Arka bahçesi” olma yoluna girdi.
140-2015 yılında KA-DER seçimlerine de el atan AKP, KA-DER’in başına AKP İstanbul eski İl Başkan Yardımcısı ve 2011 seçimlerinde AKP Adana Milletvekili Aday Adayı olan Sunay Karamak’ın seçilmesinde son derece etkili oldu.
141-İşte KA-DER AKP etkisine girerken KA-DER’in en önemli isimlerinden birisi de Mihrimah Belma Satır’dı…
142-Biz Mihrimah Belma Satır’ı daha sonra 24,25 ve 26. Dönemde İstanbul AKP Milletvekili olarak gördük… AKP’deki 3 dönem kuralı Mihrimah Hanım2a “Sökmedi” kendisi 4. Kez 27. Dönemde de İstanbul Milletvekili oldu…
143-Ama yetmedi Mihrimah Hanım TBMM Dilekçe Komisyonu Başkanı oldu…Yetmedi AKP MKYK Üyesi, yetmedi AKP Grup Başkanvekili oldu…
144-Peki Mihrimah Hanım başka “Ne oldu?” Evet doğru tahmin ettiniz kendisi aynı zamanda Şule Yüksel Şenler Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi oldu…
145-Şeyma Döğücü ismi AKP'nin İstanbul’da belki de en tanınmış kadın simalarından birisidir.
146-Şeyma Döğücü 2002’de AKP’nin kurulması ile birlikte kadın kollarında aktif siyasete başladı kısa sürede AKP İstanbul Kadın Kolları Başkan Yardımcısı oldu, bir süre sonra Sancaktepe Kadın Kolları Başkanı olarak görevlendirildi.
147-İl Yönreticiliği sonrasında "Tenzili rütbe" gibi gözükse de Şeyma Döğüncü küsmedi,Sancaktepe Kadın Kolları Başkanlığı görevinde çok aktif oldu,sokak sokak çalıştı...
148-2015 yılında İstanbul 1. Bölgeden milletvekili adayı olsa da seçilemeyen Şeyma Döğüncü yılmadı bu kez 2019’da karşımıza AKP’nin Sancaktepe Belediye Başkan Adayı olarak çıktı ve seçimi de kazandı.Bugün AKP’li Sancaktepe Belediyesi’ni Şeyma Döğüncü yönetiyor.
149-Ama ne yönetmek,ne yönetmek! Şeyma Hanım başkanlık yapmaya başladıktan sonra belediye borç batağı içinde ama buna karşın AKP’li şirketlere verilen ballı kaymaklı ihalelerin,+++
150-+++milyonluk imar vurgunlarının haddi hesabı yok. Neredeyse her ay bir “Ballı kaymaklı yandaş vurgunu” haberi düşüyor önümüze Sancaktepe Belediyesi ile ilgili...
151-Başka meslektaşlarımız yapıyor,biz haber yapıyoruz ama Sancaktepe'de gerçekten korkmadan mesleğini yapan gazeteciler için malzeme bitmiyor... Biz yazmaktan yorulduk sağolsunlar kendileri bize malzeme vermekten yorulmuyorlar... Düşünün durum bu derece vahim...
152-Her halde bu "Muhteşem" (!) yönetim kaabiliyetinden gözler kamaşmış olacak ki -Tam seçemedikleri kanaatindeyim bu kamaşmadan ötürü-
Şeyma Hanım da Şule Yüksel Şenler Vakfı’nın MÜTEVELLİ HEYETİ’nde yıldızlar geçidinde kendisine yer bulmuş olarak karşımızda bugün…
153- Peki efendim böylesine "YILDIZLAR GEÇİDİ" gibi yönetimi olan, kurucusu ve Onursal Başkanı Emine Erdoğan olan, arkasında tüm girift ilişkileri ile SUR YAPI olan böylesi bir vakfın bir tarihi binaya mı ihtiyacı vardı? Ya da bu binanın tahsisinin zamanlaması manidar mıydı?
154- Evet tabii ki bu vakıf istese değil 3 katlı tarihi konak 53 katlı süper lüks gökdelen yapacak ve oradan çalışacak güce sahip bir vakıf. Ama "dert" o değil... Dert tam olarak istenen şekilde "HABER OLMAK"
155- Bu "Tahsisin" zamanlaması nasıl? Tam da Meclis'te başörtüsü konulu Anayasa değişikliğinin oylanacağı süreç... Peki konuyu ilk gündeme getiren kim? Durup duruken CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu...
156-Bugün CHP'li Engin Altay, daha kısa süre önce başta Kılıçdaroğlu olmak üzere çeşitli CHP yetkilileri "Bizim sayemizde sorun çözünme kavuşuyor" mesajları verdiler...
157- Şule Yüksel Şenler Vakfı'na "TARİHİ" bir bina "Tahsis" edilerek konunun "TARİHİ ARKA PLANINA" dikkat çekilirken, Şule Yüksel Şenler Vakfı olarak da bizzat "Bu mesele bizim meselemizdir,size buradan siyasi rant sağlatmayız.Bu alan bizim alanımız" mesajı verilmiştir.
158- Ve bu mesajı okuyabilenler;AKP'nin seçim sürecinde ne CHP'ye,ne de AKP el yükseltip başörtüsüne "Anayasal teminat" adı altında Anayasa değişikliği talebine oy kaygısı ile +++
159-++onay veren ve "Başörtüsü" kılıfı ile laik demokratik sistemin altına dinamit koyan bu Anayasa değişikliğine onay vereceklerini açıklayıp,buradan siyasi propaganda devşirmeyi uman ALTILI MASA bileşenlerine bu konuda AKP'nin "Siyasi propaganda" alanı bırakmayacağını gördüler.
160- 1960'larda başlatılan ve detaylarını yukarıda aktardığımız "proje" Anayasal teminat altına alınırken bir "Siyasal Cinayet işlenmekte" ve tüm partiler de bu "Cinayetin" ortakları olarak olay mahallinde bulunmaktadır ve tarih bu "Cinayeti" de, "Katillerini" de yazacaktır...
161-Ama AKP bu Şule Yüksel Şenler Vakfı'na yapılan "TAHSİS" ile "Oyunu kapatmış", "Benim alanımda,benim uzmanlık alanımda bana siyasi manevra yapıp benden oy devşiremezsiniz" mesajını çok net biçimde vermiştir ve ALTILI MASA buradan "Çırak çıkmıştır"
162-ÖNEMLİ NOT-1: Floodumuzun Şule Yüksel Şenler-Rotraud Scheer ilişkisini irdeleyen bölümü ile ilgili çok daha detaylı belge ve bilgileri değerli araştırmacı-yazar Cengiz Özakıncı'nın "İBLİS'İN KIBLESİ" kitabında bulmanız mümkündür...
163-ÖNEMLİ NOT-2: Floodun yazımı devam ederken gelen DM'lerden bizi yeni takip ettikleri anlaşılan çok sayıda okurumuzun THE FAMİLİY:"KAVAKÇI HANEDANI" floodunu tekrar yayınlamamız isteği geldi...
Flood çok uzun,ben bitiğim ama floodu aşağıya bırakıyorum:
164-ÖNEMLİ NOT-3: Bu sizlerden ricamdır:Halen takip etmemiş okurlarımız varsa haber sitemiz olan haberalternatif.com'un Twitter hesabı @HAlternatif hesabını takip etmelerini ve t.me/haberalternatif linki üzerinden haber sitemizin Telegram grubuna katılmalarını rica ederim
165- "Gecenin bu saatine kadar bizimle olup okuyan,yahut daha sonra okuyacak olan tüm dostlara bin selam olsun" diyor ve floodumuzu klasikleştiği şekli ile bitiriyoruz: "Takdirleriniz beğenilere,beğenileriniz RT'lere yolculuk etsin"

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with Celal Eren Çelik

Celal Eren Çelik Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @yazparov

Jan 12
GİRİFT İLİŞKİLER KAT KAT,HER PARTİYE BİR “İSTİHBARAT”
1-Evet sevgili okurlarımız, Türkiye seçimlere doğru hızla yaklaşır ve seçim atmosferi ülkeyi her geçen gün daha fazla sararken siyasal tartışmaların harareti de giderek yükselmekte...
2-Ancak bu siyasi "Hararet" yükselirken siyasi parti liderlerinin birbirlerine yönelik açık yahut üzeri örtülü "İstihbarat ilişkisi" suçlamaları da çok daha sık biçimde karşımıza çıkmakta...
3-Son olarak Bahçeli-Özdağ atışmasında karşımıza çıkan bu "İstihbarat ilişkisi" suçlamaları bugün Selahattin Demirtaş'ın Nevşin Mengü'ye verdiği cevapların "Satır arasına" da gizlenmişti...
Read 91 tweets
Jan 12
CHP VE "HAYVAN MEZARLIĞI PSİKOZU..."
1-ALTILI MASA hergün bir yeni "Kriz" ile anılır ve toplumda umut dalgası yaratmak yerine, yeşermiş umutları dahi sönümlendirmek için adeta elinden geleni yaparken bu kez "Krizin" adı Ahmet Davutoğlu oldu...
2-ALTILI MASA'nın henüz belirlenemeyen ve masanın bizzat kendisi dahil kamuoyunun geniş kesimlerinde de tartışmaya neden olan "Adayı" Ahmet Davutoğlu'nun+++
3-+++"Önemli ve stratejik kararlarda 6 liderin imza yetkisi olacak" denilerek bir "Dayatma" ile şimdiden "Topal ördek" pozisyonuna düşürüldü.
Read 66 tweets
Jan 11
SİZ "DEĞİŞMİŞ" OLABİLİRSİNİZ SAYIN KILIÇDAROĞLU BİZ DEĞİŞMEDİK
1-CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu dün gerçekleştirdiği grup toplantısında adeta seçimi AKP'ye hediye etmek ve parti tabanını partiden uzaklaştırmak için gerçekleştirdiği söylemlere bir yenisini ekledi.
2-Yaptığı en hafif tabirle"Talihsiz"açıklamada Sn.Kılıçdaroğlu AKP ve Saray'ı açıktan,doğrudan ve cepheden statükocu,anti-reformcu,anti-özgürlükçü ilan etmek yerine tüm bunları CHP'nin "Eski" özellikleri olarak sıralayarak,"Biz değiştik,şimdi Saray böyle" deme gafletinde bulundu.
3-Ancak biz Sn.Kemal Kılıçdaroğlu başka partilerden milletvekilliği için kulis yapıp kabul görmedikten,veto yedikten sonra "Paraşütle" CHP'ye geldiği için partinin tarihinden de bihaber oluşunu gayet normal karşılıyoruz.
Read 32 tweets
Jan 9
KEMAL KILIÇDAROĞLU'NUN VERDİĞİ PAS İLE AKP'NİN ATACAĞI GOL BAKIN NELERE MAL OLACAK...
1-Sevgili okurlarımız malumunuz Türk siyasi tarihinin en büyük "Pasörü" olan ve bundan önce de iktidar her sıkıştığı an konuşma ve +++
2-+++eylemleri ile adeta AKP'ye can simidi olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bir süre önce çektiği video ile durup dururken bu kez de ülkenin gündemine "Başörtüsü" sorununu taşımıştı.
3- Tam AKP-MHP bloğunun sert bir düşüş içerisine girdiği ve bu düşüş ile birlikte gelen kan kaybını bir türlü durduramadığı süreçte Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu çıkışı AKP ve Erdoğan için "Karanlık kuyuya uzatılan" bir kurtuluş ipi olmuştu.
Read 25 tweets
Jan 8
KARŞI DEVRİME KARŞI DEVRİMCİ CUMHURİYETÇİ KARŞI TAARUZ BAŞLIYOR: “NE YAPMALI?”

1-Cumhur İttifakı söylem-eylem ve uygulamaları ile açık bir KARŞI DEVRİM ittifakıdır.ALTILI MASA bileşenleri de KARŞI DEVRİMCİ zihniyet ve söylemleri ile +++
2-AKP’den hiç bir farkları olmadığını ortaya koymuştur. Türkiye’nin ihtiyacı olan şey toplumun tüm katmanları ile geniş bir DEVRİMCİ CUMHURİYETÇİ CEPHE kurularak KARŞI DEVRİM’in püskürtülebileceği yeni bir hat kurmaktır.Hattı müdafaa dönemi geçmiştir,artık sathı müdafaa dönemidir
3-Topluma “Alternatif” olması beklenen partilerin düzenin ve AKP’nin KARŞI DEVRİMCİ fikri yapılanmasının bir devamı olduğu artık açıkça görülmüştür.
Read 46 tweets
Jan 6
ALAKASIZ ŞEYLER OLUYOR GİBİ GÖZÜKÜYOR AMA ASLINDA HEPSİ BİR TABLONUN PARÇASI

1-Zincir marketler “Yukarıdan” gelen talimatla fiyatlarını ya düşürüyor ya sabitliyor. Aynı anda EYT,asgari ücret zammı ve 3600 ek gösterge geliyor.
2-Yine aynı anda Merkez Bankası hata-noksan kaleminde milyarlarca Dolar yani “Kaynağı belirsiz” döviz gözüküyor.
3-Ve yine aynı anda Babacan tarikatlara Anayasal statü, Anadilde eğitim vedini gruplara kendi okul ve öğretmenlerini yetiştirme imkanı “Vaad ediyor” ALTILI MASA’dan tek bir tepki gelmiyor. Aynı süreçte Kemal Bey hiç ortada yokken Başörtüsü sorununu ortaya atıyor…
Read 37 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Don't want to be a Premium member but still want to support us?

Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal

Or Donate anonymously using crypto!

Ethereum

0xfe58350B80634f60Fa6Dc149a72b4DFbc17D341E copy

Bitcoin

3ATGMxNzCUFzxpMCHL5sWSt4DVtS8UqXpi copy

Thank you for your support!

Follow Us on Twitter!

:(