Birkaç gündür depremle ilgili Twitter'daki dezenformasyonun boyutunu inceliyordum.
Bazı örnekler üzerinden yaptığım sosyal ağ analizleriyle meselenin ne kadar ciddi olduğunu gördüm.
Twitter'da çok yayılan yardım çağrılarından iki örnek keywordler inceledim.
Sonuç şaşırtıcı!
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki deprem sonrasında paylaşılan bazı yardım tweetleri, 20 Şubat'taki Hatay depreminin ardından da aynı şekilde paylaşılmış.
1. ve 2. görseldeki, "Akhenir mahallesi no 11" kelimelerini içeren tweetler, analiz için incelediğim ilk keywordlerdir.
Burada yer alan 3. ve 4. görseldeki "Koyunoğlu mahallesi 133" kelimelerini içeren tweetler ise ikinci olarak incelediğim keywordler.
Yine hem 6 Şubatta'ki depremde hem de 20 Şubat'taki depremde, onbinlerce etkileşim alan yardım çağrıları arasında bu aldatıcı içerikler de var.
Bu içerikleri tespit ettikten sonra, ilgili tweetlerin Twitter'da nasıl yayıldığı ve etkileşimlerle ne kadar sayıda insana ulaştığını analiz etmeye çalıştım.
SN analizi üzerinden, tweetler, retweetler, beğeniler, alıntılar ve yorumlarla çeşitli etkileşim kümeleri oluştu.
İşte bu etkileşim kümelerinin en büyüğü, bu içeriklerin Twitter'da en fazla yayılmasına neden olan @solcugazete 'ye ait
Bu kümedeki ağ analizi, ilgili hesabın paylaştığı (yukarıdaki keyword'ü içeren) tweet'in ulaştığı insanları ve onların da diğerleriyle etkileşimini gösteriyor.
Önceki tweetlerde anlatılan her şey burada da geçerli. İlgili atılan tweetleri yukarıdaki görsellerde görebilirsiniz.
Çeşitli araçların bu içerikleri analiz etmesiyle çıkan etki gücü ve frekanslara bakıldığında da ilgili tweetlerin en çok yayılma sağladığı hesaplar yine bunlar olarak görülüyor.
Liste daha da uzun ve dolayısıyla ağ analizinde çok sayıda başka büyük-küçük kümeler de var.
Buradaki görsel ise analize dahil olan verilerde en çok kullanılan Twitter etiketlerini ifade ediyor.
#AFAD, #Babala, #Ahbap, #deprem gibi etiketlerin bu tweetlerde kullanılması sayesinde ilgili paylaşımların milyonlarca kişiye ulaşması, yayılması sağlandı.
Bu görsel de depremlerde yardım çağrısı adı altında yapılan dezenformasyonun gerçekten ciddi seviyede olduğunu anlatıyor.
Sadece 24 saat içerisinde "Koyunoğlu 133" ifadesinin geçtiği 4000'den fazla tweet atılmış ve Twitter'da milyonlarca etkileşim almış.
Bu tweet zincirindeki görseller ve bilgiler, sadece Twitter'daki dezenformasyonun boyutunu çok net gösteriyor.
Bu arada özellikle belirtmek isterim;
İncelediğim örneklerde bot hesapların sayısı oldukça az. Yani maalesef neredeyse tümü gerçek hesaplarla yayıldı.
NOT: Buradaki amacım, bu tweet zincirinde adı geçen hesapları hedef almak / göstermek değildir. Bunu net şekilde belirteyim.
Depremlerin etkilerini yaşarken ülkemiz bir de dezenformasyonla mücadele etmeye çalışıyor.
Burada bilinç/farkındalığı artırmayı ve dikkati amaçlıyorum
Çok sayıda takipçisi olan hesaplar, bir ihbar veya bilgi aldığında onu mutlaka doğrulatması gerekiyor.
"Acil yardım" gibi özellikle depremin yaşandığı bölgelerden gelmiş gibi görünen yalan ihbar ve bilgiler, bu yaşanılan dezenformasyonun en büyük nedenlerinden biridir.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
İsrail menşeli Predator casus yazılımına dair uluslararası bir soruşturmada yeni skandallar ortaya çıktı!
20'den fazla ülkenin istihbarat servisine satılan Predator ve Avrupa merkezli gizli ilişkiler de dahil ilginç detaylar okuyacaksınız👇
#PredatorFiles
Bu skandalda pek çok kişinin adı geçiyor;
Eski İsrail başbakanı Ehud Olmert'ten Fransa cumhurbaşkanı Macron'a, Almanya cumhurbaşkanı Steinmeier'den Suudi Prens Selman'a, Mısır devlet başkanı Sisi'den Libya'daki Hafter'e kadar uzuyor liste..
Ve tabi istihbarat servisleri...
İsrail menşeli olan ancak İsrail dışında faaliyet gösteren siber silah şirketi Intellexa hakkında dün yayınlanan küresel bir araştırma, şirketin Predator casus yazılımını hangi ülkelere nasıl sattığını gösteriyor.
Ayrıca ilginç ilişkiler ağı da bu ifşa ile ortaya çıkıyor.
Siber casusluk tarihine derin bir dalış yapacağız...
1980'lere uzanan bu süreçte;
CIA, NSA, Mossad, karteller, silah tüccarları, cinayetler, İran-Contra olayı ve dahasını göreceğiz.
Günümüzdeki bazı ilişkilere de ışık tutacak.
Başlıyoruz...
1980'de ABD’li William Hamilton, bir dönem NSA’de çalıştıktan sonra iş dünyasına adım atmış ve bilgi teknolojileri üzerine bir şirket kurmuştu.
INSLAW adındaki bu şirketle, Amerikan güvenlik birimleri ve adli kurumları için özel yazılımlar geliştiriyordu.
1982 yılına gelindiğinde, ABD Adalet Bakanlığı Hamilton’dan spesifik bir yazılım istedi. O dönemler Amerikan yargı sistemi için bilgisayar destekli bir proje planlanmıştı.
Buna göre, savcıların adli soruşturma ve takip sistemi için çok yönlü bir program geliştirilmeye başlandı.
Daha sonraları ise hem Kremlin hem de çeşitli Rus siyasi üst düzey isimlerden "iPhone cihazların siber casusluk amaçlı kullanıldığı ve Rusya için tehlike oluşturduğu" şeklinde açıklamalar geldi.
Bu açıklamaların söylemden öteye gidemediğini gördük. Ancak sonra iş değişti.