1-Türk Ordusu 01 Nisan 1921 tarihinde 2.İnönü Muharebesini kazandı .Yunan Ordusu perişan şekilde geri çekildi.
Zaferi aynı gün öğrenen Atatürk İsmet Paşaya telgraf gönderir.
"..Siz orada yalnız düşmanı değil, milletin tersine dönmüş talihini de yendiniz.." #ikinciinönüzaferi
2-Yunan Ordusunun bu muharebesine Yunan Kralı ile İngiltere büyük umutlar bağlamıştı; sonuç, hayal kırıklığı yaratır. İngiltere’nin, Yunanistan’a olan güveni biraz daha azalır. 2. İnönü Zaferi’nin yurt dışındaki sonuçlarından biri, İngiltere’nin Türkiye’ye yaklaşmak istemesidir.
3-İtalyanlar ile Fransızlar da Türkiye ile daha sıcak ilişkiler kurmaya yönelirler. Nihayet bir süre sonra İtalyanlar Anadolu’dan kendiliklerinden çekilip gitmişlerdir. Fransızlar ise siyasî görüşmelerde bulunmak üzere Ankara’ya bir heyet göndermişlerdir.
4-Bu arada, daha önceden başlamış ve bir antlaşma ile belirlenmiş bulunan Türk-Sovyet ilişkileri de olumlu meyvelerini verecektir.
Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa bu zaferi, 1 Nisan 1921 tarihinde Mustafa Kemal’e telle şöyle bildirir:
5-Galip Kumandanı kutlayan Mustafa Kemal Paşanın aynı gün cevap teli de şöyledir:
6-Bu zaferle düzenli ordu kendini ispatlamıştır.
Şehitlerin ruhu şad olsun, zaferimiz
kutlu olsun.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
II. Dünya Harbi bittiğinde Almanlar, bir taraftan molozlar arasında ölmüş at eti yerken bir yandan da yeni bir sistem hakkında düşünmeye başladılar.
Konrad Adenaur manzara karşısında söyle der:
"Umarım bir daha İsa bile gelse tüm yetkiyi tek kişiye verecek kadar aptal olmayız."
1-Geçtiğimiz yüzyılda, dünya iki felaket yaşamıştı. Birincisi Komünizm, ikincisi Nazizm idi. Her iki sitem de, her iki sitemin liderleri de sınırsız yetkili tek adam idiler. Bunlardan Nazizm’in temsilcisi Adolf Hitler’e özetle bir bakalım. Hitler Avusturya doğumludur.
2-Hitlerin babası merhametsiz, çabuk öfkelenen emekli bir gümrük memuru, annesi de eskiden hizmetçiydi. Her ikisi de Adolf 10 yaşındayken ölmüşlerdi. 16 yaşında liseden ayrıldı. Viyana’ya güzel sanatlar okumaya gitti. Çizimleri yetersiz bulundu, akademiye kabul edilmedi.
1-MÖ 445 lerde Kamlık İnancındaki D.Türkistan'ın Turfan şehri sakinleri, Tanrı Dağlarından su getirmek için Taklamakan Çölü'nün altından geçerek, derinliği 60 ile 150 metrelere ulaşan, 5100 km lik Dünya'nın en büyük tünelini yapmışlar. 2500 yıl önce Matematik bildikleri kesin.
2-Osmanlı dahil 10. YY'dan itibaren bütün Türk-İslam devletleri Arap harfli alfabeyi kullandı da ne oldu? Bilim mi üretti?1924'de Anadolu'da Okuma-Yazma var mıydı?
Arapların b*kunda boncuk arayan,Atatürk'e düşman yeni Osmanlıcı/Cia Türkiye şefi Graham Fuller takımına arz olunur!
3-Bundan 250 yıl geriye giderseniz Amerikalı,
900 yıl geriye giderseniz de Rus bulamazsın!
1200 yıl geride İngiliz,
1700 yıl geride Fransız,
2000 yıl geride ise Alman bulamazsın.
Ama İnsanlık tarihinde ne kadar geriye giderseniz gidin Türk bulursunuz.
Akdeniz sebze-meyve ambarı ,Ege pamuk, tütün ambarıydı. Artık değil!
Güneydoğu bakliyat ambarıydı. Artık değil.
Kendi kendine yeter ülkeydik. Artık değil!
2-Varlık ülkesinden darlık ülkesine düştük.
Yoksulluğun ilahi bir plan olduğu büyük bir yalandır. Tanrı açlık ve yoksulluk isteseydi denizde balık, ormanda meyveler ve insanlık yararına nice şeyler armağan etmezdi.
3-Evet Tanrı, insanların ulaşabileceği ve herkese yetecek kadar zenginliği tüm insanlara sunmuştur ama birileri bunların çoğunu almak için “Tanrı sizlere yoksulluk karşısında sonsuz ve mutlu hayat verecek’” demektedir.
Yıl 1828 İzmir’de buğday karaborsaya düşmüştür. Üç beş toptancı ekmek piyasasını istediği gibi yönetmektedir. Vali Hasan Paşa, karaborsacıların baskısıyla ekmeğe zam yapar. Tepkiyle karşılanır,önce erkekler protesto eder zammı.Ama etkisiz kalırlar.
2-Bunun üzerine İzmirli kadınlar dökülür sokağa. Kadife kale, Tilkilik, Namazgah ve Damlacık mahallerinden akın akın meydanlara inerler. Bu resmen bir ayaklanmadır.
Sivil itaatsizlik İzmir’i sarmıştır. Kadınlar karaborsacıların buğday ambarlarını basarlar,
3-Ekmek zammının geri alınması için valiye baskı yaparlar. Olaylar üç gün sürer. Üç gün boyunca kadınlar yanlarında çocuklarıyla işgal etmedik, sokak cadde bırakmazlar. Karakol Komutanı Kayserili Hacı Bey’in zorlamaları da İzmirli kadınları pes ettirmez.
Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu Türkler Ermenilere soykırım yapmadı, nereye gitti bu 1.5 milyon Ermeni demişti .
Onlar bugün gizli haç taşıyarak müslüman kılığında Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlığı yapıyor. Zira Atatürk ,ABD'nin yüz yıllık büyük Ermenistan devleti planlarını yıkmıştı.
ABD, 1820'den itibaren Anadolu'da Ermenistan devleti kurmak için faaliyette bulundu. Tüm bu faaliyetler 1919'da Atatürk tarafından çöpe atıldı.
Ülkemizdeki Atatürk düşmanlığının ABD kaynaklı olmasının sebebi budur.
Kendini Müslüman Kürt tanıtan "kripto Ermeniler" müslümandan daha çok müslüman oldular. 1.5 milyon kripto Ermeni şu an sayısı daha fazla olarak içimizde yaşıyor. Ve ayrıca kripro Rumlar da var.
Nüfus kayıtları açıklansın ak koyun kara koyun ortaya çıkar.
1-ATATÜRK'ÜN İSTANBUL ADINI DÜNYAYA KABUL ETTİRMESİ 28 MART 1930:
Fatih Sultan Mehmet, Osmanlı'yı Roma ve Bizans'ın devamı gördüğünden Roma Kayzeri, Kayzeri Rum ünvanı kullanırdı. Bu nedenle de şehrin ismi "Kostantiniye" "Costantinople” kalmış paralar dahi bu isimle basılmıştı.
2-Bu sebeple Türkiye Cumhuriyeti’ne kadar İstanbul’un adı, “Costantinople”, Ankara‘nın adı “Angora“, İzmir‘in adı “Smyrna” olarak kullanılmaktaydı.
3 Ocak 1929‘da Türkiye’nin PTT Genel Müdürlüğü, diğer ülkelere yeni kullanılacak şehir isimlerini resmen bildirdi.
3-Son tarih olarak 28/03/1930 verildi ve bu tarihten sonra yurt dışından gelecek tüm postalarda şehrin adı olarak eski isimlerin yazılması durumunda postaların iade edileceğini bildirdi ve yabancılara 1930‘a kadar da süre tanındı. Bu kararın ardından batı dünyası ayağa kalkmıştı.