Bizim muhafazakar tayfada da ekstra ayrı bir geri zekalılık var gerçekten. "Kadın bekareti bir mittir. Bunun ne bilimsel, ne de çok merak ediyorsanız dini karşılığı yoktur." diyorum ve bunu çok eşliliğe bağlayıp "Çocuğun babasını nereden bileceğiz peki?" diye itiraz ediyorlar ya.
Ulan "kadın bekareti mittir" demek "kadının aynı anda çoklu seks partneri olabilir ve bu oldukça normaldir" mi demek amk? Bu farkı kavrayamıyor musunuz amk? Siz bir kadınla her seks yaptığınızda ulvi sikiniz çıktıktan sonra zarı kapanıyor da, başkası seks yaparsa mı açık kalıyor?
Hayır eşinizle yaptığınızı düşündüğünüz ikinci üçüncü çocuğunun, hatta geç lan iki üçü, kadın sizinle evlendiğinde bakire olsa bile daha ilk çocuğunuzun sizden olduğunu nereden biliyorsunuz amk siz? Bu hala ilk çocuğun bile sizden olduğu anlamına gelmiyor biliyorsunuz değil mi?
Ne yani argümanınız amk? Neye güveniyorsunuz? "Karıyı eve kilitledim, sadece ben sikiyorum" mu diyorsunuz? Öyle diyorsanız ilk önce kuracağınız güven ilişkisini sikeyim tabi, ama daha önemlisi umarım evinize pencereden düzenli giren biri vardır ve siz bilmeden soyunuz kuruyordur.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Tayyip yine hep dediğim şeyi yaptı farkındasınız değil mi? Sessizce karşının hata yapmasını bekledi ve boşluğunu yakalayınca en bel altından siyasetini yapıştırdı. Ne kadar çirkin olursa olsun bu satar siyasette oğlum işte. Siyaset denen bok tam da budur.
Altılı Masa'nın "Hop dağıldık, tekrar birleştik" hamlesinin muhtemelen Mayıs'a doğru sergilenmesinin planladığını, ama Erdoğan'ın depreme rağmen ipleri eline alır gibi olması üzerine erkene alındığını ve seçime daha iki ay olduğu için Erdoğan'ın şansının yüksek olduğunu söyledim.
Söyledim, söylemedim mi amk? "Depremden ötürü emprovize bir siyaset yürüyor ve Tayyip siyaset yapmayı gerçekten daha iyi biliyor, gaza gelmeyin" dedim. Tam da beklediğimi yaptı ve kurt gibi sessizce karşının hata yapmasını bekleyip ilk büyük hatayı affetmeksizin saldırıya geçti.
Troll'ün bile hayırlısı. Böyle şeyler yaparken kelimeleri en azından biraz değiştirin lan, çok zor değil. Chat GPT'ye verseniz bin tane varyasyon çıkartır size. Bu arada AKP'liler sanırım kendilerinden Ak Partili diye bahsediyorlar, onlara da dikkat edin.
Yapmayın demiyorum, sosyal medya varken, katılımcı demokrasi gibi bir saçmalık varken elbet böyle şeyler yapılır seçim zamanında ama kötü yaparsanız elinizde patlar, dikkatli yapın amk.
Mesela bakın, 2 dakikada Chat GPT neler başarıyor geri zekalı sürüleri.
Size bir ürün tavsiyesi vereyim gençler. Ahan da şu aşağıdaki. "Air fryer almam ya, işime yarayacak bir durumu yok benim" diyordum, ki hala öyle düşünüyorum, ama buna bir heves edip aldım ve hiç pişman değilim. Hayatımda yediğim en iyi piliç çevirmelerden birini yaptı resmen.
Ürünün adı "Robx Robwell AS29 12LT Air Fryer" diye geçiyor. Ben amazon'dan aldım, taksit yapmadılar niyeyse ama linki de ekledim aşağı isteyen olursa. Fiyat olarak çok ucuz değil ama markalı ürünlerin 4-5 LT versiyonlarına kıyasla 12 LT için gayet iyi.
Yaptığım yemek de şu oldu bu arada. Malum bu Air Fryer'lar özellikle patates ve tavuk işinde iyiler. Bunun da direkt çevirme yapma aparatı filan var. Haricen kafesi var, o da kanat manat yaparken veya özellikle tavuk şiş yaparken çok işe yarayacaktır. Deneyeceğim bakalım zamanla.
Salgında aşı konusunda neden saçmaladıklarını anlatamadım, şimdi de muhalefetin neden iktidardan bile kötü olduğunu anlatamıyorum. Yok arkadaş, bu ülkenin "seküleri" kadar bir şey anlamamakta bu kadar ısrarcı kimseyi tanımadım ben hayatımda. Kibirden kafaları hiçbir şeyi almıyor.
Sürekli bir "Benim yapmam yetmez, sen de yapacaksın!" diretmesi, sürekli bir savunduklarından mutlak eminlik, sürekli bir karşıyı suçlayarak ajitasyonlar. En temel sorulara bile cevap veremiyorlar işin komiği. Hatta o soruyu "basit" diye aşağılayarak cevapladıklarını sanıyorlar.
Haklılığından bu kadar emin olan birine alternatif bir şeyden nasıl bahsedebilirsin ki? Lan benim mesleğim narrative, yani hayatım birilerinin anlatmak istediklerini başkalarına anlatmaktır. 15 senedir bunu yapıyorum ve bu kadar anlamamakta direnen bir kitle daha tanımadım ben.
Türk vatandaşları cumhuriyet tarihinde ilk kez ülke sınırları içerisinde %51'i yerli üretimden oluşan bir araba üretip satışa çıkardı ve iktidar kanadı dışında özellikle siyasetçi zümrelerinden doğru düzgün tek bir güzel cümle kurmaya yeltenen olmadı. Hatırlayın bunu da olur mu?
Hatta son zamanlardaki söylemlerinden şöyle küçük bir kuple de olsun;
Hükümete yarar korkusuyla bu projede çalışan binlerce insanın emeğini göz ardı etmek, ülkedeki bu kadar belirgin bir başarıyı bu kadar hiçe saymak inanın size değil iktidara yarar. Bu önüne durup ses etmezseniz gizleyebileceğiniz bir şey değil çünkü. Kabul etseniz büyürdünüz.
Ya sürdürülebilirlik o mu sevgili Kılıçdaroğlu ya? Hakkında hiçbir fikrin olmayan konu üzerine acaba hiç mi konuşmasaydın? Fatih Solmaz'ın Penguen'de "Vatandaşa Sorduk" köşesi vardı ya, onun gibi olmuş. "Sürdürülebilirlik insanın kendine yakışanı giymesidir" deseydin oldu olacak.
Lan adam baya kelimeden çıkarımla cevap vermeye çalışıyor ama ya, çok komik değil mi cidden? "Sürdürülebilirlik... Hmm sürdürmekten geliyor kelime... Sürdürmek, yani işlerin sürüp gitmesi böyle. Devam etmesi, tıkır tıkır işlemesi... Bu nasıl olur? Liyakat, evet, liyakat." ahah.
Aynı konuşmanın devamındaki Covid politikaları konusuna hiç girmek istemiyorum zaten, gına geldi geldi ondan çünkü artık. Dolandırıcılık tavsiyesi verir gibi, neler dedi amk. Milyar tane katma değer var dünyada, seçe seçe bu kadar şaibeli ve tehlikeli bir şeyi mi seçtin be adam?