İŞGAL,DİRENİŞ VE KURTULUŞ: "CUMHURİYET GAZETESİ"- BÖLÜM 2
1-Evet sevgili dostlar yoğun bir ilgi ile teveccüh gösterdiğiniz flood serimizin 2. bölümü ile karşınızdayız...
1-Evet sevgili dostlar yoğun bir ilgi ile teveccüh gösterdiğiniz flood serimizin 2. bölümü ile karşınızdayız...
2-Serimizin ilk bölümünde Cumhuriyet Gazetesi'nde bugün yaşananları anlayabilmek için olayların en başına gitmiş sizlerle 1981 yılına kadar uzanmış ve +++
3-+++Hasan CEMAL ile İlhan Selçuk-Uğur Mumcu ekibinin mücadelesini yazmış ve bu ilk "LİBERAL/SAĞ" saldırı dalgasının nasıl bertaraf edildiğini anlatmıştık...
4-Sonrasında ise İlhan Selçuk kontrolündeki Cumhuriyet Gazetesi'nin yaşadığı maddi sıkıntılar sonrasında SERMAYE BARONLARININ halka arz sonrası nasıl Cumhuriyet'te hisse sahibi olduğunu belirterek Akın ATALAY ismine dikkatlerinizi çekmiştik...
5-Cumhuriyet Vakfı'ndan içeri genç ve hırslı bir avukat olarak giren "YENİLİKÇİ""LİBERAL SOLCU"tavizsiz Kemalist yayın çizgisinin terk edilmesini savunan Akın ATALAY'ın giderek ağırlığı artarken gazete içerisinde başını Mustafa Balbay'ın çektiği ekip ile çatışmalarını anlatmıştık
6-Ve tarih yapraklarını 2004'e getirerek CUMHURİYET içerisinde gerçekleşecek büyük ve uzun savaş için tarafların saflarını belirleyip,kılıçlarını çektiklerini yazarak ilk bölümü tamamlamıştık
7-. Ne demiştik ilk bölümü bitirirken "CUMHURİYET GAZETESİ'NİN EN UZUN 15 YILI BÖYLE BAŞLAYACAKTI"...
8-Bu kısa hatırlatma girizgahının ardından sizler hazırsanız biz de hazırız ve işte başlıyoruz...Çayı,kahveyi kapan gelsin...
9-Evet Cumhuriyet Gazetesi, tarihinde 2. kez ve hemde çok daha büyük bir "SAĞCI-LİBERAL" bir saldırı rüzgarı ile karşı karşıya kalmak üzereydi...
10-Bu esnada artık Akın Atalay Cumhuriyet Vakfı içerisindeki en güçlü günlerini yaşarken,Atalay'ın gazeteci kökenli olmamasına rağmen bu denli güçlenerek gazetede yükselmesinin önüne geçilemiyordu...
11-Mustafa Balbay ise gazete içerisinde "Kemalist, solcu yazarlar" ile birlikte adeta bir direniş hattı kurmuştu. Kavga giderek alevleniyor ve alenileşiyordu...
12-Ve gazete içerisinde kurulan bu sert "Direniş Hattı" nedeni ile Akın Atalay bir türlü Cumhuriyet'i hayallerindeki "2.Cumhuriyetçi,liberal çizgiye" kaydıramadı... Ta ki 1 Temmuz 2008 tarihine kadar... Bu tarih Cumhuriyet gazetesi için önemli bir "KIRILMA NOKTASI" olacaktı...
13-Tarih yaprakları 1 Temmuz 2008'i gösterdiğinde sabah saatlerinde polisler Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay'ın evine gidiyor ve Balbay Ergenekon soruşturması dahilinde gözaltına alınıyordu...
14-Ama bu gelişme süreci yakından ve farklı gözlerle izleyenler için hiç de sürpriz değildi.Zira bu gelişmenin işareti 21 Mart 2008'de İlhan Selçuk'un Ergenekon Soruşturması kapsamında gözaltına alınıp 24 Mart'ta tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılması ile verilmişti...
15-YEŞİL GLADİO halini almış olan Cemaat, kendisine kurguladığı "GÜÇ SAVAŞINDA" engel olabilecek,toplumsal muhalefeti örgütleyebilecek her kurum ve görüşten,kime yakın olursa olsun, görüşü ne olursa olsun tüm kişileri tek bir torba içerisinde tasfiye etmeye başlamıştı...
16-Bu arada CUMHURİYET GAZETESİ'nin "KEMALİST-ULUSALCI-SOL" kanadının tasfiyesi için de düğmeye basılmıştı... Artık Akın ATALAY'ın önü açıktı... Ve ülkede ERGENEKON rüzgarı eserken, CEMAAT ise YEŞİL GLADİO'YA dönüşmüş biçimde gücünün zirvesini yaşıyordu...
17-Akın ATALAY hemen kolları sıvayacaktı. Gazete içerisinde İlhan Selçuk-Mustafa Balbay ekibinin kurduğu "KEMALİST- SOL" direniş hattına dahil olan isimler "ZORUNLU TENKİSAT" adı altında birer-ikişer,çok dikkat çekmeyecek şekilde gazeteden çıkartılmaya başlıyordu...
18-Bu arada İlhan Selçuk ve Mustafa Balbay'ın ERGENEKON DAVASI'na Cumhuriyet Vakfı savunma tarafı şeklinde değil, "Davadan Cumhuriyet Gazetesi Tüzel kişiliği zarar gördüğü için müdahil olarak" katılmaktaydı!
19-Hatta sanıklara ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ hakkında "kafalarındaki soru işaretlerini sormakta,çapraz sorgularda sanıklara birbirinden garip sorular yöneltmekteydiler" Kimler mi? Vakıf adına avukatlık yapan Bülent Utku ve tabii Akın Atalay!
20-Yani Cumhuriyet Gazetesi avukatları kendi arkadaşlarını yargılamaya başlamışlardı... Mustafa Balbay'a "Savunmanı pasif ve suçlamaları kabul eder tarzda yap" telkini ise bardağı taşıran son damla oluyordu. Balbay bu telkinden sonra avukatlarını değiştiriyordu...
21-Bu arada gazetede ulusalcı isimler tasfiye edilirken gazeteye, 2.Cumhuriyetçi,liberal yazarlar alınıyor yavaş yavaş Akın ATALAY'ın kafasındaki "YENİ" (!) Cumhuriyet Gazetesi inşa ediliyordu...
22-Öte yandan Mustafa Balbay'ın Silivri zindanlarına atılması ile birlikte boşalan Ankara temsilciliğine bir isim aranıyordu... Aranan isim ise gazeteye "ortak" olmuş olan Karamehmet'in AKŞAM gazetesinden bulunuyordu:UTKU ÇAKIRÖZER...
23-Neydi Çakırözer'in en önemli özelliği? Çakırözer Fullbright Programı dahilinde Humphrey Bursu ile ABD'de eğitimini tamamlamıştı.Sonrasında ise ABD DEVLETİNİN YARI RESMİ yayın organı Washington Post'ta çalışmıştı. Yani tam Akın ATALAY'ın istediği profildi...
24-Ve Çakırözer, Cumhuriyet Ankara Temsilcisi yapılıyordu... Ancak gazete sadece liberal çizgiye kalmayacak,Cumhuriyet okurları için katlanılmaz olan gelişmeler aslen 2011 itibariyle başlayacaktı...
25-Akın ATALAY gazete içerisinde en büyük yardımı Hikmet ÇETİNKAYA'dan almaktaydı.Türkiye'de Hikmet ÇETİNKAYA denildiği zaman Gülen Cemaati'nin gerçek yüzünü ortaya koyan yazıları ile en önemli yazar akla gelirdi....
26-Ama ne oluyorsa oluyor 2011 yılı itibariyle Hikmet ÇETİNKAYA ile YEŞİL GLADİO halini almış Cemaat arasından bir yakınlık başlıyordu... FETÖ'nün Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın Abant Toplantılarında boy gösteriyordu...
27-Aynı Hikmet Çetinkaya, Gazeteci Yazarlar Vakfı'nın en önemli isimlerinden Ekrem Tufan Aytaf ile kol kola hatıra resimleri çektiriyor,Aytaf'ın "Cemaat tehlike mi?" sorusuna "Ben tehlike olarak görmüyorum" diyor,+++
28-Bu esnada Cemaatin Moskova, Leningrad'daki Ugam'daki cemaat okullarını ziyare ediyordu...
29-Gazetenin "değiştirilen" çizgisinin "yeniliköi" yazarlarından Leyla Tavşanoğlu tam da bu sıralarda Pensilvanya'ya Gülen'i ziyarete gidiyor 2,5 saatlik off-the record bir görüşme gerçekleşiyor, bu görüşme sonrası "Vemaati ben de tehlike olarak görmüyorum" diyordu...
30- Sadece onlar mı? Tabii hayır... Cumhuriyet'teki yeni trend "değişimin" yılmaz savunucuları, "KEMALİZM gereksiz,Uğur Mumcu gazeteciliği bana bir anlam ifade etmiyor" diyen Aydın Engin ve Oya Baydar, Samanyolu kanallarından eksik olmuyor,Zaman ve Taraf'a konuşuyorlardı bol bol.
31-Mesela "YENİ" Cumhuriyet'te artık Ahmet İnsel de yazıyordu... Kimdi Ahmet İnsel? SOROS'un AÇIK TOPLUM ENSTİTÜSÜ'nün kurucu 4'lüsünden birisi... E yakını Osman Kavala... Namı diğer "KIZIL SOROS" Kitapları,KAVALA'nın İletişim Yayınlarından çıkar...
32-Göz boyama taktikleri de vardı mesela Akın ATALAY'ın mesela rahmetli üstad Uğur Mumcu'nun oğlu Özgür Mumcu'ya köşe açmak gibi....Ancak dikkatli takip edenler biliyorlardı ki baba ile oğul arasında fikiri benzerlik yok denecek kadar az...
33-Üstad Uğur Mumcu "DEVRİMCİ KEMALİST SOL" çizgiye sahipken oğul Özgür Mumcu Kemalizm'den alabildiğine uzak "Liberal yazılar" kaleme alıyordu çok hafif "sol" sosounu üzerine katarak makalelerinde...
34-Ve 2014 yılına gelindiğinde artık İlhan Selçuk hayata gözlerini kapatmış, Mustafa Balbay Silivri zindanlarında tasfiye edilmiş, kemalist sol unsurlar Cumhuriyet Gazetesi'nde tasfiye edilmiştir...
35-2014 yılına gelindiğinde TARAF gazetesi kullanılamaz hale gelmiş olan FETÖ artık hekm yeni medya mecrası hem de gelecek dizaynında sol muhalif katmanları manipüle etmek,hem de CHP içerisinde daha etkin olmak için giderek Cumhuriyet Gazetesi ile daha da yakınlaşmaya başlamıştır
36-Bu amaç doğrultusunda da "LİBERAL","2.CUMHURİYETÇİ" ve hatta "Liberal Muhafazakar" isimler kullanılacaktır... Artık öldürücü darbeyi vurmanın zamanı gelmiştir. CUMHURİYET VAKFI ele geçirilerek yeniden dizayn edilecek ve BÜYÜK LİBERAL/SAĞ taarruz zaferle noktalanacaktır...
37-Bu son hedefin gerçekleşmesi için de 2014 yılının Şubat Ayının 18'inde gerçekleşecek Vakıf Toplantısı'nda son darbe vurulacaktır...
38-Bu toplantı ile birlikte Vakıf istenilen biçimde ele geçirilmiştir.Sonrasında 2015 yılına kadar Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmenliği'ni yapan Utku Çakırözer'in yerine ise 17/25 Aralık sürecinde ARTI 1 TV'yi adeta FETÖ'nün tetikçi kanalına çeviren Can Dündar getirilir.
39-Akın ATALAY artık "GAZETECİ KÖKENDEN GELMEDEN" Cumhuriyet Gazetesi'nde zirveye ulaşmış tek kişi olarak CUMHURİYET VAKFI BAŞKAN VEKİLİ ve CUMHURİYET GAZATESİ İCRA KURULU BAŞKAN VEKİLLİĞİ makamında oturmaktadır...
40-Ancak planladıkları ve bir gergef gibi ördükleri vplanla zafere ulaştığını sananlar yanılmaktadırlar... Evet CUMHURİYET GAZETESİ işgal edilmiştir... Ancak CUMHURİYET'in gelenekleri ve ruhu vardır ve o "ruh" refleks göstermektedir...
41-CUMHURİYET GAZETESİ'nde "İŞGAL DÖNEMİ" le bir devrin kapandığını sananlar çok yanılmaktadır... Zira Cumhuriyet'teki İlhan Selçuk-Uğur Mumcu bayrağı el değiştirmiştir... DİRENİŞ başlamıştır...
42-Evet sevgili dostlar flood serimizin 2. bölümünün de burada sonuna geliyoruz. Klasikleştiği gibi bitiriyoruz floodumuzu "Takdirleriniz beğenilere,beğenileriniz RT'lere yolculuk etsin" Bizimle birlikte olup okuyan yahut daha sonra okuyacak tüm dostlara bin selam olsun...
