Thread by @metcihan

rabia naz'ın ölümünün ardından medyanın bugüne kadarki tutumu hakkında bir şeyler söylemek istiyorum. takip eden twitlerde tane tane anlatmaya çalışacağım.

12 nisan 2018'de rabia naz ağır yaralı halde yol ortasında bulunup hastanede hayatını kaybettiğinde çarpıp kaçan sürücüden bahsediliyordu. haberler baskıya girdiğinde henüz intihar süsü organize edilmemişti. medyaya susması söylenmemişti. ertesi günden itibaren her şey değişti.

yerel gazetede son satırdaki parlak vurgulu düzeltmeye(!) dikkat.. gece yarısı gazeteye gelen bilgiye(!) dikkat.. orada gördüğünüz saat önemli. intihar süsü planının hemen sonrasına denk geliyor. tahmin edeceğiniz üzre, bu gazete (eski) belediye başkanı ile yakın ilişki içinde.

rabia naz'ın ailesi bu ölümün müge anlı'nın yardımıyla aydınlanabileceğini düşünüyor. ona ulaşıyorlar. müge anlı konuyla ilgleniyor. eylül ayında ekibini eynesil'e gönderiyor. çekimler yapılıyor. konunun şüphelisi durumundaki kişiler de dahil olmak üzere röportajlar yapılıyor.

müge anlı ekip sorumlusunun baba şaban vatan'a "çok ilginç noktalara ulaştık, çekimleri iki gün daha uzatıyoruz, hemen akabinde sizi stüdyoda ağırlıyoruz" dediği akşam gelen bir telefonla ekip aniden ilçeyi terk ediyor. rabia naz konusu müge anlı'nın programında hiç yer bulmuyor.

müge anlı'nın "intihar konusu içeren program yapmıyoruz" açıklamasını sizlerle paylaşmıştım. açıkçası bu açıklamaya inanmıştım. izlemediğim için bilmiyordum, meğer "intihar mı cinayet mi" içerikli çok sayıda program yapmışlar. gerçek sebep neydi acaba? bugüne kadar açıklamadılar.

o binayı gören istisnasız herkes bir düşme ya da intihar olamayacağını hemen anlıyordu. müge anlı ekibi de anlamıştı. durdular. konuyu listeden sildiler. cinayet çözmekle meşhur müge anlı, bir cinayetinin örtbas edilmesine göz yumuyordu. hem de çocuk cinayeti. kabul edemiyorum.

belki oturup konuşsak müge anlı "ben yayınlamak istesem bile kanal yayınlamazdı, çünkü işin ucu çok etkili isimlere uzanıyordu" diyecek. evet öyle olabilir ama bence bu kabul edilemez. hem aileye de yardımcı olmadı. baba şaban vatan'ın müge anlı'dan 4 talebi var. sonraki twitte.

baba'nın müge anlı'dan talepleri:
*ekipten gizem hanım'ın oto yıkamacıyla röportajı
*m. ali somuncuoğlu'nun hangi noktada rabia naz'la görüştüğüne dair beyanı
*belediyenin yıktırdığı metruk evdeki çekimi
*güzergahtaki rampada 3 kez inip çıkıldığına ilişkin görüntüleri
yayınlasın

müge anlı'dan sonuç alamayınca aile ve eynesil halkı ilçede miting yapıyor. evlat mitingi diyorlar. rabia naz'a ne oldu diye soruyorlar. 10 ekim tarihli miting ulusal basında yer buluyor. tv haberlerine çıkıyor. çünkü baba henüz örtbas çabasının arkasındaki ismi açıklamış değil.

normalde gazetecilerin haberi takip etmesi beklenir. böyle olmuyor, haberler bıçakla kesilmiş gibi son buluyor. sabah'tan @erhanozturk75 bu durumu çok yerinde bir tanımla ifade ediyordu. omerta sessizliği. yani italyan mafyasının "görmedim, duymadım, bilmiyorum, konuşmam" yasası.

16 ekim'de @cemkucuk55 ve @FUATUGUR konuyu ele almış. cem küçük (kendisi de eynesilli) konudan nasıl haberdar olduğunu anlatıyor. iha'nın yerel muhabiri bilgilendirmiş. olayı inceleyince intihar süsü verildiğini anlıyor. bu işin belediye başkanına uzandığı iddiasını paylaşıyor.

18 ekim'de @cemkucuk55 rabia naz hakkında süleyman soylu'yu bilglendirdiğini, soylunun muhtemelen birkaç gün içinde konuyu çözeceğini söylüyor. baba'ya "rahat ol, soylu çözer" demiş. sonra ne oldu? soylu çöz(e)medi. cem küçük bu aya kadar bir daha program yap(a)madı.

9 kasım.. sabah.. son haber.. baba şaban vatan bu haberin canikli'yi çok telaşlandırdığını ve o tarihten sonra medyanın sesinin tamamen kısıldığını söylüyor.

konudan haberdar olup babanın sesini, sunduğu çelişkileri, gösterdiği delilleri vs twitter'da paylaştığım zaman bir şekilde toplumdan gizlenen bu olay belli bir ölçüde artık gizlenemez hale geldi. açıkçası ben sadece öğrendiklerimi paylaştım. babanınn sesini duyurmaya çalıştım.

zaten bu vicdansızlığı bu adaletsiziliği görmesi için insanların konudan haberdar olması yetiyor. benim de öyle oldu. işin ucu kime dokunursa dokunsun görmezden gelemem dedim. öyle davrandım. duyurmaya çalıştım.

iktidara yakın medya görmezden gelmeye devam ediyor. çocuk ölümüne devlet mekanizmaları ve yetkili isimler eliyle intihar süsü verilmesi yeterince korkunç değilmiş gibi, kendine gazeteci diyen insanlar, sırf hükümete yakın oldukları için, üç maymunu oynamaya devam ediyor.

hürriyet'ten @ismailsaymaz'ı konudan haberdar etmeye çalışmıştım. inceleyince "intihar olması mümkün görünmüyor" demişti. ama "gazetede başka bir arkadaş ilgileniyor" açıklaması yapmıştı. şu tarihe kadar haber yok. ya hürriyet henüz haber değeri görmüyor ya da birilerini koruyor.

hürriyet dışında, star, sabah, yeni şafak, haberturk, cnn turk, takvim, güneş, akit ve benzerleri henüz yer vermiş değil. sadece başsavcılık açıklaması yayınlıyorlar. iyi de başsavcılığın açıklama yaptığı konu ne? rabia naz kim? nasıl öldü? ailesi nye çırpınıyor? bunlar yok.

fox tv @KucukkayaIsmail konuyu ele alacağını ilan etmişti. sözünü tutmadı. nedenini desfalarca sormamıza rağmen açıklamadı. bunu bilmeye hakkımız olduğunu düşünüyorum. onu bu haberi yapmaktan alıkoyanın ne veya kim olduğunu paylaşmasını bekliyoruz.

https://twitter.com/metcihan/status/1108032702379368449

yeni şafak'tan @kilicarslan_is köşesine taşıdı. bu sessizliğe ortak olmadığı için kendisine teşekkür ediyorum. @KararHaber de iki kez manşet yaparak (muhafazakar basın mı artık ne dersek) oradaki suskunluğa ortak olmayanlar arasında yer aldı. milliyet de birkaç kez haber yaptı.

son dönem uluslararası medyada bile gündem olunca, cem küçük ve fuat uğur yeniden ele aldılar. intihar olmadığı, örtbas edilen bir cinayet olduğu ve belediye başkanına uzandığı konusunu dile getirdiler. takdir ediyorum. ama ekim'deki bilgiyi yinelediler. soylu ilgileniyormuş.

atv'de @melihaltinok konuyu tv programında ele aldı. bence skandaldı.. babanın ikna edilmesi lazımmış. anlayışla karşılanmalıymış. yeni türkiye'de böyle olayların üstü örtülmezmiş. adalet bakanı ilgileniyormuş.. vs.. izleyince anlarsınız ne demek istediğimi.

hem siyasetteki hem medyadaki çürümenin sonuçlarını yaşıyoruz. siyasileri yıpratmamak vs gibi dertlerle çocuk cinayetine bile göz kulak kapatabiliyoruz. rabia naz'ın nasıl öldüğünü sormaktan bile çekiniyoruz. bu böyle süremez. bununla yaşamaya alışamayız. ben böyle düşünüyorum.