KAZIK YEMEYELİM...!
ÖZEL HASTANEDE MUAYENE OLAMAYAN TÜM SOSYAL GÜVENCESİ OLANLARIN, EMEKLİLERİN DİKKATİNE.!
SOSYAL GÜVENCESİ OLANLAR, EMEKLİLER...
ÇOK ÖNEMLİ... DİKKAT...!
HERHANGİ BİR ÖZEL HASTANEYE GİTTİĞİNİZDE MUHTEMELEN SİZDEN FAZLA PARA ALACAKLAR. OYSA SGK İLE
( Ssk, Bagkur, Emekli Sandığı gibi) ANLAŞMASI OLAN ÖZEL HASTANELERİN ALMASI GEREKEN PARA BELLİ VE ÇOK AZ BİR MİKTAR.
AYNI ZAMANDA TEŞHİS AŞAMASINDA İSTENEN TAHLİL, FİLM GİBİ İŞLEMLER İÇİN İSE 1 KURUŞ BİLE TALEP EDEMEZLER. BUTUN BUNLARA RAGMEN EĞER SİZDEN GEREK MUAYENE GEREKSE
TAHLİL VEYA FİLMLER İÇİN PARA İSTENİRSE ÖDEMENİZİ KREDİ KARTI İLE YAPIN, AYRINTILI FATURA İSTEDİĞİNİZİ BELİRTİN VE MUTLAKA FATURANIZI ALIN.
MUAYENE VEYA TEDAVİNİZ OLUN. İŞİNİZ BİTİNCE ELİNİZDEKİ BELGELERLE HER HASTANE İÇİNDE BULUNAN HASTA HAKLARI VEYA
MÜŞTERİ İLİŞKİLERİ BÖLÜMÜNE GİDEREK SİZDEN FAZLA TAHSİL EDİLMİŞ OLAN PARAYI TALEP EDİN. EVELEYİP GEVELEYEBİLİRLER. KONUDAN GERÇEKTEN HABERİNİZ VAR MI YOK MU ONU ANLAMAYA ÇALIŞABİLİRLER.
SAKIN GERİ ADIM ATMAYIN VE EĞER PARANIZI GERİ VERMEZLERSE SGK'YA ŞİKAYET EDECEĞİNİZİ SÖYLEYİN.
ŞİKAYET DURUMUNDA HER İŞLEM BAŞINA 5 BİN TL CEZA ÖDEMEK ZORUNDALAR VE ONLAR BU CEZAYI ÖDEMEK YERİNE EMİN OLUN SİZE PARANIZI SEVE SEVE GERİ VERECEKLER.
VE SAKIN BİR DAHA AYNI HASTANEYE GİTMEKTEN DE ÇEKİNMEYİN..
MADEM Kİ SGK İLE ANLAŞMIŞLAR KURALLARA UYMALARI
BUNU DA ONLARA SÖYLEYİN. BEN BU HABERİ İLK DUYDUGUMDA TEREDDÜT ETMİŞTİM ANCAK 950 TL LİK İŞLEMİN 900 TL SİNİ GERİ ALINCA INANMANIN ÖTESİNDE ÇOK DA SEVİNDİM. VE YAKLAŞIK 4 AYDIR AYNI
HASTANEDE İŞLERİMİ YAPTIRIYORUM,HEPSİ DE BENİ TANIYOR ARTIK.VEZNE BAŞINA GİDİNCE İŞLEMLERİ ONA GÖRE YAPIYORLAR.SESSİZ VE SAKIN. BAŞKALARI DUYMASIN DİYE.
AMA BEN SİZE BUNU DUYURAYIM. ZULME SESSİZ KALMAK DA ZALIMLİKTİROkuduysanız başkaları da okusun diye paylaşır mısınız lütfen?
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
HALİKARNAS BALIKÇISI İLE VEHBİ KOÇ -Etem Oruç- Yıl 1967, mevsim sonbahar, Söke Ovası bembeyaz sanki her yerde kar var. Beyaz altın dediğimiz pamuğun para ettiği yıllar. Kuşadası’nda Efsane Kaymakam Özer Türk’ün turizmi yeşerttiği,
Bodrum’da da Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın sokaklara palmiye diktiği zamanlar. Halkarnas Balıkçısı Bodrum’u dünyaya tanıtırken bir yandan balık tutarak, sünger çıkararak, turizm rehberliği yaparak geçimini sağlamakta, diğer yandan da Ege ++
Uygarlığının Yunan uygarlığı olmadığını, Anadolu uygarlığı olduğunu belgelerle kanıtlamaktadır. Vehbi Koç ailesi İzmir’dedir. Eşi pamuğun yetiştirlip iplik haline dönüşmesini merak etmektedir. Söke’de modern pamuk tarımı yapan Fahri Tanman’ı yakından görmek için 1951 model
-Ustam, öncelikle ülkemizin durumunu sorayım. İnsanlar perli perişan.
Hangi türkü nüz uyar bu halimize?
-‘’Kendim ettim kendim buldum’’…
Ya da ‘’Hata benim, günah benim, suç benim’’…
-Memlekette zengin fakir ayrımı var mı?
Varsa nasıl?
-‘’Zengin isen ya bey derler ya paşa,
Fukaraysan ya abdal derler ya cingan haşa’’…
-Ustam, tüm bunların eğitimle ilgisi var mı? Cehalet mi bizi bu hale getirdi?
-‘’İsterim ki bu Dünyada hiç kimse cahil kalmasın, Okusun ilmin kitabını, cahilden
akıl almasın’’...
-Cahil insan, doğruyu bulamazsa ne der?
-‘’Cahildim Dünyanın rengine kadım, Hayale aldandım, boşuna yandım’’… ‘’İlimsizlik, bilgisizlik yüzünden, cehalet hortlayıp çıkar mı çıkar, Sevgisizlik, saygısızlık yüzünden insan insandan bıkar mı bıkar’’…
İlkokul biter ve başlar sınav maratonu…
O'na giriş sınavı
Bu'na giriş sınavı, en son Şu'na giriş sınavı.
Şu son mudur?
Bizim ülkemizde ne sınav biter ne sınava girecek öğrenci.
Bin bir sınavlardan geçerek okunan Üniversiteler,
Eğitim uğruna yer değiştirilen şehirler,evler,hayaller…
Üniversite biter diploma törenlerle ,balolarla alınır ,başköşeye konur.
DURUR...
Sadece toz tutar DURUR…
***
Sıra gelir iş aramaya.Duran tozlu diploma ele alınır ve kapı kapı dolaşılır..
Kalmadı dimi artık böyle dolaşmalar şirket şirket?
Artık o da digitale yenik düştü.
Bilgisayar başında klavye tuşlarıyla gelecek hayalleri kurmaya başlanır.
Her yere CV ler atılır.Mesajlar yollanır.
İnteraktif iletişme geçilir.
BEKLENİR…
Sadece cevap BEKLENİR…
***
AL SANA GENELEV
Hatırlarsınız… Çanakkale On sekiz Mart Üniversitesi ilahiyat fakültesi öğretim üyesi Abdullah Akın diye bir herif, üniversitenin televizyon kanalına çıkarak, hiç utanmadan
“1924 yılında camiler kapatıldı, Çanakkale ve Bursa'da genelev olarak kullanılan camiler var” demişti.
*
Bunun üzerine ben de köşemden sormuştum…
“Çanakkale veya Bursa'da bu genelevlerin adresini bilen var mı? Herhangi bir devlet büyüğümüz kerhane yapılan camiyi gösterebilir mi?”
*
CHP Bursa milletvekili Ceyhun İrgil bu soruları resmiyete döktü, bilgi edinme kanunu çerçevesinde
"Kimse halkın yarısının kırgın ve tedirgin olduğunu konuşmuyor.
Kutuplaştırma ve şeytanlaştırma; terörden, doğal afetten ve ekonomik krizden daha büyük zarar verecek...
Seçim kazanma uğruna gönüller yıkıldı.
Komşunuza, okul ve iş arkadaşınıza “hayvanlarla evlenecekler” denildi.
Akrabanıza, dostunuza “terörist” damgası vuruldu.
Bunlar artık bardağı taşıran son damlalardı.
Neden mi? Anlatayım...
21 yıllık AKP iktidarının varoluş sebebi siyasi kazanımdan çok, kültürel dönüşüm olmuştur.
Halkın yarısına zorunlu eğitimde, kamu hayatında, sokakta bir yaşam dayatıldı.
Sanatçınız, gazeteciniz, edebiyatçınız, dünya görüşünüz aşağılandı. İkinci sınıfa itildi.
“Biz herkesi kucaklıyoruz” sözü çok büyük yalandı. Pratikte karşılığı yoktu.
Bir görüşme esnasında Timur, Hoca’nın hocalığına laf eder. Hoca:
“Hünkarım, ben sizin şu yanınızdaki eşeği bile okuturum” der.
Timur gülerek eşeğin yularını Hoca’nın eline tutuşturur ve şöyle der:
“Madem öyle diyorsun, sana üç ay mühlet, götür eşeği okut. Üç ay sonra,
meydanda eşek kitap okuyacak. Okuyamazsa hiç acımam alırım kelleni, ona göre!..”
Hoca, eşeğin boyuna göre bir masa ve bir de kalın kocaman bir kitap yapar. Eşeği yemleme zamanı gelince sayfaların arasına birer avuç arpa serpip eşeğin önüne koyar.
Hoca kitabı açınca eşek arpaları görür ve yemeğe başlar. O sayfanın arpaları bitince diğer sayfayı, o da bitince ötekini açar. Nihayet kitabın sayfaları biter, eşeğin de karnı doymuş olur.