1990 yılına kadar Türkiye'de 'Bozkurt işareti' diye bir şey yok. Ülkücüler bile kullanmıyor. Binlerce yıllık 'Türklüğün simgesi' olduğu iddia edilen işareti Türkeş bile bilmiyor yani. 1991 yılında Türkeş bu işareti Azerbaycan'daki ziyareti sırasında birinden öğreniyor ve MHP'nin, ülkücülüğün siyasal simgesi haline getiriyor. Hemen 2 yıl sonra da Madımak Oteli'nin önüde görüyoruz o işareti.
Türk tarihi açısından önemli olan Bozkurt mitine dair Türkiye'de üretilmiş birçok şey görebilirsiniz. Paralardan tutun da afişlere ve hatta logolara kadar. Bu tabi ki binlerce yıllık bir mit ancak 'Bozkurt işareti' denilen şeyin Türkiye'deki tarihi o kadar da eski değil.
Bu işareti Türk siyasetine getirip sokanlar ve geçtiğimiz 30 yıl boyunca kullananlar Maraş'ı, Çorum'u, Madımak'ı, Bahçelievler'i, Gazi Katliamı'nı ve halka karşı yapılmış yüzlerce saldırıyı gerçekleştirenler. Türkeş'in ve MHP'nin ta kendisi yani. MHP'lilerin bu işareti kullanmasında o açıdan bir tezat yok, Türkiye'de bu işareti var edenler kendileri. Ancak siz bunu toplumun genelinin ortak kabulü haline getirmeye çalıştığınız birileri de çıkar hadi oradan der. Hatta öyle ki 90'lı yıllarda bu işaretin kullanmaya başlanması ile birlikte MHP'li sevmeyen kitleler MHP'lilere "köpekçiler" diye hitap ederdi. O yüzden kimseyi salak yerine koymayın.
Türkeş’in oğlu ve bir dönemin AKP milletvekili Tuğrul Türkeş de benzer bir iddia ile işaretin Azerbaycan’dan alındığını doğrulamış zamanında.
Kendisi zamanında 'Los Angeles abisi' olma hayali kuran biriydi.
Ne oldu acaba, gelisme var mı?
Bunlar, teknolojiye meraklı olab ama o teknolojilere ulaşma imkanı elinden alınmış gençler üzerinden AKP döneminde servet kazandılar. ABD'de Fethullahcılar ile fotoğraf çekinip 'Los Angeles imamı' olma hayali kurdular.
Sen Tayyip'e minnettar olmayacaksın da ben mi olacağım Hakkı
68 Hareketi tüm dünyada sönümlenip hippiliğe ve başka apolitik hareketlere dönüşürken Türk halkının içinden Mahir Çayan, Deniz Gezmiş, Kaypakkaya gibi militan devrimciler ve devrimci örgütler çıktı. Bugünkü tepkisiz toplumun temeli 12 Eylül'de atıldı
İzleyip "keşke burada da olsa" dediğiniz şeylerin yüz mislini yapabilecek devrimci bir hareket vardı Türkiye'de. En küçük zamda yeri yerinden oynatıp halkı sokağa dökebilecek bir güçtü.
Tam da bu yüzden 12 Eylül rejimine ihtiyaç duyuldu. Sorun Türkler değil, Türk burjuvazisi.
Buna "Hayır Türklükle alakalı, 100 yıldır böyle" deyip itiraz edenler olmuş.
Türk milliyetçiliği 100 yıldır bu ülkede hakim ideoloji. Haliyle bu ideolojinin halkın büyük çoğunluğunu zihnen esir alıp devleti "kollaması" beklendik bir şey. Önemli olan bu ideolojiyi geriletmek.
Askerler 4 kişiye zorla mazot içirip işkence etmiş. 4 kişiden ikisi ölmüş diğer ikisi de yoğun bakımda. İşkence insanlık suçudur, umarım sorumlular içeride çürürler.
"Etkisiz hale getirmek" dedikleri de bu, insanlık dışı işkenceler.
Yasadışı yollarla sınırdan geçmeye çalışanlarla gerçekte derdiniz olsaydı Türkiye üzerinden Suriye'ye akıp Suriye'nin altını üstüne getiren onbinlerce cihatçıya laf ederdiniz zamanında. Namussuzlar.
Bugün bu alçaklığa alkış tutanlar, yarı suyuna, toprağına, havasına sahip çıkan köylüler jandarmadan dayak yediğinde de köylünün yanında durmak yerine jandarmaya alkış tutacaklar.