1-Ve… Aslan Avı çok yakında… Sadece karanlık AKP dönemi değil, 30 yıllık kirli Türkiye tarihine ilişkin bir serüven! Puzzle’ın parçalarını elimden geldiğince birleştirmeye çalıştım. Buyurun, fikir versin:
2-Türkiye bu kitabı çok konuşacak. Çok sarsıntı yaşanacak. Derin Devlet, Mafya, Siyaset ve İş Dünyası döngüsünde 30 yıllık kirli tarih…
3-Bir gazeteci için her anı şaşkınlık verici bir süreçti. Parçalar yerine otururken, ‘Sedat Peker daha ne anlatsın?’ diye sormadığım bir an bile olmadı!
4-Pek çok yeni bilgi şaşırmanıza neden olacak. Şimdiye kadar boş konuşmadık. Misal geçtiğimiz günlerde Orhan Gencebay konuşulurken, ‘Halk düşmanı’ olarak söz etmiştik, Peker’den ne istedi? öğreneceksiniz!
5-Covid-19 olan Burhan Kuzu taburcu olacağı gün yaşamını yitirdi. Peker, öyle bilgilere ulaşmıştı ki, Kuzu’nun son saatlerini nasıl sağlık içinde geçirdiğini, yediği yemekleri salata çeşidine varana kadar anlattı. Onu ölüme götüren nedenler neydi?
6-Sedat Peker ile 2 yıldır yaptığım mülakatlar sonucunda kamuoyuna yansıyan ve toplumu dehşete düşüren bilgilerin haricinde yepyeni bilgilere vakıf oldum. Kitapta şu satırları yazdım: Peker yalan söylemez. İstemezse konuşmaz ya da bilgim yok der!
7-Çarpıtmaz, manipüle etmez. Kamuoyu da bu özelliğini biliyor. Çok emek harcadım dersem adil olmaz, Peker de oldukça fazla mesai yaptı. Açık, dürüst olduğu, zor koşullarına ve risklere rağmen bu mesaiyi harcadığı için şahsım ve kamuoyunun bilgi alma hakkı adına kendisine… twitter.com/i/web/status/1…
8-Dediğim gibi bu 30 yıllık kirli bir hikaye. Yazdıklarım zaman zaman beni dehşete düşürdü. Bu AKP’nin 20 yıllık kapkara hikayesi. Keşke Peker daha fazla anlatma şansı bulsaydı. Ya da biz siyaset ve medya olarak dinlemek için daha çok çaba gösterebilseydik.
9-Bu kapkara hikayede ana fikrim şudur: Değişim olacaksa, her yönü ile olmalı. Bu pislik halının altına süpürülecek boyutu çoktan geçmiş.
10-Şüphesiz bu bir gazeteci kitabı, Ancak Peker’in geçmişine ilişkin çok çarpıcı bilgiler de veriyor. Türkiye’nin yakın tarihinin Peker üzerinden okuması diyebiliriz. Kan içindeki yerleri görecek, ceset denizine bakacaksınız.
11-Hala Türkiye’nin tepesinde oturan figürlerin jest için cinayet ihaleleri verdiğine tanık olacaksınız. Şunu ifade etmeliyim. Beni bilen bilir eğip bükmem. Yine öyle yaptım. Neyse o!
12-Özgür bir gazeteci ve yazarım. Ancak sırf iktidara karşı değil, misal muhalif belediyelerin kitap satış etkinliklerinden de özgürüm! O yüzden yazarım!
13-Bu uzun süreçte yıpranmadım dersem gerçek olmaz. Kaynağını bile bildiren bir basın emekçisiyim. Kimi meslektaşım kaynağına nasıl hitap eder diye de merak etmişti. Bunu ve buna benzer şeyleri de okuyacaklar.
14-Son olarak şunu söylemeliyim: Kimi çevreler adil olmadı. Açıkça Süleyman Soylu’nun ya da Fahrettin Altun’un yaptığı gibi yalnızlaştırma, terörize etme politikaları güttüler. İstediğimizi yazar, istediğimizi söyler, sohbet odalarında istediğimiz gibi konuşuruz dediler.
15- Şimdi kırılmaca gücenmeye yok! Kamuoyunun her şeyi bilmeye hakkı var. Elimin kalem tuttuğunu unutanların yargısız infazına karşı elbette söyleyeceklerim vardı, elbette hoşlarına gitmeyecek. Ancak keşke bilgi alan, bilen, arşiv tutan, inatçı ve kararlı bir gazeteci olduğumu… twitter.com/i/web/status/1…
16-Seçim dönemi olduğu için kamuoyunu türlü nedenlerden ötürü ve kurumlar, şahıslar açısında hayal kırıklığına uğratmak istemedim. Zararımın dokunmasını tercih etmedim. Ancak seçim sonrası menfi ya da müspet ne olursa olsun medyada da bir kıyamet yaşanacağını bildirmek isterim.
17-Eylemlerimiz farklı olabilir, tarzlarımız farklı olabilir, çalışma biçimlerimiz ve çalışma sürelerimiz farklı olabilir. Bu minvalde amaç ölçütünden söz etmeliyim. Aydınlık, mutlu, çocuklarımızın güvenle soluk alabilecekleri, yurttaşlarımızın soğan fiyatına dahi bakma zorunda… twitter.com/i/web/status/1…
18-Ana yöntemim yazmak ve bilgi sunmak. Bunu ne kadar başardım, ne değişti, bunların hepsini tarih gösterecek. Bu koşullarda, bu cesareti gösteren @destekyayinlari ve kahrımı çeken ve müthiş bir yol haritası çıkaran editörüm Özlem Küskü’ye de teşekkürü bir borç bilirim▪️
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
1-Böyle düşman hukuku olmaz! ‘Acil’ önünde işkencenin ötesine geçtiler, vatandaşı neredeyse öldürüyorlardı. AKP’nin polisleri, bayram günü bunu da yaptı. Yalova’da üzerinde kimlik olmayan yurttaşa ters kelepçe takmak istediler. İzin vermeyince öldüresiye darp ettiler.
2-“Kimseye böyle davranmaya hakkınız yok” diyip, kamera kaydı almak isteyen yurttaşı da hastanenin önünde ‘hastanelik’ ettiler. O da darp raporu aldı. Polisler hastane kayıtlarına el koydular.
3-Mağdur Feyyaz Aykutalp ile görüştüm. Olayı kısaca şöyle aktardı: “23.04.2023 günü, birkaç bira ismiştim. Eve giderken, dayanamadım. Yalova sahilinde küçük tuvaletimi bir ağacın altına yaptım. Sanırım bu yüzden polis çağırdılar…
1-Bir Cinayetin Anatomisi! Bildiğiniz üzere Antep Nurdağı’nda bir binada 300’ün üstünde insan yaşamını yitirdi. Müteahhit AKP’li Belediyenin Meclis Üyesi Yunus Kaya çıktı.
2-Yunus Kaya aynı zamanda, Belediye Başkanı Ökkeş Kavak’ın kardeşi Osman Kavak’ın kurduğu Kavak İnşaat’ın da ortağı. Buradaki binalarda da insanlar öldü.
3-Adalet Bakanı Bekir Bozdağ diyor ki, bu ilişkiler kime uzanırsa uzansın cezasını çekecek. İlişkiler bir sisteme uzanıyor. Bu sistem içerisinde kritik isimler var. Madem Bozdağ bu kadar kararlı anlatalım! @bybekirbozdag
1-On binlerce insan toprak altındayken ‘havuz' görevini yaptı, “Mucize kurtuluş” haberlerine yüklendi. Klişeler artık işe yaramıyor. Gerçekte ne olduğunu biliyoruz. Soma’da 301 kişi ölmüştü, bölge halen sosyal, ekonomik, psikolojik travma altında.
2-‘Tek Yürek Türkiye, yaralarını sarıyor’ diyerek olmuyor. 2 hafta geçti, iktidar hala temel vazifelerini yapmıyor. 2 argüman üzerinden yol aldılar: Altı bomboş “İyilik” kavramı ile hamaset yaptılar, “Devletimizi aciz gösteremezsiniz” diyerek parmak salladılar.
3-Bu yol haritasında bütün faturayı, gerçeği ifade etmeye çalışanlara ve Haluk Levent’e kesmeye kalktılar. Devletimiz ‘aciz midir değil midir’ bakalım! Ama önce AKP’nin yarattığı sistemde devlet kalmış mı kalmamış mı onu anlayalım!
#100Süzler Her gün başımın etini yedin. ‘Peker paylaşacak mı?’ diye. İşaretleri takip etsene! Devasa bir şey anlatıyoruz.
Ne yaparsak engelliyorlar. Buna rağmen yılmıyoruz. Bir zahmet VPN kuruver. Hap gibi bekleme oku. Burada 45 yıllık bir sır ve çamur var. Çocuklarının gelecek kaygısı var. Hiçbir şey kolay değil. Hakkını ver! Abone ol, takip et.
Yine anlatırız merak etme. Kısa özet geçeriz. Ama emek harca! Hakkını ara, hesap sor. Çekirdek çitleyerek izleme. Haydi küçük bir kıyak yine de. Bu sadece küçük bir kuple. İçeriğe bakarsan vehameti anlarsın! youtube.com/channel/UCoTOd…
1-Bugün 1 Şubat 2023. Milliyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi’nin katledilmesinin 44’üncü yılı. Katiller hep ortadaydı. Bugün de hala ortadalar. Üstelik hepsi kravatlı beyefendi oldular. Ne tuhaf, katiller eninde sonunda aynı yere dönüyor.
2-Abdi İpekçi cinayeti ile Abdi İpekçi caddesi arasında büyük bağ var. Valikonağı Caddesi’nde önemli bir şirket var. Caddeyi dilerseniz, scooter ile gezelim. ‘Şirketi’ de ‘scooter’ı da anlayan anlıyor. 3 gün sürecek dizinin sonunda siz de vakıf olacaksınız. İhaleler, ihaleler…
3-CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun raporuna göre, 20 yılda beş ayrı sektöre 418 milyar dolar aktarılmış. 20 yılda oluşan kamu zararı toplamda ise, 2 trilyon 572 milyar dolara ulaştı. Kayıp trilyonun bir kısmı da bu dosyada.
1-Dün gece İstanbul’da saat 00.04 civarında Haliç Köprüsü üzerinde mafyatik bir hesaplaşma yaşandı. Emniyet 09 AGM ## plakalı bir aracı, köprü girişinde sol şeritte durmuş bir şekilde buldu.
2-Yapılan incelemede arka koltukta silahla yaralanmış bir şahıs tespit edildi. Sağlık ekiplerinin gelip inceleme yapmasından sonra şahsın ölmüş olduğu anlaşıldı.
3-İçinde yaşamını yitirmiş kişinin bulunduğu araçla aynı istikamette ve 100 metre ilerisinde ise yol üzerinde uzun namlulu bir silah vardı.