Anadolu’dan ve Anayasa’dan silinmeye çalışılan Türk kimliği ve Türk kavramının tartışıldığı Ceviz Kabuğu’nda Haluk Tarcan ve İzmir Barosu Başkanı Nevzat Erdemir önemli açıklamalar yaptılar.
Araştırmacı yazar halkbilimci Haluk Tarcan’ın Kazım Mirşan’ın belgelerine dayanarak yaptığı açıklamalara göre;
* Türkler 15 bin yıldır Anadolu’da.
* Pontus’lulardan bin 300 yıl önce Karadeniz’de Türkler vardı.
* 1071 tarihi, Türklerin Anadolu’ya ilk değil, son geliş tarihidir.
* İlk tarihçi Heredot değil, Türk komutan Önre Binabaşı'dır.
* Yazıyı Türkler buldu, ilk alfabe Latin alfabesi değildir.
* İstanbul Bizans’la başlamadı, binlerce yıl önce Türkler kurdu.
* Roma ve Pekin’i kuran Türklerdir.
* Okulu ve üniversiteyi ilk Türkler kurdu.
* Türkler, Batıya demokrasiyi, seçimi götürdüler.
Araştırmacı yazar Tarcan, Türklerin Anadolu’daki varlığının aslında 15 bin yıla dayandığını ve “1071” yılının Avrupalıların dayatması olduğunu söyledi.
Haluk Tarcan’ın yaptığı açıklamalar ve gösterdiği belgelere göre hukuku Romalılardan binlerce yıl önce kullanıyorduk.
İlk tarihçi Bilge Atung
Tarcan’ın açıklamalarına göre, dünyanın ilk tarihçisi Bilge Atung Ukuk adlı bir Öntürk kumandanıdır.
Tarcan, “Heredot’tan 87 yıl önceki M.Ö. 572-535 yılları arasında yaşamış olan ordu kumandanı ilk tarihçidir. Bizim ön atamızdır, dedi.
Programda Alevilerin Öntürk kültürünü günümüze taşıyıp taşımadığı sorusu da soruldu.
Tarcan, Alevi mezarlarında bulunan Öntürkçe damgaların bu tezi güçlendirdiğini ifade etti.
Mısır hiyerogliflerinin doğru okunduğunu düşünmüyorum, diyen Tarcan hiyerogliflerin okunan kısmında Öntürklerin varlığının görüldüğünü belirtti.
Tarcan, arkeolojik eserlerin değerlendirilmesinde gördüğü yanlış uygulamayı da örnekleriyle anlattı.
1071 tarihi Batı’nın icadı
Haluk Tarcan, Anadolu’ya M.Ö. 13 bin yılında geldiğimizin bölgede bulunan mağara yazılarıyla ortaya çıktığını söyledi.
Tarcan ; Atalarımız 13 bin yıl önce geldiğine göre demek ki buzullar nedeniyle göç ettiler.
1071 tarihi Batı tarafından Anadolu’daki Türk varlığını yok etmek için icat edilmiştir.
En son geliş tarihimizi ilk geliş gibi göstermişlerdir, dedi.
“Anadolu’ya göçebe değil göçmen olarak geldik. Geldiğimizde yazıya ve bir kültüre zaten sahiptik.” diyen araştırmacı yazar Tarcan, Türklerin Anadolu’ya ve oradan da Avrupa’ya yaydığı kültürünü şu şekilde anlattı :
“Sümerler yazıyı 5 bin yılında buldu biz 12 binlerde yazı elemanı içeren figürlere sahiptik. İlkokul ve üniversite bu nedenle Öntürklerde görüldü. Anadolu’ya ışık getirdik. Türkler, Batıya demokrasiyi, seçimi götürdüler."
Pontus çarpıtması
Tarcan, Pontus Rumlarının Trabzon’a M.Ö 700-800 yıllarında yerleştiğini ancak Türklerin M.Ö. 2000 de orada olduğunu söyledi.
Araştırmacı Tarcan, bu bölgede yapılan araştırmalarda bu gerçek bilinmeden değerlendirme yapıldığı için bulunan eserlerin Türk kültürüne göre değil Hıristiyan kültürüne göre yorumlandığını ifade etti.
Haluk Tarcan, “İstanbul, Konstantin’in değil Türklerin şehridir; Pekin ve Moskova’yı da Türkler kurdu.” dedi.
✅2) Yabancı sermaye adı altında ve yurtdışı borçlandırma yöntemiyle ele geçirilmiş bankaların müslümanlık kullanılarak Arap sermayesine devredilmesi tamamlanacak.
Bankalara borcu olanların borç nüshaları ile ev, işyeri, araç ve arazilerine el konulacak…
✅3) Yargıtay aşamasına kadar tüm mahkemelerde yerel ve istinaf mahkemelerinde yeterli hakim, savcı sayısına ulaşıldığı takdirde kimse hukuk yolu ile işini çözemeyecek.
Ülkeye doldurulan katı Arap Milliyetçileri, tehcirde giden Ermenilerin torunları, İŞİD, El Kaide, Müslüman Kardeşler, Selefi örgütler, silahlandığı söylenen tarikatlar…
Ve silahlandırılan sözde sivil örgütler…
Ve bütün bu yapıları ayaklandırmak için zamanını bekleyen yabancı istihbarat ajanları…
Türk milleti için zaman daralıyor.
Bir iç kaos çıktığı, çıkartıldığı zaman Yunanistan ve Amerika Türkiye’ye saldıracak.
20 yıldır yaşananları olağan bir siyasi süreç olarak kabul ederseniz çok yanılırsınız..
İktidarın planlı ve kasıtlı icraatlarını klasik bir muhalefet anlayışıyla basit bir siyasi beceriksizlik, yandaşa rant sağlama ve irtikap mantığı içinde açıklamak, gözü açılmamış siyasi bir saflık ve budalalıktır...
AKP, alıştığımız manada bir siyasi parti değil bilakis ihvancı geleneğin temsilcisi olan, marjinal içgüdüsel reflekslere sahip Cumhuriyetin düşmanı bir partidir.!
Güncel seçim konusu ile ilgili değerlendirmem aşağıdadır.
Bir kez daha altını üstünü çiziyorum;
RTE, olmazı olur yapmak için herz aman ki gibi algı oyunlarına başvuruyor ve Anayasa,
yasalar yokmuş ve kendisi
tek adam olarak herşeyi belirleyebilirmiş gibi yapıp,
olası olanaklarının kamuoyunda nasıl algılanacağını anlamaya çalışıyor ;