#Türkiye seçim atmosferi içinde dünyadaki olayları ıskalıyor, sıradışı gelişmeleri göremiyoruz. Bu sefer de yolumuz 'Volt Typhoon' (VT) adı verilen #Çin'li bir hacker grubunun #ABD altyapısına sızma/sabotaj gerçekleştirme için harekete geçtiği istihbaratı. reuters.com/technology/wha…
Bu sefer alarm zillerini çalan Microsoft oldu. Microsoft'daki siber güvenlik birimleri çok profesyonel bir Çin menşeli hacker ekibine dair iz yakaladığını açıkladı. İstihbarat güvenilirlik seviyesi olarak 'Orta güvenilir' ibaresi konulan bilgiye göre( istihbarat terminolojisinde
bilginin mantıklı, yeterli delilleri olsa da doğruluğunun tam anlamıyla onaylamadığı anlamına geliyor) VT stratejik/kritik altyapı hizmetlerini hedef alıyor. Microsoft'a ilave güçlü teknoloji devleri de VT hackerlarına ait izler bulduklarını ilan ettiler.
Dell, Cisco Systems, Secureworks da Volt Typhoon'a (VT) ait bulguları paylaştı. Rahatsız edici olarak nitelendirilen raporlara göre VT'in klasik bilgi aşırma amacı güden Çin'li gruplardan farklı olarak( ki bu vakte kadar VT'in de bu amaçla çalıştığı biliniyordu) ABD'nin kritik,
olası bir Tayvan- Çin gerginliğinde ABD'yi kendi topraklarında zora sokacak stratejik yapılarına saldırı hazırlığı yaptığı farkedilmiş( haberde belirtilmese de şahsi fikrim nükleer santral, uydu iletişimine bir sızma çabası muhtemel) Tüm bunları yapan VK oldukça profesyonel bir
yolla sıradan ev routerleri üzerinden kendini gölgeleyip sakladıkları routerdeki kullanıcı loglarını kullanıyor( bu derece ayrıntılı açıklamalara göre pek de iyi saklanamamışlar) Tabi raporların gösterdiği bu durum bir soruyu akla getiriyor: Çin neye hazırlanıyor ki ABD altyapı
tesislerine saldırı hazırlığı yapıyor?
Bu arada raporun basına sızması sonrası Çin dış işleri bakanlığı da ABD'yi Çin üniversitelerinden kritik bilgileri çalmakla suçladı. En ilginci( belki de en mantıklısı) bu rapor Avustralya'da da bir tartışmaya sebep oldu. Üst üste hükumet yetkilileri VT'in boyutları ve Avustralya
devletinin güvenliğine ne derece etki ettiğinin araştırılması talebi yüksek sesle dile getiriliyor. Oradaki gelişmeleri biraz daha inceleyip yeni bir zincirde konuyu inceleyebiliriz, şimdilik bu kadar.
Geçtiğimiz yaz Çin'de üretilen araçlara yerlestirilen takip çipleri ve cihazların bulunuşunun ilginç hikayesi için 👇
Evet yazılanları okudum; Batı cephesinde yeni birşey yok. Hanımkız 2003 yılında temelleri atılan 'Büyük Oyunun' son perdesinden sufleler okuyor. Pkk veya genel anlamda ayrılıkçılığın pratikte hayat kaynağı 'halk' olsaydı Türkiye şimdiye kadar kırk kere bölünürdü. Ben..
Türk siyasi hayatındaki kişileri, bugün gündemi işgal eden karakterleri yıllar öncesinden tanıyorum. Akademik dünyanın pkk üzerine yazdıklarına vakıfım. Söyleyeceklerim Kürt ve Kürtlük kavramından muaftır. Türkiye'de silahlı eylemlerin 90lardaki infiale sebep olanlarından yakın
zamana kadar TUSAŞ hadisesine kadar yapılan her olay dış siyasetin, konjonktürel olayların etkisi altında olgunlaştı. Ben Türkiye Cumhuriyetinin yanlış okumalar yaptığını, sivil haklar ve hukuk uygulamaları konusundaki hatalarını reddetmiyorum. Ama Pkk'nın önce komşu ülkelerde
İstihbaratçının Sandukası:
1 Mart Tezkeresi meclisten geçmeyince Türkiye Cumhuriyetinin tüm kurumları ABD'de kümelenmiş, savaşlar başlatıp sınırlar çizmeye yeminli bir hizibin hücumuma uğradı. Oysa bu tezkereden birkaç ay sonra Ekim 2003te ikinci bir tezkere meclisten geçti, ama
1 Mart geçmediği için Türk Devletinin kurumlarını zedeleyen Amerikadaki hizip, Ekim ayındaki tezkerede Türk ordusuna Irak'ta görev yapması izni verilmiş olmasına rağmen, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Irak'a gelmesine karşı çıktı. Bunun sebebi Saddam sonrası Irak'ta Kürtlere ayrılan
payın Türkiye tarafından engel olunacağı düşüncesiydi. Amerikadaki hizip Irak'ta Saddam sonrası hicbir planları olmadığını gösterdi. Irak ordusu yer altına inmişti, İran istihbaratı Baastan boşalan güvenlik açığını doldurdu Irak'ta İran hiç olmadığı kadar etkiliydi, Felluce gibi
Sosyal medyanın bir çöplük olduğunu düşünerek uzak dursam da son tartışma zaruri bir açıklamayı gerektirdi. Tane tane anlatacağım, sonunda karar okuyun ki 'Mavi Vatan' bir macera mıdır yoksa bir savunma hattı mıdır anlaşılsın. Tarih Kasım 2017, yer Rodos açıkları...
Ortada ne Libya- Türkiye Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) antlaşması var ne de Türkiye modern arama gemilerini Akdeniz'e yollamış. Yunanistan 2015/2016 yılında Mısır'a askeri işbirliği teklif ediyor. Mısır kabul ediyor ve Medusa ismi verilen deniz tatbikatları ortak icra ediliyor.
Medusa5 adı adlı bu tatbikatta Yunanistan Rodos açıklarında hayali bir düşmana karşı amfibi çıkarması icra ediyor. Mısır komandolarının da katıldığı tatbikatta ortak düşmana karşı taktik manevralar yapılıyor. Biz Türkiye kıyılarına yakın icra edilen bu tatbikata tepki veriyoruz
Syria represents the most sophisticated and costly geopolitical investment since Afghanistan. The latter was a unique case of unparalleled expenditures. Turkey's intervention in Syria poses a potentially catastrophic threat to the strategic objective of establishing a
Mediterranean corridor from Euphrates to the coastline. This corridor is intended to have reduced Arab demographic, favouring Syrian minorities, predominantly Kurds. The ostensible pretext for this intervention includes the eradication of IS, the containment of Iranian influence
and a preference for secular, non Islamist, and pro- Israeli factions. Consequently, Kurds, particularly those affiliated with PKK as an ideal partner for Washington. However, a significant impediment lies in the substantial Arab population in the region. The brutality of Daesh,
Size bunun Batı, özellikle Yunan tarih yazımında nasıl işlendiğini kısaca anlatayım da akşamdan sabaha eleştirilen Türk Tarih yazımını siz değerlendirin. Tuhaftır ama Yunan tarih yazımında Bizans çok önemli yer tutmaz. Daha çok antik Yunan'a bolca atıf var.
1453- 1821 arası dönem karanlık, yokluk dönemi olarak işlenir. Yunan isyanı akademik olarak islenirken toprakların büyük çoğunluğunda Türklerin mülkiyet hakkı olduğu dolayısıyla fakir Yunan Mora ve çevresi köylünün toprak talebiyle isyan ettiği işlenir. Arşiv olarak hiçbir
Osmanlı tahrir kaydını kullanmazlar. Zaten isyancıların ekserisinin eşkıyalık kökenli olmasını, Arnavut kökenlilerin alakasız bir coğrafyada isyana katılmasını sorgulayan da olmaz. Tripoliçe benzeri etnik temizlikler ne okul eğitimi ne de akademik alanda işlenmez.
Değişimin Denklemi- 1.Kısım
"Milli Güvenlik Siyaset Belgesi-Kırmızı Kitap- Türkiye'yi bekleyen zorluklar."
2025 yılından itibaren Kırmızı Kitapta yer almasını beklediğimiz yeni başlıklar olacak. Bunlar arasında doğal afetler ve yapay zeka bir kaç bölümlük yazımızın konusu olacak.
Son ikibin yıllık insanlık tarihindeki iniş çıkışları inceliyoruz. Bugünlere ışık tutan bazı dönemeçler var. Önümüzdekini anlamamıza yardım edecek geçiş dönemleri bunlar. İlkiyle başlayalım. Arkeologlar Akdeniz'de buldukları Roma batıklarının MS 3. asırdan itibaren azaldığını
tespit ediyorlar. Önceki dönemlerde ticaret ciddi bir yükseliş içinde olduğu için Akdeniz Romalıların ifadesiyle -Mare Nostrum- Bizim Deniz olarak bilinir. Roma zenginliğin merkezi, Mısır'dan İspanya'ya kadar akan ticari trafiğin son durağıdır. Ticaret o denli gelişmiştir ki