Thread by @Ayhan2023Aytunc

SULTAN ABDÜLHAMİD HAN'IN TAHT'TAN İNDİRİLMESİ

31 MART 1909 YAHUDİ DARBESİ

"Osmanlı'nın Yıkılmasının, topraklarının paylaşımının,
Ve İsrail'in kurulabilmesinin,
Sultan ABDÜLHAMİD HAN'IN tahttan indirilmesine bağlı olduğunu çok iyi bilen siyonist karargah İngiltere, 👇

İngiltere,
Ve diğer batılı ortakları,
33 yıl boyunca onlarca hile ve desiseye rağmen bunu başaramayınca
En büyük hamleyi yapmaya karar vermişlerdi.

Sırp, Yahudi, Ermeni, Bulgar, Arnavut, Makedon
Selanik dönmelerinden ve,

Garibaldiyan lejyonerden oluşan eşkıyalar emperyalist güçlerinde desteğiyle İstanbul u işgale başladı.

Müteşekkil bir ordu ile İstanbul'a verdikleri bir baskınla, 14 gün süren ihtilal neticesi hedeflerine ulaşmışlardı.

Sultan Abdülhamidhan 1909 da tahttan indirildi.

Ve Böylece altı yüz yıllık Osmanlı İmparatorluğu gerçek anlamda 1909 yılında tarihe karıştı.

Yerine İttihat ve Terakki, emperyalizmin isteğine göre ulusalcı bir politika takip eden İttihatçılar, ekalliyetleri tasfiye ederek imparatorluğu,

Ulus devlete dönüştürerek T.c'yi kurdular

Biz bunları neden söylüyoruz?

Tarih tekerrürden ibarettir Halife Sultan Abdülhamit han emperyalistlere yahudi ve masonlara 33 sene direnip bizden olduğu sanılan ama bizden olmayan içimizdeki hain ve dönmelerin ihanetine uğradı.

Neden?

Filistini işgal eden İngilizler 2 kasım 1917 Balfour deklarasyonu ile Lord Rothschild'e Filistin de bir yahudi devleti kurulması için söz verdiler.

Bu ancak 1909 darbesi, sultan Abdulhamidhan'ın Taht'tan indirilmesiyle mümkün olabilirdi.

M. kemal 1909'da, Selanik'ten İstanbul'a Abdülhamit'i devirmeye geldikleri "Harekât Ordusu" kuruluşunu şöyle anlatır:

"...Selânik’e döndüm.Çok geçmeden 13 Nisan 1909’da “31 Mart Vak’ası” denilen, İstanbul’da yeni rejime karşı bir gerici ayaklanma başgöstermişti.

Bir ordu kurarak bu ayaklanmanın bastırılmasını önerdim.

Ordu kuruldu, ben de kurmay başkanlığını üstlendim Komutan Hüsnü Paşa idi Harekât Ordusu ismini ben koydum, O zaman bunun manasını kimse anlamadı.

Mesele şundan ibaretti İstanbul’a hitaben bir beyanname yazmak lâzım geldi Bunu ben yazdım Sonra sefirlere hitaben ikinci bir beyanname yazdık.

Buna ne imza konulması münasip diye düşündük,
Bazı arkadaşlar Hürriyet Ordusu dediler.

Halbuki bütün ordu hürriyet ordusu vaziyetinde idi. Hareket halinde bulunan kuvvetlerin vaziyetini göstermek için Hürriyet Ordusu Operasyon Kuvvetleri denildi.

Operasyon kelimesinin türkçe tercümesini düşünerek ‘Harekât Ordusu’ tabirini kullandım.

İstanbul’a gelip 31 Mart ayaklanmasını bastırdıktan sonra Selânik’e döndük.

“31 Mart Vakası münasebetiyle Rumeliden Istanbula gönderilen kuvvetlerin kumandanı, Hüsnü Paşa idi.

Ben, bu kuvvetlerin erkânıharbiye reisi idim.

Bu kuvvetlere Hareket Ordusu unvanını veren, Hareket Ordusunun Istanbula kadar harekâtını tertip ve idare eden bendim.”

M. Kemal Nutuk, Türk Devrim Tarihi Enstitüsü, 9. Baskı, Milli Eğitim Basımevi, Istanbul 1969, cild 2, sayfa 739..."

Selanik'te kurulan CHP'nin öncüsü Masonik örgüt İttihat Terakki'yi 1889'da İngilizler kurmuştu.

Yahudiler ve sonra Rumların sayı olarak fazla olduğu Selanik için İttihatçılar "Bizim Kâbemiz" diyorlardı.

M.Kemal'in rejimden kastettiği Avrupa'nın desteğiyle 1908'de açtıkları İkinci Meşrutiyet idaresi.

Harekât Ordusu'nu İstanbul'a getiren komutan Hüsnü Paşa Yahudi dönmesiydi.

Hüseyin Hüsnü Paşa'nın orduyu teslim ettiği Mahmut Şevket Paşa ise 33° Mason idi.

Selanik'ten gelen Harekât Ordusu; Bulgar, Sırp, Yunan, Rum, Arnavut, Ulâklar, Makedon Çeteler ve Yahudi Gönüllü Alayı'ndan oluşuyordu.

Kolağası Yüzbaşı M. Kemal bu ordunun Kurmay Başkanı'ydı.

Mustafa Kemal ordunun ismini Türkçe koymuştu ama,

Türk devletini yıkmaya gelen askerlerin çoğu Kâzım Karabekir'in ifadesiyle sünnetsizdi.

Sultan Abdülhamit'in tahttan indirmeye gelen dört İttihatçıdan 3'ü Hristiyan, 1'i Yahudiydi.

M.Kemal'li Harekât Ordusu darbesi sonrası 623 yıllık Müslüman Türk devleti,
9 yıl içinde Haçlı ve

Siyonist emperyalistlere pay edilerek yok edildi.

Siyonist emel ve amaçlar için ve kabbalis imanın gereği acımasızca soykırım uygulanmalıydı..!

Çok kan döküldü ve binlerce milli devlet adamı ve paşaları, her rütbeden subay asker acımasızca infaz edildi..

Ve bir çanakkale savaşı tezgahlandı.

Sonra ne oldu....

Sonra çanakkale ile bitmedi...
Daha da bitirildik...!

30 cephede Devlete hakim kabbalis mason paşaların tezgahıyla tüketildik..

Soykırım, rus harbi, galiçya tezgahı, kut çukuru, trablusgarb ihaneti, balkan ihaneti. filistin cephesi ihaneti, vs. vs.

Gelecek nesli bile bu cephelerde acımasızca doğradılar...!

Sonra kalan Osmanlı bakiyesini kurtuluş savaşıyla önden yunan arkadan ittihatçısı .

Dedelerimizin cellatları bizim kurtarıcılarımız ve kahramanlarımız oldu...

Sonra?
Ciğerparesi söküldü koca gövdeden ...
kıtlık hastalık cinnet hapis ve idam'la yeni bir laik yaşama hazırlandık...!

Öz yurdumuzda parya olduk efendilerimize goim olduk.

Peki cigerparesi sökülen o koca gövde ne yapıldı..!

Parçalandı taksim edildi bir sürü uydu devletçikler kuruldu.

Tüm bunlardan sonra İngiltere Başbakanı Winston Churchill şu sözleri sarfediyor :

"Osmanlı'yı mahalle mahalle işgal etsek hilafeti kaldıramazdık. Kendi evlatlarımıza parti kurdurup ülkenin başına geçirdik. Devletin yönetimini Taşnak Ermenilerine, ekonomisini de Yahudilere teslim ettik." demişti.

Bizi savaştan savaşa sokan İttihatçıların kimi savaş başlamadan, kimi savaş ortası, kimi de savaş sonunda ülkeden kaçtı.

1911 Trablusgarp, 1912 Balkan Savaşları öncesi cephelerden askerleri çekip;

Afrika'dan tutun Rumeli dahil tüm topraklarımızı, 450 adacıktan oluşan 12 Adalara kadar peşkeş çektiler.

Osmanlı'yı soktukları 1914 Cihan Harbi
Sonrası Lozan ile;
Yetmedi 1926 Ankara Anlaşmaları ile;
Oda yetmedi 1936 Montrö Anlaşmaları ile Petrol bölgelerimizden tutun,

Boğazlar'ımıza kadar,
Kıbrıs dahil peşkeş çekildi.

11 yıl süren savaşlar boyunca verilen 2,5 milyon şehit içerisinde şu tesadüfe bakın ki, bir tane Chp'nin öncüsü ittihatçı yoktur.

Resmi tarih, Gerçek Tarihi yazmaz

Sultan Abdülhamid han'ı devirenler ve sürgün edenler,

Yani darbeleri yapanlar resmi tarihimizi yazdılar.

Sonrasıda Sultan Reşat yetkisiz tahta çıkarılır.

Yetkiler mecliste İttihatçılardardır.

İttihat ve Terakki bir sürü entrikalarla yönetimi 1911 de tamamen ele alır.

Balkan hezimetini yaşatır ülkeye.

Sonra bir oldu bittiyle 1. dünya Savaşına sokarlar.

Dikkat edin Meşrutiyet ilanıyla yani 1908 den itibaren olan bitenlerin hiç birinde padişahların etkisi ve yetkisi yoktur.

Mondros ve Sevr anlaşmaları ittihat ve terakki partisinin Osmanlıyı sürüklediği ihanetlerin sonucudur

Bu anlaşmaların padişahlarla hiç bir alakası yoktur.
Sultan Vahdetini bunlardan sorumlu tutmak tam bir yavuz hırsız misali laf cambazlığıdır.

Sultan Vahdettin ülke İngilizlere teslim edildikten sonra sembolik olarak tahta çıkmıştır.

Sultan Hamid'den şu andaki sınırların 9 katı büyüklüğündeki ülkeyi devralıp,
İngilizlere teslim eden yine İttihat ve Terakki partisidir.

1908 yılından sonraki olay ve gelişmelerden Osmanoğulları sorumlu değildir.

Emperyalizm'in kabusu 600 yıllık Türk islam cihan devletimizi,
İngilizlere peşkeş çeken İttihat ve Terakki mensupları

Hiç bir ceza ve yargılamaya tabi tutulmadığı gibi
Sanki büyük muzaffer kumandanmış gibi anılmaktadır..🤔🤨🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷