1-MHP Güven Adıgüzel’in oğlu Tunahan Adıgüzel insan ve uyuşturucu kaçakçılığından tutuklu. Fıkra gibi suç ortaklığı: Bir Yunan, bir PKK’lı ve bir MHP’li aynı teknede giderken…
2-Kaçakçılık Yunanistan’a… Ne büyük tesadüf ki; Sinan Ateş’in infazında tetiği çeken Eray Özyağcılar da Edirne’den Yunanistan’a kaçmaya çalışırken yakalanıyor. Aynı günlerde bütün MHP’liler Tekirdağ’da. ‘O meşhur araba’ da Tekirdağ, Edirne arasında mekik dokuyor!
3-İsmail Saymaz’ın haberine göre, MHP eski İstanbul il yöneticisi Güven Adıgüzel’in oğlu Tunahan Adıgüzel, göçmen kaçakçılığı suçundan tutuklandı. Güven Adıgüzel, MHP İstanbul İl yönetim kurulu üyesi. Ayrıca İstanbul MHP il binasının sahibi. 28 Mayıs’taki operasyonda, ‘Nefeli’ adlı teknede 12 kilo da uyuşturucu bulundu. Kaçakçılıkta kullandıkları 2 araca el konuldu.
4-Adıgüzel ‘oğlum kandırıldı’ diyor. Bu kandırılma sadece AKP ve MHP’lilere özgü… “Bir vesileyle çocuğumu PKK’lıların elinden kaçırdım. Örgüt büyük çocuğumu kullanarak ve kandırarak, bu işi yaptırıyor.”
5-Nefeli isimli küçük teknenin kaptanı Stamatios Skourlis, ‘Ben sadece şirkete bağlı çalışıyordum’ diyor. İnsan kaçakçılığı ve uyuşturucu işi ile ilgisi olmadığını ifade ediyor. Nefeli, Yunanistan’da kurulan ‘Kaptancı’ isimli bir şirketin. Teknede sahte İspanyol pasaportları da var. Nefeli’nin kaptanı bunlar Türk tarafına ait diyor. Şirket, uyuşturucu, sahte pasaportlar bu işin çok organize olduğunu gösteriyor.
Kaptan’ın ifadeleri/ Suç tanımları:
6-Ayrıca MHP’ye yakın kaynaklar, Güven Adıgüzel’in ifadeleri ile uyumsuz başka iddialar da gündeme getiriyor: “Oğlu ile yurtdışı bağlantılı kaçak bir iş yapmışlar. Ses kayıtları ve konuşmalar mevcut. Yunanistan’dan yüklü bir mal için iletişime geçmişler. Biz bu tarafı organize ettik demişler.”
7-Çarpıcı iddialar arasında, Tunahan Adıgüzel’in Sinan Ateş cinayetinin tetikçisi Eray Özyağcı’yı yurtdışına kaçırma girişiminde de kullanılmış olabileceği var. İnsan kaçakçılığı ile uğraşan Tunahan Adıgüzel’in tetikçi Eray Özyağcı’yı yurtdışına kaçırma talimatı almış olması hiç de şaşırtıcı olmaz. Eray Özyağcı’nın kaçmaya çalıştığı lokasyon ile Tunahan Adıgüzel’in işini icra ettiği yer aynı!
8-Eray Özyağcı’nın Yunanistan'a kaçmak isterken, yakalanma süreci ve olayın zamanı ilginç. Yakalanma tarihi 6 Şubat 2023. Olaydan bir gün önce yani 5 Şubat 2023’te Tekirdağ’da MHP mitingi var. Özyağcı, Ankara’dan İstanbul’a Emre Yüksel ve Tolgahan Demirbaş’ın kullandığı 06 AT 5021 plakalı araçla kaçırıldı. Audi marka araç MHP genel Merkezi’ne kayıtlıydı ve Ülkü Ocakları Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım’a tahsisliydi. Araç 2023 Temmuz’da satıldı.
9-Bu araç MHP mitinginden 1, Eray Özyağcılar’ın yakalanmasından 2 gün önce Tekirdağ’a gitmişti. MHP mitingi olduğu gün Tekirdağ’dan Edirne Uzunköprü’ye geçti. Ne tesadüftür ki Eray Özyağcılar da aynı yerde yakalandı.
Aracın Edirne, oto yolu geçiş bilgisi:
10-Olayları üst üste koyunca, ilginç başka bir senaryoyu hatırlıyoruz. Yeni bir uyuşturucu rotası bulmak için Venezuela’ya gittiği iddia edilen eski Başbakan Binali Yıldırım’ın oğlu Erkam Yıldırım da bu ‘iş gezisini’ AKP’nin Venezuela’daki resmi etkinliğine denk getirmişti. Acaba Ateş cinayeti içinde yer alanlar da, ilgi çekmemek için aynı yöntemi mi kullandı?◾️
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
1-Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı operasyonlarla, başından beri bir yurttaş ve gazeteci olarak Türkiye’nin temizlenmesine katkı sunduğunu düşündüğüm Sayın İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Hakim ve Savcılar Kurulu ve muhalefet liderleri ile Kamuoyuna açık çağrımdır.
2-Birazdan paylaşacağım belgeler, Türkiye Cumhuriyeti başkenti Ankara’da hiç kimsenin can güvenliğinin kalmadığının net olarak göstergesi olacaktır. Ancak önce kısa bir açıklama yapmak yararlı olacaktır.
3-Ben gazeteci Erk Acarer olarak bugüne kadar binlerce habere imza attım. Bu haberler arasında son dönem 2 dosya çok önemliydi. Herkesin malumu olduğu üzere biri Sinan Ateş, diğeri ise Ayhan Bora Kaplan dosyaları.
1-Baykar’ın patronu ve damat Selçuk Bayraktar’ın abisi Haluk Bayraktar, neden durduk yere İmamoğlu çıkışı yaptı ve sürdürüyor? Sabah Gazetesi niye diğer damat Berat Albayrak’a ilişkin ‘Halkın yanında devlete kar yaptırdı’ haberi yaptı. Anlatmaya çalışayım.
2- -Ekrem İmamoğlu’nun yabancı basın tarafından ‘genç lider’ olarak lanse ediliyor. Oyun değişti!
-Saltanat elden kayar mı, endişesi oluştu
-Bayraktar ve Albayrak isimleri arasında da rekabet ve rol çalma yarışı var
-Geçmiş dönemden bugüne aile-devlet ilişkileri iç içe! Bu endişe nedeni, İsrail endişe nedeni.
3-Bizi ilgilendiren geçmişten beri yaşananlar. Bu ‘tasmalı’ ifadelerini de buradan değerlendirmek mümkün! Bunları bilmek bu açıklama ve haberleri anlama klavuzu olacaktır. Bakalım mesele Vatan Millet Sakarya mı yoksa cepteki sıcaklık mı? İşte damatların birbirini tamamlayan hikayesi…
1-Türkiye kasvetli günler yaşarken, yaşamını yitiren askerler toplumda büyük bir üzüntü yarattı. AKP-MHP iktidarı her zamanki gibi toplumu kutuplaştırmayı seçti. Soruları ise cevapsız bırakıyor. Oysa cevap bekleyen çok soru var! Ulaştığım görüntüler ve bilgiler üzerinden 3 soru soracağım. Bu soruları uzman, rütbeli askerlere de yönelttim ve net olarak şu cevabı aldım:
Güvenlik zafiyeti var!
2- Gelelim sorulara…
Soru 1: Kamuoyunda yaşamını yitiren askerlerle ilgili olarak “Acaba sayı daha mı fazla?” sorusu soruluyor. “Şehit olan ya da yaralananlar gizleniyor mu? Yaralanıp da yaşamını yitirenler oldu mu?”
Daha somut şekli ile biz soralım: MSB‘nin yaralı olarak açıkladığı, -yakınlarını üzmemek için ismini gizlediğim- Piyade Binbaşı çatışmada öldü mü? Halka doğruları söylemek, tartışmaların önünü kesmek açısından en doğrusu olacaktır!
3-Devam edelim…
Soru 2: Ortada saldırı yapılacağına dair çok fazla sayıda istihbarat var mıydı, hem bu istihbaratlar hem de hava koşulları nedeniyle bölük komutanları bölgeden ayrılmayı istedi mi? Gelen emirler üs bölgesinden ayrılmaması yönünde mi oldu?
Hava koşullarının ne denli çetin olduğunu gösteren video:
1-Dilan Polat meselesi, Türkiye’nin çelişkilerini gözler önüne sermek açısından çok önemli. Bu dosyayı her yönü ile takip etmeye devam edeceğim. Bir haber bittiğinde aslında yeni başlıyordur. Bağlantılar, dosyanın uzanacağı yerler önem taşıyor.
2-Meseleyi magazinden ayrı tutmak için uğraş vermek ve kamuoyuna doğru bilgileri verebilmek de önemliydi. Burada bir tuzağa düşmemek de ayrı bir önem taşıyordu. Polatlar meselesi 22 yıllık bir iktidarın sonucudur. Bu meseleyi, Polat gibiler yüzünden iktidar zora düştü gibi okumak gerçeğe aykırıdır.
3-İktidar, bu olayı da lehine kullandı. Otomobillerin sergisi gibi şovlar ile bütün odağı, aslında sistemin bir emanetçisi olan Polatlara yönlendirdi. Karaparanın vitrinine odaklanmak yerine ana damarlarına odaklanmak lazım.
Bu çekincelerime rağmen, Savcılığın çabasını çok olumlu bulduğumu ifade etmek isterim. Evet, söylediğim gibi bu dosyada fikri takip, arka plan araştırmasını elimden geldiğince sürdüreceğim!
1-Başından beri aklımın almadığı CHP faaliyetleri var. En kritik zamanlarda neden topluma el freni oldu? Belki de buradan başlamak lazım!
2-Gezi Direnişi’nin ilk gününde Taksim yerine Kadıköy’de eylem yapılarak neredeyse direniş kırılacaktı. Tepkiler karşısında bundan vazgeçildi. O gün tarihin en büyük toplumsal hareketinin olduğu Taksim yerine ‘Kadıköy’de demokrasi ve özgürlük mitingi yapılmasına karar veren hangi… twitter.com/i/web/status/1…
3-2016'da AKP'nin gündeme gündeme getirdiği ve CHP'nin de desteklediği anayasa değişikliği ile o değişikliğin tarihine kadar parlamentoda fezlekesi bulunan milletvekillerinin dokunulmazlığı kaldırıldı. Türkiye’nin en kritik virajlarından biriydi. Parti içindeki bu irade kime… twitter.com/i/web/status/1…
1-Kulislerde Kabine için Selçuk Bayraktar ve Bilal Erdoğan isimleri geçiyor. Bu, Erdoğan sonrasına ilişkin bir plandır. Bir Azerbeycan ya da Türkmenistan modeli hazırlıyorlar.
2-Siyaset yine uyur, ‘Bu kadar da olmaz ya’ havasına bürünürse 100 yılı padişahlık modeli ile kucaklaşırız. Şimdi korku adına ve ‘yerlilik-millilik’ safsatası temelinde Selçuk Bayraktar’a da söz söyletmeyenler olacaktır.
3-Yok ‘Mavi Vatanmış’, ‘Yok savunma sanayiymiş’ gibi söylemleri ısıtıp ısıtıp önünüze koyanlara aldanmayın. Mavi Vatan dediğiniz, mala çökmenin mucitlerinden Cihat Yaycıoğlu’nun Erdoğan’a Selefilik üzerinden iktidar ve para taşıma operasyonlarından biri.