1) Bill Gates "Dünyada kontrol altına alınamayacak insan olmasını istemiyoruz" demişti. Bu ancak; Teknoloji, gıda, ilaç ve aşı ile olur. Bill Gates son 15 yılda bu alanlara çok büyük yatırımlar yaptı. Coca Cola'ya bile yatırım yaptı. Bilgisel başlıyor.
2)Bill Gates Vakfı tarımı yok eden Monsanto ve Cargill şirketlerine yatırım yapmıştı.Coca Cola’nın 538 milyon dolar değerindeki hissesini almıştır.Alkol üreticileri Anheuser-Busch ve Pernod hisselerine de sahiptir. Son zamanda fosil yakıt şirketlerine de yatırım yapmıştır.Neden?
3) Bill Gates'in kurduğu Windows ve Microsoft'un içinde tüm bilgisayarları takip edip bilgi alabilecek gizli bir yazılım, arka pencere olduğu ortaya çıktı. Windows olmayan bilgisayar yok gibi. Birileri en başından Bill Gates'e insanları takip görevini vermişti.
4) Microsoft ve Windows ile bilgisayarları kontrol ettiler. İstenilen kişilerin bilgisayarlarındaki bilgileri CIA ve MOSSAD ile paylaştılar. Şimdiyse insanı büsbütün kontrol etmek için mikroçip ve aşı öneriliyor ve işin içinde kim var: “Bill Gates” var.
5) Bunun için Harvard Üniversitesi bilinmeli. Bu üniversite küreselcilerin insan devşirme fabrikası oldu. En zekiler seçilip önemli görevlere getirildi. Bill Gates de Harward'da okudu. Rockefeller Harvard'a her sene milyonlarca dolar bağışlar. 2008'de 100 milyon bağışladı.
6) Ne gatiptir ki Bill Gates uzun zamandır Rockefeller Vakfı ile ilaç, aşı, gıda çalışmaları yürütüyor. Olacak tabi. Ne de olsa Rockefellar Harvard'a boşa para yatırmamıştı. Facebook kurucusu Mark Zuckeberg de Harvardlı. Harvard zeki gençleri küresel güç için devşirme aracıydı.
7) New York'ta bulunan Rockefeller Üniversitesi'nin dekanı olan "Sir Paul Nurse" biyokimya uzmanı. Üniversite ise "biyolojik" konular üzerine odaklanan bir üniversite. Bill Gates, Rockefeller Üniversitesi ve Sir Paul Nurse ile ciddi ilişki halinde. İlişkiler derin.
8) Dünyada “üç yüz altmış binden” fazla Harvard Üniversitesi mezunu var. Bunların içinde birçok bürokrat, bakan, cumhurbaşkanı, şirket kurucusu, iş adamı, sanatçı ve sporcu var. Mesela Barack Obama, Henry Kissinger, Pompeo Harvard mezunu. Harvard ortak bir zihin oluşturur.
9) Şuan herkesin bilgisayarında bulunan Windows-Microsoft'un sahibi Bill Gates "110 milyar dolarlık" serveti ile en zengin insan olmuştu. Saniyede "300 dolar" para kazanıyor. Windows-Microsoft büyük takip çipiydi. Fakat sınırlıydı. Yeni görev daha küçük ve sanal çipler üretmekti.
10) Bill Gates ve eşi Melinda Gates, aşı işinin üstüne düştüler. Afrika başta olmak üzere birçok yere aşı yardımı yapıyorlardı. Bedava aşı kampanyası başlattılar. Servetlerinin büyük bir kısmını aşıya ayırdılar. Afrika’ya neden gıda su yardımı değil de aşı yardımı yapıyorlardı?
11) Afrika'da milyonlarca insanı aşıladılar. Sonra aşıların kısırlığa sebep olduğu anlaşıldı. Deney için Afrikalıların üzerinde kullandıkları ortaya çıktı. Aşı işi dünya nüfusunu azaltmaya yönelik. Bill Gates’in çocuklarına hiç aşı yaptırmadığını biliyor muydunuz?
12) Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Bill Gates ilişkisi önemli. DSÖ, Rockefeller'in himayesinde kuruldu. Rockefeller Vakfı ile çalışan Bill Gates'in de 2017'de DSÖ'ye "798 milyon" katkı verdiği ortaya çıktı. Bill Gates DSÖ'nün en büyük finansörü oldu.
13) En önemlisi DSÖ'nün Bilim Kurulu üyeleri büyük ilaç firmaları ile ilişkili isimler.Üyelerin yarısı Bill Gates Vakfı ile ilişkili. Pfizer, Novartis, Novovax gibi ilaç şirketleri ile ilişkili. İşte 3. Dünya Savaşının orduları bunlar. Güdümlü,kukla bilim adamları. Ve Bill Gates.
14) Yazmıştım. Geçen aylarda DSÖ propaganda yaptırmak için "Hill and Knowlton Strategies" adlı PR şirketi ile anlaştı. İlk aşamada 135.000 dolar ödeme yaptı.Bu propaganda şirketi Rockefeller ve Bill Gates adına DSÖ'nün virüs propagandasını yapıp dünyaya yayıyor.Yalan veya gerçek.
15) Bu PR şirketi yabancı değil. ABD'nin Irak'a başlattığı savaşta da kampanya yürütmüştü. Görevi Saddam'ı ve Irak'ı kötü göstererek ABD işgalini haklı göstermekti. Ayrıca sigara şirketleri adına sigaranın bağımlılık yapmadığı ve zararsız olduğu propagandasını da yapmıştı.
16) Trump ABD'nin DSÖ ile ilişkisini kesip artık DSÖ'ye yardım yapmayacaklarını açıkladı. Maske takmamaya da başladı. ABD bir anda karıştı. Trump seçimleri kaybedeceğini anlayınca seçimden hemen önce testim pozitif çıktı deyip hasta oldu(!) Maske takmaya başladı.
17) Bill Gates, 7 potansiyel Corona virüs aşısı için yeni fabrikalara milyarlarca dolar finansman sağlayacak. Bill Gates demişti ki: “Önümüzdeki 10 yılda bir şey 10 milyon insanı öldürürse bu muhtemelen savaş değil, oldukça bulaşıcı bir virüs olacaktır." Eşgüdümlü işliyor.
18) 2021’in ilk çeyreğinde dört adet corona virüs aşısının bulunmasını beklediğini söyleyen Gates, “Yedi milyar insanın aşılanması için 14 milyar doz aşı üretilmesi gerekiyor. Böyle bir şey bugüne kadar hiç yapılmadı” diye konuştu. Aşıdan kim para kaldıracak? Aşı güvenilir mi?
19) Bill Gates Vakfı ve Rockefeller Vakfı neyi amaçlıyor? Belli ki Koronavirüsle beraber insanları deneyip davranışlarını inceliyorlar. Koronavirüsle insanların yönelimlerini ve davranışlarını takip ederek, sonunda büyük bir şey dayatacakları bir “simülasyon” kurdular.
20) Koronavirüsle dünyayı büyük bir simülasyon alanına çevirdiler. Asıl ciddi ve büyük salgın bundan sonra gelecek. Dünya halkları buna alıştırılıp ısındırılıyor. Büyük salgınla aniden karşılaştırılmadı insanlar. Küresel tatbikat. Arkaplanı karışık. Ya çok iyi ya da çok kötü...
21) Görünen o ki gelecek yıllar biyolojik savaşlara gebe. İnsanların geleceğini “biyoteknoloji şirketleri” belirleyecek. Bu şirketler insan, hayvan ve bitki üzerinde biyolojik ve kimyasal çalışmalar yapıyor.Tarım, insan ve hayvan üzerinde yaptıkları çalışmalar tüyler ürpertici.
Okuyan herkese teşekkür ederim.
Güncel haberler ve analizlerimi kaçırmamak için telegram kanalıma abone olmayı unutmayın.
Kayserililer, ticaret dendiğinde Türkiye'de akla belki de ilk gelenler. Bu alandaki meziyetlerinden dolayı haklarında hikayeler, fıkralar, masallar dillendirilenler. Onlar asla batmaz denilenler.
Türkiye'nin en büyük perakende şirketlerinden birini Kayserililerden biri kurdu. O şirket milyarlık şirket oldu. Fakat güzel serüvenin sonu da iflas oldu. Kayserili beğendiğin hikayesi şimdi sizlerle…
Beğendik, ilk mağazasını 1986 yılında Kayseri’de açıyor. 7 yıl sonra 1993’te en bilinen mağazalarından biri Ankara Kocatepe mağazası açılıyor.
Bu mağazanın büyük şöhret kazanmasının ana nedeni, o dönem Türkiye'nin en büyük mağazası olması. Hatta mağazayı dönemin başbakanı Süleyman Demirel açıyor. Tabi başbakan açılışı yapınca birçok milletvekili, bakan, valiler, belediye başkanları, askerler ve gazeteciler de bu açılışa katılıyor.
Böylece beğendik, o dönem duymayan kalmıyor. Çok güzel bir reklam yapmış oluyor aslında beğendik. Kocatepe mağazası açıldıktan sonra da büyüme hamleleri devam ediyor.
Jatomí Fitness Salonu'nun Türkiye'deki 60 Dakikada Gerçekleşen Çöküş Hikayesi
Jatomi Fitness ve Spa. Bir dönemin en popüler spor salonu. Cazip fiyatlarıyla, özellikle de alışveriş merkezlerinde açtığı salonlarıyla pek çok kişinin uğrak noktası olmuştu. 40 bin civarı müşterisi ve 350 çalışanıyla dev bir oluşumdu. Bu dev oluşum bir saatte tabiri caizse kepenkleri indirdi ve ortadan kayboldu. Bu salonlara giden kimse Jatomi’nin kendisini bu denli yoracağını ve terleteceğini muhtemelen tahmin etmemişti. Keşke bu yorgunluk ve ter atma yaşanan sıkıntılardan ötürü değil, o salonda yapılan spordan dolayı olsaydı. Jatomi 'nin aşırı hızlı iflası başlıyor.
İlk olarak sizlere Jetomi hakkında genel birkaç bilgi vereyim. Jatomi yerli bir işletme değildi. Polonya merkezli bir işletme idi. Jatomi, İngiliz yatırımcı Michael Belfort'un oğlu James Belford tarafından hayata geçirilen bir işletme. James isminden ilk iki harfi Michael isminden de ilk iki harfi aldığınızda ve araya to ifadesini eklediğinizde Jatomi ortaya çıkıyor. Yani James'ten Michael anlamına geliyor. Bu arada dünyaca ünlü İngiliz milyarder John Coldwell da şirketin büyük yatırımcısı olduğu bilgisi basında geçiyor. Hatta iddiaya göre bir dönem Jatomi’nin %91'ine sahipmiş. John Coldwell internet sitesinin güncel durumuna baktığımızda, yatırımları arasında yat hizmeti sunan ve bot motorları üreten denizcilik alanındaki şirketlere ve finans alanında şirketlere rastlıyoruz.
Onlar varken Koç'un, Sabancı'nın adları bile bilinmiyordu. İstanbul'un en güzel yerlerinin sahibi onlardı. Rüya gibi yaşanan yılların sonu çok kötü bitti. Cumhuriyet döneminin en zengin ailesi. İparların inanılmaz hikayesi.
Mehmet Hayri Bey, 11 Ekim 1922'de imzalanan ve tarihte Mudanya Mütarekesi olarak bilinen, Kurtuluş Savaşımızın zaferle taçlandırıldığı, imzaların atıldığı bu evde 1886 yılında dünyaya geldi. Topçu harbiyesinde eğitim almış, ardından Darülfünu’nda hukuk öğrenimi görmüştü. Subaylığı sırasında Soğukçeşme Askeri Rüştiyesi'nde Fransızca öğretmenliği yaptı. Birinci Dünya Savaşında İsmet İnönü'nün komutanlığı altında çarpışan Mehmet Hayri Bey, savaş sonrasında yüzbaşı rütbesi ile ordudan emekli olarak kurduğu şirketlerle ticarete atıldı. Daha sonra Şeker Kralı lakabıyla anılmasına neden olacak Alpullu Şeker Fabrikasını kuran üç ortaktan biri oldu. Mutlu bir evlilik yapan İpar çiftinin Şaziye, Muazzez, Ali, Muzaffer, Selma ve Mehmet isimlerinde altı çocukları oldu. 1934'te Soyadı Kanunu çıktığında İPAR soyadını alan aile için asıl hikaye bundan sonra başlayacak. Şaşalı yaşamın sonu çok acıklı bitecekti. Hayri İpar'ın işleri nedeniyle o dönem Türkiye'nin en zengin ailesi olan İparlar, yazları Cemil Topuzlu Paşa'dan satın aldıkları Çiftehavuzlar'daki köşkte, kışları ise sahibi oldukları Teşvikiye'deki meşhur Park Apartmanı'nda geçiriyordu.
Crocs'un kurucu ortağı, 2002'de ayakkabı prototipini ilk gördüğünde ''Bu çirkin'' demişti. Fakat bu çirkin ayakkabılar, milyar dolarlık bir şirket yarattı ve ünlüler tarafından da giyildi. Hatta Paris Moda haftasında bile sergilendi. Ayakkabı konusunda tecrübesiz 3 kurucu, nasıl bu kadar başarılı oldu? İşte Crocs'un şaşırtıcı hikayesi.
2002'de Lyndon Hanson zor zamanlar geçiriyordu. Eşinden ayrılmış, işini kaybetmiş ve annesini kaybetmişti. George Blaker ve Scott Siemens, Lyndon'u neşelendirmek için karayiplerde bir yelkenli gezisi düzenlediler. Scott bu gezi sırasında Lyndon ve George'e Kanada'da gördüğü lastik benzeri terlikleri denemelerini istedi. Bu terlikler, Quebec'teki Foam Creations Incorporated tarafından üretilmişti.
Ayakkabılar özel bir reçineden yapılmıştı. Koku ve suya dayanıklı, kaymaz ve ayağa uygundu. Scott ayakkabının tasarımında arka kayışın eksik olduğunu düşündü ve kendisi ekledi. Üç arkadaş bu ayakkabıları Amerika'da dağıtmayı planladı. İlk başta çirkin bulsalarda. Ayakkabıları giydiklerinde inanılmaz derecede hafif ve rahat olduğunu fark ettiler. Şirketin adını Crocs koydular. Çünkü bu ayakkabılar timsahlar gibi hem karada hem de suda başarılıydı. George başarılı bir girişimciydi. Zor bir çocukluk geçirmiş, genç yaşta Çin biçme işi kurmuş ve ardından yüzden fazla Domino's Pizza bayisi sahibi olmuştu.