Kahramanmaraş'ın imar planlarındaki yozlaşma ve yıkılan binaların inşasındaki rant zinciri hakkında detaylı yapılmış bir araştırmayı paylaşacağım.
Siyasal İslamcı rant ağının ülkeyi nasıl sarmaşık gibi sardığı ve Maraş'da 12 bin civarı kayba neden olduğunu okuyun, okutun lütfen>
"Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı
Alparslan Türkeş Bulvarı
Necmettin Erbakan Bulvarı
Bediüzzaman Bulvarı
Turgut Özal Bulvarı
Haydar Aliyev Bulvarı
İslam Kerimov Bulvarı
İsa Yusuf Alptekin Bulvarı
Şeyh Edebali Bulvarı
Aliya İzzetbegoviç Parkı
Abdülhamid Han Camii
Akif İnan Muhtarlığı"
"Necip Fazıl Kısakürek Şehir Hastanesi
Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi
Esad Çoşan Camii
Muhsin Yazıoğlu Parkı
Abdurrahim Karakoç Ortaokulu
Rasim Özdenören İlkokukulu
Erdem Beyazıt Anadolu Lisesi
Cahit Zarifoğlu İlkokulu
Nuri Pakdil Ortaokulu"
(hepsi Kahramanmaraş'ta)
"Son üç haftadır Kahramanmaraş’ın yıkılan binaların enkazlarına arama kurtarmacı çağrılan, önlerinde aşevi, çadırkent kurulan adresler şehrin kimliğini de gösteriyor.
Kahramanmaraş, 1989’da Refah Partisi’nin kazandığı dört il belediye başkanlığından biriydi."
"1989’dan 2023’e kadar yani 34 yıldır şehri kesintisiz olarak aynı siyasi kadrolar yönetiyor.
1989’da Kahramanmaraş’ta Belediye Başkanlığı’nı kazanan Refah Partili Ali Sezal’ın oğlu Mehmet Cihat Sezal şu anda Kahramanmaraş’ın AK Parti milletvekillerinden biri."
"Yani Kahramanmaraş, 21 yıllık AK Parti iktidarı için “yıkılan binaların %98i 99 depremi öncesinde yapılmış” denip işin içinden çıkılabilecek bir şehir değil.
Bütün bu ünlü muhafazakâr isimlerin, Ali Sezal, Veysi Kaynak, Hanefi Mahçiçek gibi şehrin son 30 yılına damga vurmuş..."
"...siyasetçilerin adlarının bulvarlara, caddelere, meydanlara, parklara verilmesi de bu yerleşim yerlerinin 10 yıldan 30 yıla uzanabilen yakın tarihinin bir sonucu.
Maraş’ın en çok yıkım olan merkez ilçeleri Onikişubat (Maraş’ın kurtuluş günü) ve Dulkadiroğlu 2012'de kuruldu."
"Yüzyılın başında büyük trajedilerin yaşandığı meşhur Zeytun bu ilçenin sınırları içinde. Zeytun’un adı daha sonra Ermeni ayaklanmasını bastıran komutana saygı olarak Süleymanlı olarak değiştirilmişti.
Şehrin en büyük yıkımının olduğu bu bölgenin halk arasındaki adı “Garamaraş.”
"“Gara” adı 1513’deki depremle yerle bir olmuş eski Maraş’tan geliyor.
O yüzden şehrin eski ahalisi bu Garamaraş’tan uzak durup evlerini Ahir Dağı’nın eteklerine kurmuştu.
Maraş’ın topografyasına uzaktan bakmak bile nerede yerleşim yapılmamasını görmek için yeterli."
"Ortadaki basık bölge, Ahir Dağı’ndan akan nehirlerin alivyonlu toprakları taşıdığı, altından dere yatakları geçen bu yüzden 3 metre sonra su çıkan bereketli topraklar.
Alüvyonlu araziler tarıma elverişli ama (Kahramanmaraş'ta) yerleşim için çok tehlikeli."
"Ama şehir buna rağmen 70’lerin başından itibaren Ahir Dağı’ndan marul ve patlıcan yetiştirilen bu düz arazilere doğru genişlemeye başladı.
Maraş’ın ilk apartmanı “Milcan” 1967’de yapıldığında şehrin nüfusu 50 bindi ve caddelerde at arabalarının sayısı arabalardan çoktu."
"Şehir, 500 yıl sonra bir kez daha yanlış yerde büyüyordu.
1970’de Trabzonlu Vali Necmettin Karaduman’a jest olarak adı Trabzon Caddesi olarak değiştiren şehrin bu en işlek caddesindeki diğer pek çok bina gibi artık bu apartmanlar da yok (depremde yıkıldı)."
"O yıllarda şehir imar planları için yarışmalar açan İller Bankası Kahramanmaraş için de bir yarışma açtı.
Maraş Katliamı’nın yaşandığı 1978 yılındaki yarışmayı daha sonra Kayseri ve Trabzon’un da şehir planlarını da hazırlayacak yüksek mimar Bülent Berksan’ın şirketi kazandı."
"Berksan, 3 milyon insanın yaşayacağı en fazla iki katkı evlerin olduğu yeşil bir Kahramanmaraş planladı.
Çünkü büyük bir korkusu vardı: Deprem…
Araya darbe, sıkıyönetim rejimi girdi. İmar planı çoktan delinmeye başlamıştı"
"1984 yılında Kahramanmaraş belediye başkanlığını ANAP’tan Hacı Ali Özal kazandı.
Soyadı, şehre gelen hizmetleri artıran ama sadece bir isim benzerliğinden ibaretti.
Hacı Ali Özal, belediye başkanlığı sırasında sık sık Bülent Berksan ile buluşup şehri geziyordu."
Önceki gün telefonda konuştuğumuz Özal, depremden sonra İstanbul’a gelmiş.
Şehrin son durumuyla ilgili acı içinde o günleri hatırlıyor:
"Şehrin son 40 yılını yakından bilen bazı gazeteciler, imar planlarının Hacı Ali Özal döneminde de delindiğini anlatıyor.
Ama dereleri ıslah edip üstlerini kapatan, şehri ovaya doğru genişletmemeye çalışan Hacı Ali Özal’ı hayırla yad edenler daha fazla."
"Hacı Ali Özal, 1989’da belediye seçimlerini kaybetti.
Seçimleri Refah Partili Ali Sezal kazandı.
Babası CHP’nin 1950’lerdeki Maraş İl Başkanı olan Sezal, seçimleri imar ruhsatları meselelerinin çözümü vaadleriyle kazanmıştı."
"Sadece o değil.
Bir veya iki katlı evlerin olduğu, iskana açılan eski marul tarlalarında yılan gibi uzayan sokaklar, caddelerin etrafında düzensiz yapılar yükselmeye başladı.
Sonra birine belediye başkanı Ali Sezal’ın da adı verilen yeni bulvarlar açıldı."
"Deprem riski açık olan bölgede 2013 yılında şehrin en büyük AVM’si Piazza AVM açıldı.
(İlk karede) 2003 öncesi uydu görüntüsünde depremden sonra en çok yıkımın olduğu Piazza AVM civarı.
Ebrar Sitesi’nin ilk blokları sol köşede görülüyor.
İkinci kare bölgenin son hali."
"Zannedildiği gibi Ebrar Sitesi de 99 depremi öncesi yapılmış bir hata değildi.
1997de başlayan inşaatlar 2011 yılına kadar sürmüştü.
Bir siteden bile bahsedemeyiz.
Altlarında marketlerin, dükkanların olduğu birbirine yapışık yan yana dizilmiş çirkin apartmanlardan bahsediyoruz."
"6 Şubat’taki çifte depremlerde sitedeki binalarının çoğu yerle bir oldu, ayakta kalabilen binalar enkaza döndü.
Kahramanmaraş Belediyesi’nden aldığım bilgilere göre sadece Ebrar Sitesi’nde 1200’den fazla insan hayatını kaybetti."
"Site sadece çökmemiş, depremle alivyonlu toprağın içine batmıştı.
Bu yüzden aralarında 2 ve 11 yaşında iki çocuğun da olduğu üç kişinin cenazesi hala bulunamadı.
Yani ortada açık bir katliam var."
"Fakat bölgedeki diğer bütün binalar ve siteler yıkılmasına rağmen depremden sonra sadece Ebrar Sitesi’nin ve Tefvik Tepebaşı’nın adı konuşuldu.
Tevfik Tepebaşı’nın zaten FETÖ’cü olduğu, 15 Temmuz’dan sonra yurt dışına kaçtığı yazıldı. Bazı haberlerde öldüğü iddia edildi."
"Maraş’taki gazetecilerin verdiği bilgilere göre 1946 doğumlu, 70’li yaşlarının sonlarında olan Tepebaşı hayatta.
İki yıl önce vefat eden ise 49 yaşındaki oğluydu.
Oğlunun inşaat işleri yaptığını ve borçları yüzünden intihar ettiği söyleniyor.
2021’de çıkmış vefat ilanı:"
"Peki FETÖ iddialarının kaynağı ne?
Tevfik Tepebaşı ve ailesi AKPli.
Aileden Mahmut N. Tepebaşı, 1999da Fazilet Partisi’nden meclis üyesi seçilmiş, 2008e kadar belediye başkanvekilliği yapmış, 2019 yerel seçimlerinde AKPden Onikişubat Belediyesi başkanlığı için aday adayı olmuş."
"Ama Tevfik Tepebaşı, inşaat işlerinde kendi gibi öğretmen 2 damadıyla ortaktı.
Anadolu Ajansı’nın tutuklanma haberinde A.D. diyerek verdiği Ebrar sitesi müteahhidi Ahmet Doğan o öğretmen damatlarından biri.
Onun bir FETÖ bağlantısı yok."
"FETÖ iddiasının kaynağı ise inşaat işlerini birlikte yaptığı diğer öğretmen damadı Mustafa Timurbanga.
Geometri öğretmeni Timurbanga, Kimse Yok Mu Derneği Maraş Başkanlığı’nı yapmış.
2004'ten beri de başkanlığını yaptığı Burç İnşaat’la kayınpederiyle birlikte inşaatlar yaptı."
"17-25 Aralık öncesi şehrin çevresi geniş, en meşhur cemaatçilerinden biri olduğu anlaşılıyor.
Örneğin Burç İnşaat’ın yeni ofisini 2002-2014 arasında 12 yıl boyunca AK Parti’nin Maraş’ın Belediye Başkanı olan Mustafa Poyraz açmış."
"2014 yerel seçimlerinde AK Parti’nin 12 yıl sonra aday göstermediği Poyraz, 2016 Mayıs’ında Paralel Yapı operasyonunda gözaltına alınıp, serbest bırakılmıştı.
Aynı operasyonda gözaltı listesinde olan Mustafa Timurbanga’nın ise yurtdışına gittiği anlaşılmıştı."
"Peki, Tevfik Tepebaşı nerede?
Bilinmiyor.
Ama Eşi, Instagram hesabına göre 2019 yılında kızı, damadı ve torunlarını Zambia’da ziyaret etmiş.
Kızının Instagram hesabına göre ise şu anda ABD’ler."
"Tevfik Tepebaşı’nın da ABDde olduğu iddia ediliyor.
Yurtdışındaki Mustafa Timurbanga’nın yönetim kurulu başkanı olduğu Burç İnşaat’ın Ebrar Sitesi’nin yakınında yaptığı Burç Apartmanı da depremde yıkıldı.
Apartmanda Timurbanga’nın ailesinden de çok sayıda kişi hayatını kaybetti"
"Ebrar Sitesi ile çıkan haberlerde başka yanlışlar da var.
Depremden sonra yapılan haberlerde sitenin 8, 10 ya da 12 bloktan oluştuğu yazıldı ama 1997’de başlayan inşaatlarla 2011 yılına gelindiğinde Ebrar Sitesi 8 ve 10 katlı birbirine neredeyse yapışık tam 22 bloğa ulaşmıştı."
"Peki bu 22 bloğun tamamının müteahhidi Tevfik Tepebaşı ve damatları mı?
Tepebaşı kooperatifin ve arsanın yapı kullanım hakkının sahibi ama kimsenin teyit etmek istemediği iddialara göre blokların başka sahipleri ve müteahhitleri var.
Bunlar da şehrin yönetici elitinden isimler."
"Tevfik Tepebaşı’nın adının bu kadar öne atılması ve FETÖ iddiaları bu isimleri örtbas için olabilir.
Soruşturma aşamasında bu iddialar netleşir.
Eldeki somut bilgilerden gidelim.
Tutuklanmadan önce SMS attığım Tevfik Tepebaşı’nın diğer damadı Ahmet Doğan, şöyle cevap vermişti:"
"Gerçekten de Ebrar Sitesi kaçak değil, ruhsatlı. 1999’dan sonra yeni yönetmelikle yapılan bloklardaki evler “9 şiddetinde depremlere bile dayanaklı olduğu” iddiasıyla satılmış.
1997den 2011e kadar Ebrar Sitesi’nin 22 bloğu inşa edilirken Maraş Refah, Fazilet ve AKPli 4 başkan:"
"Ali Sezal, Veysi Kaynak, Hanefi Mahçiçek ve Mustafa Poyraz.
Sonuncusu hariç hepsinin adının şehirlerdeki bulvarlara, stadyumlara verildiği bu isimler uzun yıllar hem belediye başkanlığı hem de AK Parti milletvekilliği yaptı.
Veysi Kaynak, bir dönem bakanlık da yaptı."
"Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve milletvekilliği yapmış Hanefi Mahçiçek, halen Maraş’ın merkez ilçesi Onikişubat’ın Belediye Başkanı. Görev yaptığı ilçe içinde adını taşıyan bir bulvar ve bir stadyum var."
"90ların ortalarından itibaren Ebrar Sitesi ile birlikte sakat zemine inşa edilmiş ve depremde yerle bir olmuş başka siteler ve apartmanlar da var.
Ebrar Sitesi’ne bitişik, depremde yıkılan 10 katlı bloklardan birini yapan Yüksek Mimar Ahmet Kara, belediyenin eski imar müdürüydü"
"Kara’nın Kahramanmaraş Belediyesi’nin açtığı proje yarışmalarında jüri üyesi olarak görev yaptığı görülüyor.
Kara, Darende’deki Osman Hulusi Efendi Vakfı’nın mütevelli heyetindeydi."
"Müteahhitliğini Ahmet Kara’nın yaptığı, ortasında bir de cami bulunan dört bloklu Hamidiye Sitesi’nin üç bloğu depremde tamamen yıkıldı ve yüzlerce insana mezar oldu.
Tutuklanan mimar Ahmet Kara, Onikişubat’ın AK Parti İlçe Başkanı olan Mücahit Kara’nın amcası."
"Hamidiye Sitesi enkazından cansız bedeni çıkarılanlardan biri de AK Parti’nin 24. Dönem milletvekili Sıtkı Güvenç’ti.
Sıtkı Güvenç’in kardeşi eski vali Celalettin Güvenç, halen AK Parti’nin Kahramanmaraş Milletvekili."
"Milletvekilliği öncesinde de tanınan bir diş hekimi olan Güvenç’in çok sayıda arsasını kat karşılığı verip apartmanlar yaptırdığı söyleniyor.
Şehrin imar durumunu bilen bir yetkilinin verdiği bilgiye göre enkazında öldüğü Hamidiye Sitesi’nde oturduğu apartman da onlardan biri."
"Ama 12 kat imar izni olan Bad-ı Saba, ekler, altına yapılan dükkan katıyla 16 kata kadar çıkmıştı.
Bir AK Parti ilçe başkanı için imar planlarını delmek zor olmasa gerek. Ama bu açgözlülüğün bedelini o enkazların altında kalan 70 insan ödedi."
"Sitenin mimarını önce AKP görevden aldı, sonra tutuklandı.
Depremde kendi yaptığı Arı Sitesi’nde eşi, çocuğu ve torunlarıyla enkaz altında kalan Yüksek İnşaat Mühendisi Hakkı Debgici de şehrin saygın isimlerindendi. En eski Milli Görüşçülerden, 7Güzel Adam’ın arkadaşlarındandı"
"Depremde vefatından sonra hakkında Dünyabizim sitesinde “Deprem şehidi bir merd-i Hüda Maraşi Hakkı Baba” başlıklı bir yazı çıktı.
Ali Sezal’ın oğlu olan AK Parti milletvekili Cihat Sezal, Debgici’yi evinde ziyaret etmişti."
"1989’da Refah Partili Ali Sezal’ın belediye başkanı seçilmesinin ardından belediyenin imar çalışmaları içinde etkin bir isim olmuş, 10 yıl Belediye Meclisi’ndeki bütün imar kararlarının alındığı İmar Komisyonu’nun başkanlığını yapmıştı."
"Debgici’nin daha sonra oğullarıyla bir de yapı denetim şirketi kurduğu anlaşılıyor.
Bunu da Resmi Gazete’den anlıyoruz.
KMS adlı yapı denetim şirketi, 2018 yılında Resmi Gazete’de yayınlanan kararlara göre beş ayrı inşaatta yürüttüğü yapı denetim işlerindeki usulsüzlükler..."
"...nedeniyle ceza almıştı.
Bir daha yapı denetim şirketi ya da laboratuvarında ortak-çalışan olması yasaklananlardan biri de tecrübeli inşaat mühendisi Hakkı Debgici idi.
Debgici’nin İTÜ mezunu İnşaat mühendisi oğlu Ömer Oruç Bilal Debgici 2018-20 arası AKP İl başkanlığı yaptı"
"1999’da açılan YİMPAŞ’ın sahibi olduğu ve depremde 12 kişinin canını alan Saffron Otel’e bakınca karşınıza YİMPAŞ’ın Kahramanmaraş’taki kurucusu Fatih Arıkan’ın önce belediye başkanı Ali Sezal’ın danışmanı, sonra 2002’de AK Parti milletvekili olduğu çıkıyor."
"Kimin imara karar verdiği, kimin inşaat yaptığı, kimin denetlediği birbirine karışmış.
Yani Maraş’ta hangi çöken binaya, siteye baksanız altından son 30 yılda siyasetçiler ve müteahhitler arasındaki ilişki ağları çıkıyor."
"Dün telefonda konuştuğumuz Mehmet Taş, 40 yıldır gazeteci olarak Maraş’ın bu ilişki ağları içerisinde felakete sürüklenişini izlemiş.
Ofisi yıkıldığı için Kayseri’ye taşınmış. Maraş’ta kullanabileceği bir yer bulamamış.
2017’de deprem için açıkça herkesi uyarmış:"
Kahramanmaraş’ta yine de bilanço bu kadar ağır olmayabilirdi.
Doğu Anadolu Fayı dışında Kahramanmaraş’ın tam merkezinden geçen bir fay zonu olduğu 2012’de keşfedilmişti.
Fakat bu kesin, net, bilimsel bilgi bile kimseyi telaşlandırmamıştı."
"Boşa geçirilen yıllardan sonra kentsel dönüşüm için ilk adımlar çok geç atıldı.
AKPli M.F. Erkoç’un başkanlığı dönemi başlayan kentsel dönüşüm çalışmaları, bugünlerde TVdeki röportaj performansı yüzünden eleştirilen 4yıllık son başkan Hayrettin Güngör döneminde hız kazanmıştı."
"Ama artık çok geç kalınmıştı. Yıllar boşa geçirilmiş, şehir içinden çıkılmayacak bir hale gelmiştir.
Ama 40 yıllık bir imar skandalı olan Kahramanmaraş’ın son 30 yılına damga vurmuş bürokratlardan biri bu yüzden ödüllendirildi."
"Hacı Mehmet Güner, Kahramanmaraşlı İTÜ mezunu bir mimardı.
1989 yılında Refah Partisi’nin kazanmasından sonra Kahramanmaraş Belediyesi İmar Müdürlüğünde Yapı Ruhsat, Kaçak Yapı Denetim gibi birçok önemli görevlerde bulundu."
"Ebrar Sitesi ve depremde yıkılan, yanlış zemin üzerine inşa edilmiş diğer tüm binalara imar ruhsatları verilirken, imar planları bozulurken belediyede imar müdür yardımcılığı, fen işleri müdürlüğü, etüt plan proje müdürlüğü yaptı.
2008de terfi ederek İmar ve Şehircilik Md. oldu"
"Güner’in kaderini ise 2011 yılında açılan Abdülhamid Han Camisi değiştirdi.
1993 yılında temelini Erbakan’ın attığı ama bir türlü bitirilemeyen camiyi mimar olarak bitirmek Güner’e nasip olmuş, cami 2012 yılında Maraş’a gelen Erdoğan’ın dikkatini çekmişti."
"Camiyi çok beğenen Erdoğan, mimarı Hacı Mehmet Güner’i Maraş’tan aldırıp Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müşaviri yaptırdı..
Ama Güner’in esas işi Ankara’da değil, İstanbul’da olacaktı.
Erdoğan, Maraş’ta çok beğendiği caminin benzerini Çamlıca’da yaptırmak istiyordu."
"Hacı Mehmet Güner Çamlıca’daki cami inşaatının başına getirildi.
Güner’in resmi biyografisinde “Çamlıca Camii’nin Proje Koordinatörü” olduğu yazılı.
Peki bu resmi biyografi nerede?
İstanbul Çevre, Şehircilik İl Müdürlüğü sayfasında."
"Güner, 2018’den beri deprem bekleyen İstanbul’un Şehircilik İl Müdürü.
Depremde yıkılan Maraş’taki tecrübeleri yüzünden olmalı!
Ama bu çok iç rahatlatıcısı bir referans olmayabilir."
"Bu arada AFAD’ın 2019’da merkez üssü Pazarcık olan 7.5 şiddetindeki deprem için tatbikat yaptığı Maraş’ta 2018 yılında açtığı AFAD İl Binası bile depremden sonra riskli olduğu için kullanılamıyor."
"AFADbinasının yakınında bulunan ve yapılırken “burası deprem bölgesi, yapmayın” eleştirileri dinlenmeden 2012de açılan Necip Fazıl Şehir Hastanesi de depremden sonra bu hale geldi.
Hastanenin ancak depremden birkaç gün sonra girilebilir raporuyla acil servisleri hizmete başladı"
"Maraş, 30 yıldır inşaat-siyaset-rant üçgeninin cazibesine kapılmış kadrolarla yönetiliyor.
Ömrünü Kuran okutmaya vakfetmiş Seher Hoca’nın din öğretmeni oğlu da bu cazibeye kapılıp bütün Türkiye’nin adını bildiği katil müteahhide döndü."
"Maraş’ın her bulvarı, meydanı, parkı, okulunda adları yazılı isimlerin etrafında artık uğruna mücadele verdikleri bir medeniyet değil, büyük bir enkaz var."
Paylaştığım yazı, Yıldıray Oğur'a (@yildarado) ait (tamamı ekte).
Depremden sonra bir şehre odaklı olarak yazılan en kapsamlı yazılardan biri.
Umarım her şehir için yapılır.
Zira sorun sanıldığından daha karmaşık, çözüm için düğümü ince ince açmak gerek. karar.com/yazarlar/yildi…
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Cumhuriyet tarihinin en ilginç olaylarından biri, 1959'da İstanbul'da yaşandı.
O yıllarda şehir nüfusu 1.5 milyona ulaşmıştı.
Şimdi bakınca çok azmış gibi geliyor ama o yıllar için bu nüfusu kaldıracak altyapısı ve belediye hizmetleri olmadığından ciddi bir sıkıntı yaşanıyordu.
1959'da, nüfusu artmış İstanbul'da çöp konteynerleri yoktu ve çöpler sokağa atılıyordu hala!
Belediye de çöpleri toplamaya yetişemeyince, çöp yığınlarında kar sinekler üremeye başladı.
Ve evet, koca İstanbul'u kara sinekler bastı!
İlaçlama da yoktu ve sorun katlanarak büyüdü.
Evlerde, iş yerlerinde, sokaklarda kara sinekler insanlar aman vermiyordu.
Tek çözüm sinek raketleri idi ama onlar da bitmiş, karaborsaya düşmüştü.
İnsanlar kendi yöntemleriyle sineklere karşı mücadele etmeye çalışıyorlardı.
Geçenlerde Edirne merkeze gittim. Ev piyasası ile ilgili biraz fikrim oldu.
Maalesef depremden sonra faylardan uzak kuzey Trakya'ya yeni göç dalgası başladı.
Zaten yüksek olan ev fiyatları ve kiralar iyice çıldırmış!
Trakyalıları daha da zor günler bekliyor.
Detayları yazacağım>
Bugün Edirne'de emlak fiyatları hiç olmadığı kadar yüksek.
Nedeni yurtdışı ve yatırım amaçlı emlak alımına deprem korkusuyla gelenlerin eklemmesi.
Bu Edirneliler için büyük sıkıntı.
Zaten Bulgaristan'dan gelenler yüzünden şehirde yaşam pahalanmış ve zorlaşmıştı, daha artacak.
Seneye AB'nin yaptırdığı İstanbul-Edirne Hızlı Tren Hattı da devreye girecek.
Özal'ın verimli topraklarımız üzerine kurduğu sanayi bölgeleri yüzünden 30 yıldır Trakya'nın doğası, sağlığı, kültürü ve demografisi tecavüze uğruyordu ama Edirne uzak kalmıştı biraz, artık o da gider.
Bir profesyonel olarak katıldığım ilk kampanya 1991 genel seçimleriydi.
Edirne'de SHP seçim minibüsünde Genel Başkan E.İnönü'nün yanında, koca bir D.Baykal resmini görünce şaşırmıştım.
Çömez halimle bana bile garip gelen şey parti içi bölünmüşlüktü ve seçmeni de uzaklaştırıyordu.
Baykal'ın SHP'nin başkanlığına oynadığı 1980'ler boyunca biliniyordu.
Seçmen, "partinin lideri kim belli değil" diye eleştiriyordu.
Baykal yıllar boyunca sürekli kurultay istedi, Erdal İnönü'nün karşısına 3 kez çıktı ancak başarılı olmadı.
Bu hırs partiye de zarar verdi elbette.
Baykal, SHP'nin başına geçemeyince, bazı oyunlarla 1992'de CHP'yi açtı ve başına geçti.
Girdiği ilk seçim 1994 Yerel Seçimleri idi.
Zaten SHP-DSP arasında bölünen solu daha da bölecek şekilde her yerde aday çıkardı.
Özellikle Ankara'da SHP yerine Gökçek'in kazanmasını sağladı.
Bu arada Cumhur İttifakı'na resmen katılan HÜDAPAR'ın başkanı, Huzbullah'ı terör örgütü olarak görmediklerini söylerken, aynı yekilde PKK'yı da terör örgütü olarak nitelendirmiyor.