Tarih Saka Profile picture
Türk, Türklük, Türkçülük, Atatürkçülük içerir.

Jun 3, 2023, 22 tweets

Sultan IV. Murat ve IV. Mehmet zamanında, Kadızade Mehmed Efendi (ö:1635) ile Halveti Şeyhi Abdülmecid Sivasî (ö: 1639) arasında çıkmıştır. Bu iki gruptan birisi formel resmi dine bağlı cami vaizleri olan kadızadeliler, öteki de tekkelerde tasavvuf felsefesini benimseyen...

1- ...tarikat uleması idi. Biz buna Fakihler ile Sofuların kavgası da diyebiliriz. O günlerde medrese öğretisinin en nüfuzlusu Ayasofya vaizi Balıkesirli Mehmed Efendi idi. Bu iki grubun dinsel taassuba dayalı tartışma konularına bakarak günümüz siyasal İslamına dersler...

2- ...çıkarabiliriz:
(1) Medreselerde matematik okunsun mu, okunmasın mı?
(2) Hızır Aleyhisselam hala yaşamakta mıdır?
(3) Musiki dinlemek, dönerek sema yapmak, caiz mi, değil mi?

3- (4) Kahve, tütün vesair şeyler haram mı, helal mi?
(5) Hz. Muhammed'in ana ve babaları imanla mı gitmiştir?
(6) Boğulurken Allah'ı tanıyan Firavun mümin mi KAFİR mi sayılır?
(7) Yezid'e lanet caiz midir, değil midir?

4- (8) Türbeleri ziyaret caiz midir, değil midir?
(9) El öpülmesi, eğilerek selam verilmesi caiz mi, değil mi?
(10) Hz. Peygamber ve sahabenin isminin geçtiği yerde (sav) ve (ra) demek meşru mu, değil mi?

5- (Bkz. Osman Ergin, Türk Marif Tarihi, c. I-II, s. 230, İstanbul 1977.) 16-18. asırlarda iki grup arasında çıkan din temelli bir kavganın başını Ayasofya vaizi Kadızade Mehmet Efendi ( ö:1852) çekiyordu. Rakibi de Halveti Şeyhi Abdülmecid Efendi (Ö. 1639).

6- Kadızade Mehmet Efendi tarikatların tekke gösterilerini bidat ve haram sayıyor, cemaati tahrik ederek tekkeleri yıkmaya çağırıyor, Şemseddin Sivasi de Kadızadenin sünni doktrinine saldırıyordu. İstanbul sokakları ve Ayasofya meydanı çatışmalara sahne olmuş...

7- ...her yeri TEKFİR sesleri ve taassup salgını kaplamıştır. (Bkz. Madeline C. ZİLFİ, Osmanlı uleması, s.130) Osmanlı/İslam kültüründe yaşanan çağ dışı bu yozlaşmayı elbette Voltaire gibi analiz eden bir Fiozofumuz olmasa da bıçağın...

8- ...keskin ve kör uçlarını temsil eden gericiliğe karşı çıkan bir Katip Çelebimiz (1609-1657) vardı. Kadızade Mehmed'in talebesi olmasına rağmen ona karşı hakarete varan eleştiriler yapmıştır. Mizan'l-Hak eserinde şunları yazacaktır:

9- "...Onlar iki dubaracı şeyh idi. Birbirlerine karşı ün yapıp Padişahın malumu oldular. Bu bahane ile iş görüp dünyadan murad aldılar. Ahmaklık edip iki taraf da onlar gibi ün yapmak ümidiyle bu davalara yapıştılar.

10- Kürsülerde birbirine taş atıp laf sokarak, kılıç ve süngüyle savaşa yol açmaya yaklaşınca, kimilerinin sürgünle kulaklarını çekmek, terbiyelerini vermek lazım geldi..." (Bkz. Mustafa Kara, Tekke ve Zaviyeler, s.79)

11- Katip Çelebi'nin önemi şuradaydı ki, tarihimizde Batının üstünlüğünü kabul eden, devletin geleceği için Batıya yönelmenin, ilim ve teknik bakımından bir zaruret olduğunu söyleyen, tercümeler yaptırarak Batı ilmiyle ilk defa temasa geçen Katip Çelebi, bizde garpçılığın...

12- ...başlangıcı sayılabilir. O zamana kadar Osmanlı düşüncesi Avrupa'yı daima küçümser, onunla teması bile küfür sayardı. (Bkz. Halil İnalçık, Konuşmalar ve Söyleşiler, c.1, s.217)

13- Batı dünyası kilise taassubunu kırıp aydınlanma çağına eriştiği halde, Osmanlı kültürü Katip Çelebi düşüncesinin devamını getiremeyip skolastikte kaldı, tarikat/medreseler toplumu yozlaştırmıştır. Batı rönesans ve reformdan keşif ve icatlara, oradan aydınlanmaya evrilirken...

14- ...bizdeki medrese/tarikatlar birbirini iman tazelemeye davet etti. (Bkz. Zeynep Aycibin, (Doktora tezi) Fezleke, I-II, s.2016) Osmanlının geri kalışı üzerinde en ciddi çalışmayı "Tarih Boyunca İlim ve Din" kitabıyla Dr. Adnan Adıvar yapmıştır.

15- Katip Çelebi'yi (1608-1656) “Türkiye’nin ilim devrimcisi veya ilim rönesansının müjdecisi” görmüştür: “... XVI. asırda bütün dünya alimleri ve din uleması dünyanın durduğuna, güneşin onun çevresinde döndüğüne inandıkları sırada, Copernic, papazları arasında bulunduğu...

16- ...Frauenburg Klisesinin kulesinde gözlemler yapıyor, dünya güneşin etrafında dönüyor diyordu. 1642’de Galilei ve Newton onun bilimsel yöntemini uyguladılar. Bu büyük dehalar gelmeseydi, biz insanlar bugün hâlâ, büyük Türk alimi Katip Çelebi’nin medrese alimleri için...

17- ...dediği gibi göklere ve oralarda olup bitenlere ÖKÜZLER gibi bakıyor olacaktık..” (Bkz. Dr. Adnan Adıvar, Tarih Boyunca İlim ve Din, İstanbul 1976) O yıllarda Osmanlı/İslam kültürünün entellektüel tarihinde mehdilik/mesihlik/mülhidlik iddiaları oldukça yaygındı.

18- Dahası "nizam-ı alem", "devlet-i ebed müddet" uğruna da "kardeş katli" ve idamlar Osmanlı sarayının gerçekleriydi. Osmanlı tarihi ve inanç sisteminde 1.000 tarihi çok önemli görülmeye başlanmıştı. Bu tarih Hicri 1.000, miladi 1.591 tarihine rastlıyordu.

19- O tarihte kıyamet kopacak diye ortada hurafeler dolaşıyor, İstanbul ve Halep'te hazırlıklar yapılmaya bile başlanmıştı. Sultan III. Murat devrinde kıyametin ne zaman kopacağını yıldızlardan öğrenebilir miyiz diye, rasathane kuruldu.

20- Ancak 1.000 tarihine girilince kıyamet kopmadığı görüldü. Herkes rahat nefes alırken, öbür yandan yeni kurulan rasathane binası da Kılıç Ali Paşanın top atışıyla yerle bir edilecekti (1577). Allah'a ve Kitaba sığınan softalık o dereceye gelmişti ki, gökteki yıldızlarla...

21- ...uğraşan Rasathane "Allah'ın işine karışıyor, İslama uğursuzluk getiriyor" diye yorumlanmış, nitekim Şeyhülislam fetvasıyla yıkılmıştır. (Bkz. Halil İnalçık, Konuşmalar ve Söyleşiler, c.1, s. 228)

Share this Scrolly Tale with your friends.

A Scrolly Tale is a new way to read Twitter threads with a more visually immersive experience.
Discover more beautiful Scrolly Tales like this.

Keep scrolling