PαʅαႦιყιƙRαƙi Profile picture
May 2 30 tweets 6 min read Twitter logo Read on Twitter
Çin’in örtbas ettiği büyük sır: Türk Piramitleri
Dünya’nın en büyük ve en yüksek piramidinin Mısır’da değil de Çin’de olduğunu biliyor musunuz? Peki bu piramidi Türklerin yaptığını biliyor musunuz?
Dünyanın en büyük ve en yüksek piramidinin adı ImageImageImageImage
Beyaz Piramittir ve 300 metre yüksekliğindedir. Çin’in orta kesimindeki Şaanşi eyaletinin başkenti Şian şehrinin 100 kilometre yakınında bulunur.(Doğu Türkistan sınırı) Üstelik kendisi bölgede bulunan tek piramit değildir.
Yakın çevresinde irili ufaklı 100 kadar piramit bulunmaktadır.
Bu piramitler Orta Amerika piramitleri gibi düz bir tepe yapısına sahiptir. On altı piramitten oluşan merkez kompleksin en büyüğü Beyaz Piramittir.
Beyaz piramit ilk olarak 2. Dünya savaşı sırasında
Hindistan’dan Chungkinge C-54 uçağı ile malzeme taşıyan Amerikalı pilot James Gaussman tarafından gözlenmiştir. Motorlardan biri arızalanınca irtifa kaybedip alçak uçuş yapan pilot çıplak ve boş arazide büyük bir piramit görmüştür ve bunu üslerine rapor etmiştir.
Uçağından çekmiş olduğu fotoğraf 1957 yılında ilk olarak Life dergisinde yayınlanmıştır. 1994 yılından sonra ise başta Beyaz Piramit olmak üzere diğer piramitlerin de fotoğrafları bir çok yayın kuruluşu tarafından defalarca yayımlanmıştır.
Olay duyulup gazetelere ve dergilere çıkınca dönemin arkeologları ve tarihçileri bölgeyi araştırmak için Çin’den izin istemiştir.Ancak hiç ummadıkları bir cevapla karşılaşmışlardır.Çin tüm bölgeyi yasak bölge ilan etmiş,en ufak bir şekilde araştırılmasına bile müsaade etmemiştir.
Bugün hala yerel nüfus haricinde bölgeye giriş yasaktır. Çin bununla da kalmayıp uydu fotoğraflarından piramitlerin görülmesini engellemek için üstlerine ağaç dikmekte ve piramitleri tepe gibi göstermeye çalışmaktadır.
Bugün uydu fotoğraflarından
piramitlerin varlığı açıkça görülmektedir.
Kaçak yollardan bölgeye girmeyi başaran birkaç araştırmacıya göre bu yapılar 10000 yıl önce Uygur Türkleri tarafından Türk kurganları olarak yapılmıştır.(Kurgan, anıt mezar demektir)Bölgede yaşayan
çiftçilerin ve köylülerin tahrip etmesiyle oldukça kötü durumdalardır. İçeri girmeyi başaran sayılı insanların söylediğine göre içeride Mısır mumyalarından daha iyi mumyalanmış cesetler ve yazıtlar bulunmaktadır.
Aşağıda çektikleri sınırlı sayıdaki fotoğraflardan bazılarını görüyorsunuz.
Türk piramitleri bugün hala gizemini korumaktadır ve daha fazla tahrip edilmeden keşfedilmeyi beklemektedir.Çin Hükümeti ise neyin bulunmasından korkuyor ImageImageImageImage
bilinmez ama gerçekler er ya da geç ortaya çıkacaktır.
Türk Piramitleri hakkında araştırmalar yapan ve piramitlere gizlice girebilen ilk Türk araştırmacı yazar Oktan Keleş olmuştur. Piramitlerde bulunan materyallerin
Türk tarihi açısından çok önemli olduğunu vurgulayarak şunları söylemiştir: “Buradaki materyaller konunun uzmanları tarafından incelendiği zaman tarihin yeniden yazılması gerekebilir."

Araştırmasında piramitlerin içerisinde Türklere ait olduğunu düşündükleri heykel,
sembol ve tabletler olduğunu kaydetmiştir. Kendilerinin ortaya koyduğu delillere karşılık, Çinli yetkililerin "Eski dönemlerde Uygurlar, Çinliler adına paralı asker olarak görev yapıyorlardı. Buradaki semboller ve işaretler onlardan kalmadır." dediğini aktarmıştır.
Ancak bu söylem yetkililerin kişisel görüşünden ibarettir.

Uygurlu rehber ve ihtiyar Çinli ile birlikte piramitlerin olduğu bölgede bulunan mağaranın içerisine giren Keleş bundan sonrasını şöyle anlatıyor:
“Karanlıkta elli metre kadar yürüdük. Sonra dikey boruya benzer yapının içinden 7-8 metre aşağı kaydık. Geniş alana indiğimizde Çinli adam bize büyük piramidin içinde olduğumuzu söyledi. Mezar odasına ulaştık. Odada yerde duran ve boyu 2 metre kadar olan mumya vardı.
Mumyanın başındaki kayada kimi işaret ve yazıların yanı sıra ay, yıldız, kurt başları gibi figürler gördük. Asıl şoke eden ise, 3 metre boylarında, olasılıkla granit taştan yapılmış baş heykeli oldu. Heykelin üst kısmında çift boynuza ve kafasının ortasında
ay-yıldıza benzer simgeler vardı. Çinlinin verdiği bilgiye göre, mumyanın yüzü önceden daha netmiş hatta ayaklarında çizmeye benzer eşya varmış ancak köylüler mumyanın bazı parçalarını kopardığı için bozulmaya başlamış.
Çinli bize baş heykeli içinse
“O sizin atanız Oğuz Kağan’ın temsili suretidir” dedi. Heykelin yanında kucağında çocuk olan kadın heykeli ve onun yanın da başka mumya vardı. O sırada aşağı doğru inen merdivenler gördük ve oraya inmek istedik. Yaşlı adam oraya inişin çok zor olduğunu;
geri çıkışın daha da zor olduğunu ve buradan hemen çıkmamız gerektiğini söyledi.
Çinli’nin telaşından ve sinirinden ötürü aşağı inemedik. Elimizdeki fenerle etrafımızı taradığımızda, duvarlarda yazılar ve şekiller; üst üste dizili ve birbirine yapışmış tabletler gördük.
Sonra, içeride daha fazla kalamayacağımızı söyledi. Biz biraz daha kalıp, etrafı iyice incelemek istediğimizi söylediğimizde Çinli sert biçimde teklifimizi reddetti.”
Oktan Keleş ayrıca; Uygurlu rehberin, piramidin alt kısmında hiç
bozulmamış başka mumyalar olduğunu ileri sürdüğünü, daha önceden var olan binlerce tabletten bazılarının zamanla aşınarak birbirine yapıştığını söylediğini aktarmıştır. İçeriye gizli şekilde giren Keleş, Piramitlerin bulunduğu bölgenin tamamen yasaklanmadığını ancak içeriye
girip araştırma yapmanın ve görüntü almanın yasak olduğunu belirtmiştir.
Keleş, Alman bilim insanlarının bu bölgede yaptığı çalışmaların çok önemli olduğunu ancak ellerinde bazı bilgiler olmasına rağmen görüntü sunamadıklarını vurgulayarak,
"Bildiğimiz kadarıyla bizim aktardığımız görüntüler bu bölgeden alınan en kapsamlı görüntülerdir.” demiştir.
Çin metinlerine göre Türkler M.Ö. 5 ile 15 bin yılları arasında Orta Asya’da medeniyetlerinin en parlak dönemini yaşamışlardır. Piramitleri bu tarih aralığında bölgede
bulunan ve Mısır metinlerinde de adı geçen Uygurlar yapmıştır. Prof. Kazım Mirşan, o güne kadar anlamı çözülemeyen 184 tane Mısır hiyeroglifini ön Türkçe olarak okumuş ve bu metinlerde mumyalama tekniklerinin M.Ö. 3000’li yıllarda Altay’lardan geldiği ortaya çıkmıştır.
Başka kaynaklara göre; Orta Asya bozkırında belgesel çeken kimi kuruluşlar, düz arazide gördükleri tepelere anlam veremeyerek yakından bakınca bunların tepe değil piramit olduklarını fark etmişlerdir. Başlangıçta iki gruptan oluşan piramitlerin aynı medeniyete ait olduğu
düşünülürken, Çinliler ile Türklerin ayrı ayrı piramitler yaptığı zaman içerisinde anlaşılmıştır.
Gizlilik kararından önce bölgeye giden bazı arkeologlar bölgede yaptıkları kısa süreli çalışmada, ilki Hunlar; sonuncusu Uygurlar döneminde yapıldığı anlaşılan pek
çok piramidi ortaya çıkartmıştır.
Çin yönetimi bu vb. keşiflerin Uygurların, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde daha fazla hak iddia etmesine ve Çin’deki Türk nüfusunun tarihî miraslarına sahip çıkmasına engel olmak için bölgeyi kapatarak, piramitleri toprakla örtmeye başlamıştır.
Dünyanın gözünden gizleyebilmek için, piramitleri olabildiğince tahrip etmiş; piramitlerin etrafında tarım yapılmasına izin vererek bu tahribatın artmasına yol açmıştır.

Sonuç olarak; piramitlerin saklandığı hususunda görüş birliği vardır.
Bu görüştekilerin nihai olarak savundukları şey de şudur: “Eğer gizlenen piramitler Çinlilerin kendi atalarına ait olsaydı
Çin devleti, ülkesine turist çekmek; kendi uygarlığının ne kadar eski olduğunu dünyaya anlatmak için değil üzerini örtmek tüm yapı unsurlarını dünyanın gözleri önüne sererdi.” alıntıdır zaman ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim @PalaBiyikRak84 takip etmeyi unutmayın lütfen

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with PαʅαႦιყιƙRαƙi

PαʅαႦιყιƙRαƙi Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @PalaBiyikRak84

May 3
■Türkiye’de yaşanmış ancak kimselere duyurulmamış basında çıkmamış Amerikan Dehşeti Kronolojisi!

■Marshall Yardımı ve NATO görevleri nedeniyle Türkiye’de bulunan Amerikalılar, 1950–1970 yılları arasında ImageImage
Türk bayrağına ve Atatürk’e hakaret başta olmak üzere ırza geçmek, kaçakçılık, adam öldürmek, esrar satmak gibi sayısız suç işlemiş, ancak bu suçların hiç birisinden ceza almamışlar.

■ Ve Amerikalılar geldiler Türkiye Teksas’a döndü!
■ 7.09.1050. Ankara Yenişehir’de oturan Mr. Morris adındaki Amerikalı uzman kapısınının önünde bıraktığı motorsikletinin çamurluğuna dokunan 11 yaşındaki Turhan adındaki çocuğu evinin penceresinden av tüfeği ile vurdu. Yaralı çocuk hastaneye kaldırıldı.
Read 27 tweets
May 3
⛳️İlk başta Ülkücülük böyleydi...

⛳️Sonra Tanrı, Allah oldu...

⛳️Bozkurt'un etrafına sarılan hilal daha önemli oldu...

⛳️Atsız terk edildi, Ötüken dergisi yasaklandı...

⛳️"Tanrı Türkü Korusun" yerine

⛳️"Kanımız Aksa da zafer İslamın" denilir oldu... Image
⛳️Arvasi ve sonra da Necip Fazıl esas alındı ve...

⛳️En sonunda da biri "Kara propaganda yapıyorlar bana Atatürkçü diyorlar" dedi...

⛳️İşte ülkemin ülkücü gençleri, ülkücüleri böyle böyle iğdiş edildi...
⛳️Türklük, milliyetcilik ayaklar altına alındı ve bunu yapanlarla kanka olundu ittifaklar yapıldı.

⛳️Şimdi ne Ülkü kaldı ne Atatürk...

***
Read 6 tweets
May 3
■Araplar Puta taparken, Türkler Araplardan bin yıl önce Tanrı'yı biliyordu!

■Ne kadar sade ve kalpten bir dua

■Arapların putlara Perslerin ateşe taptıkları dönemden 800 sene önce, bir ve tek olan Tanrı’ya inanan Türk Hun Hükümdarları şu duayı okurlardı: Image
■“Ulu Tanrı. Her şeyi yaratan Tanrı. Yenilmez, yıkılmaz, ölmez, bitmez, yitmez, yok olmaz Tanrı. Suyu donduran, buzu eriten, buzdan su yürüten, sudan ırmak coşturan, ırmaktan göl dolduran, gölde balık gezdiren Tanrı.
■Kuru derelere pınar koşturan, ota ağaca can yürüten, ottan ağaçtan çiçek çıkartan, çiçeklerden oğul veren, arıya bal yaptıran Tanrı.

■Günümüzü aydınlatan, gecemizi yıldızlarla süsleyen Tanrı.
Read 18 tweets
May 3
Gazi Jandarma Albay Abdülkerim Kırca, 1998 yılında Pkk'lıların Antalya ili Serik ilçesine sızmasını engellemek için girdiği çatışmada omuriliğinden yaralanmış ve felç olmuştu. Sonraki dönemlerde 2004 yılında kendisine ImageImageImage
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından Devlet Övünç Madalyası verilmişti. Fethullah Gülen ve çetesi marifetiyle Pkk'lı Abdülkadir Aygan tanık gösterilerek kendisi de diğer Kahramanlarımız gibi sanık olarak gösterilmiş, Star, Taraf gazetesi Samanyolu Tv ve diğer
Fethullahçı Medya tarafından türlü iftiralara uğramış, ailesine leke atılmaya çalışılmış ve bunlara dayanamayarak 19 Ocak 2009 tarihinde beylik silahı ile evinde intihar etmiştir. İntihar etmeden konuştukları ise şimdilerde herkesin unuttuğu gerçeklerdir.
Read 5 tweets
May 3
Saçlarımda aklar tek tük düştüğünde
Vay be yaşlanıyorum dedim kendime..
Sonra hayatımda
Değişmeye başladı kendi kendine..
Mesela ,
Fazlalıkları atmaya alıştı elim
Eşyalara çula çaputa gençliğimdeki gibi kalmadı hevesim.. Image
Hızlı müzikler yerini slova bıraktı ..
Sağlığım yerinde olsunlar sardı dilimi...
Camım çerçevem pis olsun
Eller ne derse desin umursamıyorum artık ...
Desinler diye değil
Dilediğim gibi yaşamanın zevkine vardım..
Eskisi gibi insanları da dinlemiyorum ...
Çünkü dinlersem yanlışlara kayıtsız kalamayacağımı biliyorum..
Zira çok yorgunum kimseye laf
Anlatmaya da çalışmıyorum
Herkes nasıl olsa kendi bildiğini okumuyor mu sonuçta...
Haklısın diyorum geçiyorum bende..
Read 7 tweets
May 3
ZEKA ...

Üniversite öğrencisi mantık yürütme sınavında. Profesör soruyor:

- Uçakta 500 tuğla var. Biri düştü, kaç tane kaldı?

Öğrenci:- 499.

- Doğru. Peki, bir fili kaç adımda buzdolabına sokarsın?

- Üç adımda. Buzdolabını aç; fili sok; buzdolabını kapat.
Profesör:
- Doğru! Peki, zürafayı kaç adımda sokarsın buzdolabına?

- Dört adımda. Buzdolabını aç; fili çıkart; zürafayı sok; buzdolabını kapat.

- Doğru! Aslanın doğum gününe tüm hayvanlar gitmiş, biri hariç. Hangisi?

Öğrenci:
- Zürafa. O hâlâ buzdolabında.
- Doğru! Bir nine Timsah'lı bataklıktan geçmek istiyor. Bataklıkta kaç Timsah var?
- Sıfır. Onların hepsi Aslanın doğum gününde.
Profesör:
- Doğru. Nine bataklığı geçmeye başlamış, fakat ölmüş. Neden?
Öğrenci:
Read 4 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Don't want to be a Premium member but still want to support us?

Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal

Or Donate anonymously using crypto!

Ethereum

0xfe58350B80634f60Fa6Dc149a72b4DFbc17D341E copy

Bitcoin

3ATGMxNzCUFzxpMCHL5sWSt4DVtS8UqXpi copy

Thank you for your support!

Follow Us on Twitter!

:(