,
7 tweets,
2 min read
Read on Twitter
biliyorsunuz perinçek cuntasının stratejisini "örtülü darbe" olarak isimlendiriyoruz: kilit noktaları ele geçirip meşru zeminde gözükerek kontrolü sağlama, devleti olmuş armut gibi kucaklarına düşürme planı.. güvenlik ve yargı bürokrasisinde ağırlıkları var. gözleri ise kabinede!
bunu seçim sonrası muhtemel bir çatışma noktası olarak zikretmiştik. "başkan" durumu sezmiş gibi perinçek'in "milli hükumet" projesine kapalı duruyor. dahası, son zamanlarda n.alçı üzerinden "iyi saatte olsunlar"a ufaktan olumsuz sinyaller de göndermeye başladı
perinçek cuntasının mecbur kalmadıkça en son tercih edeceği şey açıktan müdahaledir. öncelikli hedef devleti mümkün mertebe sessizce ele geçirmektir. belki bir taraftan ellerini güçlendirirken, diğer taraftan da şartların olgunlaşmasını bekliyor veya bunu sağlamaya çalışıyorlar.
sapkın dini görünümlü gruplar ve etnik huzursuzluklara pcuntanın altyapı çalışması olarak bakmak mümkündür. "f.ö"nün siyasi ayağı olarak nitelendirdikleri akape ve bazı dini görünümlü gruplara karşı operasyonların da, sarayla ikinci bir muhtemel çatışma noktası olduğnu yazmıştık.
diğer taraftan m.bankasının bağımsızlığını yitirmesi, s400, doğu akdeniz, vb. önemli adımlar da global aktörlerin tepkisini çekiyor olmalı.. bu aktörlerin tetikleyebileceği etnik veya mezhep temelli halk hareketlerine karşı saray, rusya işbirliğiyle bazı hazırlıklar yapıyor gibi.
geçen abd'li eski bir nato komutanının türkiye-abd ilişkilerinin yakında yeni bir evreye geçeceğini, "başkan" sonrasına hazırlık yapmaları gerektiğini açıklaması oldukça ilginç bir gelişmeydi. nereden bakarsanız bakınız, bu kadar açık sözlülük çok alışılmış ve şık bir durum değil
perinçek cuntasının da gerek kontrollü, gerekse inisiyatifi dışında gerçekleşebilecek halk hareketlerine karşı hazırlıklı olduğu anlaşılıyor. özetle, muhtemel bir kaos durumunda meşru müdahale görüntüsü altında durumdan vazife çıkarmayı, açık bir müdahaleye tercih edeceklerdir.
