Thread by @devrimgurkan

1- "Kemal Derviş" hayatını kaybetmiş. Allah rahmet eylesin. Acı reçeteli ekonomik programı Türkiye'de yapısal pek çok sorunu çözdü, evet. Aynı zamanda bu programı titizlikle uygulayan AKP'nin 21 yıllık iktidarının da kilidi oldu. Derviş'in AKP'yi tek başına iktidara getiren +++

2- süreçteki rolü ise hala belirsiz. Hadi hafıza tazeleyelim yine... '99 depreminin ardından özellikle bankacılık sektöründe sağ hükümetlerin popülist politikalarının ağır mirası altında kalan DSP-MHP-ANAP koalisyonu Kasım 2000 ve Şubat 2001'de iki mali kriz yaşadı. +++

3- Özellikle uluslararası finans çevrelerine güven verecek bir isim gerekiyordu. "Kemal Derviş", Dünya Bankasındaki görevinden ayrılıp Mart 2001'de Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı görevine geldi. Reçetesi acıydı ama gerekliydi. Kısa zamanda da sonuç verdi. Hatta Ecevit'in +++

4- ağır hastalığına rağmen ekonomide işler yolunda gidiyordu. Sadece bir kaç ay önce "anayasa kitapçığı atıldı" diye adeta yıkılan bir ekonomi, hassas bir koalisyonun Başbakan'ının rahatsızlığını dert etmez durumdaydı. 2002 Haziran'ında hükümet ortakları güçlerini toparlamış +++

5- 1.5 yıl sonraki seçimler için güç toplamaya başlamıştı. Tabii bir istisna vardı. Lideri hasta DSP'nin seçimlere yeni bir yönetimle girmesi konusundaki arayışlar. Öne çıkan adaylardan biri rahmetli "İsmail Cem"'di. Bir diğer önemli konu ise ABD'nin kaçınılmaz görünen ++

6- Irak Savaşı'ydı. "Ecevit" hastaydı ama bu savaşa karşıydı. Ortaklarında da soru işaretleri çoktu. Sonra... Sonrası muammalar zinciri. 7 Temmuz 2002'de "Devlet Bahçeli" fol yok yumurta yokken birdenbire Kocayayla Türkmen Kurultayında seçim çağrısı yaptı. Kurultay'daki MHP'li ++

7- isimleri bile şaşkına çeviren bir manevraydı bu. Siyaset çevreleri daha "ne oluyor?" demeye fırsat bulamıştı ki, bu çağrıdan 1 gün sonra, 8 Temmuz günü, DSP'nin güçlü ve gizemli adamı "Hüsamettin Özkan" hem Başbakan Yardımcılığı görevinden hem de partisinden istifa etti. Onu +

8- bazı Bakanlar ve milletvekilleri takip etti. Rezalet bir gündü. Başbakanlık'ta görevliydim ve yan yana dizilmiş muhabirler olarak bir bir istifa ettiği söylenenleri teyit için arıyor, kesin olanları yayınlıyor, bir yandan da Meclis aritmetiğini takip etmeye çalışıyorduk.+++

9- İstifa furyası devam etti, 11 Temmuz günü İsmail Cem'in istifasıyla zirve yaptı. Kısa zaman içinde Cem-Özkan ve Derviş'in başını çektiği yeni bir parti siyasi hayatımıza girecekti. Yeni Türkiye Partisi. Ortalık karmakarışıktı. 16 Temmuz'da koalisyon hükûmetini oluşturan üç +++

10- partinin genel başkanları erken seçim yapılması kararı aldı, Temmuz sonunda da Meclis kararı çıktı. İlk anketlerde "Yeni Türkiye Partisi" %13-14 civarında bir destek alır görüntüdeydi. Ama birden ortalık yine karıştı. YTP'nin en önemli ismi "Kemal Derviş" sürpriz bir +

11- şekilde, 23 Ağustos günü, son seçimde Parlamento dışında kalmış CHP'ye katılma kararı aldı. "İsmail Cem" donakalmıştı. Tüm bu karmaşada hızla ön plana çıkan bir parti daha vardı. Kapatılan Refah Partisi'nin ağır toplarına merkez sağ ve soldan isimler katarak güçlenen AKP. +++

12- '99 depremi, iki büyük kriz, darmadağın sol, karizmatik liderlerini kaybetmiş ve yıpranmış merkez sağ, hayal kırıklığı yaratmış MHP, gücünü arttıran Kürt hareketi derken halkın yeni bir siyaset beklentisi had safhaya çıkmıştı. Üstelik bir de mağduriyet kozu vardı AKP'nin. +++

13- AKP'nin lideri Recep Tayyip Erdoğan siyasi yasaklıydı. Burada kişisel bir parantez lütfen. Erdoğan'ın siyasi yasağına ilişkin YSK toplantısını TRT adına ben izliyordum. Son dakika heyecanıyla metni alıp yayına fırlayan CNN ve NTV muhabirleri "yasak kalktı" yayını yaptılar.+++

14- Onlardan sadece 3 dakika sonra TRT izleyicileri doğru haberi aldı. Öhöm. Neyse, parantezi kapatalım. Ne diyorduk. Evet. AKP hem yeniydi, hem mağdurdu, hem de kadro olarak kapsayıcıydı. CHP'nin eski Genel sekreteri "Ertuğrul Günay" vardı mesela. Ama tek başına iktidar hayal ++

15- bile değildi. Ta ki "Cem Uzan" ve Genç Parti ortaya çıkana kadar. Cem Uzan, o zamana kadar görülmemiş bir kampanyayla, "sahibi olduğu telefon şirketinin bayilerinden" oluşan milletvekili listesiyle %7.24 oy aldı. Bu oy DYP'yi %9.52'de, MHP'yi % 8.35'te bırakarak AKP'ye +++

16- %34.3 oyla 1950'lerden beri kimsenin sahip olmadığı bir iktidar gücünü getirecekti. Kemal Derviş'li CHP 178 milletvekiliyle ana muhalefette kaldı. İsmail Cem ve Bülent Ecevit %1'i biraz geçen oy alarak tarihten silindi. Onları merkez sağdaki DYP ve ANAP izledi. Yurt dışına+++

17- kaçan Cem Uzan'ın ardından hem Genç Parti, hem Uzan şirketler grubu yok oldu. Peki ya Derviş? O, Mayıs 2005'te milletvekilliğinden istifa etti ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı başkanı oldu, bir daha da yüzünü buraya dönmedi. Evet, tarihçe kabaca bu. Eee diyeceksiniz +

18- Çok iyi bir ekonomist olduğu kadar küresel satrancın da kullanışlı bir taşıydı. Reformlarıyla Türkiye'ye soluk aldırdı, ama bugünkü karanlığı yaratan isimlerden de biri oldu. AKP uzun yıllar onun sisteminin kaymağını yedi, ardından o sistemi bozup bugünkü krizi yarattı. +++

19- Bir gün Derviş'in tüm bu yaşananlardaki rolü net şekilde ortaya çıkacak mı, bilinmez. Ama somut bir gerçek var. 14 Mayıs bugünkü karanlığı dağıtmak için çok ama çok önemli. Hadi, ilk turda...