April 6th, 2023: @Twitter has been randomly shutting down API access for many apps and sadly we were affected today too. Hopefully we will be restored soon! We appreciate your patience until then.
Binlerce yıl önce yedi katlı yeraltında Tarsus'ta yaşayan yılanlar vardı. Meran adı verilen bu yılanlar, gerçekten akıllı ve şefkatli idi. Onlar barış içinde yaşarlardı. Meranların kraliçesine Şahmeran denirdi. O genç ve güzel bir kadındı. Efsaneye göre,
Şahmeran'ı gören ilk insan Cemşab oldu. O, geçimi için odun satan fakir bir ailenin oğluydu.
Bir gün Cemşab ve arkadaşları bal dolu bir mağara keşfederler. Balı çıkarmak için Cemşab'ı aşağıya indiren arkadaşları, paylarına daha çok bal düşmesi için onu orada bırakıp kaçarlar.
Cemşab mağarada bir delik görür ve buradan ışık sızdığını fark eder. Cebindeki bıçak ile deliği büyütünce, ömründe görmediği kadar güzel bir bahçeye girer. Bu bahçede eşi benzeri olmayan çiçekler ve bir havuz ile pek çok yılan görür.
Havuzun başındaki tahtta süt beyaz vücutlu bir yılan oturmaktadır.
Şahmeran'ın güvenini kazanan Cemşab uzun yıllar bu bahçede yaşar. Şahmeran ona tıp biliminin bilinmediklerini söyler. Yıllar sonra, ailesini çok özlediğini söyleyip gitmek için yalvarır.
Bunun üzerine Şahmeran da kendisini salıvereceğini, ancak yerini kimseye söylemeyeceğine dair söz vermesini ister. Şahmeran'a söz verip ailesine kavuşan Cemşab uzun yıllar verdiği sözde durarak Şahmeran'ın yerini kimseye söylememiş.
Bir gün ülkenin padişahı hastalanmış.
Vezir, hastalığın çaresinin Şahmeran'ın etini yemek olduğunu söylemiş ve her yere haber salınmış. Ülkenin veziri herkesi tek tek hamama sokmuş. Sıra Cemşab'a gelmiş. Cemşab soyununca vezir Cemşab'ın derisinde pullar olduğunu görünce Cemşab'ı konuşturmayı başarmış.
Cemşab kuyunun yerini gösterince Şahmeran bulunup dışarı çıkarılmış. Şahmeran Cemşab'a, "Benim başımı kaynatıp padişaha içir, padişah kurtulsun, gövdemi de vezire içir, ölsün, kuyruğumu da kaynatıp sen iç, böylece Lokman Hekim ol" demiş. Böylece vezir ölmüş, padişah da iyileşip
Cemşab'ı veziri yapmış. Ve rivayete göre de Cemşab böylece Lokman Hekim olmuş.
Efsaneye göre Şahmeran'ın öldürüldüğünü yılanlar o günden beri bilmemektedirler. Tarsus'un, Şahmeran'ın öldürüldüğünü
Apple'ın ısırılmış elma logosu siyanüre bulanmış bir elmayı ısırarak intihar eden bir matematikçiye aittir..
Adı: Alan Turing
İcadı: Bilgisayar
Ünvanı: Yapay Zekanın Babası..
1912'de İngiltere'de doğdu.
Matematik, kripto analitik, bilgisayar mühendisliği ve biyoloji alanlarında uzmandı.
Nazilerin gizli yazışmalarda kullandığı Enigma kodlamasını çözdü. Almanlar'ın ünlü Enigma isimli şifre mekanizmasını çözerek savaşın gidişatını değiştirdi.
Enigmanın çözülmesiyle beraber Alman denizaltıları zor durumda kaldı.
Alman savaş uçaklarının Londra üzerinden gerçekleştirdikleri bombardımanlar kısmen etkisizleşti ve bunlar bir matematikçi, Alan Turing’in başarısıyla oldu.
■BU MİLLETE YUTTURULAN ABDÜLHAMİT YALANLARI "Ulu Hakan Abdülhamit Han" kitabının yazarı Necip Fazıl, İslami hassasiyetleri istismar ederken Abdülhamit'in şu yönlerini görmezden gelmiştir:
■1. Osmanlı’nın en büyük toprak kaybı Abdülhamit dönemindedir. Bu millet ise "Abdülhamit 30 yıl bir karış toprak kaybetmedi" yalanını dolma gibi yutmuştur. 2. İstanbul'da ilk genelev Abdülhamit döneminde açılmıştır.
■3. İlk rakı, bira, viski fabrikası Abdülhamit döneminde kurulmuştur. 4. İngiliz paşaları ve onların destekçilerini devlete atayarak Osmanlı yönetimi İngiliz derin devletinin eline terk edilmiştir.
Günlerden bir gün
Hamama gideceği tuttu,
Sadrazam hazretlerinin
Bir yanında birinci veziri
Bir yanında ikinci veziri
Bir yanında üçüncü veziri.
Sonra efendime söyleyeyim
Peşkircibaşı,
Nalıncıbaşı
Sabuncubaşı
Velhasıl tam dört yüz kişilik kafile
Peştamal takıp girdiler hamama
Geçtiler kurnaların başına
Üçer beşer
Sadrazam deseniz
Yan gelip yattı
Memleketin en ünlü tellakları
Sardılar dört yanını
Kimi elini kaptı, kimi bacağını
Bir keseleme sürtme faslı başladı.
Tam on iki saat
On iki ünlü tellak
İncitmeden keselediler
Hazretin mübarek vücudunu.
Öylesine kir çıktı ki sormayın
Her biri nah parmağım gibi
Aman efendim bu ne kiri
Demeye kalmadı
Keselerin altında eriyip gitti
Koskoca sadrazam
Bütün maiyet erkânı yerinden fırladı:
- Nettünuz devletliyü?
Dediler tellaklara.
“Kaç kuruş” dedi, “incir kurusu?”
Pazarda ürün satan köylü kadının tepesine dikilmiş, gür sesiyle üç kere yineledi sorusunu. İyi giyimli, bakımlı görünümlü bir beyefendi.
“İncir kurusu kaç kuruş!”
“Otuz lira” diye cevap vermişti oysa, beyefendinin her soruşunda köylü kadın.
“Bu paraya incir kurusu mu olur, indir indir!” Dedi beyefendi.
Titrek sesiyle cevap verdi kadın;
“Yaylalardan topluyorum. İki üç kök incir ağacım var. Ayağım aksıyor, zorlanıyorum ama çocuğumun okul masrafını çıkarmak zorundayım. Kilosunu 25’ten vereyim” dedi.
O sırada telefon geldi beyefendiye, uzun uzun aldığı villanın güzelliğinden bahsetti karşısındakine. Mangal partisine davet etti.
Ben iki metre ötede işi gücü bıraktım onları takip ettim.
Elimde değil. İnsanlara böyle üstten bakanlara tahammülüm yok.
TOPLUM TARAFINDAN YOK EDİLEN BİR DEHA
DÜNYANIN EN ZEKİ İNSANI...
Dünyanın en zeki insanı olarak bilinen William James, aslen bir Rus Yahudisidir. İlkokulu yaklaşık 9 ayda bitirmiş, 11 yaşında Harvard Üniversitesi'ne girmiştir.
Hatta öldüğünde öğrenilebilen bütün dilleri konuşabiliyordu. Rus Yahudisi muhacir bir ailenin çocuğu olarak 1 Nisan 1898'da dünyaya gelen William James Sidis, gelmiş geçmis en zeki insan. Babası Borris Sidis, Harvard Üniversitesi'nde psikoloji akademisyeniydi.
Annesi Sarah Sidis'se doktordu.
William’ın ilginç ve bir o kadar da trajik olan hikayesi henüz 6 aylık iken alfabeyi çözmesi ile başlıyor. 18 aylık olduğunda New York Times okuru olan William; 3 yaşına geldiğinde ise Latince öğreniyor. 8 yaşına basmadan