Thread by @jeandpardaillan

Kiminle tanışsam en çok sevdiği şey tarih. Okuyorlar da, ama 1 konuşunca sanki 1900'lerin başından 1 ile konuşuyorsun. Doğruluğu tartışılır bir takım bilgiler, analitik olmayan sorular, siyasi eğilimlerin yönlendirdiği indirgemeci sonuçlar

Bunun nedeni araştırma yapmayı bilmemek

1. Herşeyi piyasadaki kitaplardan öğrenmeye çalışıyoruz. Oysa gerçek araştırma bilimsel yayınlarda.

Bunların bazısı çok teknik olabilir, ama a. okuyucu dostu metinler de var b. aynı konuda 20 tane popüler kitap okuyamazsınız, tekrar eder.

Öğrenmek kendini biraz zorlamak demek

Bu yüzden yurtiçi ve dışındaki düzgün yayınevleri sürekli takip edilmeli

Üniversitelerdeki sylabuslardaki kitaplar başlangıç için ideal olabilir; bunlar genelde ucuza satın alınabiliyor ya da libgenden bulunabiliyor

Dergilerdeki kitap değ. kitabı almadan önce size fikir verir

Ve sadece kitap değil, aynı zamanda makaleler de derinleşmek için ideal. Tabi bunu sıradan okuyucu için değil öğrenciler için diyorum ve ne yazık ki Türkiye'de 3-5 okul dışında öğrencilerin bunlardan haberi bile yok. Hepsi ya hocalarının ya da 3-5 ünlü ismin kitabını okuyor.

Oysa üniversitede verilmesi gereken en önemli şey araştırma yapmak

1konu hakkında kompleksite piramidinde sana gerekli olan kata ne kadar kısa sürede çıkarsın? Sana yeten kadarını en kolay ve en doğru nasıl öğrenirsin?

Giriş kitaplarını, monografları, kaynakları nasıl bulursun?

Gene sadece Osmanlı tarihi okuyarak tarihçi olunmaz. Dışarıdaki literatürü de takip etmek lazım. Hem Osmanlı ile ilgili olanları, hem de dünya tarihinin genel eğilimlerini, yapılarını ve tarihçiliğin temel paradigmalarını anlatan kitaplar.

Hem tekrardan kaçınırsınız hem de entelektüel birikiminiz artar, hayatı daha kaliteli yaşarsınız. Thales'in üzerinden kaç sene geçmiş, hala felsefe, sosyoloji, tarih ne işe yarar diyen bogomilcileri görüyorum

Tarihi ya da sosyal bilimleri sadece anekdotçuluk olarak göremezsin

TR'de iki eğilim aşırıya kaçmış: 1. Yerelcilik: Ben kitap okumam, kaynak okurum. Bağlam vs. sıfır. Hayır kardeşim senden önce yazılmışları okumadan, okuduğunu genelin içine oturtmadan 2019'da var olamazsın, Edirne'den öteye gidemezsin.

2. Teoricilik: Burada bir hoca demişti geçen bazı öğrenci geliyor, herşeyin teorisini okumuş bizden çok biliyor maaşallah. Ama uygulama sıfır. Wallerstein, gender, other, ego-docs falan güzel de bakalım kaynağına uyuyor mu? Çatı ile temel birbirine uygun olmalı.

Mesela Avrupa tarihinde isimsiz kahramanların fakirlerin isyankarların tarihi rahat yazılıyor, ama bizdeki çalışmalar ittirme teorik şeyler olarak kaldı; çünkü elimizde en azından 16-17 için o kaynaklar yok. Bir modaya uyup bu konulara atlayanları hocaları uyarmalı.

Kısacası, içinde bulunduğumuz bu malumatfuruş çılgınlıktan, bu bitmeyen entelektüel çölleşmeden kendinizi en kısa şekilde kurtarmak istiyorsanız, bir stratejiniz olmalı. Birşeyi bir kere iyi öğrenmeyi öğrenen diğerlerini de öğrenir, esas olan budur.

İki post scriptum: 1. Bazen görüyorum çok fazla metodoloji kitabı okuyan var, 20 tane okumuş biri. Bu çok fazla. Onun yerine iyi yazılmış kitaplar okuyun.

2. Bir de mühendis kardeşlerim hozam 3-5 kitap söyle de şu tarihi çözeyim demeyin bana.

3-5 kitapta çözülüyor da biz aptal mıyız onlarca sene uğraşıyoruz. Oda sıcaklığında lab ortamı olmadığı ve contingency factor ve cognitive bias yüksek olduğu için genel kurallar konamıyor

Şimdi dışarı çıkacağım Gilets Jaunes bugün olayın zirvesine vuracakmış. Çekirdeğimi alıp izleyeceğim,bakalım Fransızların Toması nasılmış. Acayip de kelime oyunu yaparım.