Kadir Doğan Profile picture
@blitzsystem Co-Founder | Defence Technologies Analyst | Defence Industry | Imaging Systems

Sep 15, 2020, 23 tweets

Türkiye İnsansız Sistemler konusunda son yıllarda önemli gelişim gösterdi. BKH ve Libya’da TSK'nın bu sistemleri çok farklı bir şekilde konumlandırdığını da gördük. Peki, bu sistemleri daha etkin nasıl kılabiliriz? derseniz gelin biraz etrafımıza bakıp, bu konuyu konuşalım.

Öncelikle İnsansız Hava Sistemlerinin (IHS) temel kabiliyetlerine ve bu kabiliyetler neticesinde zayıflıklarına bakmak gerekiyor. Bunu iyi bir şekilde analiz ettikten sonra bu kabiliyetlerin artması veya zayıflıkların giderilmesi özelinde, sistemlerin gelişmesini irdeleyebiliriz.

İHS’lerin kabiliyetleri içerisinde ne önemlisi ISTAR (Istihbarat, Keşif, Hedef edinimi ve Gözetim) kabiliyetidir. Bu kabiliyet temelde insansız hava sistemlerinin en önemli kabiliyeti olarak ortaya çıkar. Bu kabiliyetin elde edilmesi için de bazı şartlar gerekir.

ISTAR kabiliyeti havadaki ve yerdeki çeşitli görüntüleme ve kıymetlendirme sistemlerinden oluşur. Bu sistemler havada genellikle, ISP (Ataletsel Stabilize Platformu) entegreli termal/gün ışığı kameralar, lazer işaretleyiciler, gibi görüntüleme sistemlerinden oluşur.

Bilindiği gibi ISP konusu çok hassas. Özellikle TB2 ve Anka’da kullanılan Wescam MX-15D gibi ürünler ile ABD’li FLIR Systems’a ait çeşitli ürünlerde ihracat kontrol rejimine tabii. Bu nedenle bu ürünler ile ilgili yerli firmalarımız çeşitli çalışmalar yapıyor.

Özellikle ASELSAN tarafından geliştirilen birçok ISP Görüntüleme sistemi bulunmakta. ASELSAN CATS gibi. Bu ürünler ile ilgili çalışmaların devam ettiğini, bu ürünlerin çok yüksek teknoloji gerektirdiğini ve uzun yıllar süren çalışmalar sonucu ortaya çıktığını belirtelim.

Bu platformlardan alınan veriler, işlemcilerde belli işlemlerden geçer ve çeşitli yapay zekâ teknikleri ile kıymetlendirilir. Bu sayede alan taraması yapılabilir, hedeflere nitelik ve niceliksel olarak tespit edilebilir, takip edilebilir. Buna "kıymetlendirme" diyoruz.

Aynı zamanda kara, hava veya deniz konuşlu çeşitli radar veya görüntüleme sistemlerinin elde ettiği veriler de benzer bir şekilde kıymetlendirilir. Bu kıymetlendirilen veriler Yer Kontrol Istasyonunda değerlendirilir ve buna ISTAR kabiliyeti adını veririz.

Bu kabiliyet temelde, kabiliyete sahip olan unsurlara çok ciddi bir farkındalık sağlar ama aynı zamanda bu birçok açıdan büyük bir zafiyet de oluşturur. Bu zafiyet de IHS’leri bir çok açıdan dinamik harp ortamlarında “kolay hedef” haline getirir.

Bunun sebebi ise hava platformu üzerinde bulunan çeşitli görüntüleme sistemlerinin, belirlenen hedeflere veya alanlara belli menzilde bu sistemleri kullanabilmeleri ve bunun sonucunda çeşitli mühimmatları yine düşük menzillerde kullanabilmelerinden kaynaklanmakta.

ISTAR kabiliyeti ile birlikte oluşan bu farkındalığın daha efektif bir hale gelmesi ve bu zafiyetin giderilebilmesi ise diğer kabiliyetlere bağlıdır, en çok da müşterek çalışma kabiliyetine bağlıdır. Müşterek çalışma ile ilgili detaylı bilgi: defenceturk.net/tsk-gelecegin-…

Müşterek çalışma ile ISTAR’ın birleşmesi ile birlikte ise çok etkili sonuçlar ortaya çıkabilir ki BHK ve Libya’da gördüğümüz de tam olarak budur. Bu kabiliyetler ne kadar efektif ve artırılmış bir şekilde konumlandırılırsa, bu sistemlerin harp alanına etkisi o kadar çok olur.

Bu kabiliyetlerin artırılması ve zafiyetlerin giderilmesi, insansız sistemlerin gelişimindeki en önemli mücadelelerdendir. Günümüzde bu alanda yapılan temel çalışmalarda buna dayanmaktadır. Bu noktada ise temel yaklaşım, “Sen yapamıyorsan bırak başkası yapsın” noktasındadır.

İHS’lerin sahip olduğu farkındalığın çeşitli platformlara aktırılması ile birlikte, bu sistemlerin yapamadığı veya yapması durumunda kendileri açısından beka problemi yaratacak konular, farklı platformların inisiyatiflerine bırakılmaktadır.

Pentagon tarafından yayınlanan İnsansız Sistemler yol haritası belgesinde tam da bu konuya dikkat çekilmiş. Belgede birçok bölümde irdelenen bu konuda çeşitli çözümler sunulmuş. En önemlisi: ”UAS support all aspects of the sensor-to-shooter cycle”
fas.org/irp/program/co…

“Sensor-to-shooter cycle”, bir harekât sahasında anlık olarak tüm bilgilere sahip olarak operasyonel üstünlüğün sağlanması amaçlanan sürece denir. Çeşitli sensörlerden alınan verilerin, anlık olarak vurucu güçlere aktarılması ve hedef imhası süreçlerinden oluşur.

Güdümlü topçu mühimmatları gibi kara konuşlu, uzun menzilli, görece operasyonel ve kullanım maliyetleri daha düşük olan sistemlerin, müşterek çalışma yapısı içerisine konuşlandırılması ile hem kabiliyet artışı hem zafiyet azaltılması sağlanır.

Bu durumu şöyle özetleyebiliriz, bir insansız hava aracından alınan ve kıymetlendirilmiş veriler, müşterek çalışma ağında güdümlü topçu mühimmatı kullanan birliklere iletilir. Bu birlikler alının bu verilere göre statik ve dinamik hedeflere saldırı gerçekleştirebilir.

Bu sayede hem IHS’lerin zafiyetleri arka planda kalır, hem vurucu güç konusunda çeşitlilik sağlanır hem de bu gibi sistemler ile kimi zaman maliyet etkin kimi zaman kitle imhası yolları tercih edilebilir. Bu da ciddi bir esnekliğe sahip olmak demektir.

Bu konuda başta ABD olmak üzere birçok ülkede yapılan birçok çalışma da mevcut, yakın bir zamanda Ruslar da bu konuda çalışma yaptıklarını belirtmişlerdi.

defenceturk.net/rus-ordusu-obu…

warisboring.com/russian-precis…

Özellikle Güdümlü Topçu Mühimmatlarının, görüş ötesindeki mezilleri ile orantılı keşif kabiliyeti olmaması ciddi bir dezavantaj yaratabiliyor. IHS’lerden alınan, kıymetlendirilmiş ve LOS ötesi bu veriler ile bu mühimmatlar çok etkin bir şekilde kullanılabiliyor.

Geçtiğimiz günlerde TRLG-230 füzesi ve Bayraktar TB2 birlikteliği ile yaptığı deneme bu kullanım konsepti için önemli bir adım. Bu konseptin farklı mühimmatlar ile geliştirilmesi (farklı harp başlıklı ve farklı çaplardaki füzeler ile güdümlü obüs mühimmatları gibi) çok önemli.

Özetle, gelecekte insansız sistemlerin önünde uzun ve zorlu bir yolculuk var, bu yolculukta şu anda ön sıralardayız. İvmemizi korumalı ve bu yolculuğa çeşitli açılardan, geleceğe yönelik, inovatif bir şekilde bakmalıyız. Bu sayede yolculuğu sonunda en önde tamamlayabiliriz.

Share this Scrolly Tale with your friends.

A Scrolly Tale is a new way to read Twitter threads with a more visually immersive experience.
Discover more beautiful Scrolly Tales like this.

Keep scrolling