Bugün 5 Haziran #DünyaÇevreGünü. Bu yılın teması ise #HavaKirliliği.
Birleşmiş Milletler hazırladığı "Eve Yürümek" adlı videoda diyor ki: "Çocukların maruz kaldığı bir çok zorluk ve tehdit var, soludukları hava bunlar arasında yer almamalı.(...)"
#Havakirliliği, her 9 ölümden birinin nedeni ve iklimimizin geleceğini tehdit ediyor."
Ulaşım sektörü, enerji ile ilintili karbon salınımının %25'inden sorumlu ve bu oran giderek artıyor.->>
Dünyada erken ölümlerin 400000'i ulaşımla ilişkili "#havakirliliği"nin sonucu olarak gerçekleşiyor. Ana trafik arterlerine yakın yaşayanlarda demans tanısına %12 oranında daha fazla rastlanıyor. Oysa, ulaşımla ilişkili karbon salınımları doğru politikalarla %90 azaltılabilir.-->
Bu vesileyle, tüm karar vericileri Avrupa Yaya Hakları Bildirgesi'ni tekrar okumaya ve hayata geçmesi için adım atmaya davet ediyoruz.
Yürümek insan hareketliliğinin en temel biçimidir. Tüm ulaşım araçları hareket etmemize yardımcı olan ikincil unsurlardır. Ancak günümüz kentleri, en doğal hareket şeklimiz olan yürümeye göre değil; motorlu taşıtların en hızlı şekilde hareket etmesi ilkesine göre düzenlenmekte.->
-->Oysa, insanların rahatlıkla yürüyemediği kentler, binaların öylesine bir araya toplandığı cansız beton yığınlarından başka bir şey değildir. -->
-->Bu nedenle Bizler, Yaya Derneği kurucuları olarak, yaya öncelikli kent tasarımı talep ederken, bir lüks ya da ikincil bir hak talebinde bulunmuyoruz.
-->
'Mesafeleri kat etmek için yalnızca ayaklarımızın yeterli oluşu, makineler olmadan seyahat ettiğimiz binyılla birlikte hafızalarımızdan silindi gitti.(...)"
-->
-->"Hayalgücünün ve sorumluluğun çöküşüne karşı mücadele etmek, siyasî özgürlük için verilen savaşlar kadar önemli olabilir."-->
-->"Çünkü sadece özümüzde var olan içsel gücümüzü canlandırdığımız ölçüde hem baskılara hem de hareket eden canlı bedenin erozyonuna direnebiliriz.
Yürürken, beden ve zihin birlikte çalışır ve böylece düşünmek neredeyse fiziksel, ritmik bir eyleme dönüşür"-->
6. Yayaların aşağıdakileri beklemeye özellikle hakları vardır:
a) Motorlu taşıtların, bilim insanlarının tolere edilebilir düzeyde kabul ettikleri kimyasal emisyon ve gürültü düzeyi standartlarına uygun olmasını; #yayaderneği
b) Yayanın, hava veya gürültü kirliliğine neden olmayan taşıtların toplu taşıma sistemlerinin tamamında yaygın bir şekilde kullanımını beklemeye hakkı vardır;
#AvrupaHareketlilikHaftası vesilesiyle anımsayalım; #YayaDerneği kuruluş manifestosundan:
"#Yürümek, insan hareketliliğinin en temel biçimidir. Tüm ulaşım araçları hareket etmemize yardımcı olan ikincil unsurlardır." -->
-->"insanların rahatlıkla yürüyemediği kentler, binaların bir araya toplandığı beton yığınlarıdır.
Bu nedenle yaya öncelikli kent tasarımı talebimiz, bir lüks, ya da ikincil bir hak talebi değildir"
--> #yayaderneği #AvrupaHareketlilikHaftası #trmobilityweek
Yaya Derneği olarak; metro, tramvay istasyonlarının yanı sıra ESHOT ve İZULAŞ tarafından kullanılan otobüs terminalini de içinde barındıran Halkapınar Aktarma Bölgesi’nde kapsamlı bir alan araştırması gerçekleştirdik.-->
-->Kamuoyuyla paylaşacağımız raporu #İzmirBuyuksehirBelediyesi’ne de teslim edeceğiz.
Araştırmamızın sonuçlarına göre; #yaya ve taşıt trafiğinin yoğun olduğu #Halkapınar bölgesinde yeterli ışıklandırma, yönlendirme/bilgilendirme levhaları, kent mobilyaları bulunmuyor.--->
--->güncel olmayan trafik sinyalizasyon sürelerinin ve istasyonlara uzak mesafede yer alan #yaya geçitlerinin ise vatandaşların can güvenliğini tehlikeye attığı tespit edildi. #Halkapınar
Çevrimiçi etkinliğimiz, Yaya Derneği YK Başkanı Erol Akcan'ın yapacağı kısa bilgilendirmenin ardından, Muhlis Dilmaç'ın (@Bisikletce) moderatörlüğünde gerçekleşecek.
Update/Güncelleme!
Etkinlik Instagram'da değil Zoom uygulaması üzerinden gerçekleşecek: zoom.us/j/92553334904