Bir Millet Kurtarıcısına Ağlıyor…
Atatürk’ümüzün cenaze töreninde gözyaşlarını tutamayan askerlerimiz, kadınlarımız, çocuklarımız… İşte 29 fotoğrafla Kurtarıcı’sına ağlayan Türk halkımız…
#10Kasım
Reşat Nuri Güntekin yazıyor:
Atatürk’ün şahsında hakiki babamızı kaybettik. Bu ölüm, on yedi milyon insanı bir anda yetim vaziyetine düşürmüş bulunuyor.
Türk milletine yetim demekle onu acınacak bir insan zümresi olarak görmeye meylediyor değilim. Bu fikir bilakis benden çok uzaktır. Hiçbir baba, yetimlerine Atatürk kadar zengin ve fena kabul etmez bir miras bırakmamıştır
O, bize yalnız şan ve zafer hatıraları, müstakil ve mesut bir vatan, yüksek bir rejim bırakmakla iktifa etmedi. Bu saadetleri bütün tehlikelere karşı korumanın ve daima ileriye ve iyiye gitmenin sır ve anahtarlarını da ellerimize birer birer teslim etti.
Bugün Türk vatanı denen toprakta yaşayan on yedi milyon insan O’nun zekasından, aşkından, enerjisinden kopmuş parçalardır.
Bundan sonra doğan nesiller alınlarında aynı zengin ruhun ışığıyla dünyaya gelecekler ve bizim onlara faikiyetimiz yalnız tarihte Mustafa Kemal devri diye anılacak esatiri, O’nunla aynı güneş altında yaşamış olmak şerefimizden ibaret kalacaktır.
Yetim, O’nun bize baş olmadan evvelki devirlerin insanına denirdi. Fani bir insandan çok daha büyük bir şey, insan şeklinde bir ideal karşısında kucak kucağa ağlayan on yedi milyon insan her halde aciz ile edna bir alakası olmayan bir büyük yetimdir.
O’nun inkılabı bir insan ömrünün takip edemeyeceği kadar uzun feyizlere gebe bir inkılaptı. Ölümü karşısında bir zayıf tesellimiz de şudur ki, O, eserinin tohum ve çiçek halinden çıkarak meyve haline gelmiş ilk mahsullerini görmüştür.
Oklar artık bir daha çıkmamak üzere yüreklerimize saplıdır. Eserin tamamiyeti için hepimiz hepsinin aynı aşkla üzerine titreyeceğiz.
Her şeyi çok iyi tahmin eden Atatürk sanırım ki, bir tek noktayı hakkiyle tahminden aciz kalmıştır. Halk tarafından ne kadar sevildiğini ve arkasından ne kadar insanın ağlayacağını…
Ölüm ölümdür. Fakat O’nun kapanmış güzel gözlerini bu güzel şeyi görmek için bir an daha açması ne kadar istenirdi. (Yedigün, 297. Sayı, 15 Kasım 1938)
"Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kafidir."
Mustafa Kemal Atatürk
“Asla şüphem yoktur ki, Türklüğün unutulmuş büyük medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, bundan sonraki gelişmesi ile geleceğin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır.”
"Beni hatırlayınız..."
Share this Scrolly Tale with your friends.
A Scrolly Tale is a new way to read Twitter threads with a more visually immersive experience.
Discover more beautiful Scrolly Tales like this.