Zazaların etnik kimliği üzerine bilgi veren tarihi kaynaklardan bazılarını aşağıdaki makaleden ve takip eden flooddan okuyabilirsiniz:
💠 Ortaçağ İslam Kaynakları
💠 Osmanlı Kaynakları-Arşiv Belgeleri
💠 Avrupalı Seyyahlar ve Araştırmacıların Eserleri
🔗 kirdki.com/?p=2876
Türkçede "Zaza" diye bilinen toplum, ayrıca kendini "Kırd, Kırmanc veya Dımıli" olarak da adlandırır. Dımıli ismi Baykan/Siirt ve Kozluk/Batman gibi yörelerde Dumbuli/Dımbıli şeklinde söylenir. Bu ismin kökeni konfedaratif bir Kürt aşireti olan Dunbulîlerden gelir. ⬇️
14. yüzyılda yaşamış büyük İslam tarihçisi Zehebi tarafından Müştebihu’n-Nisbe (Benzeşen Soylar) isimli eserinde Dünbülileri bir Kürd kabilesi oldukları ve Musul civarında yaşadıkları ifade edilir. Firuzabadi de el-Kamusu’l-Muhît’te bu bilgiyi teyit eder. ⬇️
Eski seyyahların metinlerine bakıldığında, Zazalarla meskûn olan şehir ve kasabaların halkını "Kürd" olarak niteledikleri görülür. Mesela, 1470 yılı civarında Çapakçur’a yani bugünkü Bingöl'e gelen Mısırlı seyyah İbn Aca şehirde yaşayan halkın Kürdler olduğunu ifade eder. ⬇️
Bilinen Zaza beylikleri, aşiretleri ve aileleri kaynaklarda Kürt olarak geçer. Mesela, Akkoyunluların çağdaşı olan tarihçilerden Markizi ve İbn Tağriberdi eserlerinde; Zaza Mirdasi aşiretinden Eğil beyi Devletşah beyi ve babası Muhammed beyi Kürdi nisbesiyle zikretmişlerdir. ⬇️
"Zaza" adlandırması ilk olarak 17. yüzyılda yaşamış ünlü seyyah Evliya Çelebî’nin Seyahatnamesinde geçer. Evliya Çelebi, Bingöl Yaylası ve Çapakçur’a geldiğinde yörede gördüğü Kürd aşiretlerini sayarken, bunlar arasında birinci sırada Ekrad-ı Zaza (Zaza Kürdleri)’yı sayar. ⬇️
18. yy sonrasında "Zaza" isimlendirmesi Türkçe belgelerde gittikçe daha sık kullanılmaya başlanır. Hatta 1900lü yılların başındaki Osmanlı Salnamelerinde Çapakçur’da ve Palu’da yaşayan Zazaların konuştuğu dilden "Kürdçeden muharref olan Zaza" olarak bahsedilmesi de ilginçtir. ⬇️
Cumhuriyet sonrası Kürtlerin inkarı resmi politika olarak benimsenmişse de; öncesinde Zazaların Kürtlüğü inkar edilmemiştir. Bölgede görev yapan paşalardan M.Kemal, Nutuk'ta yayınladığı 1919 tarihli belgede Erzincan ve Sivas ahalisinden "Zaza denilen Kürdler" diye bahseder. ⬇️
Asimilasyon politikalarında kullanılmak üzere 1922'de Kürt Aşiretleri üzerine bir rapor yazmakla görevlendirilen sosyolog Ziya Gökalp, Zazaları Kürt grupları içinde saydıktan sonra Zazaların kendilerine "Kırd" dediğini belirtir. İsimlendirme konusundaki tespitleri önemlidir. ⬇️
Zazaların kendileri için kullandığı diğer isimlerden Kırd ve Kırmanc diğer dillere Kürd olarak tercüme edildiğinden, bu telaffuz biçimleri daha çok Zazaların kendi eserlerinde görülmektedir. İlk Zazaca eser olan Mewlid'in müellifi Ahmedê Xasî, yazdığı eserin diline "Kırdî" der.
Bu Zazaca mevlidin basımı için yapılan Osmanlı dönemi resmi yazışmalarında Zazaca’nın Kürdçe olduğu kaydedilmiştir. Aşağıda transkribe edilen Osmanlı arşiv belgesi bunu göstermektedir:
"... Zaza lisanı üzerine muharrer Kürdçe mevlüd-i şerifin tab‘ ve neşrinde be’s olmadığı..."
Ahmedê Xasî'nin Kırdî/Zazakî Mevlidi'nin basımı ile ilgili resmi yazışma belgelerinden bir diğeri:
(Rumî: 1314, Hicri: 1316, Miladî: 1898)
"Zaza lisanı üzerine muharrer Kürdçe menkıbe-i veladet-i Hazret-i Risaletpenâhi’nin tab‘ ve neşrinde be’is olmadığı..." ⬇️
Bu dönemde yazılan Osmanlıca eserlerde de Zazalar, Kürtler içinde Kurmanci'den farklı bir lisanı (lehçeyi) kullanan bir grup olarak görülmüştür. Mesela bir eserde, Dêrsim ile ilgili “Oralar ahalisi Kürddür. Lisanları Kurmanc değil Zaza lisanıdır” denilmiştir. (M. Arif, 1908) ⬇️
Ayrıca 1925 yılında cereyan eden Şeyh Said kıyamı (başkaldırısı) dönemin Cumhuriyet medyasında şu ifadelerle yer bulmuştur:
“İsyanı çıkaran Kürdlerin Zaza tabir edilen sınıfıdır. Bunlar Şâfiî mezhebine [ve] Nakşibendi tarikatine mensubdurlar ..."*
(*Devamı hakaret içeriklidir)
Şeyh Said Efendî de Şark İstiklal Mahkemeleri zabıtlarında hareketin mensuplarını Zaza-Kurmanc ayırmaksızın "Kürt" olarak ifade etmiştir. Diyarbekir kuşatmasına ilişkin soruya: "Birkaç harp vuku bulmuştu, muvaffakiyet Kürdlerde idi, yine öyle olur zannettik" demiştir. ⬇️
"Zazalar", beraber/komşu olarak yaşadıkları Ermeni milletinin arşivlerinde de "Kürd" olarak kaydedilmiştir. Mesela, B.Natanyan 1878 tarihli raporda, "Kürtler ise iki çeşittir. Zaza ve Kırmançi diye adlandırılıyorlar." derken, K.Sırvantsdyants raporunda "Zaza Kürtler" der. ⬇️
Carsten Niebuhr tarafından yazılan ve 1780 yılında Voyage en Arabie & en d’autres pays circonvoisins isimiyle yayınlanan eserde "Zaza" (ظاظه / Dhatde) Siverek ve Erzurum arasındaki bölgede yaşayan, 20.000 çadırlı (haneli) bir Kürt aşireti olarak kaydedilmiştir. ⬇️
C. James Rich tarafından yazılan ve 1836'da yayımlanan "Narrative of a Residence in Koordistan" isimli seyahatnamede Palu civarındaki dağlık bölgelerden bahsederken "Burada yaşayan halk tamamen bağımsız hareket etmektedirler. Burada yaşayan Kürtlere Zaza adı verilmektedir" der.⬇️
İngiliz askeri doktor-yazar H.Sandwith, 1853-1856 Kırım Savaşı sırasında bölgede görev yaparken derlediği bazı Zazaca sözcükleri sunarken, Zazaları bir Kürd aşireti olarak tanıtır. Sözcük listesi, İngiliz etnolog ve dilbilimci R. G. Latham aracılığı ile 1856'da yayınlanmıştır.
Zazaca hakkında ilk araştırmaları-derlemeleri yapan oryantalist, arkeolog ve dilbilimci Peter Lerch, 1856-58'de Rusça (3cilt) ve 1857-58'de Almanca (2cilt) yayımlanan "Forschungen über die Kurden..." adlı eserinde Zazaki ve Kurmanci'yi Kürtçenin diyalektleri olarak sınıflandırır.
P.Lerch tarafından 1856'da derlenen ilk #Zazaca metinlerde; Nêribli Xalef Ağa kendini ve halkını "Kırd" (Kürd) olarak tanımlar:
"Bewnê axalêr! ... eskerê Doqma Begî zav û; hema pêrû tirk î, nêşênî ma de qewxe bikî; ma pêrû canmirdê kirdan î, mêrdeî eşîran î, metersê, ..."
Dilbilimci ve etnolog Friedrich Müller, 1865 yılında yayımlanan "Zaza-Dialekt der Kurdensprache" isimli eserinde P. Lerch'in metinlerini esas alarak #Zazacayı dilbilimsel olarak kısmen analiz eder (Kurmanci ile de karşılaştırır) ve Kürt dilinin bir diyalekti olarak sınıflandırır.
Amerikan baptist "Missionary" dergisinde yayımlanan 1864 tarihli "Kürt Kabileleri" raporunda Osmanlı/Türkiye doğusunda yaşayan Kürtlerin, Zaza ve Kurmanc ile Kızılbaş olmak üzere üç gruptan oluştuğu; Kızılbaşların Zazaki-Kurmanci veya beraberinde Türkçe konuştukları yazılmıştır.
Britanya'nın Kürdistan konsolosu ve arkeolog J.G.Taylor, gezi ve bilimsel incelemelerini haritalandırarak aktardığı 1865 tarihli makalesinde Hani'den bahsederken; Nêrib'de "Zaza Kürtçesinin" konuşulduğunu, Kürdistan'ın doğu-güneyinde ise Kurmanci lehçesinin konuşulduğunu aktarır.
Alman asıllı diplomat, şarkiyatçı ve etnograf Otto Blau, 1862'de yayımlanan "Kürt Aşiretleri" ile ilgili makalesinin son bölümünü "Dujik Kürtleri" dediği Dêrsim aşiretlerine ayırmıştır. Makalenin sonunda Pilemurîye ağzından derlenen Kırmancki (#Zazaki) kelimelere yer verilmiştir.
"Kürt dili temelde iki lehçeden oluşur: Kurmancî ve Zaza. Zazakî, Kurmancî'den o kadar farklıdır ki, Kurmancî konuşan ve Zazakî öğrenmeyen biri onu zorlukla anlar. Egnus, Tujik, Muş ve diğer şehirlerde kalanlar Zaza lehçesini konuşurlar."
— Xaçatur Abovyan /1848
(trc. İ. Konak)
Fransız arkeolog ve antropolog Ernest Chantre (1843–1924), 1881'de çıktığı bilimsel gezisinde Mezopotamya, Kürdistan ve Kafkasya'da C. Barry ile birlikte birçok fotoğraf çekmiştir. Bunlardan bir kısmını "Kurdes Zazas" (Zaza Kürtleri) adıyla yayımlamıştır.
#zaza #dimili #kurds
Ünlü arkeolog-antropolog Ernest Chantre, 1890-1894 yılları arasında çeşitli milletleri incelediği antroplojik araştırmalarını kitaplaştırmış; Kürtlerle ilgili bölümde, #Zaza, Êzidî, Kîkan, Mîlan, Rojkî, Celalî, Burukî gibi çeşitli Kürt boy ve aşiretleri ayrı ayrı incelemiştir. ⬇️
1857'den beri bölgede bulunan ve 1878-1893 arası Harput'ta Fırat Koleji (Amerikan Misyoner Okulu) idareciliği yapmış Amerikalı misyoner Crosby H. Wheeler ve eşi Susan A. Wheeler, 1876'da yayımladıkları kitapta Kürtlerin Kurmanci ve Zaza Kürtçelerini konuştuklarını belirtmişlerdir
İngiliz diplomat, coğrafyacı-arkeolog Charles W. Wilson'un 1895te yayımladığı "Handbook for Travellers..." kitabında Kürtlerin Kurmanci ve #Zaza diye iki diyalekti konuştukları ve Zazaca konuşan Kürtlerin Dersim, Harput, Muş ve Diyarbekir vilayetlerinde yaşadıkları belirtilmiştir
1879-1882 arası İngiltere'nin Anadolu Başkonsolosluğunu da yapan coğrafyacı-arkeolog Charles Wilson'un hazırladığı kitabın #Hani ilçesi ile ilgili bölümünde; nüfusun Ermenilerden ve Zaza Kürtlerinden oluştuğu; Nêrib'in #Zazaca konuşan Kürtler ile meskûn olduğu belirtilmiştir.
İngiltere’nin Erzurum konsolosu James Brant, 1838 yılındaki gezi ve incelemelerini haritalandırarak aktardığı 1840 tarihli makalesinde #Zazaki konuşulduğu bilinen Gezin'den ("Kizin"/Xarpêt) bahsederken, "Ağaçlar arasındaki Kürt köyüne geldik. Köyde 35 Kürt ailesi var." der.
Dilbilimci ve arkeolog Richard Lepsius, 1863'te yazılı olmayan dillerin alfabelerine yönelik hazırladığı kitabında, #Zaza Kürtçesi ile ilgili bir bölüme de yer vermiştir.
C. R. Lepsius (1863), "Kurd (Zaza Dialect)", Standard Alphabet for Reducing Unwritten Languages... p.136-137
Rus coğrafyacı ve etnograf Petr Petrovich Nadezhdin, Kafkasya coğrafyası ve halklarını konu aldığı 1891 tarihli kitabında Kürtleri tanıtırken #Zazaca'dan da bahseder:
"Kürt dili, İrani diller grubuna aittir ve iki kısma ayrılır: Kurmancî ve Zaza."
1878'de Le Temps (Paris) gazetesinde, Berlin Konferansı sırasında, Türkiye'den gönderildiği belirtilen uzun bir mektupta Erzurum vilayetinin demografisinden bahsedilirken, Kürtlerin "1. Torunlar, 2. Reayalar, 3. Zazalar" olarak üç sosyal gruptan oluştuğu yazar.
Share this Scrolly Tale with your friends.
A Scrolly Tale is a new way to read Twitter threads with a more visually immersive experience.
Discover more beautiful Scrolly Tales like this.