Thread by @WWF_TURKIYE

Akkuyu'da inşaatı süren nükleer santral için Rusya'dan nükleer yakıt getirileceğine dair açıklamalar kaygı verici. Büyük bir deprem beklenen bölgede henüz inşaatı tamamlanmayan santral için yakıt taşınması doğa ve insanın ortak sağlığı için büyük risk oluşturuyor.

#Çernobil faciasının yıldönümünden 37 yıl sonra, Türkiye gibi deprem kuşağında bulunan bölgede nükleer santral açmak tüm Akdeniz için büyük bir tehlike oluşturuyor. 2011 yılı başında Fukushima'da yaşananlar bu duruma bir örnekti.

Nükleer santrallerden çıkan radyoaktif atıklar varlıklarını, bir sızıntı sonucu doğabilecek bir felaket riskiyle birlikte binlerce yıl devam ettiriyorlar. #Akkuyu'nun Biruni Fayı'na 3-5 km uzaklıkta olması, yer seçimi, etüt ve proje çalışmalarına dair kuşkuları körüklemişti.

Bölgenin yaz aylarında 30 dereceyi bulan deniz suyu sıcaklığı ise santralin verimi ve güvenliği açısından önemli bir risk faktörü. Geçtiğimiz yaz yüksek sıcaklıklar nedeniyle üretimin durma noktasına geldiği Fransa'daki nükleer santraller, bunun çarpıcı bir örneği.

Seviyelendirilmiş elektrik maliyeti öngörüleri yeni bir nükleer santral için megawatt saat başına maliyetin güneş ve rüzgara göre 4 kat yüksek olduğunu gösteriyor. Sınırlı kaynaklarımız yenilenebilir enerji yatırımlarına aktarılmalı, enerji politikalarımız sürdürülebilir olmalı.

Nükleer santrallerin ucuz ve hızlı bir çözüm olmadığı da bilinen bir gerçek! Geleceğimizi korumak #BirlikteMümkün
Kampanyayı desteklemek için: chng.it/pnXjz9mFQJ