Şimdi size Türk Milleti'nin #30Ağustos'ta boğduğu bir kabusun baş mimarını, derin aklının bilinmeyen öyküsünü anlatacağım. İngilizleri Anadolu'ya süren, Panhelenizm'in hamisi, Osmanlı'yı çökerten bir Osmanlı'dan bahsedeceğim. Hazır mıyız? #30AğustosZaferBayramı
1 – İleride Osmanlı'nın temeline dinamit döşeyen adama dönüşecek olan çocuk 1849 yılında Muğla Bucağı,Saburhane Köyü'nde dünyaya geldi. Tatavla'dan (Kurtuluş) göçmüş fakir bir Rum ailenin çocuğuydu.Babası adını Basil koydu. İleride Savaş Lordu Basil Zaharoff olarak nam salacaktı.
2–Aile Basil 8 yaşındayken İstanbul'a döndü.O yaşta Avrupalı misafirlere rehberlik yaparak iş yaşamına atıldı.Misafirleri ve Galata genelevleri arasında bağlantıyı kuruyordu.Ardından itfaiyeci oldu,evleri şüpheli şekillerde yanan(!) zenginlerin servetini rüşvet karşılığı kurtardı
3 – Döviz acenteliği ve tefecilik yaptı.24 yaşında Londra'ya gitti.Oradan Atina'ya geçti.Gazeteci Etyen Skuludis ile dostluk kurdu. Skuludis'in tavsiyesiyle 14 Ekim 1877'de İngiliz silah devi Thorsten Nordenfeldt'in Atina'daki acenteliği işini üstlendi.
4 – Zaharoff’un silah pazarına girdiği dönemde Balkanlar, Avrupa ve Doğunun içinde bulunduğu şartlar, onun bu sahada kendini ispatlaması ve yüksek kazançlara ulaşması bakımından oldukça müsait bir ortam oluşturmuştu.
5 – Zaharoff bu sayede kısa zamanda, İngiltere, Osmanlı, Rusya ve Yunanistan Savunma Bakanlıkları arasında mekik dokuyan silah sanayiinin ünlü simalarından birisi konumuna yükselmiştir.
6 – Amerikalı papaz George W. Garrett tarafından tasarlanan ve ABD Deniz Kuvvetleri'nin "İstikrarsız ve tehlikeli manevra yaptığı" gerekçesiyle reddettiği denizaltılardan birini Yunan Deniz Kuvvetleri'ne sattı.
7 – Daha sonra Osmanlı Sultanı II.Abdülhamit'in vesveseli kişiliğini kullanarak bu yeni Yunan denizaltısının arz ettiği tehdit konusunda ikna etti.
8 - Osmanlı Bahriyesi'nin tecrübe ettiği denizaltıları beğenmeyerek reddetmesine rağmen iki denizaltı Vickers&Armstrong şirketi tarafından üretilip parçalandıktan sonra Taşkızak Tershanesi'nde birrleştirilmek suratiyle Osmanlı Donanmasına katıldı.
9 - Denizaltılardan ilkinin adı Sultan Abdülhamit konuldu.Ancak hiçbir aktif göreve çıkamadan atıl duruma düşerek Haliç'te çürümeye terk edildiler.Ardından,Zaharoff,Rus yetkilileri yeni Türk denizaltılarının arz ettiği tehdit konusunda ikna ederek,Rusya'ya da iki denizaltı sattı.
Ara Not: Daha önce bu denizaltıların hikayesini bir bilgisel yapmıştım. Abdülhamit Denizaltısı ile ilgili bilgisele aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
10 - 1888’de dünyanın ilk makineli tüfeğini geliştiren Amerikalı mühendis Hiram Maxim’in Nordenfeldt’in ürettiği topun satışlarını beklenmedik şekilde düşürmesi üzerine Zaharoff,derhal harekete geçmiş ve sinsi bir planla çevirerek onu kendi fabrikasıyla birleşmek zorunda bıraktı.
11 - İngiliz Vickers Silah Şirketi 1897’de, Maxim’e ortaklık teklif ettiğinde Zaharoff,elde ettiği hisselerle bir anda dünyanın önde gelen silah tüccarlarından biri oluvermişti. I. Dünya Savaşı öncesinde Vickers şirketi,maddî açıdan büyük ölçüde Basil Zaharoff şirketi idi.
12 - 1915 yılında İngiltere, ülkedeki bütün silah fabrikalarını Mühimmat Bakanlığı’nın denetimine vermiş; başına da geleceğin başbakanı ünlü Lloyd George’u getirmişti. Basil Zaharoff ise, Mühimmat Bakanı’nın gizli “başdanışmanı” gibiydi.
13 - Aralarındaki dostluk, Lloyd George başbakan olduktan sonra daha ileri boyutlarda sürecekti. George’un Ön Asya politikasının belirginleşmesinde, Zaharoff’un payı büyüktür.Zaharoff Lloyd George'un beynini Yunanistan'ın Antik Yunan'ın varisi olduğu fikriyle doldurmuştu.
14 - Zaharoff'un önemli dostlarından biri uzun zamandır maddi olarak da desteklediği Yunan Başbakan Venizelos'tu. Venizelos, arkasını Zaharoff’a dayadıktan sonra, Anadolu’yu işgale soyunabilmesi için artık hiçbir engelin kalmadığını düşünüyordu.
15 - Nihayet, İtilaf Devletleri, 14 Mayıs’ta Paris Konferansı’ndaki toplantıda, Yunanlılara İzmir’i işgal etme iznini vermekte gecikmeyeceklerdi.Bu iznin verilmesinde Zaharoff, Clemenceau ve Llyod George ile olan dostlukları gibi bütün kudretli yakınlıklarını harekete geçirmişti.
16 - Ancak süreç beklendiği gibi gelişmedi. Mustafa Kemal Atatürk adında genç bir kumandan #BüyükTaarruz ile Zaharoff'un bütün planlarını bozdu. #30Ağustos onun için büyük çöküşün tarihidir aynı zamanda.
17 - Yunan bozgunu, Zaharoff’un Doğudaki işlerine ciddî ölçüde darbe indirmişti. Küçük Asya Harekâtı’nın başarısızlıkla sonuçlanmasının Zaharoff’a servetinin yarısını kaybettirdiği söyleniyordu.
18 - İşgal kuvvetlerinin arkasında yer alan Zaharoff ve onun gibi kapitalist sermeye için de Kurtuluş Savaşı bir dönemin ve planlarının sonu olmuştu. Bunu asla unutmadılar.
19 - Mustafa Kemal Atatürk'ün bağımsız iktisat politikalarının ardında yatan ana fikir, fakir halkı kalkındırmak kadar ekonomik olarak da tam bağımsız bir ülke yaratmak ve ileride yaşanacak iktisadi saldıralara karşı direnebilecek güçte bir devlet oluşturmaktı.
20 - Zaharoff emellerine ulaşamasa da yine de savaş sonunda Fransa’da “Légion d’Honneur Yüce Haçı” ile onurlandırılırken Britanya’da da “Büyük Haç Nişanı” ile “Sir” unvanını alacak ve asiller arasına katılacaktı.
21 - Bu ülkenin Kurtuluş Savaşı yalnızda rengarenk üniformalarıyla düşman askerine karşı değil, dünyanın kudretli sermayesine karşı da verilmiştir. Cumhuriyet'in silah, çelik ve çeşitli sanyii dalları ile üretime verdiği önemin ardında bir daha bunları yaşamama refleksi yatar.
22 - Kurtuluş Savaşı'nın kuru bir askeri destan olmadığını, bir milletin topyekün esarete karşı, varlık savaşı olduğunu asla unutmamak için bu bilgiseli hazırladım. Sizlerden ricam, bunu insanlara özellikle de çocuklarımıza ulaştırmanızdır.
Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Vatanım Sensin dizisinin kahramanı Albay Cevdet'in gerçek hikayesini biliyor musunuz?
Gelin birlikte Gavur Mümin'in İzmir'in ve vatanın kurtuluşu için yaptıklarına bir göz atalım. #VatanımSensin
1 - 1919 Yunan kıtaları #Izmir'de...
Bütün kışlalara girilmiştir.
Yunan askeri, başta Kolordu Komutanı Ali Nadir Paşa olmak üzere subaylarımızı dövüp,üzerlerindeki paraları, yüzük ve kıymetli eşyaları almış,kasalardaki paraları gasp etmiştir.
2 – Türk subay ve askeri elleri havada Yunan namluları önünde #İzmir sokaklarında gezdirilip hayvan taşımakta kullanılan Yunan gemilerine hapsedilmiştir. Bu rezaletin Jandarma G. Komutanlığı ve basına duyurulmasını sağlayan bir asker ileride İzmir'in de kaderini değiştirecektir.
Mehmet Akif Ersoy'un cenaze merasimi bilgiseli yapma zamanı geldi.
1936 – İstiklal Marşı'nın şairi Mehmet Akif Ersoy'un cenazesi harbiyeliler ve üniversitelilerin sırtında yol alıyor. + #MehmetAkifErsoy#istiklalmarşı#perşembe
2- 1935 yılı sonlarına doğru Kahire’de uluslararası bir cerrahi kongresi düzenlenmiş, Türkiye’den Tevfik Remzi Kazancıgil, Kazım İsmail Bey ve Ömer Vasfi Aybar katılmıştır. Heyet Kahire'de Mehmet Akif'i de ziyaret etmiş Tevfik Bey onu muayene edince Siroz olduğunu anlamıştır.
3- Tevifk Bey, İstanbul'a dönünce Mehmet Akif’in durumunu Mithat Cemal Kuntay'a anlatır. Mithat Cemal Bey “Aman” der, hemen sağa sola haber verir. Mehmet Akif’in hastalığını kısa zamanda Atatürk'de duyar. Talimat verir. Mehmet Âkif, İstanbul’a gelir ve hemen hastaneye yatar.
#Salı süprizi - Birazdan Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili bir bilgisel geliyor!
1 - 20 Kasım 1918 - Pera Palas Oteli, İstanbul.
Mustafa Kemal, Pera Palas'ta kalmakta ve bu arada çok yoğun bir görüşme trafiği içierisinde bulunmaktadır. Anadolu'da bir direnişin örgütlenmesi gerekliliği genel kabul görmüş ve bunun çalışmalarına başlanmıştır.
2 - Bu sırada Pera Palas'ın bir misafiri daha bulunmaktadır; İngiliz General Sir William Birdwood. Birdwood, Çanakkale'de Anzak Kolordusu Komutanı olarak çok üstün durumda olmasına rağmen Mustafa Kemal'e üç kez yenilmiştir.
Son günlerde Medine Müdafası ve Fahrettin Paşa hakkında gerçek dışı pek çok beyan ortaya çıktı.Medine Müdafaası ayrıntıları en iyi bilinen çarpışmalardan biri olmasına rağmen bu iftiraların müşterisi de maalesef bol. #OkuyorumÇünkü
Osmanlı tarihinin en yüzağartıcı savunmalarından birinin ideolojik saplantılar, Arap milliyetçiliği ve Arap sempatizanlığı yüzünden iftiraya maruz kalmasını kabul etmek mümkün değil. Bu nedenle bir kaç kelam etmek farz oldu. #OkuyorumÇünkü
Medine Müdafaası Türk tarihinin en çetin ve anlamlı savunma harplerinden birisidir.Fahrettin Paşa komutasındaki Mehmetçik ve Medineli Arap milis güçleri (Evet Arap) Medineyi deyim yerindeyse takatleri kesilinceye değin tam 2 yıl 7 ay İngiliz destekli isyanclara karşı savunmuştur.