Almanya iş tarihindeki en büyük grevlerden olan “Ford-Türk Grevi” 50 yaşında👇🏼
1973 yılında Ford’un Köln fabrikasında çalışanların sayısı 35 bine ulaşmıştı. Yunanistan, İtalya, Yugoslavya gibi ülkelerden gelen işçilerin arasında en kalabalık topluluğu Türk işçiler oluşturuyordu.
Misafir işçilerin büyük kısmı, koşulları ağır olan alt pozisyonlarda çalıştırılıyordu. Ücret konusunda eşit olmayan bir düzen vardı. Misafir işçilerin saatlik ücreti Alman işçilere göre daha düşüktü. Ve yıllık izin süreleri yetersizdi. İzin süresinin 1 haftası yollarda geçiyordu.
Şartlar bir türlü iyileştirilmiyordu. Sorunlar çözülmeyince Türk işçiler sağlık raporu alarak izinlerini uzatmaya başladı. Fabrika ilk başlarda raporları kabul ederken sonradan bu uygulamayı sert şekilde durdurdu. Raporlu olan yaklaşık 300 işçiyi Ağustos 1973’te işten çıkardı.
Bardağı taşıran son damla buydu. Arkadaşlarının yeniden işe alınmasını isteyen işçiler, 24 Ağustos günü küçük bir grupla fabrika bahçesinde greve başladı. Greve diğer ülkelerden işçiler de katıldı ve sayı önce 8 bini, ardından 15 bini buldu. Ford şalterleri indirmişti!
İşçilerin talepleri şöyleydi: “İşten çıkartılanların hepsi geri alınacak. Bantların hızı yavaşlatılacak. Saatlik ücretlere 1 mark zam yapılacak. Yıllık izinler 6 haftaya çıkartılacak. İşçiler ceza almayacak. Grev süresince saatlik ücretler tüm işçilere eksiksiz ödenecek.”
Fabrika ve sendika ilk günden itibaren greve olumlu yaklaşmasa da grev büyük ses getirdi. Bu durum medyaya da aynı şekilde yansıdı. “Türklerin Ford Terörü”, “Yasadışı Grev”, “Türk Grevi”, “Vahşi Grev”, “Korsanlar” gibi manşetler atıldı. Bunun bir grev değil işgal olduğu söylendi.
Güzel şeyler de oluyordu. Belçika’daki Ford Fabrikası’nın montaj bölümü çalışanları bir mektup göndererek şöyle yazmıştı: “Grevdeki arkadaşlarımızın yanındayız. Destek olmak için 100 işçiyle birlikte yola çıkıyoruz!”
30 Ağustos: Fabrika önünde üzerlerine işçi önlüğü giymiş bir grup, ellerinde “Fabrikamızı geri alacağız!” pankartlarıyla kargaşa çıkartıp fabrika kapısından içeri girdi. Bir süre sonra önlük giyenlerin polis olduğu anlaşıldı. Grev, zor kullanılarak bastırılmıştı.
Grev sözcüleri sınır dışı edildi. 27 işçi tutuklandı. 100 işçi ihbarsız işten çıkartıldı ve yaklaşık 600 işçiye kendi istekleriyle istifa etmeleri için baskı yapıldı. Sendika bütün bu olup bitenlere itiraz etmedi. Misafir işçiler kendi başlarına kalmıştı.
Grev tüm Almanya’da büyük yankı uyandırdı. Bild “Alman işçiler Ford’u kurtardı.” manşeti atarken, Der Spiegel şöyle diyordu: “Çoğunda Türklerin çalıştığı Köln bantlarında artık aşağı proletarya tabakasına dahil olma hissi uyandı. Getto halinde tecrit edildiklerinin farkındalar.”
Grev bir uyanışa neden oldu. Misafir işçiler, gelecek yıllarda iş yeri temsilciliği için daha fazla aday çıkartarak örgütlendi. Hak arama ve mücadele konusunda bilinçlendiler. Her şeye rağmen şalterlerin işçilerin elinin altında olduğunu herkese gösterebildiler. 🌿 #1Mayıs
Share this Scrolly Tale with your friends.
A Scrolly Tale is a new way to read Twitter threads with a more visually immersive experience.
Discover more beautiful Scrolly Tales like this.