Bizim en zayıf yanımız toplumsal hafıza.
Hizbullah Terör Örgütü bugün propaganda makineleri ve maaşlı trollerce temizlenmeye çalışılırken, şahit olduğum olayları yazacağım.
Lütfen yayılmasına yardımcı olun.
No.1
Gaffar Okan suikasti.
Bu en bilineni.
Ben yazmayacağım, kaynak çok.
Bugün Hizbullahçıların devamı niteliğindeki yapılar
görünüşte Gaffar Okan suikasti ile alakaları yokmuş gibi davranıyor.
Ama tüm göstergeler Hizbullahçıları işaret ediyordu.
Gaffar Okkan ve 5 polisi öldüren 10 Hizbullah faili 10 GÜN ÖNCE tahliye edildi: t24.com.tr/haber/gaffar-o…
Hizbullah Terör Örgütü'nün en bilinen 2. cinayeti, korkunç detayları nedeniyle ülkenin bir neslinin travması haline geldi.
İşkencelerle katledilen kişi, İslamcı feminist Konca Kuriş idi.
Terör örgütünün cinayetlerden önce çektiği sorgu görüntüleri bulundu: milliyet.com.tr/gundem/vahset-…
Hizbullah Terör Örgütü, aynen IŞİD gibi sorguları, işkenceleri ve cinayetleri kayıt altına alıyordu.
Kayıtlarda öldürülen
- Zehra Vakfı Bşk. İzzettin Yıldırım
- Malki cinayeti sanığı Mehmet Sünbül ve
- Dicle Üni. Tıp Fak. Gnl Sekreteri İbrahim Sarı'nın görüntüleri de vardı.
Hizbullah insanları kaçırıyor ve işkenceyle öldürüyordu.
Ancak Hizbullah bir terör örgütünün de ötesindeydi.
Çok daha büyük amaçlar güden, bu amaca ulaşmak için her yolu mübah sayan terör örgütü, silahlı bir 'İslam Devleti' gerçekleştirme hayali kuruyordu:
Peki bu Hizbullah kim?
Nasıl örgütlendiler?
Neyi amaçladırlar?
Hangi ülkelerle bağları var?
Hizbullah'ın faili meçhul cinayetleri nasıl işlendi?
Tetikçi katiller neler anlatılar?
Hem bunlar hem de örgütün ele geçirilen bir kasedinden görüntüler ekte:
İçişleri Bakanlığı'nda verilen bir brifingde, Hizbullah Terör Örgütü'nün işkence kasetini izleyen gazetecinin aktardıkları:
"Telle boğarak, yavaş yavaş işkence ediyorlardı.
Kurbanın hırıltıları duyuluyordu...
Kurbanı öldükten sonra dua okudular."
Hizbullah'ın domuz bağlı infazlarının yer aldığı kasetler emniyette uzmanlarca çözümlenmişti.
Tetikçileri cezalandıran heyet vahşet kasetlerini izleyemezken, yıllar sonra yeniden yargılama adı altında yüzlerce tetikçi tahliye edildi.
O infazlardan birkaçı: sozcu.com.tr/2023/gundem/so…
"Çoğu domuz bağıyla öldürülmüş 188 cinayetten sorumlu tutulan Hizbullah ana davası sanıklarının tahliyesine, davanın 10 yılda bitirilememesi yol açtı.
Yargıtay, CMK 102‘nin yürürlüğe gireceğini bildiği halde davayı değil, tutuklulukları görüştü."
Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi eski Genel Sekreteri İbrahim Sarı’yı aracından indirilerek kara çarşaf giydirip kaçıran sonra domuz bağıyla öldüren, 20 kişinin daha katili, 31 kişiyi satır ve silahla yaralayan 4 Hizbullahçı 10 gün önce serbest bırakıldı: birgun.net/haber/domuz-ba…
17 gün önce de, Hizbullah davasında yargılanıp müebbet hapis cezasına çarptırılan Mehmet Emin Alpsoy'un cezasını 'kocama hali' gerekçesiyle affedilmişti.
Yakın zamanda tahliye edilen Hizbullahçılar, 6 kişinin öldürülmesinin yanı sıra, BAŞI AÇIK DOLAŞTIĞI İÇİN Vasfiye Süren'in yüzüne kezzap atılarak yaralanması olayının da sanıklarıydı.
Hizbullah, genç kızlara saldırıları örgütlü bir hale getirmişti.
Diyarbakır DGM'de yargılanan Muhittin Elaltunkara, ERKEKLERLE KONUŞAN KIZLARI okul çıkışında yüzlerine kezzap atarak ya da bacaklarına jiletle keserek cezalandıran "Kezzap Timi'nin şefiydi.
Emniyet'in araştırmalarına göre Hizbullah, Bingöl'deki örgütlenmesini, Yamaç aşiretinden Elaltuntaş, Elaltunteri, Elaltunkara ve Börü aileleri üzerinden gerçekleştirdi.
Bingöl-Genç-Yamaç Köyü'nden göç eden Yamaç aşireti Diyarbakı-Bingöl merkeze yerleşti. ntv.com.tr/turkiye/ne-sen…
Bingöl'e yerleşenler bir Ermeni ustadan kadayıfçılık öğrendi.
Bu, aşiretin diğer kolları gibi Elaltuntaş ailesinin de mesleği oldu.
Diyarbakır'a yerleşenler fırıncılığa başladı.
Aşiret çevrede 'Kadayıfçılar' olarak anıldı.
Dini eğitimine önem veren aile kendine Zaza diyordu.
Hizbullah'ın Bingöl örgütlenmesi 1985'lerde başladı.
Kilit isim Bingöl'den Diyarbakır'a göç eden bir ailenin üyesi olan Hacı Bayancık'tı.
Zamanla Hizbullah Şura üyesi olan Bayancık, Bingöl'deki faaliyetlerini, Yamaç aşiretinin önemli isimlerinden Şevket Börü'yle gerçekleştirdi.
Şevket Börü, Hizbullah lideri Hüseyin Velioğlu'na bağlılığı nedeniyle soyadını Velioğlu olarak değiştirdi.
1992'de Hizbullah'ın Diyarbakır Askeri Kanat Sorumlusu oldu.
Korkunç bir şekilde öldürülen Yasin Börü, askeri kanat sorumlusu bu Şevket Börü'nün akrabası olabilir.
Börü, 1980'lerde aile gençlerini Hizbullah içine çekmeyi başardı.
Börü'nün 'Kadayıfçılar' arasından örgüte kattıığı en önemli isim ise Şaban Elaltunteri oldu.
Elaltunteri, kısa süre içinde Hizbullah'ın lideri Hüseyin Velioğlu'nun makam arabasını kullanan bir militan olup çıktı.
İstanbul'da Neve Şalom Sinagogu'na bombalı saldırı gerçekleştiren El Kaide teröristi Gökhan Elaltuntaş, Hizbullah'ın tetikçilerinden Ramazan Elaltuntaş'ın amcaoğlu idi.
Ramazan Elaltuntaş, 1991-94 yılları arasında Diyarbakır'da 60 kişiyi öldürmekten yargılandı.
Elaltuntaş ailesinin diğer ünlü tetikçisi ise Gökhan Elaltuntaş'ın kuzeni olan Gıyasettin Elaltuntaş'tı.
Gıyasettin Elaltuntaş da Diyarbakır 3 No'lu DGM'de, Bingöl ve Diyarbakır'daki adam öldürme eylemlerine karışmak suçlamasıyla yargılandı.
Yukarıdaki bilgilerin birçoğu ekteki NTV haber linkinden birebir alınma.
Ben tüm bu seride kendime ait bir yorum katmadım.
Sadece haberlerden alıntılar yaptım.
Hizbullah'ın tarihçesi de aynı NTV haberi linkinde mevcut.
Bu arada Hizbullah, ideolojik olarak İran İslam Devrimi'nden feyz alan ve İran'dan destek gören bir örgüttü.
Örgüt, İran Devrim Muhafızları'ndan aldığı desteği de gizlemiyor.
Hizbullah'ın siyasi doktrini de Humeyni söylemi üzerine kurulu: 'Büyük Şeytan'la savaş..."
Gaffar Okkan suikasti konusu halen bir yanıyla muamma ama Hizbullah Terör Örgütü'nün devlete saldırdığı olaylar çok:
1996'da Pirinçlik beldesine bağlı Hatuni Köyü’ne operasyon düzenleyen özel tim mensuplarına köyde örgütlenen Hizbullah militanları otomatik silahlarla ateş açtı.
Örgüt üyelerinden oluşan Hatuni köylüleri, bu olaydan birkaç ay sonra da Güle Çoban Köyü’nden kent merkezine gelen korucu minibüsünü pusuya düşürerek 3 korucuyu öldürdü.
Çıkan çatışmada bir Hizbullahçı da öldürüldü.
Hizbullah tarafından bir akrabasının korkunç işkencelerle katledildiğini anlatan bir Twitter hesabına denk geldim.
Muhtemelen siz de gelmişsinizdir, 2.3 milyon görüntülenmiş tweet'i:
Genelde ailede erkek kalmayınca, erkek gibi yaşamayı seçen kadınlara deniyor.
Toplum erkek kabul ediyor onu.
Ailenin reisi oluyor, toprakları işliyor, silah taşıyor.
Bir erkekle cinsellik yaşamak suç ve cezası ölüm.
1907'den bir Bernuşa:
Rapşa, Yeminli Bakire (Bernuşa) olup kadınlığından vazgeçerek ömrü boyunca erkek gibi yaşamış.
E. Durham kareyi Mayıs 1908'de Arnavutluk-Hoti'de çektiğinde 47 yaşındaymış.
Bernuşa benzeri geleneksel ataerkil toplumlarda nadiren de olsa görülebiliyor.
Arnavutlardaki kadının erkekleşmesi kültürü, 15.yy feodal lideri Leke Dukagjin’in kurallarına dayanıyor.
Buna göre erkekleşen kadına, erkeklerin haklarından yararlanma fırsatı veriliyor.
Burneşa olarak da geçen bu gelenek günümüzde sona ermek üzere.
Meriç Nehri üzerindeki Lala Şahin Paşa köprüsü, solunda Şahabeddin Paşa İmaret Camii, sağ arkada Hüdavendigâr Cuma Camii...
Taa Traklarlardan beri Trakya'nın en eski yerleşiminin en Türk olduğu zamanlar.
BALKAN ŞEHİRLERİNİN TARİHİ PANORAMALARI
No.9 Dedeağaç (Alexandroupolis)
İstanbul-Selanik Demiryolu'nun denizle buluştuğu noktada bir liman şehri olarak 19. yy'ın 2. yarısında kuruldu.
İsmini, bölgedeki bir Bektaşi Tekkesi dedesinin gölgesine oturup denizi izlediği ağaçtan aldı.
Kılıçdaroğlu'nun, Suriye konusunda ilk günden bugüne açıklamaları...
2011
"(Suriye'de) yönetim aynı yönetim, 1 ay önce kankaydın, nasıl savaşır haline geldin?
Kim istedi bunu senden?
Hangi egemen güçler düğmeye bastı da onların taşeronluğunu yapıyorsun?" hurriyet.com.tr/gundem/maskeni…
2012
"Suriye politikası Türkiye ve Hatay'a zarar veriyor...
Bir sabah kalktık ki Suriye bizim 1 numaralı düşmanımız olmuş.
Niçin?
Sanayici, işçi, esnaf perişan.
2 taraftaki akrabalar perişan.
Vatandaş huzursuz.
Kış gelince kamplarda yaşayanlar ne olacak?" sozcu.com.tr/2012/gundem/ki…
2013
"Çadırlarda kalan Suriyelilerle sorunumuz yok, kimse aç bırakılmamalıdır ama mülteci kampının dışına çıkan ne olduğu belirsiz kişilerin elini kolunu sallayarak kente gelmeleri, dükkan açmaları, bomba yapmaları kabul edeceğimiz bir şey değil."