Türkiye’de Lâik Kamalist devrimleri fırsat bilen Dinde Reformistler,
Kur’ân, Ezan ve ibadetlerin değiştirilmesi Latinize edilmesi yönünde harekete geçtiler. ,,,
1928’de “Dini Islah Projesi” hazırlandı.
Bu projede 4 konu üzerinde duruluyordu:
1. Camilere ayakkabı ile girilmeli, sıralar konulmalı ve oturarak ibadet yapılmalıdır.
Zorunlu bir açıklama: Samsun yalanlarının müsebbibi Mustafa Kemal Atatürk’ün ta kendisidir… Samsun gerçeklerini yazmamış ve bu nedenle ortalık yalancılara kalmıştır…
NUTUK, “1919 YILI MAYISININ 19’UNCU GÜNÜ SAMSUN’A ÇIKTIM”
DİYE BAŞLAR. ,,,,
AMA MUSTAFA KEMAL KİTABINDA, SAMSUN HAKKINDA HEMEN HEMEN HİÇBİR ŞEY ANLATMAZ.
Fotoğraf: Mustafa Kemal'i Samsun'da atıyla savaş alanında kılıcını çekerken gösteren heykel, hayal ürünüdür... Tarih, böyle bir olay kaydetmiyor... Samsun’u ömründe iki defa hatırlamıştır. ,,,
Biri, 1919’dan 7 sene sonra, 1926 yılında Nutuk’u yazmaya başladığı sırada. Sonra yine unutmuş 1936 yılında ikinci defa hatırlamıştır… Mustafa Kemal, mesela “Kurtuluş Savaşı’nı başlattım” da dememiştir ama ,,,,
Terör örgütü İttihat ve Terakki, Manastır Polis Şefi’ni Eşhas-ı Muzırra (zararlı şahıs) olarak damgaladı… Bu, “Öldürün” demekti…
3'ÜNCÜ ORDU SUBAYI YÜZBAŞI İBRAHİM (ÇOLAK)
MANASTIR POLİS ŞEFİ SAMİ BEY’İ PİKNİĞE
GÖTÜRDÜ. ÖLDÜRÜP CESEDİNİ DEREYE ATTI ,,,
Fotoğraflar: Solda, İttihatçı katil Çolak İbrahim, Mustafa Kemal ve İsmet Bey (İnönü) ile bir sohbet sırasında... Sağ altta, İttihatçı katil, Meclis albümünde, CHP milletvekili olarak yer alıyor... 16 Haziran 1908. 115 yıl önce bugün. ,,,
Manastır Polis Müfettişi Sami Bey Selanik Merkez Komutanı Yarbay Nazım kadar şanslı değildi. Cemiyet, Sami Bey hakkında ölüm emri vermiş ve Miralay Sadık, Sami Bey'in ölüm emrini kurye ile Korşuva'da Üçüncü Avcı Taburu Müfreze Kumandanı Yüzbaşı İbrahim'e ulaştırmıştı ,,,
Emrinde 30 bin asker olan Mustafa Kemal'in yapmayı aklından bile geçirmediği şeyi, 6 kişilik bir Laz çetesi yaptı...
SARI ŞÜKRÜ ÇETESİ, SAMSUN İŞGAL KUVVETLERİ
KOMUTANINI ESİR ALDI VE SOYDU… MUSTAFA KEMAL’İN
ASKERLERİ, ÇETENİN PEŞİNE DÜŞTÜ ,,,
Fotoğraf: İngiliz işgalcilere ve Pontos Rum çetelerine karşı silaha sarılan Laz çeteleri ve Sarı Şükrü çetesinin madara ettiği İngiliz Yüzbaşı L.H. Hurst... 10 Haziran 1919. 104 yıl önce. ,,,
19 Mayıs’ta İngiliz işgali altındaki Samsun’a "çıkan" 110 altın yani 1 milyon 36 bin lira maaşlı Tuğgeneral Mustafa Kemal, kurtuluş savaşını başlatmak şöyle dursun Havza’da gününü gün ediyor. Keyif keka yani. ,,,
Bu öylesine bir tarihin yıldönümü ki,
Bu gün için ağlayan ağlayana..
30 Ocak 1932'de EZAN TÜRKÇE OKUNMAYA BAŞLAMIŞTI..
İsteyen Arapça isteyen Türkçe okuyordu ama
1941 yılında ise Türkçe okunması zorunluluktu.. ,,,
Minarelerden 18 sene Türkçe yani
1932 yılından beri
"Tanrı uludur, Tanrı uludur" şeklinde okunan EZANI
Başbakan Menderes 16 Haziran 1950'den itibaren
Evrensel konumu olan Arapça ile okunmasını sağlamıştı.. ,,,
Urfa'daki bir camide müezzin minareye çıkıp
İlk defa Arapça ezan okunmasını heyecanla bekleyen halk vardı ama
Ezan bir türlü okunmadığı için minareye adam gönderilir..
Görünen şey müezzin ağlamakta olduğu için ezan okuyamıyormuş.. ,,,
İttihatçı teröristler, hem katil hem hırsız, hem tecavüzcü...
31 MART 1909 / YILDIZ SARAYI'DAN SONRA SARAYIN KADINLARINI
DA SOYDULAR. ÇIRILÇIPLAK BIRAKTILAR, KULAKLARINDAKİ KÜPELERİ PARMAKLARINDAKİ YÜZÜKLERİ ZORLA ALDILAR..,,,
Sultan Vahideddin'in eşi Nazikeda Kadınefendi'nin nedimesi Çerkes Prensesi Leyla Açba anlatıyor: 28 Nisan (1909) Çarşamba günü sabah erkenden gözü dönmüşler (Hareket Ordusu askerleri ve Bulgar teröristler) Sarayı bastı. ,,,
Tüm Saray erkânını Saray'dan çıkartmak için üzere karar almışlar, bütün kadınları muayene ettikten sonra serbest bırakıyorlardı. Saraylı hanımların yanlarında küçük bir çanta dahi götürmelerine müsaade etmiyorlardı. Asiler, hepimizi Küçük Mabeyn’de topladılar. ,,,
Bizzat cinayet… Gagavuz Enver, Abdülhamid’in kişisel hazinesine ulaşmak için kendi elleriyle adam öldürdü…
KANLI KATİL GAGAUZ ENVER, HAZİNENİN YERİNİ BİLEN
İKİ MÜSAHİBİ SORGUYA ÇEKTİ. KONUŞMAYAN CEVHER AĞA'YI ASTI. DİLİ ÇÖZÜLENE MAAŞ BAĞLADI. ,,
Fotoğraf: Hazine peşinde iki terörist. Solda Gagauz Enver, sağda Bulgar çeteci Yane Sandanski... 30 Nisan 1909. 114 yıl önce bugün. 31 Mart’ın 19’uncu günü. Yıldız Sarayı’nı yağma etmişler, devlet hazinesini soymuşlardı. ,,,
Bulgar Çete Reisi Sandanski ve Hareket Ordusu Kurmay Başkanı Gagavuz Enver beraberce Abdülhamid’in kişisel hazinesini aramaya başladılar. Bu katiller zaten, Sultan Hamid’i tahtından indirmek ve Yıldız’daki hazineyi elde etmek için 31 Mart’ı yaratmışlardı. ,,,